Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/830 E. 2023/823 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/830
KARAR NO : 2023/823
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; 27.03.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasına asli ve tam kusurlu olarak tescilsiz motorsiklet sürücüsü ve maliki davalı …’in sebebiyet verdiğini ve kaza sonrası olay yerini terk ettiğini, aynı zamanda ehliyeti de bulunmadığını, kaza sonucunda …’in malul kaldığını, Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan alınan rapora göre …’in 953.3 oranında daimi malul kaldığını, alınan kusur raporuna göre tescilsiz plakasız araç sürücüsü …’in 94075 , yaya …’in 9025 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, aldırılan aktüeryal rapor doğrultusunda Hakem Heyeti kararı uyarınca Müvekkili kurum tarafından …’e 38.229,86 TL. tazminatın 03.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.324,00 TL. yargılama gideri ve 5.734,48 TL. Vekalet ücretinin ödenmesine karar verildiğini, işbu karar üzerine müvekkili kurum tarafından İtiraz Hakem Heyeti’ne başvurulduğunu, İtiraz Hakem Heyeti’nce verilen karar ile sadece vekalet ücretinin 1.146,89 TL.’na düşürüldüğünü, diğer itiraz nedenlerinin ise reddedildiğini, karar gereğince Gaziantep İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasına toplam 49.296,18-TL ödeme yapıldığını, akabinde şartları oluşmakla İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yapılan ödemenin rücuen tazmini amacıyla karşı tarafa icra takibi başlatıldığını, icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini vesair beyanla borca yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle usul açısından görev ve zaman aşımı itirazında bulunmuş, esas yönünden ise kusuru kabul etmemiş, kaza tarihinde sevk ve idaresindeki bulunan aracın tescili kabil araçlardan olmadığını, Sigorta Tahkim Komisyonu dosyasındaki kusur raporunun, maluliyet raporunun ve aktüerya bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığını, karşı vekalet ücretine ilişkin ödenen 1.228,48-TL stopaj vergisinin ödeme mükellefiyeti olmayan müvekkilinden talep edilemeyeceğini vesair beyanla haksız şekilde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Görevsizlik Kararı: İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas … K. Sayılı 09/07/2021 tarihli Kararı ile görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce; Davanın kısmen kabulüne ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasında davalının; 38.229,86-TL asıl alacak, 886,09-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.115,95-TL alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptali ile, 38.229,86-TL’lik asıl alacağa yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına Karar verilmiştir.
İstinaf İlamı: İzmir BAM … Hukuk Dairesinin …-… EK. Sayılı ilamı ile; “..Yargıtay …Hukuk Dairesi ilamlarında, zarar görenin davalı Güvence Hesabı’ na açtığı davada,Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun sigortacılık yasasından kaynaklanması ve Sigorta Hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6.kitabında 1401 ile devamı maddelerinde düzenlenmesi nedeniyle, dava ticari dava olduğundan, ticaret mahkemelerinin davaya bakmakla görevli olduğu, Güvence Hesabı’nın hak sahibine ödeme yapması nedeniyle, Güvence Hesabı Yönetmeliğin 16. maddesine dayanarak,zarara neden olan davalılara karşı yönelttiği rücu davasının, mutlak ticari dava olmadığı, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle, genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmektedir.
Somut olayda, Güvence Hesabı Yönetmeliğin 16.maddesine dayanarak, kazada zarar gören üçüncü kişilere ödenen bedelin haksız fiili nedeniyle zarara neden olan davalıdan tahsiline yönelik başlatılan icra takibine karşı ileri sürülen davalıların itirazlarının iptali istenmektedir. Davacı güvence hesabı somut olayda zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı yönetmeliğin 16.maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK’nın 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava söz konusu değildir. Davalı gerçek kişi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Davanın TTK’da düzenlenen Sigorta Hukukundan kaynaklanan dava olmaması nedeniyle, davanın mutlak ticari dava olmaması, uyuşmazlığın haksız filinden kaynaklanması ve tarafların tacir olmaması nedeniyle eldeki davanın konusunun ticari iş olmaması karşısında, davaya asliye hukuk mahkemesi tarafından bakılması gerekirken, karşı görevsizlik kararı verilmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında talep üzerine ya da resen gözetilecek hususlardandır. Anılan nedenlerle görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında yargılamaya devam olunması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu durumda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. ” şeklinde hüküm kurularak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava; Davacı Güvence Hesabı tarafından kazada yaralanan 3. şahsa kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihi itibariyle geçerli trafik sigortası bulunmamasından kaynaklı ödenilen Maddi tazminatın rücuen tazmininin konu edildiği itirazın iptali davasıdır.
İzmir BAM … Hukuk Dairesinin …-… EK. Sayılı ilamı ile; Mahkememiz tarafından verilmiş olan … E. … K Sayılı 05/07/2023 tarihli kararı, Asliye Ticaret Mahkemelerinin değil Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli oldu gerekçesi kaldırılmıştır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 4. Maddesinde ticari dava “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar ticari dava olarak sayılmıştır.
TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve istinaf ilamına göre; Somut olayda TTK’nın 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava söz konusu olmadığı, davalının gerçek kişi olduğu, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, Davanın TTK’da düzenlenen Sigorta Hukukundan kaynaklanan dava olmaması nedeniyle, davanın mutlak ticari dava olmaması, uyuşmazlığın haksız filinden kaynaklanması ve tarafların tacir olmaması nedeniyle eldeki davanın konusunun ticari iş olmaması karşısında, davaya asliye hukuk mahkemesince bakılması gerektiği anlaşıldığından, işbu davada görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatina varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, HMK’nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk Mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde gönderilme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinden tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır