Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/467 E. 2023/809 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/467
KARAR NO : 2023/809
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/06/2023
KARAR TARİHİ : 17/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 22.03.2020 günü saat 02.00 sıralarında… Bulvarı üzerinden Mavişehir istikametinden Karşıyaka istikametine gitmekte olan davalı araç sahibi ve sürücü…’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile sol şeritte yüksek hızla seyir halinde iken sahil istikametinden Bostanlı istikametine karşıdan karşıya geçmek isteyen üç şahıstan müvekkilinin eşi … ve …’e çarparak üzerinden geçmesi sonucu müvekkilinin eşi … …’ın ve …’ün hayatını kaybetmesine sebebiyet verdiğini, davaya karışan davalı …’a ait sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … A.Ş.’ye ait … acente … poliçe numarası ile ZMMS poliçesiyle sigortalı olduğunu, taraflar arasında arabuluculukta anlaşma sağlanamadığını, davaya konu ölümlü- trafik kazası neticesinde davalı … hakkında Karşıyaka …Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyasında açılan taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan yapılan yargılama neticesinde …’ın cezalandırılmasına karar verildiğini, trafik polislerince tutulan kaza tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsü …’ ın 2918 sayılı KTK madde 52/1-a da ki sürücüler “aracın hızını kavşaklara yaklaşırken, hızlarını azaltmak zorundadır.” kuralını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu bulunduğunu, kaza esnasında olay yerinde olan tanık…, müteveffaların karşıdan karşıya geçmek istedikleri esnada yolun boş olduğunu, müteveffaların karşıya geçmeden önce yolu kontrol ettiklerini ve sağlarına sollarına baktıklarını, aracın hızla seyrine devam ettiğini, araç sürücüsü davalının herhangi bir korna sesi ile uyarı vermediğini, ayakları takılıp yere düşen müteveffaların üzerinden geçtiğini beyan ettiğini, … plakalı araç sürücüsü …’ ın işbu kazada tali oranda kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, sürücü …’ın kırmızı ışıkta geçtiği anlaşıldığından, ceza yargılamasında kazanın meydana gelmesindeki ana etken davalının yüksek hızda dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyrine devam etmesi olduğunun görüldüğünü, kaza mahallindeki hız sınırı 50 km/h olduğu halde davalının sevk ve idaresindeki araç ile yasal hız limitinin oldukça üzerinde seyrettiğini, araç sürücüsü yolun ortasındaki yayaları uzak mesafeden gördüğünü, ancak yüksek hızda seyretmesi sebebiyle direksiyon hâkimiyetini kaybederek direkt yayaların üzerine doğru seyrederek yayalara çarptığını, kamera görüntülerinden de davalı sürücünün kaza mahallinde çok yüksek hızda seyrettiği müteveffalara çarptıktan sonra duramadığının müteveffaları metrelerce sürüklediğinin, davalının dikkatsiz ve trafik güvenliğini tehlikeye sokan davranışları sebebiyle işbu kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, müteveffa …’ın, davacı müvekkilinin eşi olup, ölüm neticesi gerçekleşmeseydi eşi …’a destek olacağını, desteklik ilişkisinin devam edeceğini, …’ın vefatı sonucunda davacı eşinin desteğinden yoksun kaldığını, davacının eşi müteveffanın … Satışı”nda müdür olarak çalıştığını, (… perde) bunun yanı sıra kendi adına pazarlama, perde montajı, perde malzemesi satışı yaptığını, müteveffanın birden çok iş yapması sebebiyle ölüm tarihinde 5.000,00 TL gelirinin bulunduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı talepleri yönünden davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile davacı … için şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini, müvekkili … için 300.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, yargılama sırasında ortaya çıkacak alacaklarının teminat alınmaksızın teminat altına alınması açısından … plakalı aracın üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi amacıyla teminat alınmaksızın karar kesinleşinceye kadar ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulünü talep ettiklerini, maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı)yönünden HMK 107/1 maddesi gereği belirsiz alacak davası olup, alacakların miktar ya da değerini bu aşamada tam ve kesin olarak belirleme olanağı bulunmadığından, uzman bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğinden belirlenebilir hale geldiğinde iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın HMK md 107/2 gereği maddi zarar (destek tazminatı) alacak kalemlerini artırma hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik davacı … için 1.000,00 TL maddi ( destekten yoksun kalma) tazminatın, olay tarihi olan 22/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi için poliçe limitleriyle sınırlı olarak ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle ) müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 300.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, sigorta şirketi dışındaki davalı …’ dan tahsili ile davacıya verilmesini talep ettiklerini, kazaya sebebiyet veren … plakalı araca dava sonucuna ve karar kesinleşinceye kadar trafik kaydı üzerine konulmak üzere, teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …. vekili cevap dilekçesi ile özetle; Dava konusu kazaya karışmış olan … plakalı aracın, müvekkili şirkette, 26.07.2019 – 26.07.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 410.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limitini bildirmelerinin davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekâlet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, huzurdaki davanın “dava şartı eksikliği” sebebiye usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; müteveffanın anne, baba ve çocuklarının hayatta olması durumunda bu kişiler için de destekten yoksun kalma paylarının ayrılması gerektiğini, maluliyet tazminatı hesaplamalarının Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre değil, ZMM genel şart ekinde yer alan TRH-2010 kadın/erkek tablosu ve %1,65 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklanmış olup, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, sunulan nedenlerle; müvekkili sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın öncelikle usule ilişkin belirttikleri gerekçelerle usulden reddine; bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise esastan reddine, masraf ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı … davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … mirasçıları davacılar …, …, …, … ‘ün davalılar … AŞ ve … aleyhine açılan 22/03/2020 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin dava olduğu ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Dava; trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davasıdır.
HMK Madde 166- (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Hükmünü taşımaktadır.
Somut olayda gerek bu davada gerekse incelenen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davalı tarafların aynı olduğu, aynı trafik kazası ve ZMMS poliçesi kapsamında destekten yoksun kalma ve manevi tazminat isteğinde bulunulduğu, iddia ve savunmaların aynı nitelikte olup, kusur ile poliçe teminat limiti gözetilerek garameten paylaştırma kuralının uygulanması hususunda delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dava arasında HMK.nın 166.maddesi uyarınca bağlantı bulunduğu anlaşılmakla eldeki davanın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin işbu dosyası ile İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile arasında tarafları ve dava sebepleri itibariyle tam bir fiili ve hukuki bağlantı bulunduğundan işbu dosyanın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2- Yargılamanın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, işbu dosya esasının bu şekilde kapatılmasına
3- Birleştirme kararı verilen dosyada duruşma gününün taraf vekillerine bildirilmesine,
4- Birleştirme kararı verildiği hususunun derhal ilgili mahkemeye bildirilmesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır