Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/193 E. 2023/449 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/193
KARAR NO : 2023/449
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/03/2023
KARAR TARİHİ : 26/05/2023
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’den İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip alacaklısı olduğunu, bu şirketin 31/07/2015 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiğinin belirlendiğini, takip dosyasında satış işlemleri için borçlu bu şirkete tebligat yapılması gerekmekte olup, borçlu şirket kaydının sicilden silinmiş olması nedeniyle tebligat işlemlerinin yapılamadığını; şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona erdiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi tamamlanmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, yerleşik Yargıtay kararları gereği müvekkilinini hukuki yararının bulunduğunu belirterek, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesi ile özetle; müdürlüklerinin “Merkez …” sicil numarasında kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 05/11/1993 tarihinde tescil edildiğini, sermayesinin 150.000,00 TL olduğunu, 09/03/2015 tarihli dilekçeyle sermayesinin üçde ikisini yitirmesi sebebiyle münfesih olduğunun bildirildiğini, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince çıkarılan Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyeleri ile Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5. maddesinin 5. bendi uyarınca 13/03/2015 tarihinde münfesih sayıldığını, tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, bu durumun 19/03/2015 tarihli … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, yasal süre içinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 31/07/2015 tarihinde sicil kaydının resen silindiğini, bu durumun 06/08/2015 tarihli 8878 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını, öncelikle 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15 maddesi gereğince 5 yıl süre içerisinde açılmayan davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, terkin işlemlerinin tebliğde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde uygulandığını, münfesih durumunda olduğu belirlenen şirketlerin tescilli adreslerine ihtarnamelerin gönderildiğini, 6102 sayılı TTK’nın 31. maddesi gereğince tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliğin ve dolayısıyla adres değişikliğinin de tescil edilmesi gerektiğini, gönderilen ihtarnamelerin tebliğ edilememesinin tamamen ilgili şirketin basiretli bir tacir olarak davranmaması ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını, yapılan kayıt silme işleminin kanun hükmünün uygulanması olduğunu, müdürlüklerinin, davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, diğer taraftan basiretli tacir olan dava konusu şirketin veya devam eden davaları/icra takipleri bulunan ilgililerin müdürlüklerine herhangi bir bildirimlerinin bulunmadığını, icra takiplerinden ve davalardan müdürlüklerinin haberdar olmasının mümkün olmadığını belirterek, yasal süre içerisinde açılmayan davanın öncelikle süre yönünden reddine, müdürlükleri aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE;
Dava; sicildeki kaydı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gönderilen belgeler incelendiğinde; dava dışı şirketin “Merkez …” sicil numarasında kayıtlı olduğu, adresinin “… Mahallesi … Meydanı No:… …” olduğu, şirketin 31/07/2015 tarihinde 6102 sayılı kanunun geçici 7. maddesi uyarınca sicil kaydının silindiği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/1. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler” düzenlemesine yer verilmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası incelendiğinde; icra dosyasının yenilenmeden önceki numarasının … olduğu, takip alacaklısının … bank A.Ş., takip borçlularının aralarında ihyası istenen … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin de olduğu borçlular olduğu, takip tarihinin 01/09/2014 olduğu, takibin derdest olduğu, alacaklı … bank A.Ş.’nin Beyoğlu … Noterliği’nde düzenlenen 12/12/2016 tarihli … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde alacak temlik sözleşmesi ile icra dosyasındaki alacağını … Yönetim A.Ş.’ye temlik ettiği; … Yönetim A.Ş. ile devralan Gelecek Varlık Yönetim A.Ş. arasında 23/11/2018 tarihinde birleşme (devir) sözleşmesinin imzalandığı, bu aşamadan sonra takibin alacaklı … Yönetimi A.Ş. tarafından yürütüldüğü görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “sicildeki kaydı 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin yeniden ihyası koşullarının bulunup bulunmadığı” konusundadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/15. maddesinin son cümlesi uyarınca ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşlar haklı sebeplere dayanarak sicilden şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceklerdir.
TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde sicilden re’sen terkin edileceği düzenlenmiştir. Bu maddenin 11. fıkrası gereğince şirketin ticaret sicilinden re’sen kaydının silinmesi için Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün öncelikli olarak geçici 7. maddenin 4/a ve 4/b fıkralarında gösterilen hususları yerine getirmesi gereklidir. 4/a bendinde; “Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.” düzenlemesine; 4/b bendinde; “559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasada gösterilen bu usule uyulmadan şirketin kaydı sicilden terkin edildiği takdirde ticaret sicilinin silme işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilebilecektir.
Somut olayda; ihyası istenen şirketin TTK’nın geçici 7.maddesi kapsamında kaldığı gerekçesiyle davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığı şirket temsilcisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın getirtilen ticaret sicil dosyası içerisinde bulunmadığı, ihtarnamenin şirkete ve şirket yetkilisine ayrı ayrı tebliğ edilmesi gerektiği, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da şirketin yetkisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan suretiyle yapılmasının usule aykırı olduğu, bu nedenle şirketin sicil kaydının usulüne uygun şekilde terkin edildiğinden söz edilemeyeceği, 5 yıllık hak düşürücü sürenin göz önüne alınması için öncelikli olarak ortada usulüne uygun yapılmış bir terkin işleminin bulunması gerektiği; geçici 7. maddenin 15. fıkrasında yer alan hak düşürücü süre usulüne uygun şekilde yapılmış olan sicilden silinme işlemlerine karşı açılacak davalar için öngörülmüş olup, 15. fıkrada öngörülen sürenin uygulanmasına imkan bulunmadığı anlaşıldığından, davalı tarafın hak düşürücü süre itirazı haklı bulunmamıştır.
Sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya içeriğine göre; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyasında ihyası istenen şirketin takip borçlusu olduğu, söz konusu takip dosyasında takip işlemlerinin yapılarak takibin sonuçlandırılması ve ek tasfiyenin yapılması gerektiğinden davacının bu şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının ve haklı sebebinin bulunduğu; ticaret sicilinden terkin edilen tüzel kişiliğin ihyasının koşulları oluştuğunda her zaman dava edilebilmesinin mümkün bulunduğu, davalı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhinde açılan davanın haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış, dava dışı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin “İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki takip işlemlerinin yürütülmesi ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla sınırlı olmak üzere” ihyasına ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
İhyasına karar verilen şirkete, şirketin sicil kaydı silinmezden önceki eski ortağı olan “…” T.C. kimlik numaralı …’in tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine karar verilmiştir.
Davanın niteliği gereği davalı “yasal hasım” konumunda olduğundan, aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmemiştir.
HÜKÜM;
Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE,
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde “Merkez …” sicil numarasında kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin “İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki takip işlemlerinin yürütülmesi ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla sınırlı olmak üzere” İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için şirkete tasfiye memuru olarak şirket ortağı …’in (T.C….) atanmasına,
3-Tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına,
4-Şirketin ihya edildiği ve tasfiye memuru atandığı hususunun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/05/2023

Başkan…
e-imza
Üye…
e-imza
Üye…
e-imza
Katip…
e-imza