Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/875 E. 2023/859 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/875 Esas
KARAR NO : 2023/859
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2023
KARAR TARİHİ : 31/10/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın akaryakıt istasyonu işletmek ve ana sözleşmesinde yazan diğer faaliyetlerde bulunmak üzere kurulmuş bir şirket olduğunu, bu itibarla davacı şirketin işletmekte olduğu Gaziemir İlçesi’nde bulunan istasyonunda 05/06/07 Şubat 2022 tarihlerinde akaryakıt satın alan bir müşteri, mail order olarak adlandırılan bir sistemle aldığı akaryakıtın ödenmesini kredi kartıyla yapmış olduğunu, davacı firmanın mail order yoluyla yaptığı işlemlere bankanın onay vermesi sonucu alınan slipler davalı bankaya ibraz edildiğini, ilgili bedeller davacı şirketin … Gaziemir Şubesi’nde bulunan hesaplarına aktarılmış olduğunu, fakat davala banka sonrasında yurt dışında yaşayan kart sahibi müşterisinin onayı bulunmadığını beyan ederek davacı şirketin hesabına yatırmış olduğu ilgili satıma dair bedelleri geri iade almış olduğunu, davalı banka bu işlemi yaparken; “Kart Hamili doğrulaması yapılmadan gerçekleşen işlemler iin gönderilen evraklar yeterli olmamakta, yapılan işlem “güvenilir” sayılmamakta olup … ve … ters ibraz kurallarına göre itirazlar karşı bankalarına çevrilememektedir. İlgili işlemlerin sahte olduğu Bankası tarafından … bildirilmiştir.” şeklinde bir gerekçeyle başlangıçta yaptığı ödemeyi geri iade almış olduğunu, davacı firmanın, akaryakıt satımı sırasında kart sahibinin kimlik kontrolünü ve denetimini yaparak ilgili satış işlemini gerçekleştirdiğini, dolayısıyla kendisine düşen sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiğini, bu nedenle davalı bankanın olayda “kart hamili doğrulamasının” yapılmamış olduğu yönündeki belirlemesi gerçeğinin yansıtmadığını, keza mail order sistemi kredi kartı ile alışveriş yapma türlerinden biri olduğunu, mutat kredi kartı kullanımından farklı olarak mail order, kredi kartının fiziksel olarak mevcut olmadan yalnızca üzerindeki kart numarası ve güvenlik kodu gibi rakamların pos makinesine tuşlaması yoluyla gerçekleştirildiğini, ardından gelişen süreç normal kredi kullanımı gibi devam edeceğini, dolayısıyla satış yapan hizmet veya mal sağlayıcısının mail order yoluyla yapılan işlemlerde, kart hamili doğrulamasının yapmak dışında başka bir yükümlülüğünün bulunmadığını, somut olayda davacı firmanın kart sahibi hakkında kimlik kontrolünün yapmış olduğunu ve sonrasında mail order işlemini gerçekleştirmiş olduğunu, bunun dışında davacı firmanın yapmakla sorumlu tutulacağı başka bir işlemin bulunmadığını, gerçekleşen bu tür alışverişlerde geriye kalan işlem güvenliği önlemlerini sağlama yükümlülüğünün kart hizmeti veren bankalara ait olduğunu, dava konusu olayda kredi kartının sahibi olan yabancı menşeli banka, kart sahibinin işlemden haberdar olmadığı ve rıza vermediğini davalı bankaya bildirdiğini, bunun üzerine davalı banka çekimden yaklaşık 2 (iki) ay sonra davacı şirketin Gaziemir Şubesi nezdinde bulunan hesabından dava konusu bedellerin tümünü doğrudan ve kendiliğinden geri iade almış olduğunu, davalı bankanın, davacı firmanın muvafakati olmaksızın gerçekleştirdiği bu işlemde Bankacılık Mevzuatı açısından hukuka uygunluk bulunmadığını, mal hizmet alımını gerçekleştiren kart sahiplerinin kötü niyetli olarak yapılan bir işleme onay vermemiş olmaları ihtimali düşünüldüğünde, bu tür kullanımların suiistimale açık olacağının açık olduğunu, şayet bu işlemler için kart sahibinin muvafakati aranacaksa, bankanın işlemin yapıldığı esnada bu muvafakati araması, rızanın bulunmaması durumunda işleme onay vermeyecek ret etmesi ve bu sayede işlem güvenliğini sağlamasının gerekli olduğunu, fakat çekimlerin yapıldığı sırada davalı bankanın bu işlemlere onay vermesi, dava konusu satım işlemlerinin gerçekleşmesine sebebiyet verdiğini, dolayısıyla davalı bankanın somut olayda tam kusurlu ve sorumlu olduğunun açık olduğunu, davacı şirketin davayı açmadan önce zorunlu dava şartı olan arabuluculuğa başvurduğunu, burada müzakereler sonucu son tutanak “anlaşamama” şeklinde tutulduğunu, açıklanan bu nedenlerden dolayı dava konusu olan bedellerin iadesi için kısmi dava açmış olduklarını, mahkemece re’sen nazara alınacak sair nedenlerden dolayı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması ve ileride artırılmak koşuluyla şimdilik 10.000,00 TL bedelin satım tarihiden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalı banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat davasıdır.
HMK.nun 114/c. maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.’nın 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.’nın 5. Maddesi: (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
(2)Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4’üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli … karar sayılı kararı ile; “…Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla; 1)13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, 3) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, 5) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, 6) 06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, 7) 20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine” karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının iddia ettiği ve davalı Banka tarafından mail order yoluyla yapılan ödemelerin “güvenilir işlem” sayılmayarak geri alınması hususlarındaki uyuşmazlık hakkında “5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nu” uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan hukuk davalarına bakmaya, finans mahkemesi sıfatıyla HSK. tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5’inci maddesinin 2’nci bendi gereğince İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin münhasıran görevlendirilmesi nedeniyle anılan mahkemede davanın görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ve dava dosyasının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) olduğu anlaşılmakla, HMK.’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir İzmir… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
İlişkin, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2023
Katip …
¸E-imza
Hakim …
¸E-imza