Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/19 E. 2023/325 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/19
KARAR NO : 2023/325
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/01/2023
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;Müvekkili ile davalı … Kafe Bar Tur. Tic. Ltd. Şti. arasında “… Mah. … Sok. No:… …/Muğla” adresinde bulunan … Kafe/Bar’ın işletilmesi amacıyla 08/11/2021 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, müvekkili ile davalı arasında kurulan ortaklık işletmenin tüm gelir ve giderlerini kapsayan tam bir kar-zarar ortaklığı olduğunu, müvekkilinin bahse konu işletmenin %50 hisse sahibi ortağı olduğunu, tarafların sözleşme ile işletmecilik süresince işletmenin kazanacağı tüm gelirlerin davalının hesabında toplanacağını, işletmenin finanslar hesaplarının yönetiminin davalıda olacağını ancak müvekkilinin her zaman denetleme yetkisine sahip olacağını, 01.11.2021 tarihinde işletme içerisinde durum tespiti ve demirbaş sayımı yapılmayacağını, işletmenin tüm aktif ve pasiflerinin tutanak ile tespit olunacağını, 10.11.2021 tarihinden itibaren doğacak tüm alacak ve borçların ortaklık payları oranında sorumlu olunacağını, her ayın beşinci günü kar-zarar hesabı yapılacağını, tüm çalışanların sigortalı olacağını, bordroların imzalatılacağını, işletmede tüm kararların ortak alınacağını ancak ortak karar alınamadığı hallerde davalı tarafından alınacak kararların geçerli olacağını, işletme üzerindeki tek taraflı pay devir hakkının sadece davalı ve davalı yetkilisi …’de olduğunu, müvekkilinin tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih ve işletmeyi devir hakkının bulunmadığını, işletmeye sorumlu müdür atanacağını ve sorumlu müdürün sigortalı olacağını, davalının Ayşen Dengiz tarafından temsil edileceğini ve …’in … isimli şahsı kendisine temsilci olarak atadığının kararlaştırıldığını, sözleşmede yer alan hükümler uyarınca müvekkilinin, sözleşme uyarınca yer alan tüm yükümlülüklerini yerine getirerek çağ dışı kalmış bir bar işletmesinin modern, yeni nesil bir işletmeye dönüştüğünü, dönüştürme çalışmaları kapsamında öncelikle profesyonel bir kurumsal kimlik, logo tasarım ve sosyal medya yönetim hizmeti satın aldığını, işletmenin ismini Rakışıkır olarak güncellediğini, yarattığı yeni markanın tescilini ortaklık sözleşmesinin bir getiri olarak davalı şirket lehine tescil ettirdiğini, profesyonel fotoğraf çekimleri yaptırdığını, özel logolu bardaklar bastırdığını, örtüler, masalar, servis setleri satın aldığını, işletmeyi yeni nesil meyhaneye dönüştürme taahüdünü yerine getirdiğini, işletmenin dönüştürme işlemlerinin tamamlanmasından sonra davalı şirket yetkilisinin müvekkiline ve ortaklığa dair davranışlarının değiştiğini, çalışanlara kaba davranmaya başladığını, bu davranışların giderek artması sonucunda İzmir …. Noterliği’nin 27/05/2022 tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkilinin adi ortaklık sözleşmesi gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinin ileri sürüldüğünü, bu ihtarnameye müvekkili tarafından Bursa …. Noterliği’nin 06/06/2022 tarihli ihtarnamesi ile cevap verildiğini, ancak davalı şirket yetkilisinin davranışlarında herhangi olumlu bir değişiklik olmadığı gibi tam aksine daha da ileri giderek müvekkiline hitaben düzenlenen Bodrum …. Noterliği’nin 06/06/2022 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili ile davalı şirket arasındaki 08/11/2021 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin 06/06/2022 tarihi itibariyle haklı nedenle feshedildiğinin ihtar edildiğini, davalı şirket yetkisilinin bütün bunlarla yetinmeyerek müvekkili hakkında uzaklaştırma kararı aldığını, müvekkilinin işletmeye yaklaşmasını engelleyerek varlığını tamamen ortadan kaldırdığını, taraflarınca yapılan başvuru neticesinde 26.10.2022 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri başladığını ancak görüşmelerin 22.11.2022 tarihinde anlaşamama olarak son bulduğunu, müvekkilince taahhüt edilen hususların yerine getirilmiş olmasına karşılık tam aksi beyanlar ile ortaklığı sona erdirme isteğinin bulunduğunun beyan edildiğini, müvekkilinin fiziken işletmeye geliş gidişlerinin engellenmesi, müvekkili açısından adi ortaklığı devam edilemez hale getirdiğini, davalı tarafça hukuka aykırı davranışlar ve beyanlar ile müvekkilinin şirket üzerindeki yönetim ve denetim haklarının tam sezon başında kullanılamaz hale getirilmesi de göz önüne alınarak müvekkili açısından ortaklığın haklı nedenle feshine karar verilmesi gerektiğini, fesih bildiriminin kanunda öngörülen bildirim süresi içerisinde gerçekleştirildiğini, davalı tarafından keşide edilen ihtarnamelerde dile getirilen iddiaların maddi gerçeklere ve müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerine aykırı olup müvekkili açısından sözleşmenin haklı nedenle feshine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin adi ortaklık konusu işletmeyi yeni nesil meyhaneye dönüştürdüğünü, ihtiyaç duyulan yatırımı gerçekleştirdiğini, bu doğrultuda dekontlar da mevcut olduğunu, müvekkilince kira stopajının ödeneceğine ilişkin herhangi bir taahhüt verilmediğini ve sözleşmede de kararlaştırılmadığını, işletmede çalışacak personelden ve sorumlu müdür atanmasından müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkilinin çalışan seçme, müdür atama gibi herhangi bir konuda tek başına söz söyleme, karar alma yetkisi dahi olmadığını, davalının müvekkilinin işletmeye verdiği tüm emek ve çabayı yok sayarak değersizleştirmeye çalıştığını, ancak taraflar arasındaki yazışmaların bunun tam tersini gösterdiğini, davalı şirketçe taahhüt edilen ancak yerine getirilmeyen hususlar nedeni ile müvekkilinin pek çok masrafa girip zarara uğradığını, müvekkilinin davalının haksız eylemleri sonucunda zarara uğradığını, bu zararın işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesi gerektiğini, davalı tarafça sözleşmenin hukuka aykırı olarak feshi ve müvekkilinin işletmeye girişinin engellenmesi nedeni ile müvekkilinin yoksun kaldığı karın tespit edilmesi gerektiğini, davalı şirket yetkilisince işletmenin devredileceğine ilişkin duyumlar alındığını, davalı şirket yetkilisinin payları üzerine ihtiyati tedbir uygulanması gerektiğini, açıklanan nedenlerle; haklı davalarının kabulüne, müvekkili ile davalı şirket arasındaki adi ortaklığın taraflarınca ileri sürülen haklı nedenlerle feshine ve feshedilen adi ortaklığın tasfiye edilmesine, müvekkilinin ortaklık sebebi ile ödemiş olduğu katılım payının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL katılım payının işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkilinin kar payı alacağının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL kar payı alacağının işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, müvekkilinin davalının haksız eylemleri sonucu uğradığı şimdilik 500,00 TL maddi zararın ve yoksun kaldığı kara karşılık şimdilik 500,00 TL’nin işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, bu aşamada, işletmenin üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için davalı şirket yetkilisinin payları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle;
Davacının davasının doğru, yerinde ve yasal dayanaklı olmadığını, davalı müvekkili şirketin 01.03.2019 tarihinde iki ortaklı olarak kurulduğunu ve kurulduğu tarihte adresinde bulunan Bodrum’da ‘Papazın Evi’ olarak bilinen üç katlı müstakil taş binayı kiraladığını, bir hayli bakımsız olan binayı baştan sona yenilenmiş bir kafe-bar olarak dizayn ettiğini, ses düzeninden sahnesine, mutfağından bahçesine, internet sitesinden tabelasına kadar ve işletmenin tamamının faal halde çalışması için gerekli tüm altyapı ile aksesuarları dahil tüm yatırımları en üst düzeyde yapmaktan kaçınmadığını ve şirket ortaklarından olan Ayşen Dengiz tarafından o tarihte en az 3.000.000,00TL masraf yapılmak suretiyle işletmenin 2019 Ağustos ayı başında sezonun sonuna doğru işletme, müzik, içki ile sabaha kadar açık olma ve sabaha kadar çalışma olmak üzere dört ruhsatlı olarak faaliyete başladığını, birkaç ay sonra kış sezonundan çıkılmak üzere iken 2020 Mart ayında pandemiye yakalanan işletmenin tamamen kapandığını, 2020 Haziran ayında tahditli olarak kısmen açıldığını, 2020 Kasım ayında yine pandemi nedeniyle kapandığını, 2021 Haziran ayında tahditli olarak kısmen açıldığını ve 2021 Temmuz ayında ise pandemi tahditlerinin kaldırıldığını, faaliyetine yeni başlayan işletme için pandeminin büyük bir felaket olduğunu ve krize dönüştüğünü ve bu kriz sonucunda ortaklardan birinin ayrıldığını, davalı müvekkili şirketin 2021 Ağustos ayından itibaren tek ortaklı hale geldiğini, tek ortak kalan …’in, varını yoğunu yatırmış olduğunu ve pandemi nedeniyle adeta batık hale düşen işletmesini pandemi kısıtlamalarının tamamen kalktığı 2021 Temmuz ayından itibaren büyük bir özveriyle gece gündüz kadın haliyle tek başına çalışarak sezon sonu olan 2021 sonbaharında kâr etmese de zarar etmeyen ve ayakları üzerinde duran bir işletme halinde getirmeyi başardığını, tarafların, davalı şirketin sahibi olduğu Babiels Kafe/Bar’ın işletmeciliğini sözleşmede yazılı şartlar ile yapmak konusunda anlaştıklarını, sözleşmenin (6) nolu maddesi ile tarafların sözleşmeye konu … Kafe/Bar’ı işletmeye 10.11.2021 tarihinde başlayacaklarının akit altına alındığını, sözleşmenin (7) nolu maddesi ile taraflardan adi ortak …’ın, Kafe/Bar niteliğindeki işletmeyi nihayet 15.12.2021 tarihinde açılışı yapılacak şekilde yeni nesil meyhaneye dönüştüreceğinin akit altına alındığını, sözleşmenin (8) nolu maddesi ile Kafe/Bar niteliğindeki işletmeyi yeni nesil meyhaneye dönüştürme çalışması sırasında işletmenin kapanmayacağının ve Kafe/Bar olarak çalışmaya ve hizmet vermeye devam edeceğinin akit altına alındığını, sözleşmenin (9) nolu maddesi ile işletmenin Babiels Kafe/Bar olan ticari ünvanının, yeni nesil meyhaneye dönüşmekle birlikte tarafların mutabık kalacakları ve tescilli olmayan bir ticari unvanla değiştirilebileceğinin ve … Kafe Bar Tur. Tic. Ltd. Şti. adına tescilinin yapılacağının akit altına alındığını, sözleşmenin (4) nolu maddesi ile taraflardan adi ortak davacı …’a 10.11.2021 ila 01.03.2022 tarihleri arasındaki peşinen ödenmiş kira bedellerini, stopajları ve stopajların artması nedeniyle ödenecek ek stopajların toplamı olan meblağı nihayet 12.11.2021 tarihinde taraflardan adi ortak … Kafe Bar Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi ve yetkilisi …’in …. IBAN’ına yatıracağını ve taraflardan adi ortak …’ın, yapacağı bu ödemeyi ne ad altında olursa olsun ne işletmeden gider veya yatırım olarak ne taraflardan adi ortak … Kafe Bar Tur. Tic. Ltd. Şti.’den ne de şirketin ortağı ve yetkilisi …’den hiçbir zamanda hiçbir şekilde talep etmeyeceğini ve taraflardan adi ortak …’ın bu ödemeyi işbu ortaklığa katılımının karşılığı olarak yapacağının akit altına alındığını, sözleşmenin (10) nolu maddesi ile Kafe/Bar niteliğindeki işletmenin yeni nesil meyhaneye dönüştürülmesi sırasında yapılacak tüm masrafların taraflardan adi ortak …’a ait olacağı ve bu masrafların azami 200.000,00TL olacağı hususunda tarafların mutabakata vardıklarını, taraflardan adi ortak …’ın, yapacağı bu masrafları ne ad altında olursa olsun ne işletmeden gider veya yatırım olarak ne taraflardan adi ortak … Kafe Bar Tur. Tic. Ltd. Şti.’den ne de şirketin ortağı ve yetkilisi …’den hiçbir zamanda hiçbir şekilde talep etmeyeceğini, taraflardan adi ortak …’ın bu masrafları işbu ortaklığa katılımının karşılığı olarak yapacağının akit altına alındığını, sözleşmenin (11) nolu maddesi ile taraflardan adi ortak …’ın, taraflar arasındaki sözleşme devam ettiği müddetçe yıllık kira parasının tamamını brüt olarak nihayet her yıl kira parasının yatacağı tarihte taraflardan diğer adi ortak … Kafe Bar Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi olan …’in TR… IBAN’ına yatıracağının akit altına alındığını, sözleşmenin (12) nolu maddesi ile taraflardan adi ortak …’ın, 01.03.2022 tarihinde ödenmesi gereken 01.03.2022 – 01.03.2023 dönemine ait brüt kira parasını 250.000,00TL’sini sadece bu seneye mahsus olmak üzere nihayet 15.12.2021 tarihine kadar taraflardan diğer adi ortak … Kafe Bar Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi olan …’in TR… IBAN’ına yatıracağının, 01.03.2022 tarihinde brüt kirası parası belirlendiğinde 250.000,00TL’nin üstünde kalan miktarı …’ın nihayet 01.03.2022 tarihinde taraflardan diğer adi ortak … Kafe Bar Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi olan …’in TR… IBAN’ına yatıracağının akit altına alındığını, sözleşmenin (22) nolu maddesi ile taraflardan adi ortak …’ın işletmede sigortalı çalışacağının, kendisine banka üzerinden yapılacak maaş ödemelerinin ortaklık kâr payından düşüleceğinin, ancak sigortalı olması nedeniyle tahakkuk edecek masraf ve giderlerin işletmeye gider kaydedileceğinin akit altına alındığını, davacı …’ın bir kısmını yukarıya aldıkları sözleşme maddelerinin de dahil sözleşmenin tüm maddelerine ve tamamına ; sözleşmede yazılı edimlerinin bir kısmını hiç yerine getirmemek, bir kısmını kısmen ve bir kısmını eksik ve geç olarak yerine getirmek suretiyle sözleşmeye devamlı olarak muhalefet ettiğini bu nedenlerle ; davacının haksız ve yersiz davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Esnaf – Tacir araştırması
Bodrum Ticaret Sicili Müdürlüğünün 12/01/2023 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; davacı …’ın herhangi bir kaydına rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 13/01/2023 tarihli cevabi yazısında; davacı …’ın dairelerindeki mükellefiyeti nedeniyle son olarak 213 Sayılı VUK kapsamında Basit Usulde gelir vergisi mükellefi olduğundan defter tutma yükümlülüğünün bulunmadığının bildirilmiştir.
Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, katılıp payı, kar payı, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK. 620/1 md.). Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzelkişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarını veya emeklerini) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur.
Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 06.01.2023 tarihinde açılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı madde gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki (6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak) iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, HMK’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, taraflar arasında Babiels Kafe/Bar’ın işletilmesi için kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Adi ortaklardan biri olan davalı TTK’da sayılan ticari şirketlerden olması nedeniyle tacir olmakla birlikte davacı gerçek kişi yönünden yapılan araştırmada basit usulde gelir vergisi mükellefiyet kaydının bulunduğu, defter tutma zorunluluğunu olmadığı, ticaret sicilde gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı, dava dışı bir şirkette ortak olmasının davacıya tacir sıfatını kazandırmayacağı, dolayısıyla davacı gerçek kişinin tacir olmadığı, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin TBK’nunda düzenlendiği, dolayısıyla davanın gerek nispi gerekse mutlak ticari dava niteliğinin bulunmadığı gözetilerek davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmakla (Yargıtay 3. HD’nin 2016/18805 esas, 2018/8661 tarihli 18.09.2018 tarihli , Yargıtay 20. 2018/5955 esas, 2019/322 karar sayılı 21.01.2019 tarihli Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 18/09/2018 tarihli 2016/18805 esas – 2018/8661 karar sayılı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/06/2020 tarihli 2020/1409 esas – 2020/1604 karar sayılı, İzmir BAM 20. Hukuk Dairesi’nin 2021/1216 Esas – 2021/1142 Karar sayılı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2022/2669 esas, 2022/312 karar sayılı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2022/1246 esas, 2022/1673 karar sayılı emsal ilamları) görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2023

Katip …..
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı