Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/966 E. 2022/945 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/966
KARAR NO : 2022/945

DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili banka adına, davalıların taraf olduğu … Nolu Tazmin Kredisi ile … Nolu Tazmin Kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiğini, 16.08.2022 tarihinde borca itiraz edildiğini, taraflarınca da haksız itirazın iptalini talep etmek adına iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalıların tüm itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve kötü niyetli olduğunu, davalılardan … Otomasyon ile müvekkili banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerine dayanılarak kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacakların mevcut olduğunu, davalı … ‘ın ise davalı şirket ile müvekkili banka arasında akdedilen GKS’lerine müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamış bulunduğundan, dava konusu icra takibinde yer alan borçtan da sorumlu olduğunu, söz konusu krediye ait taksitler zamanında ödenmediğinden söz konusu kredi hesaplarının kat edildiğini ve davalılara hesap ekstresini de içerir şekilde ihtarname gönderildiğini, Beşiktaş 3. Noterliğinin 25.07.2022 tarihli … Yevmiye nolu ihtarnamesinin davalılara gönderildiğini, davalıların ihtarname içerisinde belirtilen süre içerisinde borçlarını faizi ile birlikte ödediğini, ihtarnameye de herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, ihtarnamenin tebliği ve davalıların günü gelen taksitlerini ödememesi üzerine davalı borçlu şirket … Otomasyon ve müşterek borçlu-müteselsil kefil olan … aleyhinde icra takibi başlattıklarını, taraflarınca başlatılan icra takibine davalıların haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiklerini, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşme/sözleşmelerinde faiz oranlarının, gecikme halinde uygulanma şartlarının açıkça belirtildiğini, tarafların tüm şart ve yükümlülükleri madde madde okuyarak anlayarak ve de müzakere ederek kabul beyan ve taahhüt ettiklerini, davalıların takibe konu alacağa uygulanan faiz oranlarına itirazlarının haksız ve dayanaksız olup, sadece ve sadece takibin sürüncemede bırakılması amacını taşıdığını, arz ve izah olunan sebeplerle ve Sayın Mahkemenizin re’sen nazara alacağı sair hususlarla; öncelikli olarak, alacağı güvence altına almak adına davalılar yedindeki menkul, gayrimenkul mallar ile tüm bankalardaki hesaplarına ve üçüncü kişilerdeki malları ile diğer hak ve alacaklarına İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesine, İzmir 25. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak kötü niyetli yapılan itirazın iptaline ve takip tarihi itibariyle müvekkili bankanın alacaklı olduğu 4.628,58-TL takip çıkışı üzerinden takibin devamına, borca itirazlarının kötüniyetli, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması sebebiyle, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davanın dayanağı olarak genel kredi sözleşmesi, ihtarname, hesap özeti dosyaya sunulmuştur.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 5. Maddesi: (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarihli 1232 karar sayılı kararı ile; “…Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla; 1) 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, 3) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23/02/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, 5) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, 6) 06/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, 7) 20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine” karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık “5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan” kaynaklanmakta olup, söz konusu hukuk davalarına bakmaya, finans mahkemesi sıfatıyla HSYK tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 2 nci bendi gereğince İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin münhasıran görevlendirilmesi nedeniyle anılan mahkemede davanın görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ve dava dosyasının İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Finans Mahkemesi Sıfatı ile) GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu kararın taraflara tebliğine,
İlişkin, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar verildi.16/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır