Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/297 E. 2023/637 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/297 ESAS
KARAR NO : 2023/637 KARAR
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/12/2015 tarihinde İzmir-Torbalı istikametinde … ve… plakalı davalı … Limited Şirketi’ne ait ZMM sigortası davalı … sigorta AŞ tarafından yapılan treyler ile seyreden davalı …’ın seyir halinde iken cep telefonu ile konuşması ve aşırı süratli olması, dikkatini yola vermemesi sonucu sevk ve idaresindeki tırın kontrolünü kaybederek beton engeli olan orta refüjü yüksek hızır yüzünden aşdığını ve bu şekilde karşı şeride girdiğini, karşı şeritte Torbalı-İzmir trafik kurallarına uygun güvenli bir şekilde seyreden …’ün kullandığı … plakalı alkol yüklü kamyona çarptığını, müekkillerden …’ün eşi, … ve …’ün babası olan …’ün çok şiddetli çarpmanın etkisiyle aracın içinde sıkışması ve ağır yaralı olması nedeniyle araçtan çıkamadığını ve aracın içerisinde yanarak vefat ettiğini, davalı hakkında dava konusu olayla ilgili olarak taksirle öldürme suçundan dolayı açılmış olan davanın Torbalı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, güvenlik kamerasında davalı sürücünün aşırı süratle refüjü aşarak karşı tarafa geçtiği anların yansıdığını,çarpmanın şiddeti ile hper iki aracın ön kısımlarının iç içe geçtiğini, tam ve asli kusurlunun davalı olduğunu, … ‘ün kazadan önce ev hanımı olduğunu, …’ün kazadan önce okul çağındaki müvekkiller … ile …’ün gerek okul ihtiyaçları gerekse evin giderlerini tek başına karşıladığını, davaya konu haksız fiil, kazada hayatını kaybeden …’ün eksikliği yüzünden yaşadıkları manevi açılar ile birlikte maddi açıdan müvekkilerin mağduriyetine sebep olduğunu, oturdukları evin kirasını dahi ödeyemediklerini, …’ün yaklaşık olarak 3 aydır çalıştıoğı … Hizmetleri ve Turizm Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ‘nden aldığı kazadan önceki aylık gelirinin 3.000,00 TL civarında olduğunu, bu gelir ile eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarının karşılanamadığını aynı zamanda uzun yıllar boyunca ihtiyaç duyacakları babalarının maddi desteğinden de yoksun olduklarını bu nedenle haksız fiilden sorumlu şahısların bu durumu müştereken ve müteselsilen gidermelerinin gerektiğini, davalı sigorta tarafından 163.645,00 TL ödeme yapıldığını ancak ödemenin müvekkillerin zararlarını karşılamadığını bu nedenle davalı sigorta şirketinin de sigorta limiti dahilinde ve sorumluluğunda bakiye zararı karşılaması gerektiğini, müvekkiller herhangi bir sağlık problemi olmayan babalarını genç yaşta kaybetmeleri ile psikolojik açıdan derin zararlar gördüğünü, işi gereği sürekli yük taşıyan …’ü sağlık problemi yokken kaybettiklerinden uzun süre psikolojik olarak toparlanamadıklarını, psikiyatrik tedavi görmeye ihtiyaç duyduklarını, çocukların babalarını en çok ihtiyaç duydukları yaşlarda kaybettiklerini belirterek davalıların malvarlığı üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, adli yardım taleplerinin kabulüne ve … Sigorta tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla herbir davacı için ayrı ayrı 100,00.-TL maddi ve 250.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 750,300,00 TL tazminatın tahsiline, adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yük ve yolcu taşımacılığı yapmak isteyen tüm ticari araç sürücülerinin almakla yükümlü olduğu SRC belgesine, uluslar arası taşımacılık yapmakta olan sürücülerin almakta yükümlü olduğu SRC1 meslekte yeterlilik belgesine, yurt içinde yolcu taşımacılığı yapmak için gerekli SRC2 belgesine, uluslar arası eşya kargo taşımacılığı yapmak için gerekli olan SRC3 belgesine, kargo ve eşya taşımacılığını yurt içinde yapmak için gerekli SRC 4 belgesine, yolcu terminali işletmeciliği yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilen Tl yetki belgesine, eşya terminali işletmeciliği yapacak gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarına verilen T3 yetki belgesine, TMMOB Makine Mühendisleri Odası tarafından verilen LPG yetkili personel belgesine sahip olduğunu, tüm bu belgelere sahip olan bir sürücüden basiretsiz davranmasının beklenilemeyeceğini, müvekkilinin uzun yıllardır …, …, … gibi büyük firmalarda şoförlük yaptığını ve bunca yıldır görevini layıkı ile yerine getirdiğini, müvekkilinin kaza sırasında 40 Km hız ile seyir halinde olduğunu, kazanın meydana gelmesinin sebebinin yoldaki mazgal ve reftij taşları sebebiyle lastiğin mazgal kapağına girmesi sonucunda aracın müvekkilinin kontrolünden çıkarak yoldan çıkmış olmasından kaynaklandığını, aracın müvekkilinin kontrolünden mazgal sebebiyle çıkmasına müteakip orta refüj üzerinde ekte fotoğraflarını bulunan yol boyunca dağınık ve kırılmış halde bulunan kaldırım taşlarınm bulunması sebebiyle de kaza meydana geldiğini, müvekkilinin bu konuda bir kusurunun bulunmadığını, mazgal Sebebiyle;mazgaldan itibaren Torbalı yönünde yaklaşık 33 metre mesafede orta refüj üzerinde, üç adet orta refüj taşmm yerinden sökülmüş olduğu, bu noktanın muhtemelen aracın sol ön lastiğinin orta refüje çarparak çıktığı nokta olduğunu, orta refüjün bordür taşlarının üst kısımlarının dışa doğru eğik şekilde olduğunu, bu noktadan itibaren yaklaşık 17,3 metre mesafede tıra ait sağ lastiklerin orta refüje çıktığı noktanın görüldüğünü, orta refüj üzerinde araca ait lastik izlerinin görüldüğünü, torbalı yönünde seyir halindeyken arkamdan gelen aracın sürücü …’in vermiş olduğu ifade de “… Benzin istasyonunu hizasını biraz geçtikten sonra önümde ilerleyen tır direksiyon hakimiyetini kaybetti ve orta refüjü aşarak karşı taraftan gelen kamyonla kafa kafaya çarpıştılar… ” olarak belirtildiğini, orta refüj tarafında bulunan,şerit üzerinde yol kenar çizgisine,bitişik vaziyette, asfalt yoldan 6 cm düşük seviyede mazgal sebebi ile aracın müvekkilinin kontrolünden çıktığını, olay anında tüm dikkat ve özeni göstermiş bulunduğunu, takometre kayıtlarından da anlaşılacağı üzere hızının yasal limitler içerisinde olup seyir halindeyken 6 cm aşağıdaki mazgal kapağına lastiğin girmesi sonucunda aracın yoldan çıkması sebebiyle işbu kazanın meydana geldiğini, refüj taşları sebebiyle ; Yılda ortalama 20.000 aracın geçiş yaptığı ve 10 metreden kısa refüj genişliği olan durumlarda orta refüje oto korkuluğunun yapılması gerektiğini, kaza mahalindekideki yol durumu, bilimsel kriterlere ve kgm kayıtları gözönüne alınarak karayolları genel müdürlüğüne müzekkere yazılarak bu hususun sorulmasını istediklerini, haksız fiil sorumluluğundan bahsedebilmek için ortaya çıkan zararın haksız fiili meydana getiren fiil neticesinde olması gerektiğini, davranış ile zarar arasında sebep-sonuç ilişkisi bulunması gerektiğini, zararla davranış arasında hiçbir illiyet bağı bulunmuyorsa sorumluluktan söz edilemeyeceğini, böyle bir bağ bulunmakla birlikte, zararın oluşumunda bu bağdan daha yoğun etkisi bulunduğu saptanan başka bir sebebin varlığı halinde yine sorumluluğun ortadan kalkacağını, bu tür sebeplere, illiyet bağını kesen sebepler denildiğini, Karayolları Trafik Kanunu madde 86/1; “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur ” denildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava dilekçesinde talep edilmiş olan tazminat miktarının fahiş olduğunu, Borçlar kanunu madde 56’da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın zarar görene verilmesine karar verilebilir denildiğinden uygun miktar belirlenirken olayın şartlarının göz önünde bulundurulmasını gerektiğini, yargıtay görüşlerinin de manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmayacağı yönünde olduğunu belirterek tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alındığında da istenen tazminatın fahiş olması nedeniyle haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … SİGORTA A.Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi muhteviyatından; davacıların 18/12/2015 tarihinde müvekkili sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın karıştığı kazada …’ün ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldıklarına yönelik; müvekkili sigorta şirketinin 10/02/2016 tarihinde yapmış olduğu … için 132.749,40 TL, … için 10.502,05 TL ve … için 20.393,28 TL Ceman 163.645,00,-TL ödemenin yetersiz olduğundan bahisle bakiye zararın ödenmesi isteğini içeren talep ile iş bu davayı açtıklarını, davadan önce davacı tarafın müvekkili şirkete vaki başvurusu üzerine … no’lu hasar dosyası açıldığını ve iş bu hasar dosyası kapsamında; … için 132.749,40 TL, … için 10.502,05 TL ve … için 20.393,28 TL … 163.645,00,-TL davacılara 10/02/2016 tarihinde ödendiğini, davaya konu talepler bakımından, davacının başvurusuna müteakip sorumluluğunu yerine getiren müvekkili şirket açısından davanın reddinin gerektiğini, ödemenin geçersiz sayılması ile varsa bakiye zarara ilişkin miktarın tespitinde aşağıdaki izah edilen hesaplama metodunun izlenmesi gerektiğini, dosyanın aktüer sıfatına haiz bilirkişi incelemesine gönderilmesine karar verildiği takdirde; izah edilen metot kapsamında değerlendirme rapor tanzim edilmesini istediklerini, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının söz konusu olaydan dolayı sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin her halükarda poliçe limiti ile sorumlu olmakla, yasa gereği eğer sosyal güvenlik kuruluşları veyahut özel bir sigorta kuruluşundan anılan kaza sebebiyle yapılan ödemeler daha sonradan müvekkili şirketçe ödeneceğinden bu konuda herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının gerek bu kurumlara müzekkere yazılarak, gerekse davacı yanın imzalı açık beyanının alınarak tespitinin gerektiğini, yapılan ödemeler oranında zararın karşılandığını ve bu ödemeler için yine ayrıca müvekkili şirkete sosyal güvenlik kurumunca rücu edileceği düşünülerek bu ödemelerin hesaplanabilecek tazminat miktarından mahsubunu istediklerini, ayrıca, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan müvekkil şirketten ancak K.T.K 98. ve 99. maddeleri uyarınca, gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, bu doğrultuda, davacının dava öncesinde müvekkili şirkete usulüne uygun başvurusu bulunamaması nedeniyle olay tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini belirterek öncelikle dava konusu alacak ödendiğinden ödenen tutar ile zarar arasında bariz fark söz konusu olmaması nedeniyle KTK 111 gereği davanın reddine; saniyen ve davayı kabul anlamına gelmemek üzere; tüm dosyanın ve savcılık evraklarının da eklenerek Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınmasına ve hasıl olacak sonuca göre, aktüer sıfatına haiz bilirkişilerden seçilecek uzmana izah edilen metod doğrultusunda tazminat hesabı yaptırılmasına; sonuç olarak davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Nak. Tic. Ltd. Şti. Vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … /…plakalı araç sürücüsü davalı … ile … plakalı araç sürücüsü müteveffa … 18.12.2015 tarihinde trafik kazasına karıştıklarını, kaza sonucu …’ün vefat ettiğini, her ne kadar trafik tespit tutanağında, meydana gelen kazada müvekkili şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, kaza tespit tutanağı incelendiğinde, bordür taşlarının üst kısımlarının dışa doğru eğik şekilde olduğu ve bu nedenle kazaya etken olabileceğinin de belirtildiğini, bu nedenle bu hususun da değerlendirilerek mahallinde keşif yapıldıktan sonra tarafların kusurunun tespiti, başkaca kusurlu olan varsa saptanması gerektğini, zira diğer kusurlu olana rücu imkanı olabileceğini, davacıların, müteveffa …’ün aylık 3.000,00-TL civarında geliri olduğunu iddia etmiş iseler de, bu iddianın yerinde olmadığını, davacıların da kabulünde olduğu üzere aylık gelirinin asgari ücret olduğunu, müteveffanın gerek imzası, gerekse diğer resmi kayıtlarla bu husus tevsik ve teyit ettiğini, yazılı belgelerin ve resmi kayıtların karşısında, davacıların afaki iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin resmi kayıtlara göre değerlendirilmesi gerektiğini, diğer taraftan, yazılı ve resmi belgelere karşı tanık dinlenemeyeceğinden, davacıların müteveffanın geliri yönünden tanık dinletme talebini kabul etmediklerini, sigorta aktüeri tarafından yapılan destekten yoksun kalma hesabına göre de davacıların kaybının 163.645,00 TL olup, bu tutar ZMMS şirketi davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ödendiğini, bir başka hususun ise, davacılar murisi müteveffa vefat ettiğinde 50 yaşında olup, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 36. Maddesi 1/ç fıkrası uyarınca, 65 yaşını doldurana kadar uzun yol tır ve kamyon şoförlüğü yapabileceğini, 65 yaşını doldurduktan sonra, aynı işi sürdürmesinin mevzuat gereği mümkün olmadığını, tazminat hesabında bu hususun dikkate alınmasını talep ettiklerini, müvekkils şirkete intikal eden bilgilere göre kaza, araç sürücüsünün bilinmeyen bir nedenle geçici baygınlık veya kriz yaşamasından kaynaklanmış olduğunu, böyle bir durumda ayrıca muhik bir indirimin de yapılması gerektiğini, manevi tazminatın bir zengileştirme aracı olmayıp bir nebze de olsa geride kalanların acısını dindirmeye yönelik ve mahiyeti itibariyle sembolik bir tazminat türü olduğunu, insan hayatının parayla ölçülemeyeceğini, bu bakımdan fahiş talebin reddinin gerektiğini, müvekkili şirkete ait … plakalı kamyon ile…plakalı römork, … A.Ş. tarafından … poliçe nolu 14.12.2015 – 14.12.2016 tarihleri arası vadeli Genişletilmiş Kasko poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, davacıların gerek maddi, gerekse manevi tazminat talepleri de teminat kapsamında olduğundan, davanın … A.Ş.’ye ihbar edilmesini talep ettiklerini, davanın müvekkili şirkete ait … plakalı çekici ile…plakalı römorkun, … poliçe nolu, 14.12.2015-14.12.2016 vadeli, 14.12.2015 düzenleme tarihli KASKO sigorta Poliçesi “Genişletilmiş Kasko” poliçesi ile … poliçe nolu, 14.12.2015-14.12.2016 vadeli, 14.12.2015 düzenleme tarihli Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu … A.Ş.’nin davaya dahil edilmesine, davanın … A.Ş.’ye ihbarına, maddi tazminat sigorta şirketince karşılanmış olduğundan (sigorta limitinin bile altındadır) maddi tazminat talebinin reddine, davacıların manevi tazminat talebinin, gerek kusurla ilgili incelemeler sonucu ortaya çıkacak durum, gerekse ihmal veya ağır ihmal olmaksızın kazanın oluştuğu dikkate alınarak, ve de özellikle talep edilen manevi tazminatın fahiş olmaktan öte ızrar kastı taşır nitelikte ve haksız zenginleştirici nitelikte olması dikkate alınarak, fahiş talebin reddi ile makul bir manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Ceza Dosyası: Torbalı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; 18.12.2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … hakkında taksirle ölüme neden olma suçun dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde sanık …’ın hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen karara sanık müdafii tarafından yapılan istinaf başvurusu neticesinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesi’nin 12.04.2019 tarih, … Esas, … sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Keşif ve Kusura İlişkin Bilirkişi Raporu : Makine Mühendisi bilirkişi …’in katılımıyla kaza mahalinde keşif yapılmış keşif sonrası düzenlenen 03.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sair Eşref Bulvarında olay mahallinde, 05.07.2015 tarihinde Saat 03.00 sıralarında davacının karşıdan karşıya geçmek isterken yaklaşık 10 metre sol tarafında bulunan otobüs durağına yolcu indirmek için duran otobüsün 10 metre önünden taşıt yoluna yürüdüğü 1,5-2.0 metre yürüdüğü sırada sol tarafndan bir aracın geldiğini fark ettiği ve seriye dönüş yaptığı ve plakası ve sürücüsü belirlenemeyen aracın kendisine sağ bacak kısmından çarpması ile dava konusu kazanın meydana geldiği, taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu , yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmelerinin yasak olduğu, davacı yaya … yaklaşık 10 metre sol tarafında bulunan otobüs durağına yolcu indirmek için duran otobüsün 10 metre önünden ve yaya geçidi bulunmayan taşıt yoluna dikkatsizce yürüdüğü l,5-2.0 metre yürüdüğü sırada sol tarafından bir aracın geldiğini fark ettiği ve geriye dönüş yaptığı ve plakası ve sürücüsü belirlenemeyen aracın kendisine sağ bacak kısmından çarpması ile meydana gelen kazada ; davacı yaya … , taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliğini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçmesi gerekirken, sol tarafında yaklaşık 10 metre solunda bulunan ve görüşe engel cisim olan yolcu otobüsüne rağmen kontrolüz bir şekilde karşıya geçmek istemesi ve 1.5-2.0 metre yürüdüğü sırada sol tarafından gelen aracı fark etmesi ve geriye dönmek istemesi sırasında sürücüsü plakası belli olmayan aracın kendisine çarpması ile meydana gelen kazanın oluşumunda %25 oranında tali kusurlu olduğu, plakası ve sürücüsü belirlenemeyen araç sürücüsünün ise hızını, kullandığı aracın vük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı önünde yolcu indirme bindirme işlemi yapan yolcu otobüsünün solunda seyir ederken kontrolsüz bir şekilde seyir etmesi nedeni ile karşıdan karşıya geçmeye çalışan … çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan veya maddi hasar var ise bu kaza trafiği, can ve mal güvenliğini etkilemiyorsa, sorumluluğun saptanmasında yararlı olacak kanıt ve izler dahil, kaza yerindeki durumu değiştirmemesi, kazaya karışan kişiler tarafından istendiği takdirde kimliğini, adresini, sürücü ve trafik belgesi ile sigona poliçe tarih ve numarasını bildirmesi ve göstermesi ayrıca kazayı ; yetkili ve görevli memurlara gelinceye kadar veya bunların iznini almadan kaza yerinden ayrılmaması gerekirken yaya …’a seyir yolu üzerinde çarptığı KYTK 2918 madde 52 /b 1 ay mahallinden uzaklaşması ile yine aynı kanunun 81/a-b-c-d maddesini ihlal etmesi ile meydana gelen trafik kazasının oluşumunda %75 oranında asli kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Kusur Raporu: Ceza dosyasından alınan Adalet Bakanlığı İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 23.08.2017 tarihli Raporuna göre; Tüm dosya kapsamı,iddianame,kaza tespit tutanağı ve kaza yeri krokileri,sanık «dirücü,tanık ifadeleri,müşteki ve tanık beyanları,CD çözümleme tutanağı,olay yeri inceleme raporu ve olay yeri genel krokisi,kaza mahalli fotoğrafları,kaza günü olay yerinde sanık sürücü sevk ve/idaresindeki aracın karşı yol bölümüne geçişini gösteren kamera görüntüsünün bulunduğu CD içeriğiikaza sonrası olay mahallinde çekilen fotoğrafların bulunduğu C’D içeriği.kaza yeri fotoğrafları,dosya tümüyle incelendiğinde; 18.12.2015 günü saat 16.45 sıralarında sanık sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve çekiciye bağlı… plakalı yarı römork ile İzmir istikametinden Torbalı istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybedip orta refüjü aşarak karşı yol bölümüne geçerek karşı yol bölümünde seyreden müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile çarpışması neticesinde dava konusu kazanın gerçekleştiğinin anlaşıldığını, mevcut verilere göre; sanık sürücü …’ın sevk ve idaresindeki araçla seyri sırasında meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında müteyakkız seyretmeyip sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yol bölümüne geçtiği anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile ASLİ KUSURLU ollduğunu, müteveffa sürücü …’ün sevk ve idaresindeki araçla bölünmüş yolda kendi yol bölümünde seyrini sürdürdüğünü, karşı yol bölümünden gelip direksiyon hakimiyetini kaybedip orta refıijü aşarak seyir yoluna giren sanığın sürücü sevk ve idaresindeki araçla çarpıştığı olayda meydana gelen kazanın oluşumunda atfı kabil KUSURUNUN BULUNMADIĞI YANİ müteveffa sürücü …’ün kusursuz olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Hesap Raporu: Aktüerya Uzmanı bilirkişi … 29.01.2018 tarihli raporunda; “…..Davacılar için, desteğin hak sahiplerinden annesi için de pay ayrılmak suretiyle yapılan hesaplama sonucunda; Eş … için 244.989,00 TL, Kız çocuk … için 100.730,84 TL, Erkek çocuk … için 42.225,83 TL DYKT hesaplanmış ise de; dava konusu trafik kazasının aynı zamanda bir “iş kazası” olduğu ve davacılara iş kazası dalından aylık bağlandığı, her ne kadar SGK tarafından bu aylıkların ilk Peşin Sermaye Değerleri Mahkemenize bildirilmiş ise de; RÜCUYA TABİ OLUP OLMADIĞININ VE RÜCU EDİLEBİLECEK MİKTARLARININ BELİRTİLMEMİŞ OLDUĞU; Bu bağlamda bağlanan aylıkların PSD lerinin 506 sa.K. m.21 uyarınca yarısı için rücu edilebileceği var sayılarak ve ayrıca … sigorta tarafından yapılan ödemeler de mahsup edildikten sonra, sadece davacı …’ün bakiye 9.660,12 TL DYKT alacağı bulunduğunun belirlendiği; ayrıca 2.230,00 TL cenaze ve def’in gideri hesaplandığı; … Sigorta’nın tüm poliçe limiti tükenmiş olması nedeni ile başkaca sorumluluğunun bulunmadığı; mahkemece SGK dan davacılara bağlanan aylıkların ilk PSD lerinin RÜCUYA TABİ OLUP OLMADIĞI VE RÜCU EDİLEBİLECEK MİKTARILARININ sorulması, … Sigorta’dan da davacılara 08.05.2017 tarihinde yaptığı 78.553,47 TL tutarındaki ödemenin hangi davacı için ne kadar ödendiği şeklinde açıklanmasının istenilmesi, halinde kat’i sonuca ulaşılabileceği;…..” belirtilmiş olup;
Mahkememizce Ölen …’ün mirasçılarına bağlanan aylıkların ilk peşin sermaye değerlerinin rücuya tabi olup olmadığının ve rücu edilebilecek miktarlarının tespiti amacıyla İstanbul Esenyurt Sosyal Güvenlik Kurumu Müdürlüğü’ne yazı yazılmış ve yazı cevabı geldikten sonra, yazı cevabı içeriğine ve taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi 14.01.2019 tarihli Ek raporunda;”……….SGK tarafından bildirilen Peşin Sermaye Değerlerinin rücuya tabi kısımlarının belirlenmesi konusundaki nihai karar Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, davacılara bağlanan aylıkların PSD lerinin 506 sa.K. m.21 uyarınca yarısı için rücu edilebileceği var sayılarak ve ayrıca … sigorta tarafından yapılan ödemeler de mahsup edildikten sonra, ve de 2019 yılı verileri ile yeniden yapılan hesaplama sonucunda: davacıların bakiye dykt alacakları bulunmadığı, kök raporda 2.230,00 TL cenaze ve def’in gideri hesaplandığı; … Sigorta’nın tüm poliçe limiti tükenmiş olması nedeni ile başkaca sorumluluğunun bulunmadığı…..”yönünde görüş bildirilmiştir.
İstinaf İlamı: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin … E., … K. Sayılı 30.03.2023 Tarihli Kaldırma İlamında:”… Yerel Mahkemece tarafların tefhim edilen kısa hükme aykırı şekilde feragat nedeniyle oluşturulan gerekçeli karar yukarıda açıklanan ve yasa koyucu tarafından düzenlenen usul ve yasa hükümlerine aykırıdır. Bu durumda mahkemece öncelikle gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna göre oluşturulması, ancak davacılar vekilinin vaki feragati nedeniyle dosyanın ele alınmak suretiyle feragat doğrultusunda ek karar verilmesi gerekirken mahkemece verilen karar isabetli görülmemiş, bu nedenle davalı tarafların istinaf istemlerinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir….” şeklinde olduğu görülmüştür.
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze defin giderlerinin karşı araç sürücüsü, maliki ve ZMMS sigortacısından, manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Somut olayda; 18/12/2015 tarihinde davalı … Sigorta AŞ tarafından ZMMS poliçesiyle sigortalanan davalı … Limited Şirketi’ne ait … ve… plakalı araçların davalı …’ın sevk idaresindeyken davalıların murisine çarpması neticesinde davacı …’ün eşi, davacılar … ve … babası olan, …’ün vefat ettiği, meydana gelen kazada bilirkişi raporunda belirtilen oranda davalı sürücünün kusurlu olduğu kazanın ZMMS teminat süresi içinde gerçekleştiği DYK zararına ilişkin olarak dava açıldıktan sonra, davalı … sigorta tarafından davacılara toplam 78.553,47 TL ödeme yapıldığı, davalı … sigorta tarafından ödenen miktar gözetildiğinde davacıların bakiye DYKT alacağının kalmadığı, bu nedenle maddi tazminat taleplerine ilişkin dava yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, …’ün ölümüyle sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, zarar görenlerin konumları, davaya konu trafik kazasında davalı sürücünün kusur durumu, ceza mahkemesince olayın değerlendiriliş biçimi, davalıların sorumluluğunun niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacıların, yakınları olan …’ü kaybetmeleri nedeniyle çektikleri elem ve ızdırap nazara alınarak, 100.000,00-TL manevi tazminatın 18.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 75.000,00-TL manevi tazminatın 18.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e velayeten davacı …’e verilmesine, 75.000,00-TL manevi tazminatın 18.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı…’e velayeten davacı …’e verilmesine karar verilmiş,
İstinaf Mahkemesince kesin olarak verilen Kaldırma İlamına uygun olarak; Öncelikle Mahkememizin kaldırmadan önceki … E. nolu dosyası üzerinden tefhim edilen hüküm sonucuna göre (daha sonra feragat beyanına göre ek karar yazılmak üzere ) gerekçeli karar yazılmış,
Aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeniyle bu talep hakkında ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat talebine ilişkin davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
A) 100.000,00-TL manevi tazminatın 18.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
B) 75.000,00-TL manevi tazminatın 18.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e velayeten davacı …’e verilmesine,
C) 75.000,00-TL manevi tazminatın 18.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı…’e velayeten davacı …’e verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 17.077,50-TL harçtan peşin alınan 2.562,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.514,85-TL harcın davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nden müşterek ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
5-Konusuz kalan maddi tazminat davasında, davadaki açmakta haklılık durumuna göre, AAÜT uyarınca davacı … yararına takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş., … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nden müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
6-Konusuz kalan maddi tazminat davasında, davadaki açmakta haklılık durumuna göre, AAÜT uyarınca davacı … yararına takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş., … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nden müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Konusuz kalan maddi tazminat davasında, davadaki açmakta haklılık durumuna göre, AAÜT uyarınca davacı… yararına takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş., … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nden müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
8-…’ün kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı … yararına takdir olunan 16.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nden müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
9-…’ün reddedilen manevi tazminat davası yönünden Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalılar yararına takdir olunan 16.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
10-…’ün kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı … yararına takdir olunan 12.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nden müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
11-…’ün reddedilen manevi tazminat davası yönünden Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalılar yararına takdir olunan 12.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
12-…’ün kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı… yararına takdir olunan 12.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nden müşterek ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
13-…’ün reddedilen manevi tazminat davası yönünden Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalılar yararına takdir olunan 12.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
14-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 521,50-TL davetiye ve posta gideri, 450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 971,50-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 323,70-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 29,20-TL başvurma harcı, 2.562,65-TL peşin alınan harç olmak üzere toplam 2.915,55-TL’nin davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nden müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
15-Dava kısmen kabul edildiğinden davalı …’ın yaptığı 50,00-TL davetiye ve posta gideri, davalı … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’nin yaptığı 50,00-TL davetiye ve posta gideri olmak üzere toplam 100,00-TL’nin davanın red oranı nazara alınarak 66,68-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalılar … ve … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’ne eşit şekilde verilmesine,
16-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar vekili, davalı … vekili ve … Nak. Vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/07/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır