Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/12 E. 2023/335 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/12
KARAR NO : 2023/335
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2023
KARAR TARİHİ : 02/05/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından muhatap aleyhine vermiş olduğu hizmetlere ilişkin kesmiş olduğu fatura bedellerinin tahsili istemi ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 7 örnek emri gönderildiğini ve mutahatabın takibe haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlu hakkında konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davaya dava şartı olduğundan asıl alacak, %20 kötüniyet tazminatı, icra masrafı vekalet ücreti, faiz ve diğer tüm talepler konusunda İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … Büro dosya numarası ile müracaat edildiğini … Arabuluculuk dosya numarası ile 27/12/2022 tarihli uzlaşmama tutanağı düzenlendiğini, davacı ile davalı … Birliği arasında 28/05/2019 tarihinde 3 ayrı iş için sözleşme imzalandığını, davacı ile birlik arasında imzalanan sözleşmeler gereğince “web tasarım sözleşmesi” ve “hizmet işbirliği sözleşmesi” gereğince davacının sözleşme kapsamındaki hizmetlerini yerine getirdiğini, davacının sözleşmeyi imzaladıktan sonra 18/06/2019 tarihinde “sorumlu değişikliği onay formu” ile … Üniversitesi … birimine başvurarak tarafça … web sitesinin DNS bilgileri ile güncellenmiş ve o günden 01/11/2022 tarihine kadar davalı birliğin tüm hizmetleri kesintisiz kullandığını belirtmiştir. Davacı tarafından sözleşme şartlarında davalı birlik adına kurumsal mail hosting hizmeti sağlandığını, sözleşme sonrasında davacı tarafından verilen hizmet ile günün şartlarında müşteri maliyeti 80$’dan 40$’a kadar düşürülmüş ve daha önce hizmet aldığı … firmasında yaşadığı mail ulaşmama, webmail kesintileri, … kotasının dolması, gönderim sayısının maksimuma erişmesi gibi hiçbir problem yaşamadığını, sözleşmede bulunduğu gibi her ay düzenli olarak dolar karşılığı davalıya fatura edildiğini, davalı tarafından 18/06/2019 tarihinde başladığı içerik yönetimi hizmetinde, davalı birliğin web sitesine konulmasını istediği tüm içeriklerin sözleşmeye bağlı kalarak 48 saat içerisinde web sitesine eklendiğini, yapılan tüm hizmetlerin başkan bilgisinde ve dahilinde yapıldığını, hizmet döneminde 3 defa başkanın değiştiğini bu değişiklikler ve tanışma süreçlerinde davacının ödeme almadığını, davacı sözleşme kapsamında hizmetlerini hiç duraksatmamış ancak ödeme konusu çok uzadığı için 2022 Kasım ayında verdiği tüm hizmetlerini duraklatma kararı aldığını daha sonrasında da ücretinin ödenmesi için defalarca yaptığı başvurudan sonuç alamayınca alacaklarının tahsili istemi ile İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası ile 7 örnek ödeme emri ile takibe geçildiğini, davalı birlik avukatı aracılığı ile kötüniyetli olarak bu takibe de itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, işbu sebeplerden davanın kabulü ile davalının haksız ve yersiz itirazının iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri, vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden girişilen icra takibine vaki borca itiraz üzerine davacı-alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasının mahkemece de Vergi Dairesine yapılan tebligatlar sonucunda da esnaf ya da tacir olmadığını, bu kapsamda mahkemenin göre ve yetki bakımından resen araştırma yapması gerektiğini ve davanın yanlış mahkemede açıldığını, birliğin çeşitli zamanlarda genel kurul aracılığı ya da başka nedenlerle yönetim kurulu değişiklikleri olduğunu, iş bu süreçte yaşanan birçok hukuk dışı eyleme de imza atıldığını, öyle ki; davacı tarafından dilekçesinde çokça yer verilen 28/05/2019 tarihli sözleşmeye ve dahi diğer sözleşme tarzı belgelere, birlik kayıtlarında ve arşivinde rastlanmadığını ve davacı tarafın var olduğu iddia edilen sözleşme ya da sözleşmeleri reddettiğini, davacı tarafın mahkemenize sunulan ancak tarafa verilmeyen ama varlığı hakkında arabuluculuk sürecinde haberdar olunan sözleşmenin hukuka aykırı tanzim edildiğini, tek seferlik ve tek ödemelik işler kapsamında imzalanan sözleşmelerin birlikten çıkarılan personelin akrabalık ilişkisi yüzünden fatura kesilmek suretiyle aylık hizmet sözleşmesi gibi kabul gördüğünü, davacının iş tanımına giren sürekli hiçbir hizmetin yapılmadığını, web sitesinin hiç bir şekilde günlük ya da anlık olarak güncellenmediğini, zira davalı kurumun bir alışveriş sitesi olmaması hasebiyle de günlük ve güncel herhangi bir web sitesi yürütmesinin de mümkün olmadığını, kısacası davacının yaptım dediği hizmetlerin hiçbir sürekli ve tekrarlı şekilde yapılmadığını, davacı tarafından uzun zamandır kesilen faturaların tahsiline yönelik bugüne kadar işlem yapılmamış olmasının da manidar olduığunu, bir ticari işletmenin 8-10 ay ya da daha fazla fatura keserek tek bir kuruş almadan beklemesinin mümkün olmadığını, davacının yaptım dediği hizmetlerin log kaydının 2 yıl boyunca tutulmak zorunda olduğunu zira bunun yasal bir zorunluluk olduğunu fakat davacının bunları sunmadığını, diğer yandan reddedilen sözleşme kapsamında güncel hizmet ve güncelleme-Web veya mail sistemlerine müdahale konusunda bir anlaşma yapılmadığını, böyle bir hizmet talep edilmediği halde davacının izinsiz olarak birlik kayıtlarına müdahale etmesinin de suç olduğunu, ayrıca davacı tarafından sunulan hesap ekstrelerinde de yanlışlık bulunduğunu, öyle ki birliğin muhasebe kayıtlarından da görüleceği üzere … no’lu … belgesi ile 30/12/2021 günü 2.832,00 TL mal satışı yapıldığını, ilgili davacının davalı tarafından yapılan satış faturasını yani alacaklı olunan kalemi kendi carisinde gösterdiğini, bu bakımdan 2.832,00 TL bakiyenin düşülmesi gerekirken icra takibinin de dava da iş bu rakam dahil olarak açıldığını, davacının davaya esas olarak belirttiği bedelin 2.832,00 TL fazla olduğunu sunulan bilgilerden de sebeple öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederim.
KANITLAR: – İzmir/Bornova Vergi Dairesine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-İzmir Esnaf Ve Sanatkarlar Odası Birliğine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-Davacı vekili delil dilekçesi sunmuştur.
GEREKÇE :
Dava; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf hakkında tacir-esnaf ayrımına ilişkin araştırılma yapılmış olup gelen müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınacağından, mahkememizce görev konusu üzerinde durulmuş ve bu çerçevede yasal mevzuat değerlendirilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, mal varlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 87. maddesinde; “Ticaret Bakanlığı, kooperatiflerle, kooperatif birlikleri, merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin, genel kurul toplantılarında temsilci bulundurur. Genel kurul toplantıları Bakanlık temsilcisinin huzuru ile açılır ve devam eder.”; 99. maddesinde ise; “Davaların Niteliği ve Muhakeme Usulü” başlığıyla; “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Bu davalarda basit muhakeme usulü uygulanır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu’nun “Islah Çalışması” başlıklı 4. maddesinde; “
(1) Her türden hayvanın ıslahı ile ilgili çalışmaların belirli esas ve usullere göre yapılması hususunda tedbirler almaya Bakanlık yetkilidir.
(2) Islah, yetiştirme ve pazarlama amacı ile tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi kooperatif nitelikli birlikler kurulabilir. Bu birlikler merkez birliği şeklinde örgütlenebilirler. Birlikler ihtiyaç duyulan yerlerde şubeler açarak çalışabilir.
(3) Birliklerin organları genel kurul, yönetim kurulu ve denetleme kurulundan oluşur. Bu Kanuna göre kurulan birlikler 24.4.1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatiflere sağlanan her türlü vergi ve harç muafiyetinden aynı koşullarla yararlanırlar. Birliklerin kuruluş, görev ve çalışma usulleri Bakanlıkça hazırlanan yönetmeliklerle düzenlenir. Birlikler asli görevlerini yürütmek üzere gerektiğinde ihtiyaçları olan teknik ve sağlık elemanı çalıştırırlar.
(4) Ülkede hayvansal üretimi ve hayvan ıslahı çalışmalarını yönlendirecek kararlar almak, merkez birlikleri ve ıslah faaliyetlerinde bulunan özel sektör arasındaki dayanışmayı güçlendirmek, merkez birliklerine yol gösterici faaliyetlerde bulunmak üzere Hayvan Islahı Millî Komitesi kurulur. Hayvan Islahı Millî Komitesinin kuruluş ve işleyiş esasları Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
(5) Bakanlık; birliklere teknik hizmetler, sağlık hizmetleri ve eğitim konusunda gerektiğinde aynî ve nakdî destek sağlar, birliklerin personel ve tesislerinden yararlanma talebinde bulunabilir. Birlikler Bakanlığın gözetim ve denetimine tabidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu, 13/06/2010 tarihli ve 27610 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11/06/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 47. maddesinin 6. fıkrasında “28/2/2001 tarihli ve 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.” denmek suretiyle yürürkten kaldırılmış; aynı kanunun 48/3 maddesinde; “Mevzuatta bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan kanunlara yapılan atıflar bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır.” denmiştir.
Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in “Hüküm bulunmayan haller” başlıklı 91. maddesinde; “
(1) Birlik, 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatiflere sağlanan her türlü vergi ve harç muafiyetinden aynı koşullarla yararlanır.
(2) Birliklerin kuruluşu, organları, çalışma usul ve esasları ile dağılma ve tasfiyesine ilişkin olarak Kanun, bu Yönetmelik ve bu Yönetmeliğe istinaden hazırlanan Ana Sözleşmede hüküm bulunmayan hâllerde Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır.” denmiştir.
Somut olay yukarıda belirtilen yasal mevzuat çerçevesinde ele alındığında; Islah Amaçlı Hayvan Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in 91. maddesine göre kanun ve yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun uygulanması, dava konusu uyuşmazlığın Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklandığı anlamına gelmez. Davalı tacir değildir. Davalı bir birlik olup, özel kanuna tabidir. Yani davalı birliğin şirket ya da kooperatif niteliği yoktur. Nitekim; YARGITAY 23. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2020 tarihli, 2017/1755 Esas ve 2020/2838 Karar sayılı; 15/09/2020 tarihli, 2017/1760 Esas ve 2020/2818 Karar sayılı; 09/09/2020 tarihli, 2017/1758 Esas ve 2020/2673 Karar sayılı kararlarında “davalı birliğin Kooperatifler Kanunu’na tabi bir kooperatif olmayıp özel statüde bir tüzel kişilik olduğu, davanın 6102 sayılı TTK’ 4/1 maddesi kapsamındaki nisbi ticari dava olmadığı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğu” hususlarına ve İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. Hukuk Dairesi’nin 06/07/2022 tarihli, 2022/931 Esas ve 2022/874 Karar sayılı ve 19/04/2021 tarihli, 2021/708 Esas ve 2021/509 Karar sayılı kararlarında; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27/04/2015 tarihli, 2014/16333 Esas ve 2015/5159 Karar sayılı; 04/04/2019 tarihli, 2019/233 Esas ve 2019/2068 Karar sayılı ve 2008/12918 Esas ve 2009/7991 Karar sayılı kararlarında benzer şekilde “davalı kurumun bir birlik olup, şirket ya da kooperatif niteliğinde bulunmadığı, özel kanuna tabi bulunduğu” hususuna işaret edilmiştir. Dolayısıyla; dava 6102 sayılı TTK’nın 4/1 maddesi kapsamında nisbi ticari dava olmadığından, aynı kanunun 5. maddesi gereğince davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, davanın 6102 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın mahkememizin GÖREVSİZ olması nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20. maddesi gereğince karar verildiği anda kesinse bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili NÖBETCİ İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. maddesi uyarınca 2 haftalık süresi içinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu şeklinde karar verildi. 02/05/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı