Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/220 E. 2023/390 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/220
KARAR NO : 2023/390
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2023
KARAR TARİHİ : 12/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla borçlu/davalı aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde 7 örnek ödeme emrine davalının borca itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalının icra takibine karşı ileri sürmüş olduğu itirazlarının kötü niyetli olup itirazın iptali için öncelikle 13.12.2022 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve neticede anlaşma sağlanamadığını, alacaklı müvekkili ile davalı/borçlu taraf arasında davalı tarafa ait “…” isimli işletmenin kurumsal tasarımları, mekan içindeki duvarların giydirilmesi, tablo tasarım ve üretimleri, reklam tabelasının yapımı konusunda anlaşma sağlandığını, müvekkilinin istenilenler üzerine gerekli tasarımları hazırladığını ve sunum yaptığını, beğenilmesi neticesinde 08.06.2022 tarihli yapılacaklar konusunda fiyat teklifi verildiğini ve onaylanmasının ardından gerekli işlerin yapıldığını ve eksiksiz teslim edildiğini, müvekkilinin yerine getirmeyi taahhüt ettiği edimi eksiksiz olarak gerçekleştirdiğini, yapılan işler karşılığında anlaşılan rakam üzerinden fatura kestiğini ve karşı tarafa gönderdiğini, karşı tarafa gönderilen faturaya veya tutarına ilişkin herhangi bir itiraz olmadığını, davalı ile müvekkili arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen bu faturaya konu borcun davalı tarafından ödenmesi gerekirken bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, yapılan görüşmelerin çeşitli bahaneler üretilerek sonuçsuz bırakıldığını, bu sebeple davalı hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak 21.605,80-TL asıl alacak ve 83,91-TL işlemiş faiz toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını; davalının 28/07/2022 tarihinde haksız ve hukuka aykırı olarak borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafın borçlu bulunduğunu, davalının itirazında müvekkiline karşı borcu olmadığından bahisle itiraz ettiğini, takibe dayanak bir fatura bulunmadığını söylemişse de gerekli olan faturayı icra takip dosyasında sunduklarını, davalı tarafın faturaya konu edilen borcu ödediğini gösterir bir belge de bulunmadığından müvekkiline belirtilen faturadan dolayı borçlu olduğunu, dolayısıyla, borçlunun hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve dayanaksız itirazının ivedilikle iptalinin gerektiğini, zira, müvekkiline karşı olan borcunun ifasından kaçınarak kendisine yarar sağlamak suretiyle müvekkilini zarara uğrattığını, açıklanan ve Sayın Mahkemece resen dikkate alınacak sebeplerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüyle davalı/borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında anaparaya, faize, ferilerine ve sair giderlerine yapılan itirazlarının iptali ile takibin devamına, takip konusu borca haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, eser bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
6102 sy TTK’ya 7155sy yasanın 20 md. ile eklenen MADDE 5/A maddesi ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sy yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sy HMK’nun 115/1. Fırkası uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2. Fıkrası uyarınca ” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
Somut olayda; davacı tarafça dava açılmadan önce arabulucuya başvuru şartı yerine getirilmiş ise de arabuluculuk anlaşamama son tutanağının ıslak imzalı olarak düzenlendiği, davacı vekilinin dava açarken arabuluculuk son tutanağının fotokopisini sunduğu, Uyap sisteminden yapılan kontrolde arabulculuk dosyası içerisindeki ıslak imzalı son tutanağın yine taranmış halinin mevcut olduğu ve üzerinde arabulucunun e-imzasının da bulunmadığı, davacı vekiline son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunması için kesin süre verilmiş olmasına rağmen davacı vekili tarafından son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin sunulmadığı, 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sy yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A maddesinin 2. Fıkrası uyarınca arabulucuya başvuruya ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylı örneğinin 1 haftalık kesin süre içerisinde ve sonrasında da ibraz edilmediğinden davacının davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, dava özel şartlarından olan arabuluculuğa başvuru yapılmadan açıldığı anlaşılmakla 6325 sy yasanın 18/A-2. fıkrası ve HMK’nun 115/2. Fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2- Peşin alınan 261,96 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 179,90 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 82,06 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-İşbu kararın taraflara tebliğine,
İlişkin, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/05/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı