Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/191 E. 2023/108 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/191
KARAR NO : 2023/108

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/05/2014
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin 1960 doğumlu olduğu, asgari ücret ile çalışan ayrıca hafta sonları ve tatillerde ek iş olarak yevmiyeli işlerde günlük 100-120 TL ücret ile çalışan biri olduğunu, 15/10/2013 günü saat 17:20 sıralarında Urla ‘da Eski İzmir /Çeşme Karayolu üzerinde bulunan Uğur Mumcu kavşağında kendisine yeşil ışık yandığı sırada karşıdan karşıya geçip geçişini tamamladıktan sonra yolun sağında bulunan düz çizgi ile kaldırım arasındaki kısımda yani bir aracın girmesinin yasak olduğu yerde, davalı … …’ın kullandığı … plaka sayılı araç ile hızla gelerek kaldırıma 1-2 adım kala müvekkiline çarparak kaza yaptığını, müvekkilinin ağır yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, karakol ifadesinin 11 gün sonra alınabildiğini, sağ ayağının diz altı çarpmanın etkisi ile kırılarak parçalandığını, müvekkilinin halen tedavisinin devam ettiğini ve çalışamadığını, kazanın oluşumunda davalı …’in asli ve tam kusurlu olduğunu, davalının Yapı Kredi Sigorta AŞ ‘ye aracını sigortalattığını, bu nedenle sigorta şirketinin de poliçe teminatı dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra uzun bir süre Dokuz Eylül Üniversitesinde tedavi gördüğünü, işinden uzun bir süre uzak kaldığını, kaza nedeniyle davalı sürücünün ilgisiz kalması ve uzlaşma görüşmesine dahi gelmediğini, bu durumun müvekkilinin manevi üzüntüsünü daha fazla arttırdığını, müvekkilinin Urla’dan İzmir’e tedaviye giderken özel araç kiraladığını, bu süreçte çalışamadığını, kaza sebebiyle bir sürü tedavi gideri olduğunu belirterek öncelikle davalı … … adına kayıtlı olan … plaka sayılı aracın trafik kaydına ve varsa taşınmazları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, aksi halde ihtiyati tedbir konulmasına, davacı için 50.000 TL manevi tazminat talebinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’tan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kazanç kaybı için 100,00 TL , tedavi giderleri için 100,00 TL olmak üzere 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe teminatı ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 12/12/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, kazanç kaybı için 1.814,43 TL , tedavi giderleri için de (1.040,00 TL Bakıcı gideri, 460,00 TL SGK tarafından karşılanmayan yol,pansuman vb gider olmak üzere) 1.500,00 TL olmak üzere toplam 3.314,43 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe teminatı ile sınırlı olmak kaydı ve dava/ıslah tarihinden itibaren işleyecek faizi ile) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı … Sigorta (Yapı Kredi Sigorta AŞ) vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plaka sayılı aracın … no.lu 11.06.2013-2014 vadeli Trafik Sigorta Policesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçedeki sakatlık ve ölüm tazminat talepleri teminatı sigortalının kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olmak üzere kaza tarihi itibariyle kişi basına azami 250.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, hukuki sorumluluğunun, zorunlu sigorta limitlerine gore temin edildiğini, şirketin sorumluluğunun ancak sigortalının kusurlu olması halinde doğduğu ve kusur oranı ile sınırlı olduğundan dava konusu kazaya karışan tarafların kusur oranlarının mahkeme tarafından yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilmesi gerektiğini, sigortalı aracın kusurunun bulunması halinde dahi poliçe teminatı kapsamında bir sorumluluk doğması için, davacının maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranının tespit edilmesi gerektiğini, bu oran üzerinden yapılacak aktüer incelemesi ile tazminat tutarının tespit edilmesi gerektiğini, aynca SGK tarafından davacıya yapılmış veya yapılmakta olan ödemelerin tenzili gerektiğinden, dava öncesi müvekkili şirkete usulüne uygun herhangi bir müracaat bulunmadığından davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, kusur oranının tespitinde ceza dosyasında tespit edilen maddi vakıaların önemli olacağından dava konusu kazaya ilişkin soruşturma dosyasının celbi gerektiğini, davacının kaza nedeniyle gelir kaybı, kazanç kaybına uğradığı ve bu nedenle ortaya çıkan zararına ilişkin tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını, tedavi masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine, vekalet ücretleri ve yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; kazanın, müvekkilinin sevk ve idaresindeki araç ile araç trafiğine yeşil yanarken kavşakta geçiş yaptığı sırada davacının yaya trafiğine kırmızı yanmakta iken geçiş yaptığı sırada meydana geldiğini, müvekkilinin yeşil ışıkta geçiş yaptığı sırada davacının yolda olduğunu gördüğü anda frene bastığını sesli ikazda bulunduğunu ancak paniğe kapılan davacının ileri gidip geçişi tamamlayacağı yerde bir an duraklayarak geriye döndüğünü ve çarpışma meydana geldiğini, davacının gerek kırmızı ışıkta geçmesi gerekse tereddütlü eylemi sonucu kazanın meydana geldiğini, iddiaların aksine kazadan sonra çekilen fotoğraflardan da görüleceği üzere aracın sağında 2 aracın geçebileceği kadar mesafe bulunduğunu , aracın yaya geçidi çizgilerinin üzerinde durduğunu, bu durumun müvekkiline kusur yükleme gayreti ile olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazadan sonra müvekkilinin davacı ile ilgilenerek akşam gece 22:30 sıralarında acil servise giderek karısı ve çocukları ile görüştüğünü, ihtiyaçları olursa aramalarını söylediğini, ertesi gün arayarak ameliyat olmadığını öğrendiğini, 21/10/2013 tarihinde davacının ameliyat olması üzerine ertesi gün davacının ziyaretine gittiğini yine ihtiyaçları için yardımcı olabileceğini söylediğini, pansuman işini yapacak hemşire dahi bulduğunu, davacının oğlu ile konuştuğunda pansuman işini halasının kızının yapacağını söylediğini, müvekkilinin davacı ve ailesi ile defalarca görüştüğünü, iyi niyetli olarak bir miktar ödeme yaparak uzlaşma önerisinde bulunduğunu, hatta karakoldan davet üzerine müvekkilinin karakola gitmesine rağmen ve karakoldan telefon edilmesine rağmen davacının gitmediğini, davacının kusur kendisinde olmasına rağmen dava yolunu seçtiğini ve fahiş miktarda maddi ve manevi tazminat alabilmeyi amaçladığını, davacının asgari ücreti ile yediemin deposunda bekçi olarak çalıştığını ek olarak yevmiye ile günlük işlerde çalıştığı iddiasını kabul etmediklerini, bu konuda tanık dinletme taleplerine muvafakat etmediklerini, davacının SGK tarafından tedavi giderlerinin karşılandığını bu nedenle tedavi gideri istemlerini de kabul etmediklerini beyanla açılan haksız davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; trafik kazası tespit tutanağı, … plaka sayılı araca ait trafik tescil bilgileri, DEÜ Hastanesinden müvekkiline ait hasta dosyasının celbi, davalı … şirketinden 15/10/2013 kaza tarihindeki … plaka sayılı araca ilişkin poliçe suretinin celbi, tanık beyanları, kazanın oluşuna ilişkin keşif, kusur bilirkişi raporu, maluliyet raporu , kazanç kaybı ve tedavi giderlerine ilişkin bilirkişi incelemesi, yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı Yapı Kredi Sigorta AŞ vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; Poliçe, Trafik Sigortası Genel Şartları, dosyanın kusur ve maluliyetin tespiti bakımından adli tıp kurumuna gönderilmesi, ceza dosyasının celbi, aktüer sıfatını haiz bilirkişi incelemesi, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, hasar dosyası delillerine dayandığı görülmüştür.
Davalı … … vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; trafik kazası tespit tutanağı, Urla Sulh Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya, mali ve içtimai durum araştırması, tanık, kusur ve hasara ilişkin bilirkişi incelemesi, yemin delillerine dayandığı görülmüştür.
İhtiyati Tedbir Talebi : Davacı vekili dava dilekçesi ile davaya konu … plaka sayılı aracın davalı … … adına kayıtlı olması halinde trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasını talep ettiği, Mahkememizin 13/05/2014 tarihli tensip ara kararı gereğince kabulüne karar verilerek, teminatsız olarak davaya konu … plaka sayılı araç üzerine davalı … … adına kayıtlı olması halinde 3.kişilere devir ve temlikinin tedbiren önlenmesi için trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilerek uyap üzerinden araç üzerine ihtiyati tedbir şerhi konulduğu görülmüştür.
Urla 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Urla CBS tarafından taksirle yaralamaya neden olmak suçundan başlatılan soruşturma kapsamında sanık … (…)’ın müşteki …’in 15.10.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında taksirle yaralanmasına neden olma suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeter derecede her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı somut delil bulunmadığından sanığın beraatine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesinin 26/01/2021 tarihli …. Esas ……Karar sayılı kararı ile sanığın kusuru bulunmadığından bahisle CMK’nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerektiği belirtilerek kararın düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve Mahkeme kararının 26/01/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacı tanıkları dinlenmiştir.
Davacı tanığı … beyanında ; ” Ben Haydar’ın köylüsüyüm , kazayı görmedim sadece duydum , Haydar araba yıkamacılığı yapıyor, yıkamacılık yaptığı yerde asgari ücret alıyordu, bağ bahçede çalışır, kaza geçirdikten sonra 9 ay çalışamadı, maddi sıkıntıya girdi, şu anda ayağı aksamaktadır, 1 ay önce eski işyerinden çağırıldığını duydum, hafta sonlarıda bağ bahçe işlerine 70-80 TL ücretle yövmiyeci olarak sürekli giderdi ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında : ” ben Haydar’ın köylüsüyüm, kazayı görmedim , duydum , haydar araba yıkamacılığı yapıyor ayrıca hafta sonları da iş bulduğunda yevmiyecilik yapıyordu, 1 seneden beri kaza nedeniyle çalışmamaktadır , ailesi bakmaktadır, benim bilgim bundan ibarettir .” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili 15/01/2018 tarihli dilekçesi ile davalı … sigorta (Yapı Kredi Sigorta AŞ) tarafından poliçe kapsamında maddi tazminatlara ilişkin olarak müvekkiline ödeme yapıldığını, iş bu davalı … şirketi yönünden davalarının poliçe kapsamında konusuz kaldığını, bu nedenle maddi taleplerinden ve davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine olan taleplerinden feragat ettiklerini, masraf ve vekalet ücreti yönünden de ödeme yapıldığından feragat edilen kısım için yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarını belirtmiş, davacı vekili 16/01/2018 tarihli duruşmada beyanında; “davalı … şirketi aleyhine maluliyet nedeniyle açılan maddi tazminat talebine ilişkin davamızdan ekli ibraname kapsamında feragat ediyoruz, diğer maddi ve manevi tazminat yönündeki davamız devam etmektedir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekiline, dava dilekçesinde talep ettiği maddi tazminat taleplerinden hangi kalem için ne miktarda davalı … Sigorta AŞ tarafından ödeme yapıldığı, dava dosyasına sundukları feragat dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarının diğer davalı … … ‘a yönelik hangi maddi tazminat kalemi yönünden devam ettiği hususunda beyanda bulunması istenilmiş, davacı vekili tarafından 16/12/2020 tarihli dilekçe ile davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilen tazminat tutarının davacının kaza nedeniyle uğramış olduğu maluliyete ilişkin maddi tazminat olduğu, feragat ettikleri maddi tazminatın maluliyete dair maddi tazminat talebi olduğunu, maluliyetten kaynaklı tazminatın 34.060,00 TLolduğunu, 4.087,65 TL buna isabet eden vekalet ücreti ve 350,00 TL de yargılama gideri olduğunu böylece 38.497,65 TL tahsil edildiğini beyan etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ tarafından 26/12/2020 tarihli dosyaya sunulan belgede ; 14/08/2017 tarihinde 4.614,88 TL İzmir 17.İcra Müdürlüğüne ödeme yapıldığı, 04/01/2018 tarihinde ise 34.060,00 TL davacının avukatı İbrahim Kaynar ‘a ödeme yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Dosyanın tarafların yüzdelik kusur oranlarının tespiti için İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla dosya İTÜ Öğretim üyelerinden bilirkişi Cemal Baykara, bilirkişi ……. ve bilirkişi ……’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 15/06/2021 tarihli düzenlenen raporda; Yaya …’in davranışlarının kazanın meydana gelmesinde ana etken olduğu ve %75 oranında kusurlu olduğu, … plaka numaralı taşıt sürücüsü Deniz Selan …’ın kazada %25 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Davacının kaza nedeniyle malul hale gelip gelmediği, gelmiş ise davacıda oluşan daimi iş gücü kayıp oranı ve geçici iş göremezlik süresini gösterir rapor düzenlenmesi hususunda dosya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na gönderilmiş, alınan 12/07/2021 tarihli maluliyet raporunda; davacı …’in 15/10/2013 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle oluşan sakatlık oranının “Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine” göre şahsın olay tarihindeki yaşına göre %32,2 ve bugünkü yaşına göre de %35 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olduğu belirtilmiştir.
Davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi ve ulaşım gideri isteminin belirlenmesi, hukuk dışında özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden hesaplama yapılması için dosya aktüer bilirkişi ……. ile Dr. Bilirkişi ….’e tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 26/01/2022 tarihli düzenlenen raporda ; davacıya ödeme yapılan 2018 yılı verileri ile yapılan hesaplama sonucunda gerçek zararının 33.266,18 TL olarak hesaplandığı, sigorta şirketi tarafından da kendisine 34.060,00 TL ödeme yapıldığından karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararı bulunmadığı;esasen davacı tarafın da maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacaklarından, kendisine yapılan ödeme nedeni ile feragat ettiğinin görüldüğü; davacı için ayrıca %25 haklılık oranı üzerinden ve SGK ödemeleri mahsup edildikten sonra 1.814,43 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.040,06 TL bakıcı gideri, 460,00 TL SGK tarafından karşılanmayan yol, pansuman vb gideri olmak üzere toplam 3.314,49 TL maddi zarar hesaplandığı; sigortalı aracın hususi nitelikte olduğu ve sigortacının dosya kapsamına göre dava tarihinden itibaren sorumlu bulunduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazlarının değerlendirilerek ek rapor düzenlemesi için dosya önceki bilirkişi Selma Mert Karaarslan’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 27/06/2022 tarihli ek raporda; Davacıya ödeme yapılan 2018 yılı verileri ile yapılan hesaplama sonucunda gerçek zararının kök raporumuzda detaylı olarak açıklandığı gibi 33.266,18 TL olarak hesaplandığı, sigorta şirketi tarafından da kendisine 34.060,00 TL ödeme yapıldığından karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararı bulunmadığı; davacının iddia ettiği gibi 2018 yılı verileri ile yapılan hesaplamada maluliyet oranının 2021 yılından itibaren %35 e yükseltilmesi sonucunda 35.181,66 TL sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı, sigorta şirketi tarafından davacıya 34.060,00 TL ödeme yapıldığı, Aradaki farkın 1.121,66 TL olduğu ve %3 dolayında (%10 dan az) bulunduğu; ödeme tarihindeki veriler ile yapılan hesaplamalar sonucunda KTK m.111 hükümleri gereği davacının gerçek zararının karşılanıp karşılanmadığı ve ayrıca davacı tarafından maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacakları nedeni ile sigorta şirketi hakkındaki davasından feragatinin diğer müteselsil sorumlular hakkındaki sonuçlarının taktiri Mahkemenize ait olmak üzere: 2022 yılı verileri ile ve sigorta ödemesi güncellenerek mahsup edildikten sonra (ZMMS teminat limitlerini aşmayan ) 33.022,93 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı; davacı için ayrıca %25 haklılık oranı üzerinden ve SGK ödemeleri mahsup edildikten sonra a)1.814,43 TL geçici iş göremezlik tazminatı,1.040,06 TL bakıcı gideri, 460,00 TL SGK tarafından karşılanmayan yol, pansuman vb gideri olmak üzere toplam 3.314,49 TL maddi zarar hesaplandığı; sigortalı aracın hususi nitelikte olduğu ve sigortacının dosya kapsamına göre dava tarihinden itibaren sorumlu bulunduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin aktüer bilirkişi raporuna itiraz sebepleri, rapordaki tespitler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yeniden aktüer bilirkişiden rapor alınması veya ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
DEĞERLENDİRME :Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik bedeli, geçici iş göremezlik bedeli ve tedavi gideri maddi tazminat istemi ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
15/10/2013 günü, saat 17:30 sıralarında, İzmir İli, Urla İlçesinde, D300-01 devlet karayolunda davalı sürücü … (…) sevk ve idaresindeki kendisine ait … plaka numaralı aracı ile Çeşme-İzmir istikametinde seyri sırasında 47+100m’deki Urla ışıklı kavşağına geldiği sırada, göbeği geçerek, taşıtın ilerleme istikametine göre yolun solundan, Urla ilçe merkezi istikametine, yaya geçidi üzerinden geçiş yapmakta olan yaya …’e taşıtın ön kısımları ile çarpması neticesinde davacının yaralanmasıyla neticelenen trafik kazası meydana gelmiştir.
Urla CBS tarafından taksirle yaralama suçundan başlatılan soruşturma kapsamında davalı … (…) hakkında davacı …’in 15.10.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında taksirle yaralanmasına neden olma suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı,Urla 2. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde Adli Tıp Kurumunun 18/06/2015 tarihli raporunun aldırıldığı, bu raporda davacı yayanın trafik ışıklarının yayalara yeşil ışık yandığı sırada karşıdan karşıya geçerken mi meydana geldiği, yoksa davalı sürücünün istikametine trafik ışıklarının yandığı sırada seyrine devam ederek kavşağa girdiğinde mi meydana geldiği hususunda kesin bir kanaate varılamadığından tarafların sinyalizasyon durumuna göre kusur durumlarını alternatifli olarak hesaplandığı, Urla 2. Asliye Ceza Mahkemesinin davalı sürücünün suça konu kazada kusurlu olduğunun kesin olarak tespit edilemediğinden bahisle mahkumiyetine yeter derecede her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı somut delil bulunmadığından beraatine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesinin 26/01/2021 tarihli …. Esas ….. Karar sayılı kararı ile sanığın kusuru bulunmadığından bahisle CMK’nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerektiği belirtilerek kararın düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve Mahkeme kararının 26/01/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Ceza yargılamasında meydana gelen trafik kazasında hangi tarafa yeşil ışık yandığına dair maddi bir olgu tespiti yapılmadığının anlaşıldığı, Yargıtay HGK’nın 2018/17-142 E ve 2018/1625 K. Sayılı kararında da belirtildiği üzere bu durumda hukuk hakiminin ceza yargılamasındaki kusurun takdiriyle bağlı olmadığından Mahkememizce İTÜ Makina Fakültesinden üçlü bilirkişi heyetinden meydana gelen kazada tarafların yüzedelik kusur oranlarının tespiti için rapor aldırıldığı, 15.06.2021 tarihli heyet raporunda ilk iki ifadesinde ışıkları göz önüne almadığını belirtmesi sonra ise bu ifadeler ile çelişen şekilde ifadesini değiştirmesi de göz önüne alındığında, geçiş yaptığı bölge yaya geçidi de olsa davacı yaya …’in dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde, kendisine yeşil ışık yansa dahi kavşak içi mesafeler göz önüne alındığında son anda geçmekte olan taşıtlar bulunması da muhtemel olduğundan, yaklaşan taşıtların konum ve hızlarını dikkate almadan kara yoluna girdiğinin açık olduğu, dolayısı ile 2918 sayılı K.T.K.’nun 68/b, c maddelerinde yer alan “taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır, yayalar, bu yerlerden geçerken; yaya ve okul geçitlerinin bulunduğu yerlerde, geçitte yayalar için ışıklı işaret varsa bu işaretlere uymak, … ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak zorundadırlar … ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler, yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır kurallarını ihlal etmesi nedeni ile davranışlarının kazanın meydana gelmesinde %75 oranında ana etken olduğu, davalı sürücüsü …’ın ise; ifadelerinde yayayı gördüğünün anlaşıldığı, kavşağa giriş yaparak ciddi mesafe kat ettiği, çarpışmanın seyir istikametine göre kavşak çıkışında yer alan yaya geçidi üzerinde gerçekleştiği, bu neden ile kavşak yaklaşım ve geçiş hızı ile seyretmesi gerekirken çarpışma şiddeti de göz önüne alındığında bu değerin çok üzerinde seyir halinde bulunduğu, kavşak seyir hızı ile hareket etmesi halinde çarpışmanın önlenebilir, önlenemese de şiddetinin düşmesi neticesi yaralanma düzeyinin düşmesi ihtimalinin çok yüksek olduğu değerlendirildiğinde, aynı Kanunun 52/a, b maddelerine riayet etmemesi nedeni ile %25 oranında kusurlu olduğu rapor edildiği, düzenlenen bu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Yargıtay 17.HD’nin 01.03.2021 tarih 20/7120 Esas ve 21/2627 Karar sayılı emsal kararına göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğin “Maluliyet Tepit İşlemleri Yönetmeliği ” olduğu anlaşıldığından bu yönetmelik kapsamında düzenlenen ve hükme esas alınan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulunun 12.07.2021 tarihli raporunda davacıda trafik kazası nedeniyle %32,2 oranında sürekli maluliyet oluştuğu, davacının yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) ise 9 ay olduğu rapor edilmiştir.
Davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş’nin(… Sigorta) … plakalı davalı adına kayıtlı hususi aracı 11.06.2013-11.06.2014 tarihleri arasında karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortaladığı, kaza tarihi itibariyle ölüm-sakatlık halleri ve sağlık gideri bakımından şahıs başına 250.000,00 TL limitli olduğu, davalı … şirketinin 04.01.2018 tarihinde davacıya 34.060,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatı ödediği anlaşılmıştır.
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanırken Türk Borçlar Kanunu hükümleri ve Yargıtay tarafından benimsenmiş tazminat hukuku ilkeleri ile hesaplama yöntemi çerçevesinde, Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli, 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında belirtildiği üzere tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak, peşin değer hesabı olarak her yıl %10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, bu kapsamda denetime ve hüküm kurmaya elverişli kök ve ek aktüerya bilirkişi raporlarına göre, davalı … şirketi tarafından davacıya ödeme yapılan 2018 yılı verileri ile yapılan hesaplama sonucunda davacının gerçek zararının 133.064,74 TL olduğu %75 kusur indirimi yapıldığında 33.266,18 TL olarak hesaplandığı, sigorta şirketi tarafından davacıya 34.060,00TL ödeme yapıldığından davacının karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararı bulunmadığı; davacının bakıcı giderinin 4.160,25 TL, tedavi amaçlı yol giderinin 1.340,00 TL tedavi giderinin 500,00 TL, geçici işgöremezlik tazminat bedelinin ise 7.257,73 TL olarak hesaplandığı, buna göre davalı …’ın meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğundan 1.814,43 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.040,06 TL bakıcı gideri, 460,00 TL SGK tarafından karşılanmayan yol, pansuman vb gideri olmak üzere toplam 3.314,49 TL maddi zarar hesaplandığı; davacı vekilinin 12.12.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle geçici iş göremezlik tazminatını 1.814,43 TL’ ye, tedavi giderleri istemini ise (1.040TL bakıcı gideri ve 460,00 TL SGK tarafından karşılanmayan yol,pansuman vb gider olmak üzere) 1.500,00 TL’ye yükselttiği görülmüştür.
Davalı … şirketinin davacıya 04.01.2018 tarihinde 34.060,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödemesi nedeniyle davacı vekilinin davalı … şirketi aleyhine açtığı sürekli iş göremezlik maddi tazminat davasından feragat ettiği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceği, karşı taraf ile mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan feragatın kayıtsız ve şartsız olması gerekecek ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, davacı vekilinin sürekli iş göremezlik maddi tazminat isteminden kayıtsız ve şartsız olarak feragat etmiş olması ve vekaletnamesinde feragat konusunda özel yetkisinin bulunması nedeniyle davacının davalı … şirketi aleyine açtığı sürekli iş göremezlik maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, diğer davalı … hakkındaki sürekli iş göremezlik maddi tazminat davasının ise dava sırasında davalı … şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Geçici iş göremezlik zararının ve tedavi giderinin ZMMS poliçesinin tedavi giderleri teminat limiti olan 250.000 TL içinde kaldığı, KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen geçici iş görmezlik maddi zararından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinden davalı sigortanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, davalı … şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, dava açılmadan önce davacının davalı … başvuru yaptığı tarih tespit edilemediğinden davalı … şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalı işleten-sürücü …’ın TBK’nın 49.maddesi uyarınca haksız fiil hükümleri ve 2918 sayılı yasanın 85. maddesi uyarınca işletenin sorumluluğu hükümlerine göre sorumlu olduğu ve ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kaza tarihi olan 15.10.2013 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü anlaşılmakla, 1.814,43 TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 1.500,00 TL tedavi gideri tazminatının davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 12.05.2014 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 15.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı … vekilinin ıslahla arttırılan kısım yönünde zamanaşımı savunmasında bulunduğu, 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verildiği, davanın aynı zamanda cezayı gerektiren fiilden kaynaklanması nedeniyle 5237 sayılı TCK’da öngörülen 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi süresine tabi olduğu, kaza tarihinin 15.10.2013 olduğu, davanın 12.05.2014 belirsiz alacak davası olarak açıldığı,davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, Yargıtay 17.HD’nin 2015/6613 Esas ve 2018/556 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, belirsiz alacak davası olarak açılan davada dava açılmakla alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı kesildiği için ıslahla arttırılan kısma yönelik zamanaşımı defi dikkate alınmamıştır.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacının manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder.
Davaya konu kaza nedeniyle davacının bedensel bütünlüğünün bozulduğu, %32,2 oranında maluliyetinin oluştuğu, 9 ay iyileşme süreci geçirdiği dikkate alınarak çektiği elem ve ızdırap ile davaya konu trafik kazasında davalı sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olması ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı … şirketi aleyine açtığı sürekli iş göremezlik maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE, diğer davalı … hakkındaki sürekli iş göremezlik maddi tazminat davasının ise dava sırasında davalı … şirketi tarafından yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının geçici iş göremezlik maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 1.814,43 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 12.05.2014 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 15.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının tedavi gideri tazminat davasının KABULÜ ile, 1.500,00 TL tedavi gideri tazminatın davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 12.05.2014 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihi olan 15.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 12.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 15.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Alınması gereken 1.046,12-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 200,50 TL (171,50 TL peşin harç+29,00 TL ıslah harcı)’nin mahsubu ile bakiye 845,62-TL ‘nin davalılardan (davalı … şirketi 182,99 TL’si ile sınırlı olmak kaydıyla ) alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 25,20TL başvuru harcı, 171,50TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 6.307,50-TL tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.508,0‬0TL’nin davalılardan (davalı … şirketi 1.408,33 TL ‘si ile sınırlı olmak kaydıyla ) alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden; hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 3.314,43TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden; hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davası kısmen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
10-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023
Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza

HÜKMÜN TASHİHİ

Mahkememizin 3 nolu bendinde 1.040,00 TL tedavi gideri olarak yazılan yazı hatası HMK’nın 304/1 maddesi uyarınca 1.500,00 TL olarak Mahkememizce resen düzeltilmiştir.
Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.