Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/945 E. 2023/661 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/945
KARAR NO : 2023/661
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/11/2022
KARAR TARİHİ : 12/09/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/02/2022 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile … plakalı aracın arasında trafik kazasının gerçekleştiğini ve davacının aracında değer kaybı zararının oluştuğunu, meydana gelen kazada … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, değer kaybının tespiti için eksper …’dan tespit raporu alındığını, tespit raporu neticesinde 12.013,35 TL değer kaybının tespit edildiğini ve bu tespit edilen değer kaybı ve ekspertiz ücreti bedelleri de olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket genel müdürlüğünün İstanbul’da olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın değer kaybının tazminine ilişkin bir dava olduğu ve araçta oluşan değer kaybı bedelinin belirlenebilir bir bedel olduğu nitekim davacının da ekspertiz raporu aldığı ve değer kaybı bedeli olarak 12.013,35 TL değer kaybı bedelinin meydana geldiğini iddia ettiğini, buna rağmen davayı belirsiz alacak davası olarak açtığını, davalının sorumluluğunun yalnızca poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve mevcut poliçe limitinin 50.000,00 TL olduğunu, davacı şirket üzerine düşen mali sorumluluklarından dolayı davacıya 3.528,92 TL değer kaybı ödemesi 7.300,00 TL maddi tazminat ödemesi ve poliçe kapmasında olmamasına karşılık ekspere 369,87 TL ve 380,26 TL ödemek suretiyle yerine getirdiğini, ona rağmen işbu haksız ve mesnetsiz davayı açarak haksız kazanç sağlamaya çalıştığını ifade ederek davanın öncelikle görevli mahkemeye gönderilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: -23/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
3.1. TRAFİK KURALLARINI İHLAL YÖNÜNDEN:
“Bilirkişi Daire Başkanlığı” tarafından Bilirkişinin uyacağı rehber ilkeler ve Bilirkişi Raporlarında bulunması – gereken – standartlar başlığında 07.09.2020 tarihinde 32 maddelik bir talimat yayımlanmıştır. Bu talimatın 27 maddesinde açıkça belirtilen ” Kusurun tespiti normatif bir değerlendirmesiyle mümkündür ve sadece hakimin yetkisindedir. Bilirkişi münhasıran hakimin yetkisinde olan kusurluluk konusunda (asli tali kusurlu kusursuz yüzdelik kusur oranı) herhangi bir değerlendirme yapamaz. Aksi yöndeki tutum bilirkişilik görevinin sınırlarını aşmayı ve hakimin yerine geçmeye ifade eder” denilmektedir. Yine bu husus İzmir Bilirkişilik Bölge Kurulu tarafından da tarafımıza büdirümiştir. Bu gerekçe ile tebliğ gününden itibaren raporlarda kusur dağılımı yapılmamaktadır. Bu hali ile;
3.1.1. … plakalı araç sürücüsü …, kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından kazanın oluşumunda ETKEN,
3.12 … plakalı araç sürücüsü …’nün atfı kabil kural ihlalinde bulunmadığından dolayı kazanın oluşumunda ETKEN DEĞİL ise de; takdir mahkemenindir.
3.2. DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN;
3.2.1. Dava konusu … plakalı 2014 model … otomobilin hasarlı olduğu tarafımca değerlendirilen parçalarının , dava konusu 08.02.2022 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu,
3.2.2. Kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın yaklaşık 286.000 TL olduğu göz önüne alındığında otomobilin onarımının ekonomik olacağı,
3.2.3. Anayasa Mahkemesinin … Esas, … Karar sayı numaralı 17.07.2020 tarihli kararı ve yerleşik Yargıtay kararları gözetilerek yapılan değerlendirmede rapor içeriğinde ayrıntılı izah edildiği üzere dava konusu otomobilde 08. 022 tarihli kaza ile nedeniyle 11.500,00 TL değer kaybı zararı meydana geldiği,
3.2.4. Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından vaki kaza nedeniyle 3.528,92 TL. değer kaybı zararı ödemesi yaptığı dikkate alındığında bakiye değer kaybı zararının 7.971,08 TL. olduğu, bakiye değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketi poliçe limit sınırları içerisinde kaldığı,
3.3. EKSPERTİZ ÜCRET TALEBİ; Davacı yanın aracında oluşan değer kaybı zararının tespiti için … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri firması sigorta eksperi …’a ekspertiz işlemi yaptırdığı, ekspertiz raporu için fatura karşılığı KDV dahil 269,87 TL. ödeme yapıldığı, ekspertiz bedelinin 2022 yılı ekspertiz ücret tarifesine göre uygun ve makul bir bedel olduğu, kanaatine varılmıştır.
-Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazıya cevap verilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; davacı aracında meydana gelen değer kaybı bedeli ve ekspertiz ücreti zararının karşı taraf araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve …-… E., … K.; 03.02.2010 tarihli ve …-… E., … K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı, … esas, … karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;8/02/2022 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile … plakalı aracın arasında trafik kazasının gerçekleştiğini ve davacının aracında değer kaybı zararının oluştuğunu, meydana gelen kazada … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalısına ait aracı kullanan sürücünün kusurlu olduğu, davacının bu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir etkisinin bulunmadığını, dava konusu … plakalı 2014 model… otomobilin hasarlı olduğu değerlendirilen parçalarının, dava konusu 08.02.2022 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu, kaza tarihi itibariyle dava konusu aracın yaklaşık 286.000 TL olduğu göz önüne alındığında otomobilin onarımının ekonomik olacağı, dava konusu otomobilde kaza ile nedeniyle 11.500,00 TL değer kaybı zararı meydana geldiği, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından vaki kaza nedeniyle 3.528,92 TL. değer kaybı zararı ödemesi yaptığı dikkate alındığında bakiye değer kaybı zararının 7.971,08 TL. olduğu, bakiye değer kaybı bedelinin davalı sigorta şirketi poliçe limit sınırları içerisinde kaldığı, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının bakiye poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sürücü ve davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi uyarınca davacı tarafından zararın tespiti için araç üzerinde yapılan eksper incelemesine neticesinde ödenen (ve belgesi sunulu) ekspertiz ücretinin de anılan kanun hükmü kapsamında yargılama giderleri içinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, zarar veren araç ticari nitelikte bulunmadığından haksız eylemin de TTK.’nun 4. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE;
1-7.971,08 TL değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden eksik ödeme tarihi olan 22.07.2022 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
269, 87 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılmasına
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 544,50 TL nispi harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın ve ıslah ile tamamlanan 100,00 TL’nin mahsubu ile bakiye ‬363,80 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Davacının yatırmış olduğu 80,70-TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 100,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam ‬261,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu 51,00-TL’si tebligat-posta gideri, 269,87 TL ekspertiz ücreti ve 3.000,00-TL’si bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 3.320,87-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 7.971,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar verildi.
12/09/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır