Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/430 E. 2023/803 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/430
KARAR NO : 2023/803
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2023
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/09/2022 tarihinde saat 10.05 sıralarında Almanya’da ikamet etmekte olan davacının üzerine kayıtlı ve sevk ve idaresindeki … Alman plakalı araç ile Ankara ili Altından ilçesi Aydınlıkevler Mahallesi Şehit Ömer Halisdemir Bulvarı üzerinde seyir halindeyken, Davalı… Ürünleri İthalat İhracat ve Ticaret Anonim Şirketi’nin maliki olduğu ve Davalı …’nin sevk ve idaresinde bulundurduğu … plakalı araç ile davacıya ait aracın sol arka çamurluğuna çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava açılmadan önce 2918 S.K. KTK Md. 97 gereğince Davalı sigorta şirketine 23/02/2023 tarihinde hasar başvurusunda bulunulduğunu, hasar başvurusunun davalı sigorta şirketine 24/02/2023 tarihinde tebellüğ olduğu fakat davalı sigorta şirketinin davacı tarafa hiçbir dönüş yapmadığını, bunun üzerine arabuluculuk sürecine başlanıldığı ve buradan da sonuç alınamadığını belirterek davanın kabulü ile eldeki dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen toplam KDV dahil 2.581,58 € tutarındaki maddi hasarın aynen ya da mümkün olması halinde fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının, değer kaybı yönünden HMK Md. 107 uyarınca belirsiz alacak davası olmak üzere 50,00 € değer kaybının aynen ya da mümkün olmaması halinde fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının davalı araç sürücüsü ile davalı araç malikinden kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, davacının ödemek zorunda kaldığı 199,92 € ekspertiz ücretinin aynen ya da mümkün olmaması halinde fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığı dahil olmak üzere tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı… Ürünleri İth. İhr. Ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin iş yeri adresinin gerekse kazanın meydana geldiği yer ve araç sürücüsünün ikamet adresine bakıldığında açılan dava da yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava dilekçesinde istenilen taleplerin zamanaşımına uğramış olduğu gibi hak düşürücü süre içerisinde talepte bulunulduğunu ve sigorta şirketine herhangi bir başvurunun da yapılmadığını belirterek davanın usulden reddini, davacının E üzerinden talepte bulunması ve Türkiye’de aracı tamir ettirme durumu varken yurtdışında aracın tamir edildiğini beyanla E üzerinden talepte bulunmasının kabul edilemeyeceği gibi Türkiye şartları ve Yurtdışı şartları mukayese edildiğinde davalı şirketi zarara uğratmaya yönelik hareketler olduğunundan sebeple davalı şirkete yüklenilebilecek herhangi bir kusurun bulunmaması nedeniyle açılan davanın gerek usul gerekse esas yönünden reddine karar verilmesini, davalı şirketin temerrüde düşmemesi nedeniyle aleyhine faiz hükmedilmemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, davalı sigorta şirketi tarafından dosyada inceleme yapılabilmesi için talep edilen eksik evrakların tamamlanmadığını, davanın usule uygun açılmadığını, davalı şirketin gerekli araştırmayı yapmasının kasten engellendiğini, dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın usulden reddinin gerektiğini bu nedenle de tazminatın hesaplanmasının mümkün olmadığı ve herhangi bir ödemenin gerçekleştirilemediğini, zarar görenin yükümlülüğünü kasten ve art niyetle yerine getirmemesi halinde meydana gelecek hasarın teminat dışı kalacağı net bir şekilde düzenlendiğini, davacı kişinin davalı sigorta şirketinden poliçeye istinaden bir hak veya alacak talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmadığı ve davanın reddinin gerektiğini, davacının hasar bedelinin gerçek zararının davalı şirketçe karşılandığını bakiye talep hakkının bulunmadığınından sebeple dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddine, gerçek zarar ödemesinin tam ve eksiksiz yapıldığının kabulü ile davanın esastan reddine, teminat dışı hallerin değerlendirilerek aracın yaşı, mükerrer kaza ve kilometresi göz önünde bulundurularak fahiş değer kaybı taleplerinin reddine, poliçe teminatı dışında olan ekspertiz ücret masrafı , değer kaybı, yargılama gideri ve faize ilişkin taleplerinin reddine, davalı şirketin temerrüde düşmediğinden aleyhe faize hükmedilmemesine aksi halde dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: -Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-Sigorta şirketine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar zararı ve değer kaybı bedelinin karşı araç maliki-sürücüsü ve karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesininin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “7. maddesinde ,” davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” denilmektedir. Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 18/2. maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” denilmek suretiyle yetki itirazının ileri sürülüş biçimi düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. maddesinde, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Davalı… Ürünleri İth. İhr. Ve Ticaret A.Ş. Tarafından şirket adresinin Ankara olduğu belirtilerek yetki itirazında bulunulmuştur. Davalı şirket adresinin Ankara olduğu, davacının ikametgah adresinin Almanya olduğu, kazanın meydana geldiği yerin ise Ankara ili olduğu, zararın haksız fiilden meydana geldiği, 6100 sayılı Yasa’nın 16. Maddesi gereğince haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, kazanın Ankara ilinde meydana geldiği, zararın meydana geldiği yerin Ankara ili olması, zarar görenin yerleşim yerinin Almanya olması birlikte değerlendirildiğinde ortak yetkili Mahkemenin kazanın meydana geldiği- zararın meydana geldiği ya da gelme ihtimalinin bulunduğu yer olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı , yetkili Mahkemenin Nöbetçi Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla HMK.nun 116. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili Nöbetçi Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır