Emsal Mahkeme Kararı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/137 E. 2023/80 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2009/137
KARAR NO : 2023/80

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/01/2005
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin davalı bankanın Balçova-İzmir Şubesinin mudisi olduğunu, 19.2.2004 tarihinde bankadan “B” tipi likit fon alması üzerine gişe yetkilisi olan davalı … …’nin … nolu hesabına ait bir ay sonraki faizli rakam olan 18.237,50-TL’lik fon makbuzu verdiğini, ancak önce ısrarlara rağmen banka cüzdanı vermediğini, daha sonra faizleri ile birlikte toplam 20.000-TL gözüken hesaba ait hesap cüzdanı verdiğini, daha sonra hesabından 10.000-TL çekmesine rağmen kendisine imzalattırılan makbuzun 20.000-TL çekilmiş gibi düzenlenerek hesabında “0” bakiye bulunduğunu öğrendiğini, böylelikle davalı … …’nin müvekkiline ait 10.000-TL’yi hukuka aykırı olarak zimmetine geçirdiğini, bu davalının … Balçova Şubesinde yapılan sorgulamasında zimmet suçunu nasıl işlediğini itiraf ettiğini, emniyet md.de de müsnet suçları kabul ettiğini, davalı banka açısından istihdam ettiği kişilerin işlemlerini denetim görevini gereği gibi yerine getirmediği için zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, diğer davalı …’nin davalı … …’nin eşi olduğunu ve davalı …’ya bu suça irtikap kararını takviye ettiğini, müzaharet ve muavenet ile suçun icrasını kolaylaştırdığını ve paraları alarak gerek kendi, gerekse eşi adına yatırımlar yaparak çıkar sağladığı, manevi tazminat yönünden ise müvekkilinin yıllardan beri Balçova’da kendine ait butikte çalışarak esnaflık yaptığını ve bu mesleğini icra ederken güvenilir banka olarak gördüğü … TAŞ ile çalıştığını ve davalı …’nın 10.000-TL’yi çek hesaplarına aktarmaması yüzünden çeklerin karşılıksız kalması riski ile karşılaştığını, davalı bankanın ihmalkarlığı ile bu duruma sebebiyet vererek manevi zararlarının artmasına neden olduğunu ve zararın karşılanması için çaba sarf etmediğinden müvekkilinin ailesi ile arasının açıldığını, psikolojik yapısının yıprandığını, davalı … hakkında İzmir 2.AĞCM’nin … esas sayılı dosyası ile 4389 sayılı Bankalar Kanununa muhalefet ile teselsülün nitelikli zimmet suçunu işlediği iddiası ile dava açıldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile zararın meydana geldiği tarihten itibaren yasal faizi ile 10.000-TL maddi ve B.K.49.md.si gereğince 10.000-TL manevi olmak üzere toplam 20.000-TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; öncelikle işbölümü itirazında bulunarak davalı … …’nin davacı ile ilgili itirafının bulunmadığı gibi davacı hesapları üzerinde usulsüzlük olmadığı ve davaya konu 20.000-TL’lik hesabın … nolu hesap olmayıp … nolu hesap olduğunu ve 03.03.2004 tarihinde yatırılan 20.000-TL’nin aynı gün davacıya ödendiğini, ödeme fişinde davacının da kabul ettiği gibi kendi imzasının olduğunu, bu nedenle haksız fiilin varlığından söz edilemeyeceğini, davacıya ait bir çek hesabı da bulunmadığını belirterek davanın reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile diğer davalı … …’nin boşanmayı düşündüklerini ancak oğullarının küçük olması sebebiyle psikolojik yapısının bozulmaması ve boşanmanın sonuçlarını daha iyi anlayabileceği yaşa kadar bekleyip sonra boşanmayı kararlaştırdıklarını, müvekkilinin Menemen’de … Bayii olması sebebiyle Menemen’de ikamet ettiğini haftada bir gün Balçova’daki müşterek evlerine giderek müşterek çocuklarını gördüğünü, müvekkilinin davaya konu olayları banka müdürünün kendisini çağırmasından sonra öğrendiğini, banka müfettişinin zararları karşılar ise şikayetçi olmayacaklarını söylediğini, müvekkilinin ise diğer davalının kızının annesi olması ve zarar görmemesi için zararın boyutlarını da bilmediğinden imkanı ölçüsünde yardımcı olmaya çalıştığını, temin edebildiği parayı diğer davalı …’ya verdiğini, ancak zararın boyutunun her geçen gün artması karşısında müvekkilinin tükendiğini ve o tarihteki eşi …’nın ailesinin devreye girdiğini 4 adet daireyi davalı … ‘a ipotek ettirdiklerini ve toplayabildikleri parayı toplayıp zararların karşılanması için diğer davalı …’ya verdiklerini, bu olay karşısında müvekkilinin çok yıprandığını ve boşanma davasını ikame ederek boşandığını ve davayı kesinleştirdiğini, müvekkilinin mal varlığının kendi alın teri ile kazanarak yaptığını, ağır ceza dosyasının sonuçlanması ile herşeyin ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … …’ye dava dilekçesi, ekleri ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde yasal süresi içerisinde davaya cevap vermediği, yargılama aşamasında vekili ile davayı takip ettiği görülmüştür.
GÖREVSİZLİK KARARI :İzmir 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2005 tarih ve … esas … sayılı kararı ile taraflar arasındaki ihtilafın ticari mahiyette olduğundan iş bölümü itirazının kabulü ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; … AŞ Teftiş Kurulu Başkanlığının 05/08/2004 tarih … sayılı Ön Kanuni Soruşturma Raporu, davalı … …’nin 07/08/2004 tarihli Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Bürosu tarafından alınan ifadeler, davacının İzmir CBS ‘nin … Hazırlık sayılı dosyasına yapmış oludğu müracaatı ve vermiş olduğu ifade, İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, davacıya ait banka hesap hareketleri, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık delili, yemin vesair her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalı … AŞ vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, 25/08/2001 tarih … sayılı Kanuni Soruşturma Raporu ve ekleri, İzmir 18.Noterliğinin 10/09/2004 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve eki, banka kayıtları ve bu kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi, vesari her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalı … vekili savunmasını ve iddialaranı ispat yönünde; İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, İzmir 5.Aile Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, tanıklar ve her türlü yasla delile dayandığı görülmüştür.
Tarafların toplanmasını istedikleri deliller toplanarak dosyaya ibraz edilmiş olup, davalı banka kayıtları da incelenmek suretiyle bankacı bilirkişi …’tan rapor alınmış, 06.06.2006 tarihli raporda; bankanın ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede davacının … nolu hesabını 3.3.2004 tarihinde 20.000-TL yatırıldığı ve aynı tarihte çekildiği, yine davacının … nolu hesabındaki 8.985,00 TL’nin yine davacı imzalı dekontlar karşılığı çekildiği, fişlerdeki imzanın davacıya ait olduğunun ihtilafsız olduğu, yine davacı ile davalılar … ve … … arasında alacak verecek ilişkisini gösteren belgenin bulunmadığı gibi davacının bankadaki hesabından kendisine ödenmemiş tutara ilişkin belgenin de bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 23/11/2006 tarihinde … Esas … Karar sayılı karar ile İzmir 2.AĞCM’nin … esas sayılı dosyasının sonucu beklenilmeden bilirkişi raporunda belirtildiği üzere yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğu ve davalı bankanın sorumlu olduğunu gösteren herhangi bir belge bulunmadığından subut bulmayan davanın reddine karar verildiği, verilen bu kararın davacı vekili tarafından kararın temyiz edildiği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 04/11/2008 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı ile “… Davalı personel hakkında bankacılık mevzuatına aykırı usulsüz işlemler yaparak bir çok mudinin hesaplarından paralar tahsil ettiği iddiasıyla ceza davası açılmış olup bu dava halen derdesttir. Davacı dahil bir çok mudi anılan davalı hakkında şikayette bulunmuştur. Esasen, davalı personel polise verdiği ifadesinde hesap sahiplerinden aldığı imzalı belgeleri hesaplardan para çekmede kullandığını açıklamıştır. Bu durum karşısında davalı personel hakkında açılan ceza davasının iş bu davanın sonucunu etkileme ihtimali bulunduğundan bekletici mesele olarak kabul edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. ..” şeklinde karar verilerek kararın bozulduğu, bozma üzerine dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir.
Neticesi beklenen İzmir 2.AĞCM … Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; İzmir 2.AĞCM … Esas ve … Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında banka zimmeti, bankacılık kanunundan kaynaklanan nitelikli zimmet suçuna iştirak, bankacılık kanunundan kaynaklanan nitelikli zimmet suçuna yardım, dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davalarında ayrı ayrı beraatine karar verildiği, sanık …’in ise müteselsil şekilde adiyen bankacılık faaliyetlerinden kaynaklanan zimmet suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7.CD’nin … Esas ve … Karar sayılı karar ile sanık … hakkında verilen beraat kararının onandığı, sanık … hakkında verilen mahkumiyet kararın ise bozulduğu, bozma üzerine dosyanın İzmir 2.AĞCM … Esasına kaydediği ve yapılan yargılama neticesinde 18.11.2014 tarihinde … Karar sayılı karar ile sanık … hakkında müteselsil şekilde adiyen bankacılık faaliyetlerinden kaynaklanan zimmet suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7.CD’nin … Esas ve … Karar sayılı karar ile sanık … hakkında verilen mahkumiyet kararın bozulduğu,bozma üzerine dosyanın İzmir 2.AĞCM … Esasına kaydediği ve yapılan yargılama neticesinde 13.04.2021 tarihinde … Karar sayılı karar ile sanık … hakkında zincirleme nitelikli zimmet suçundan cezalandırılmasına karar verildiği,verilen bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7.CD’nin … Esas ve …Karar sayılı karar ile sanık … hakkında verilen mahkumiyet kararının onandığı ve mahkumiyet kararının 10.10.2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; davacı mudinin davalı bankadaki hesabından çekilen paralardan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Balçova Şubesi mudisi olduğunu, davalı … tarafından kendisine faizleriyle birlikte toplam 20.000.000.000. TL gözüken hesabına ait bir hesap cüzdanı verdiğini, daha sonra davacının hesabından 10.000.000.000. TL çektiği esnada davalı …’nın müvekkiline imzalattığı makbuzun 20.000.000.000. TL olarak tanzim edilip hesabında “0” bakiye bulunduğunu sonradan öğrendiğini, böylece 10.000.000.000 TL’nın …’nın zimmetine geçtiğini, davalı …’nın gerek müfettiş sorgulamasında, gerekse Emniyet Mali Şube Bürosu tarafından alınan ifadesinde zimmet eylemini itiraf ettiğini, davalı bankanın istihdam eden sıfatıyla ve davalı …’yı idari soruşturma esnasında dahi vezne gibi sürekli para akışının olduğu bir görevde bırakarak müşterilerin dolandırılmasına seyirci kaldığı için, davalı …’nin ise eşi …’nın eylemine iştirak etmesi nedeniyle zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 10.000 YTL maddi ve 10.000 YTL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Mahkememizce davalı bankanın ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 06.06.2006 tarihli raporda davacı tarafından 03.03.2004 tarihinde 20.000-TL yatırıldığı ve aynı tarihte çekildiği, yine davacının … nolu hesabındaki 8.985,00 TL’nin yine davacı imzalı dekontlar karşılığında çekildiği, fişlerdeki imzanın davacıya ait olduğunun belirtilerek davacının bankadaki hesabından kendisine ödenmemiş tutara ilişkin belgenin bulunmadığının belirtildiği, davalı … hakkında bankacılık mevzuatına aykırı usulsüz işlemler yaparak bir çok mudinin hesaplarından paralar tahsil ettiği iddiasıyla ceza davası açıldığı, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davalı … hakkında açılan ceza davasının iş bu davanın sonucunu etkileme ihtimali bulunduğundan bekletici mesele olarak kabul edildiği, ceza dava dosyasının 10.10.2022 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen ceza dava dosyasında davacı mudinin parasının çekildiği fişteki imzasının davacı mudinin eli ürünü olduğunun tespit edildiği ancak davacı mudinin iddia ettiği gibi hesaptaki paranın gerçekte davacı tarafından 10.000,00 YTL çekilmesine rağmen, makbuza 20.000,00 YTL yazılmak suretiyle aradaki 10.000,00 YTL farkın davalı banka çalışanı davalı …’in zimmetine geçirdiğine dair maddi olgu tespiti bulunmadığı, yine davacı tarafça davalı …’in eşi olan davalı …’nin davalı …’in eylemine iştira ettiği iddia edilmiş ise de, davalı …’nin hakkında açılan ceza davasında atılı suçlardan beraatine karar verildiği tüm dosya kapsamında davacının bankadaki hesabından kendisine ödenmemiş tutara ilişkin belgenin bulunmadığı böylece yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğu ve davalı bankanın sorumlu olduğunu gösteren herhangi bir belge bulunmadığı anlaşıldığından davacının subut bulmayan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 270,00- TL’den mahsubu ile bakiye 90,1‬0-TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3- Maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesine göre hesap edilen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesine göre hesap edilen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.