Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/580 E. 2023/740 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/580 ESAS
KARAR NO : 2023/740 KARAR
DAVA : Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2023
KARAR TARİHİ : 02/10/2023
Mahkememizde görülen Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 27/03/2009 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşme ile tarafların, “davalı…’e ait olan “… Yenişehir-İZMİR” adresindeki yapının bodrum kat, zemin kat, 1. kat, 2. kat ve teras katına bazı inşaat işlerinin yapımı” konusunda anlaşmaya vardıklarını, yapılacak işlere ilişkin 5 sayfalık iş listesinin sözleşmeye eklenerek taraflarca imzalandığını, sözleşmede işin süresinin 3 ay olarak belirlendiğini, ancak işin yapılacağı taşınmazda kaba inşaatın başka bir yüklenici tarafından yapılmakta olması sebebiyle müvekkilinin işe başlama tarihinin “kaba inşaatı yapan yüklenicinin işini bitirip müvekkiline teslim edeceği tarih olacağının” kararlaştırıldığını, söz konusu yüklenicinin inşaatı genel olarak yaptıktan sonra oturma raporunun alınabilmesi için 20/06/2009 tarihinde geçici olarak müvekkiline teslim ettiğini, bu teslim tarihinden itibaren “bir adet çelik kapının, 4 adet ahşap kapının, merdiven demir doğrama ve aksamın, geçici camların, 2 adet mutfak dolabının, 4 adet banyo küvetinin ve bataryaların yapılması” işleminin müvekkili tarafından yapılarak inşaatın 03/07/2009 tarihinde yeniden yüklenicisi olan dava dışı …’ye teslim edildiğini, bu teslimin ardından oturma raporunun alınması işlerinin inşaatın yüklenicisi ve müvekkili tarafından takip edilerek 04/09/2009 tarihinde oturma raporunun alınabildiğini, ardından yüklenicinin taşınmazı 15/09/2009 tarihinde müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin de işi tamamen bitirerek 15/12/2009 tarihinde işverene teslim ettiğini, sözleşmede iş bedelinin 250.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını ancak müvekkilinin bazısı işin gereği olarak bazısı da işverenin isteği ile olmak üzere fazla işler yaptığını, yine sözleşmede olup da yapılmayan işlerin de bulunduğunu, bunların her birinin listesini dosyaya sunduklarını, müvekkili tarafından yapılan fazla işlerin bedeli ile sözleşmeden kaynaklanan alacağın davalı tarafça ödenmediğini, müvekkilinin başvurusu üzerine İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespiti dosyasında delil tespiti yapıldığını ve yapılmamış işler ile fazla işlerin belirlendiğini, müvekkilinin KDV hariç 58.000,00 TL alacağı olduğunun ortaya konduğunu, aslında bu alacak miktarının 59.965,00 TL olduğunu, müvekkilinin sözleşmede öngörülen bedelden dolayı 60.280,00 TL ödenmemiş alacağının olduğunu, davalılara ait işlerin müvekkili tarafından yapıldığını, tespitten sonra gerek sözleşme gereğince yapılan gerekse fazla yapılan işlerden ve tespit giderlerinden dolayı toplam KDV hariç 120.743,00 TL’nin ödenmesi için davalılara İzmir … Noterliği’nden 25/03/2010 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiklerini, ihtarnamenin davalı şirkete 29/03/2010, davalı…’e 27/03/2010 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak bugüne kadar ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL’nin davalılardan…’den 29/03/2010 tarihinden, davalı şirketten ise 31/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, tespit giderleri ile ihtarname bedeli olan 151,31 TL’nin de müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edildiğini, Mahkemece; “-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 50.796,95-TL’nin davalı … Kazan San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden 31/03/2020 tarihinden itibaren, davalı… yönünden 29/03/2010 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,” hükmedildiğini, ancak belirtilen alacağın doğduğu tarihin 2009 olduğunun ortada olduğunu, hal böyle iken yargılamanın çok uzun sürmesi ve bunun da davalıların eylem ve işlemleri ile de yargılamanın uzamasına sebebiyet vermeleri olduğu gibi akabinde de bundan dolayı bu tarihte ödenmesi gereken tazminat oranının ceplerinde kalması nedeniyle sebepsiz olarak zenginleştiklerini, müvekkilinin ise bu olay nedeniyle ciddi şekilde zarar gördüğünü, elde edilen tazminatın faizleri ile karşılanamayacak düzeyde zarara uğradığını, her ne kadar mahkemece verilen hüküm tarafımızca temyiz edilmiş olsa bile bu aşamada mahkemece hüküm altına alınmış olan kısım yönünden müvekkilinin doğmuş olan munzam zararının tazmininde güçlük olmaması ve bundan dolayı daha fazla zarar görmemesi açısından munzam zararın tazmini için işbu davanın açılmasının gerektiğini, mahkemece hüküm altına alınan 50.796,95-TL için, 12/07/2023 tarihi itibariyle işlemiş reeskont faizi tutarının ise 93.033,22-TL olduğunu, alacağın ödenmesi gerekli tarihten 12/07/2023 tarihine kadar geçen zaman içerisinde 50.796,95-TL’nin değer kaybı ve paranın alım gücünün denkleştirici adalet ilkesi ve diğer nedenler göz önüne alındığında tahakkuk etmiş faizler ile zararın karşılanması olanaklı olmadığını, bu zararın müsebbibi olan davalılardan bu zararın tazmin edilmesinin gerektiğini, ancak bu tür bir zarar hesabı uzman bilirkişilerce yargılama sırasında tespit edilebilecek olmakla bu davalarının belirsiz alacak davası olarak açılmasının zorunluluk olduğunu, tazmin alacağının belirlenmesini, akabinde dava tarihinden itibaren alacağın reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin gerektiğini, 50.796,95-TL asıl alacak yönünden davalıların temerrüde düştükleri 31/03/2020 tarihi itibariyle ödenmesi gerekli bu meblağın, ödenmesi gereken tarih ile 12/07/2023 tarihleri arasında paranın alım gücü ve diğer unsurlar uzman bilirkişi marifetiyle değerlendirilmek ve müvekkilinin zararının faizle karşılanmayan kısmının tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf davaya cevap sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
6102 sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20 maddesi ile eklenen 5/A maddesi ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A maddesinde “(1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 115. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindedir.
Mahkememizin … E. … K. Sayılı 30/05/2023 tarihli ilamında; Davanın tarafları arasında görülen eser sözleşmesine dayalı iş bedeli ile sözleşme harici fazla işler bedelinin tahsili davasında, Davanın Kısmen Kabulüne, ” 50.796,95 TL’nin davalı … Kazan San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden 31/03/2020 tarihinden itibaren, davalı… yönünden 29/03/2010 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,” karar verildiği kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Somut olayda; Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, Davacı vekilinin; Mahkememizin … E. Dosyasına konu edilen alacağın doğduğu tarihin 2009 olduğu, yargılamanın çok uzun sürmesi, davalıların eylem ve işlemleri ile de yargılamanın uzamasına sebebiyet vermeleri nedeniyle davalının sebepsiz olarak zenginleştiği, davacının bu olay nedeniyle ciddi şekilde zarar gördüğü zararın tazminatın faizleri ile karşılanamayacak düzeyde olduğu bu nedenle davacının doğmuş olan munzam zararının tazminini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan munzam zarar talepli davanın Nispi ticari davalardan olduğu, bu davada dava tarihinden önce dava özel şartlarından olan Arabuluculuğa başvuru yapılmadan açıldığı anlaşılmakla 6325 sayılı yasanın 18/A-2 fıkrası ve HMK’nun 115/2 fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının dava özel şartlarından olan arabuluculuğa başvuru yapılmadan açıldığı anlaşılmakla 6325 sayılı yasanın 18/A-2 fıkrası ve HMK’nun 115/2 fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL harçtan peşin olarak alınan 269,85-TL harcın düşülmesi ile kalan miktar bulunmadığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.02/10/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır