Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/237 E. 2023/537 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/237
KARAR NO : 2023/537
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 20/03/2023
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilerinin yetkilisi olddukları … ve Hayvan Ürünleri Toptan ve Perakende Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından terkin edildiğinin ve işletme kaydının resen sicilinden silindiğinin öğrenildiğini ancak müvekkillerine usulüne uygun tebligat yapılmadığını, şirketlerin tüzel kişiliğinin ticaret sicilden terkin ile sona ereceğini, sicilden terkin işlemlerinin usulüne uygun tamamlanması ve tüzel kişiliğin bu şekilde sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz bir şekilde tamamlanması gerektiğini, şirket ortaklarından …’in 24/05/2020 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılık belgesi uyarınca; yasal mirasçıların bu davanın davacı tarafında yer aldıklarını, dava konusu olayda şirketin usulüne uygun tasfiyesi yapılmadığından tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemeyeceğini, şirkete ait …, …. ve … plakalı araçların trafik tescil şube müdürlüğünden öğrenilebileceğini belirterek, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde sicile kayıtlı … ve Hayvan Ürünleri Toptan ve Parakende Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına, şirket üzerine kayıtlı araçların tasfiyesine; yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesi ile özetle; müdürlüklerinin “Buca-2071” sicil numarasında kayıtlı ….ç ve Hayvan Ürünleri Toptan ve Perakende Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin 20/01/1998 tarihinde tescil edildiğini, en son tescil edilen genel kurulun 16/12/2003 tarihinde tescil edildiğini, şirketin adresinde bulunmaması sebebiyle vergi dairesinden terk olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince çıkarılan Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyeleri ile Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5. maddesinin a bendi uyarınca 08/12/2014 tarihinde münfesih sayıldığını, tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, bu durumun 11/12/2014 tarihli 8713 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, yasal süre içinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 25/03/2015 tarihinde sicil kaydının silindiğini, bu durumun 31/03/2015 tarihli 8790 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını, öncelikle 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15 maddesi gereğince 5 yıl süre içerisinde açılmayan davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, terkin işlemlerinin tebliğde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde uygulandığını, münfesih durumunda olduğu belirlenen şirketlerin tescilli adreslerine ihtarnamelerin gönderildiğini, 6102 sayılı TTK’nın 31. maddesi gereğince tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliğin ve dolayısıyla adres değişikliğinin de tescil edilmesi gerektiğini, gönderilen ihtarnamelerin tebliğ edilememesinin tamamen ilgili şirketin basiretli bir tacir olarak davranmaması ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını, yapılan kayıt silme işleminin kanun hükmünün uygulanması olduğunu, müdürlüklerinin, davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, diğer taraftan basiretli tacir olan dava konusu şirketin veya devam eden davaları/icra takipleri bulunan ilgililerin müdürlüklerine herhangi bir bildirimlerinin bulunmadığını, icra takiplerinden ve davalardan müdürlüklerinin haberdar olmasının mümkün olmadığını belirterek, yasal süre içerisinde açılmayan davanın öncelikle süre yönünden reddine, müdürlükleri aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini istemiştir.
DELİLLER ;
Sicil kayıtları, trafik kayıtları.
GEREKÇE ;
Dava; sicildeki kaydı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gönderilen belgeler incelendiğinde; dava dışı şirketin “…” sicil numarasında kayıtlı olduğu, adresinin “…” olduğu, şirketin 25/03/2015 tarihinde 6102 sayılı kanunun geçici 7. maddesi uyarınca sicil kaydının silindiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “sicildeki kaydı 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen dava dışı … ve Hayvan Ürünleri Toptan ve Perakende Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin yeniden ihyası koşullarının bulunup bulunmadığı, davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı” konusundadır.
Davacılar vekili 23/06/2023 tarihli duruşmada; şirketin sicil kaydının silinmiş olması nedeniyle şirket adına kayıtlı araçlarla ilgili satış vs tasarruf işleminin yapılamadığını, şirketin faaliyet göstermesi amacıyla ihyası şeklinde bir isteklerinin bulunmadığını, ihyayı araçların satış vs işlemlerinin yapılması amacıyla istediklerini, isteklerinin haklı görülmesi durumunda müvekkillerinden …’in ek tasfiye memuru olarak atanmasını istediklerini, herhangi bir ücret isteklerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Trafik kayıtları incelendiğinde; …, … ve … plakalı araçların ihyası istenen … ve Hayvan Ürünleri Toptan ve Perakende Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı oldukları görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/15. maddesinde; “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin uygulamasına göre malvarlığı bulunan şirketlerin 10 yıl içinde tasfiye amacıyla ihyasına karar verilmesi gerekli olup, eldeki bu davada da sicildeki kaydı silinen şirkete ait aracın tasfiyesi istendiğinden ve terkin tarihi olan 25/03/2015 tarihinden itibaren 10 yıllık süre dolmadığından, davanın yasal süre içerisinde açıldığı kanaatine ulaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/15. maddesinin son cümlesi uyarınca ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşlar haklı sebeplere dayanarak sicilden şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceklerdir.
Sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya içeriğine göre; sicildeki kaydı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince resen silinen şirket üzerinde …,… ve … plakalı araçların kaydının bulunduğu, dolayısıyla mal varlığının tasfiyesinin yapılabilmesi yönünden mahkememiz dosyasında davacıların, şirketin ihyasını istemekte hukuki yararlarının ve haklı sebeplerinin bulunduğu anlaşıldığından; davanın kabulüne, …, … ve … plakalı araçların satış, devir vs işlemlerinin ve sonrasında ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla sınırlı olarak ihyasına, şirkete tasfiye memuru olarak davacılardan …’in atanmasına karar verilmiştir.
Davanın niteliği gereği davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü “yasal hasım” konumunda olduğundan, aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmemiştir.
HÜKÜM;
Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE,
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde “…” sicil numarasında kayıtlı … ve Hayvan Ürünleri Toptan ve Perakende Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin şirkete ait …, … ve … plakalı araçların satış işlemlerinin ve sonrasında ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için şirkete tasfiye memuru olarak davacı …’in atanmasına,
3-Tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına,
4-Şirketin ihya edildiği ve tasfiye memuru atandığı hususunun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/06/2023
Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza