Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/390 E. 2023/396 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/390 Esas
KARAR NO : 2023/396
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili sigorta şirketine, … numaralı sigorta poliçesi ile mecburi mali mesuliyet rizikolarına karşı sigorta edilmiş bulunan “…” plakalı araç 12.06.2021 tarihinde yeterli sürücü belgesine sahip olmayan sürücü … tarafından kullanılırken; dava dışı mert filiz çamcı’ ya ait “…” plakalı araca çarparak aracın hasara uğramasına neden olduğunu, hasar sebebiyle … plakalı araç malikine 4.403,47-TL. Hasar ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödemenin davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle “…” plakalı araç sürücüsü ve maliki olan davalı borçlu hakkında 4.403,47-TL.’sının resskont avans faizi ile toplam tutarı olan 4.723,09-TL ’sının tediyesini teminen İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. No.lu dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, Davalı borçlu …’ün vekili aracılığıyla yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, yasal süresi içinde yaptığı vaki itirazları ile davalı yönünden takip durduğunu bu nedenlerle davalının itirazlarının iptali ile takibin devamına kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde “Müvekkil ile … arasında , 12.06.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilim kusursuzdur. Haksız fiilin dört ana unsuru bulunmaktadır. Bunlar; hukuka aykırı fiil, kusur , zarar ve illiyet bağıdır. Somut olayda müvekkil kusurlu olmadığı gibi maddi ve manevi olarak zarara uğradığı” şeklinde beyanda bulunarak davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE
Dava, sigorta şirketinin kendi sigortalısına karşı açtığı rücuen tazminat istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, sigortalı aracın motorsiklet olması ve kullanım şeklinin hususi olduğunun belirtilmesi nedeniyle ticari nitelikte olmadığı, dava tarihi itibariyle 6502 sayılı yasanın yürürlükte olduğu, davalının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu sigorta işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakmakla tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde mahkememiz ile Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ( Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından görevli mahkemenin tayini için HMK’nun 21. ve devamı maddeleri uyarınca yargı yeri belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331. Maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
ilişkin, taraflar vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/05/2023

Katip…
e-imzalı

Hakim…
e-imzalı