Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/339 E. 2023/614 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/339
KARAR NO : 2023/614
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2015
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; davalının müvekkilinden dilekçe ekinde sunulan faturalarda yer alan ürünleri satın aldığını, söz konusu malların davalıya teslim edildiğini, ancak söz konusu ticaretten doğan 24.198,91 TL tutarındaki bakiyeyi davalının ödemediğini, ödenmeyen bakiye için icra takibine başladıklarını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, mevcut bakiye için ihtar çektiklerini davalının temerrüde düştüğünü beyan ederek, itirazın iptaline, takibin devamına davalının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacının İzmir … Noterliği’nin 29/12/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili firmaya ihtarname gönderdiğini, iş bu ihtarname ile müvekkili firmanın 24.012,44 TL borcu olduğunun iddia edildiğini, davacı tarafın müvekkili firmaya göndermiş olduğu ihtarnameye karşı taraflarınca Ankara … Noterliği nin 12.01.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile cevap verildiğini, taraflarınca gönderilen ihtarname ile davacıya, müvekkili firmanın ana sözleşme gereği ödeme yaptığını, haksız ihtara konu edilen cari hesaba ilişkin ek malzeme için sözleşme ve sevk irsaliyesi teslim belgesi bulunmadığını, fiyatlandırmanın kıstasının ani aşılamadığı gibi sipariş onayının da olmadığını bu sebeple cari hesap bakiyesinin kabul edilmeyeceğinin ihtar edildiğini, belirtilen gerekçeler sebebiyle de davacı firmanın mutabakat için davet edildiğini, ancak davacı tarafın mutabakat için davet tekliflerine kayıtsız kalarak müvekkili firma aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü” nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, taraflarınca borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, bu davada yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri olmadığını, iş bu davada yetkili mahkemenin Edremit Mahkemeleri olduğunu, HMK 6. maddesi gereğince yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı andaki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının delil olarak sunmuş olduğu muavin defter kayıtlarındaki sözleşme teyidinde KDV dahil 63.310 TL üzerinden anlaşma sağlandığının belirtildiği, müvekkili firmanın, yapılan anlaşma gereği iyi niyet çerçevesinde muhasebe kaydı tutarken sonradan davacı firmanın herhangi bir sözleşme olmadan, irsaliyesi ve teselsümü bulunmayan bir kısım malları faturalandırdığı ve taraflarına gönderdiğinin anlaşıldığını, bu hususun farkına varılır varılmaz müvekkili firmanın mali müşavirleri tarafından inceleme alındığını, 12/12/2014 saat 15:56 da davacı firmaya durumu özetleyen mail atıldığını, iş bu mailin içeriğinde de izah edildiği üzere 28.04.2014 tarih … numaralı fatura, 16.05.2014 tarihli … numaralı fatura, 21.05.2014 tarihli … numaralı fatura, 24.06.2014 tarihli …, …, …, …, … numaralı faturalar ve 23.07.2014 tarihli … numaralı faturaların sözleşme ve irsaliyelerinin olmadığı, fiyatları belli olmayan bu ürünlerin fiyatlandırılmalarına nasıl karar verildiğinin belli olmadığı bu sebeple muhasebe kaydına alınmayacağının bildirildiğini, konunun çözümü içinde müvekkili firmanın iyi niyetli bir şekilde davacı firmanın yetkililerini davet ettiğini, davacı tarafın kayıtsız kaldığını, bu nedenlerle öncelikle yetki itirazının kabulüne, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davasının reddine, davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalının HMK’nın 6. Maddesi gereğince Edremit Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğunu, davalının yetki itirazının kabulünün mümkün olmadığını, 6100 sayılı HMK’nun 116.maddesinde kesin yetki kuralını olmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğunun belirtildiğini, aynı kanunun 117.maddesinde ilk itirazların hepsinin cevap süresinde ileri sürüleceği, aksi halde dinlenmeyeceğinin hükme bağlandığını, bu durumda süresinde verilmeyen cevap dilekçesinde belirtilen yetki itirazının incelenmemesi gerektiğini, ayrıca açtıkları davanın yetkili mahkemede açıldığını, zira; 6098 sayılı BK’nun 89.maddesinde belirtilen para borcuna dayalı davalarda yetkili mahkemenin açıklanmasından ve 6100 sayılı HMK’nun 10.maddesiyle hüküm altına alınan özel yetki kuralı nedeniyle İş bu davada yetkili mahkemenin İzmir Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca davalı taraf bir kısım faturalar yönünden müvekkili firmaya itiraz ettiğini, söz konusu faturaların içeriğini kabul etmediğini beyan ettiğini, davalı tarafın bu itirazının kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafın müvekkili firmanın göndermiş olduğu malı teslim aldığını ve akabinde kendisine gönderilen faturaları kabul ettiğini, müvekkili firmanın kendisinden alacağının tahsilini talep ettiği zaman davalı tarafın fatura içeriğine ve fiyatlandırmasına itiraz ettiğini, davalının söz konusu itirazının köniyetle yapılmış bir itiraz olduğunu, bu nedenlerle, davanın kabulüyle borçlunun İzmir …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline,takibin devamına,haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’ından aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafından taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İKİNCİ CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği ikinci cevap dilekçesi ile özetle; Davacının yetki itirazının süresinde yapılmadığı yönündeki iddiasının gerçek dışı olduğunu, itirazın süresinde yapıldığını, iş bu davada yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri olmadığını, müvekkili firma tarafından faturaların kabulünün mümkün olmadığını, davacı firmanın herhangi bir sözleşme olmadan irsaliyesi ve tesellümü bulunmayan bir kısım malları faturalardırdığı ve taraflarına gönderdiğinin sonradan anlaşıldığını, bu hususun farkına varılır varılmaz müvekkili firmanın mali müşavirleri tarafından inceleme başlatıldığını, 12.12.2014 saat 15:56 da davacı firmaya durumu özetleyen mail atıldığını, iş bu mailin içeriğinde de izah edildiği üzere 28.04.2014 tarih … numaralı fatura, 16.05.2014 tarihli … numaralı fatura, 21.05.2014 tarihli … numaralı fatura, 24.06.2014 tarihli …, …, …, …, … numaralı faturalar ve 23.07.2014 tarihli … numaralı faturaların sözleşme ve irsaliyelerinin olmadığı, fiyatları belli olmayan bu ürünlerin fiyatlandırılmalarına nasıl karar verildiğinin belli olmadığı bu sebeple muhasebe kaydına alınmayacağının bildirildiği, ilaveten davacı firmanın, … no lu 20.09.2014 tarih ve 21.11.2014 tarihli … numaralı mükerrer faturalarla haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, müvekkili firmanın davacı firmaya borcu olmadığını, bu nedenlerle öncelikle yetki itirazının kabulüne, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davasının reddine, davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: İzmir … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 24.198,91 TL alacağın tahsili için ilamsız takip yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 21.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 22.01.2015 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, dosyada başkaca bir işlem bulunmadığı anlaşılmıştır.
Faturalar: dava konusu davacı tarafından davalı adına keşide edilen faturaların 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 49.016,00 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 14.489,46 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 23.216,30 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 28.750,55 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 42.378,35 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 45.010,90 TL tutarlı, 28/04/2014 tarihli… seri sıra nolu 459,02 TL tutarlı, 21/05/2014 tarihli… seri sıra nolu 754,73 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli… seri sıra nolu 4.496,87 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 3.592,84 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 2.162,40 TL tutarlı, 23/07/2014 tarihli… seri sıra nolu 169,92 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 486,46 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli… seri sıra nolu 787,58 TL tutarlı, 16/05/2014 tarihli… seri sıra nolu 106,91 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli… seri sıra nolu 49.970,62 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli… seri sıra nolu 51.165,07 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 72.584,64 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli… seri sıra nolu 234,17 TL tutarlı, 02/05/2014 tarihli … seri sıra nolu 88,24 TL tutarlı, 14/05/2014 tarihli … seri sıra nolu 987,40 TL tutarlı, 28/04/2014 tarihli … seri sıra nolu 430,70 TL tutarlı, 24/06/2014 tarihli … seri sıra nolu 787,58 TL tutarlı faturalar olduğu anlaşılmıştır.
BA/BS formları: Davalı şirkete ait takip konusu fatura dönemini kapsayan BA/BS formları ilgili vergi dairesinden getirtilmiş incelenmesinde; 2013 yılı Temmuz-Aralık dönemlerine ait davacı şirket ile ilgili fatura kaydına rastlanmadığı, 2014 Yılı Ocak-Aralık dönemlerine ait davacı şirket ile ilgili fatura kaydına rastlanmadığı, 2015 Yılı Ocak-Haziran dönemlerine ait davacı şirket ile ilgili fatura kaydına rastlanmadığı anlaşılmıştır.
İhtarname: Davacı…. A.Ş İzmir …. Noterliği’nin 29/12/2014 tarihli, … yevmiye numaralı, muhatabı davalı olan ihtarnamesi ile; firmaları nezdinde cari hesaplarında 24.012,44 TL ödenmemiş borçlarının bulunduğu, ihtarnamenin taraflarına tebliğinden itibaren 7 gün içinde borçlarını ödemelerini, aksi halde aleyhlerine icra takibine geçileceği, bu uğurda yapılacak her türlü yargı masrafları ile avukatlık ücretlerinin de taraflarına ait olacağı hususunu ihtar edilmiş, ihtarname davalıya 09.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
İhtarname: Davalı… Otel … A.Ş Ankara …. Noterliği’nin 12/01/2015 tarihli, … yevmiye numaralı, muhatabı davacı olan ihtarnamesi ile; ana sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığı, ihtara konu edilen cari hesaba ilişkin ek malzeme için sözleşme ve sevk irsaliyesi teslim belgesi bulunmadığı, taraflarınca fiyatlandırmanın hangi kıstasa göre yapıldığının belli olmadığı, sipariş onayının da bulunmadığı, bu nedenle ihtara konu cari hesap bakiyelerini kabul etmedikleri, mutabakat için taraflarını şirketlerine davet ettiklerini ihtar etmiştir.
Çalışan Kaydı; Balıkesir Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılan 22/02/2017 tarihli yazımıza verilen cevaba göre; davalı şirketin işyerine ait 2014/ 01- 02- 03- 04- 05- 06- 07- 08-09-10-11-12 dönemlerine ilişkin çalışanlara ait bordroların gönderildiği görülmüştür.
Davalı ortakları ve Yetkili temsilcileri: Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazılan 16/05/2017 tarihli yazımıza verilen cevaba göre; davalı … Otel .. A.Ş nin sermayesinin 3.297,193 TL olduğu, durumunun faal olduğu, 11/05/2016 tarihinde akdedilen genel kurul toplantısına göre 3 yıl süre ile … ‘nun yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, …. ‘nun temsil ve ilzama yetkili kılındığı, şirketin ortaklarının …., … ve … ‘nun olduğu, buna ilişkin belgelerin mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu: Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı 27/09/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalı Şirkete telefondan ulaşılamaması üzerine; Davalı Şirketin Dosyada Mevcut … Çankaya/Ankara adresine 26/09/2017 Salı günü Saat 13:32’de gidildiği, adresin kapalı olduğunun görüldüğü, tespiti yapılan hususların tutanak altına alınmak suretiyle imzalandığı, davalı Şirketin ticari defter belgeleri ve yetkililerine ulaşılamamasından dolayı,davalı şirketin ticari defter belgeleri üzerinde dava konusuna ilişkin inceleme yapılamadığı, takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere; davalı şirketin 2014 ve 2015 yılı Ticari Defter belgelerinin dosyaya ibraz edilmesi veya belirtilen Ticari Defter Belgelerinin bulunduğu yeni bir adresin dosyaya bildirilmesi halinde; davalı şirketin 2014 ve 2015 yılı Ticari Defter Belgeleri üzerinde bir incelemenin yapılabileceği bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu: Mahkememizce aldırılan 03/11/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre; dava dosyasındaki belgelerle, Sayın Mahkemenin tarafımıza vermiş olduğu görev ve yetki çerçevesinde davacı tarafın 2014 ile 2015 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları 01.11.2017 tarihinde İzmir, Üçyol’da …adresinde şirketin Mali Müşavirine ait ofiste yapılan inceleme ve tespitlere göre; davacının 2014 ve 2015 yılları ticari defterleri usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış tasdikleri ile yıl sonu kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu tespit edildiğinden, ticari defterlerinin delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafa ait incelenen ticari defter kayıtlarında icra takibi dayanağı olan satış faturalarının defterlerde kayıtlı ve 2014 yılında düzenlenen faturaların toplamının 94.335,06TL tutarında olduğu, faturalara karşılık davalının 15.09.2014 ödeme tarihli 63.310,00 TL tutarındaki banka çeki ile davacıya ödeme yaptığı, düzenlenen 01.10.2014 tarihli 7.012,62 TL tutarındaki iade faturasının davacının hesaplarında davalıya Alacak kaydedildiği, dolayısıyla 70.322,62 TL davalıya alacak kaydedildiğinden (94.335,06 – 70.322,62 = 24.012,44 TL) davalının 24.012,44 TL borç bakiyesinin kaldığı, bu bakiyenin İcra Takip tarihi itibariyle ve rapor düzenleme tarihi itibariyle değişmediği incelemede tespit edildiği, neticede; davacının ticari defter kayıtlarında icra takip tarihi ve 31.12.2015 tarihi itibariyle ve rapor düzenleme tarihi itibariyle davalı tarafın 24.012,44 tl borç bakiyesinin hesaplarda mevcut olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Bilirkişi raporu: Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı 26/03/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı yana ait 2014 yılı yasal defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı, defter kayıtlarını usulüne uygun olarak tuttuğu, sahibi lehine delil vasfı taşıdığı, davacı yanca davalı yana tanzim olunan 14 adet toplamda 87.322,44 Bedelli faturalardan davalı yanca 12 adet toplamda 82.183,62 TL lik fatura ve içeriği ürünlerin teslim alındığı, yasal defter kayıtlarına intikal ettirdiği, 23.07.2014 tarihli … nolu 169,92 TL bedelli ve 20.09.2014 tarih ve … Nolu 4.968,90 TL bedelli toplamda 5.138,82 Tl bedelli faturaların tesliminin kanıtlanamadığı, ispat yükünün davacı yana ait olduğu, rapor tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 18.873,62 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz İlamı: Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde … Esas – … Karar sayılı karar ile, “Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının, İzmir …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 18.873,62 TL asıl alacak ile 101,44 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 18.975,06 TL alacağın, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, hüküm altına alınan 18.975,06 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İstinaf Ortadan Kaldırma Kararı; davalı vekilinin mahkememiz ilamına karşı istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin … H.D.’nin 15/03/2023 tarih ve … esas ve … karar sayılı ilamı ile “davalı vekilince cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanıldığı, ispat yükü kendisinde olan davalının malların kendisine teslim edilmediği iddiasını yazılı delille ispat edemediği gözetilerek, davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle mahkememiz ilamının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yemin Teklif Hakkının Hatırlatılması: istinaf ortadan kaldırma kararı üzerine mahkememizce hazırlanan 19/04/2023 tarihli tensip zaptında davalı vekiline yemin teklif hakkı hatırlatılıp, yemin teklif dilekçesini sunması için 2 haftalık kesin süre verilmesin ilişkin ihtar davalı vekiline 29.04.2023 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı vekilince yemin teklif hakkının kullanılmadığı, davalı vekilinin kesin süre dolduktan sonra verdiği 12.07.2023 tarihli mazeret dilekçesi içeriğinde müvekkili ile görüşemediğinden yeniden yemin teklifi hususunda süre verilmesini talep ettiği, davacı vekiline ait vekaletname incelendiğinde yemin teklifi konusunda özel yetkisinin bulunduğu, müvekkili olan davalının yemin teklifi hususunda özel talimatına hukuken ihtiyacının olmadığı, mahkememizce verilen sürenin kesin süre olduğu ve usulüne uygun kesin süre verilmesine rağmen yemin teklif hakkı kullanılmadığından davacı lehine usulü müktesep hak oluştuğu, davalının artık yemin deliline dayanamayacağı anlaşılmakla davalı vekiline yeniden süre verilmemiştir.
Dava; ticari alım satım ilişkisi kapsamında cari hesap bakiye alacağından kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davalı tarafça; mahkememizin yetkisine yapılan itiraz incelendiğinde, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği, alacağın faturalar bakiyesinden kaynaklandığı, HMK.nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri olan İzmir mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetki itirazının yerinde olmadığı tespit edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı takibe itirazında borca itiraz etmiş, cevap dilekçesinde cari hesaba dayanak bir kısım faturalara konu malların teslim edilmediğini, teslim olunan mal bedellerinin tamamının ödendiğini bildirmiştir. Davaya ve takibe konu, cari hesaba dayanak faturalardan toplam 82.183,62 TL değerindeki 12 adedinin, davacının ve davalının usulüne uygun tutulmuş defterlerinde kayıtlı olduğu, 12 adet faturanın, davalı tarafından kabul edilip ticari defterlerine kaydedilmesinin faturalardaki malların kendisine teslim edildiğine karine teşkil ettiği, bu faturalara mahsuben davalı tarafından toplam 63.310,00 TL ödeme yapıldığı, bu faturalar nedeniyle takip ve rapor tarihinde davacının bakiye 18.873,62-TL alacaklı olduğu görülmüştür. Davacının 20.09.2014 tarihli … numaralı 7.012,62 TL miktarlı faturayı iptal ederek, davalı hesabına 01.10.2014 tarihinde 7.012,62 TL olarak alacak kaydederek mahsuplaşma yaptığından bu fatura hesaplamada dikkate alınmamıştır. Davacı defterlerinde kayıtlı olup da, davalı defterlerinde bulunmayan … numaralı 169,92 TL bedelli fatura ile … numaralı 4.968,90 TL bedelli faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini ispat yükü davacıya düşmektedir. Davacı taraf, sözkonusu malları davalıya sattığı ve teslim ettiği hususunda bu faturalar dışında herhangi bir delil göstermemiştir. Davalı BA formlarında takip konusu bu faturaların yer almadığı görülmüştür. Her ne kadar davacıya ait ticari defterlerde takip konusu faturalar kayıtlı ise de faturalardaki malın tesliminin sevk irsaliyesi, teslim belgesi, makbuz vs. delillerle ispatlanması gerekli olup bu hususta tanık dinlenmesi de mümkün değildir. Davacı vekili, bu faturalara ilişkin sevk irsaliyesi bulunmadığını bildirmiştir. Davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından bu faturalara konu malların teslimi hususunda davacıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmış, davacı vekili son duruşmadaki imzalı beyanında yemin teklif etmek istemediklerini bildirmiştir. Bu faturalar yönünden teslimin kanıtlanamaması nedeniyle söz konusu fatura bedelleri olan 5.158,82 TL’nin davalıdan talep edilmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davaya ve takibe konu, cari hesaba dayanak faturalardan toplam 82.183,62 TL değerindeki 12 adedinin ise davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının, bu faturaları kabul edip ticari defterlerine kaydetmesinin faturalara konu malların kendisine teslim edildiğine karine teşkil ettiği, söz konusu karinenin aksini ispat yükünün ise davalı tarafta olduğu, miktar itibariyle davalının kendi defterlerindeki kaydın aksini yazılı delillerle ispatlanması gerekli olup, bu hususta tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı, istinaf ortadan kaldırma kararındaki gerekçe dikkate alınarak, mahkememizce hazırlanan 19/04/2023 tarihli tensip zaptında davalı vekiline yemin teklif hakkı hatırlatılıp, yemin teklif dilekçesini sunması için 2 haftalık kesin süre verilmesini ilişkin ihtar davalı vekiline 29.04.2023 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı vekilince yemin teklif hakkının kullanılmadığı, davalı vekilinin kesin süre dolduktan sonra verdiği 12.07.2023 tarihli mazeret dilekçesi içeriğinde müvekkili ile görüşemediğinden yeniden yemin teklifi hususunda yeniden süre verilmesini talep ettiği, davacı vekiline ait vekaletname incelendiğinde yemin teklifi konusunda özel yetkisinin bulunduğu, müvekkili olan davalının yemin teklifi hususunda özel talimatına hukuken ihtiyacının bulunmadığı, mahkememizce verilen sürenin kesin süre olduğu ve usulüne uygun kesin süre verilmesine rağmen yemin teklif hakkı kullanılmadığından davacı lehine usulü müktesep hak oluştuğu, davalının artık yemin deliline dayanamayacağı, böylelikle davalının 12 adet fatuya konu malların kendisine teslim edilmediğini ve ticari defterlerindeki kaydın aksini usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığından, davacının bu faturalar nedeniyle takip ve rapor tarihinde davalıdan bakiye 18.873,62-TL alacağının bulunduğunun sabit olduğu, takip tarihinden önce davalıya takip konusu borcun ödenmesi için gönderilen ihtarname ile verilen 7 günlük itiraz süresinin icra takip tarihinden sonra dolduğu gözetildiğinde davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek davacının işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, 18.873,62 TL asıl alacak ile 101,44 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 18.975,06 TL alacağın, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, fazlaya ilişkin isteğin reddine, davacı alacağı likit olup davalı itirazında haksız olduğundan İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalının, İzmir …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 18.873,62 TL asıl alacak ile 101,44 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 18.975,06 TL alacağın, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 18.975,06 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 1.296,19 TL nispi harca, peşin alınan 413,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 882,93 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 399,98 TL davetiye ve posta gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.599,98 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.254,38 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 27,70 TL başvurma harcı, 413,26 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.695,34 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.223,85 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
13/07/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır