Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/300 E. 2023/277 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/300
KARAR NO : 2023/277

DAVA : İstirdat (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2023
KARAR TARİHİ : 07/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin … sicil numarasıyla, … Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ na kayıtlı, … İnşaat Malzemeleri Satışı ünvanıyla ticari faaliyetlerini yürüten bir esnaf olduğunu, müvekkili tarafından keşide edilerek yürüttükleri ticari ilişki kapsamında başka bir esnaf olan …’ e teslim edilen ve … (…) tarafından ciro edilerek yürütülen ticari iş ilişkisi çerçevesinde 03/11/2022 tarihinde … Kimyasalları İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’ ye verilen … Bankası A.Ş. İzmir … Şubesi’ ne ait 23/12/2022 keşide tarih ve … seri nolu 35.000,00-TL tutarlı çekin, … şirketi zilyetliğindeyken kargoda kaybolması/çalınması sebebiyle … şirketi tarafından Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile 09/11/2022 tarihinde ödeme yasağı konulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talepli çek iptali davası ikame edildiğini ve ilgili Mahkeme tarafından 16/11/2022 tarihli Ara Karar ile çek üzerine tedbiren ödeme yasağı konularak, bu hususun müzekkere ile muhatap bankaya da bildirildiğini, dilekçeleri ekinde bir örneği yer alan çekin arka yüzüne bakıldığında, Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyasından 16/11/2022 tarihli ara karar ile ödeme yasağı konulduğu hususunun şerh edildiğinin açıkça görüldüğünü, ancak buna rağmen çeki hangi sebep ile elinde bulundurduğu tespit edilemeyen alacaklı görünen yan tarafından çekin zayi olduğu bilinerek ve kötü niyetli olarak hakkında ödeme yasağı olan 23/12/2022 keşide tarihli, … çek numaralı 35.000,00-TL bedelli … Bankası çeki hakkında ihtiyaten haciz talep edildiğini ve kararı veren İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından çekin arka yüzünde yer alan şerh dikkate alınmaksızın hakkında usul ve yasaya aykırı olarak 11/01/2023 tarihli … Değişik İş, … Değişik İş Karar numaralı karar ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, bu kararın infazı için alacaklı görünen yan tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin tüm malvarlığı üzerine ihtiyaten haciz konulduğunu, çekin zayi edilmesi hususunda hiçbir kusuru bulunmayan müvekkilinin ciddi anlamda mağduriyetine sebep olunduğunu, yine müvekkilinin İzmir adresine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı ihtiyati haciz dosyasından yazılan talimatla İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Talimat sayılı dosyasıyla 19/01/2023 tarihinde ihtiyaten menkul haczine gelindiğinde müvekkilinin bahsi geçen çekin takibe konu edildiğinden haberdar olduğunu, takip dayanağı belgenin kambiyo vasfına haiz olmaması, takip dayanağı çek üzerinde ödeme yasağı bulunması ve müvekkilinin alacaklı yana borçlu olmamasına karşın haciz tehdidi altında müvekkilinin ihtiyati haciz miktarı ve ihtiyati haciz vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin tamamı olan 37.901,90-TL’yi alacaklı yana ödenmesine muvafakat etmediğine ilişkin ihtirazi kayıt ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı ihtiyati haciz talimat dosyasına nakden ve peşinen ödendiğini, sonrasında aynı dosyada borçlu olarak görünen bahse konu çekin lehtarı dava dışı …’ in de 17/01/2023 tarihinde ihtiyati haciz miktarı ve ihtiyati haciz vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin tamamı olan 37.901,90-TL’yi İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına nakden ve peşinen ödediğini; ancak tüm ihtiyati haciz bedeli ödenmesine rağmen 19/01/2023 tarihinde aşkın haciz niteliğinde müvekkili adresine ihtiyati hacze gelindiğini ve müvekkilinin de borçlu olmadığı bir meblağı ödemek zorunda bırakıldığı bilgisinin UYAP sistemi üzerinden tespit olunduğunu, bu hususun dahi alacaklı görünen yanın kötü niyetini açıkça ortaya koyar nitelikte olduğunu, bu kapsamda çek üzerinde mahkemece hükmolunmuş ödeme yasağı olmasının yanı sıra, müvekkilinin alacaklı görünen yana herhangi bir borcu olmaması sebebiyle yasal süresi içerisinde İcra Hukuk Mahkemelerinde şikayet yoluyla itirazda bulunulmuş olup işbu itirazlarının İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 09/02/2023 tarihli, … Esas, … Karar sayılı kararı ile yerinde görülerek “Şikayetin KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından gerçekleştirilen takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, İzmir İcra Dairelerinin yetkili olduğuna” ilişkin karar verildiğini, mahkemenin yetkisizlik kararı uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının müvekkili yönünden tefrikle ayrılarak … Esas sayılı dosyaya kaydolduğunu, yetkisizlikle kapatılarak, alacaklı talebi ile yetkili İzmir İcra Müdürlüklerine gönderildiğini, İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığını, öncelikle, ödeme yasağı kararı mevcutken senet hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin ve senedin icra takibine konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ödeme yasağı kararının hukuki niteliğinin uygulama ve öğretideki çoğunluk görüşe göre HMK madde 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir olup bu tedbirin açılmış ya da açılacak bir davanın sonucunun etkisiz hale gelmesini önlemeye yarayan geçici nitelikteki himaye olduğunu, verilen tedbir kararı üzerine muhatap bankanın ya da borçlunun senet bedelini ödememesinin, düzenleyenin ödeme gücüyle ilgili bir konu olmadığını, bu tedbirin tek amacının senet bedelinin gerçek hak sahibine ödenmesini sağlamak olup müvekkili hakkında ihtiyati haciz talep edilmesinin ve bu usulsüz kararın infazına geçilmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, takip konusu çekin ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararını veren Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin TTK madde 757/2 gereği “Mahkeme ödeme yasağı kararı verirken, muhataba senet bedelini tevdi etmesine izin vererek, tevdi yerini tayin eder” şeklindeki açık hükme aykırı olarak tevdi yeri belirlememiş olması sonucu, müvekkilinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine muhatap edilmesi ve borçlu olmamasına rağmen ihtiyati haciz masraflarından, vekalet ücretinden ve ayrıca icra takibine konu edilen diğer tüm borç ve borcun ferilerinden sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olup gerçekten de müvekkilinin alacaklı görünen yana herhangi bir borcu bulunmaması sebebiyle yukarıda izahı yapılan miktarın istirdadını talep etme zorunluluklarının doğduğunu, zira çekin iptaline ilişkin Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinde iki adet çeke ilişkin iptal davası sürerken, çekleri zilyetliğinde bulunduran … Faktoring A.Ş. adına … şirketine iletişim kanallarıyla ulaşılarak takip konusu olan ve üzerinde ihtiyati tedbir mahiyetinde ödeme yasağı bulunan 23/12/2022 keşide tarihli, … çek numaralı 35.000,00-TL bedelli … Bankası çekinin cari kayıtlarında işli olup olmadığı ve çek bedeline karşılık fatura kesilip kesilmediğinin sorulduğunu ve … şirketi tarafından bahse konu çek de dahil olmak üzere 2 adet çekin postada kaybolduğunu, buna ilişkin çek iptali davası ikame edildiğini, eğer bahse konu çek … Faktoring A.Ş. zilyetliğinde ise çeki kendilerine veya çek iptali davasının görüldüğü Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne teslim etmelerinin şifahen talep edildiğini, müvekkilinin bahsi geçen şekilde bir borcu bulunmadığı halde ödemiş olduğu miktar ile davalı alacaklı görünen yanca haksız kazanç elde edileceğinin açık olup, bu durumun tespit edilerek müvekkilinin haksız yere uğradığı zararın giderilebilmesi için Mahkemede, işbu istirdat davasının ikame edilmesi zorunluluğunun doğduğunu, açıkça izah olunan ve Sayın Mahkemece re’sen dikkate alınacak sebeplerle; davalı aleyhine ikame olunan istirdat davalarının kabulüne, müvekkilinin 23/12/2022 keşide tarihli, 37535 çek numaralı 35.000,00-TL bedelli … Bankası çeki nedeniyle borçlu olunmaması sebebiyle bu çek hakkında hükmolunan ihtiyati haciz kararı uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından yazılan ihtiyati haciz talimatı uyarınca İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyasına alacaklı görünen tarafa borçlu olmadığı halde 19/01/2023 tarihinde yapılan 37.901,90-TL’ nin ödeme tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile istirdadına, alacaklı görünen yan yukarıda bahsi geçen çeklerin zayi olduğunu ve bu sebeple takibe dayanak ettiği çekin ilgili mahkemesine iadesinin gerektiğini bilmesine rağmen ve çek üzerinde ödeme yasağı olduğunun çek suretinden dahi açıkça anlaşılabilecek şekilde şerh işlenmiş olmasına rağmen, çekleri yasal lehtarına veya ilgili mahkemesine iade etmediği ve açıkça kötü niyetli olarak takibe koyduğu izahtan vareste olduğundan, alacağın %20′ sinden az olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senedi ve faktoring işleminden kaynaklanan istirdat davasıdır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 5. Maddesi: (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 karar sayılı kararı ile; “…Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine” karar verilmiştir.
Faktoring şirketlerinin yapamayacakları iş ve işlemler 6361 sayılı Kanun’un 9. maddesinde düzenlenmiş olup anılan maddede;
“Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz” hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenlemenin, uygulamada bir kısım boş ve hileli kambiyo senetlerinin, faktoring şirketlerince ciro yolu ile devralınmasının engellenmesi amacıyla sevkedildiği anlaşılmaktadır. Kanun hükmünde belirtilen koşullara uygun bir faktoring işlemi gerçekleştirilmediğinde, faktoring şirketi kambiyo senedinin yetkili hamili olmamaktadır. 6361 sayılı Kanun’un 9/2. maddesi, kamu düzenine ilişkin emredici bir hüküm olduğundan mahkeme tarafından re’sen dikkate alınmalıdır.
Kanun’da açıkça, faktoring şirketlerinin kambiyo senedine dayalı olsa bile, bir mal satışından veya hizmet arzından doğmayan alacakları devralamayacakları düzenlenerek kambiyo senedinin içerdiği hakkın soyutluğu ilkesi ortadan kaldırılmıştır. Buna göre faktoring şirketleri, ancak bir mal satışından ya da hizmet arzından doğan alacağın ifası için verilen kambiyo senetlerini, ciro ve teslim yolu ile devralabilmektedirler. Burada kambiyo senedindeki hakkın devri için yapılan ciro ve teslim, alacağın devrinin hukukî sonuçlarını doğurmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa 6361 sayılı Kanun’un uygulanması gerektiği, davalı faktoring şirketinin dava konusu çekte yetkili hamil olup olmadığının tespiti için 6361 sayılı Kanun’un 9. Maddesi uyarınca usulüne uygun bir faktoring işleminin bulunup bulunmadığının tespitinin zorunlu olduğu, bu halde söz konusu hukuk davalarına bakmaya, finans mahkemesi sıfatıyla HSYK tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 2 nci bendi gereğince İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin münhasıran görevlendirilmesi nedeniyle anılan mahkemede davanın görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ve dava dosyasının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İhtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 07/04/2023

Katip…
e-imzalı
Hakim….
e-imzalı