Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/933 E. 2023/655 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/933 Esas
KARAR NO : 2023/655
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/08/2022 tarihinde Önem … Eğit. Reh. Merk. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu, … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın İzmir İli, Karabağlar İlçesi … sokakta seyir halindeyken No: 11 önüne geldiğinde önündeki akımın yavaşlaması üzerine duramayarak ön kısımları ile davacı tarafa ait … plakalı araca arkadan çarptığını, davacı tarafa ait aracın çarpmanın etkisiyle önündeki …’nun sevk ve idaresindeki… plakalı otobüse arkadan çarptığını, Trafik Ekiplerince tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluş biçiminin ifade edildiğini, kazada tam ve asli kusurlu olan aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde … no’lu poliçe ile ZMMS kapsamında sigortalı olduğunu, davacı tarafın aracında meydana gelen zararın giderilmesi için davalı tarafça … numaralı hasar dosyasının açıldığını, bir miktar ödeme yapıldığını, ama bu ödemenin gerçek zararın tamamını gidermediğini, yasa gereği hasarlı parçaların orijinal yedek parça bedellerine işçilik ve KDV eklenerek herhangi bir iskonto ve muafiyet uygulanmaksızın hesaplama yapılması gerektiğini, tanzim edilen poliçede iskonto ve muafiyet uygulanması yönünde bir kloz veya şart var ise bunun davacı tarafı bağlamayacağını, gerçek zararın tespiti için davacı tarafça bağımsız eksperden rapor alındığını, gerçek hasar bedelinin sigorta şirketince ödenenden daha yüksek olduğunun tespit edildiğini, arabuluculuk sürecinde sonuç alınamamasından dolayı davayı açmak zorunda kaldıklarını, davacı tarafın aracının onarımı boyunca aracından yararlanamadığından araç mahrumiyet zararı doğduğunu, ancak davalı şirketin teminat kapsamında araç mahrumiyet zararı olmadığından buna ilişkin kusurlu araç sürücüsü ve araç malikine karşı haklarını saklı tuttuklarını, hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte tahsilini, eksper ücretinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketince usulüne müracaat edilmediğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın delillerin taraflarına tebliğe çıkarılmasının gerektiğini, davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığını, … no’lu hasar dosyası açıldığını, ekspertiz raporu doğrultusunda 229/09/2022 tarihinde davacı yana 28.779,35 TL hasar bedeli tazminatı, 12/10/2022 tarihinde ise 25.000,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, bakiye tazminat söz konusu olmadığını, kusur durum tespit gerekmediğini, aksi kanaat oluşursa dosyanın adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, davalı sigorta şirketin KDV sorumluluğunun ancak fatura ile ispatlandığı takdirde doğabileceğini, fatura ibraz edilmediğini, KDV hariç hesabının kabulü gerektiğini, hesaplamanın ZMMS genel şartlar ekine göre yapılması gerektiğini, davalı şirketin ödeme yaptığını, temerrüde düşmediği için faiz talebinin reddinin gerektiğini, talep edilen faizin yasal faiz olması gerektiğini, davacı tarafın yargılama giderleri ve vekâlet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, davanın reddi ile aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
KANITLAR: Türkiye Noterler Birliği’nden Trafik Tescil’den araçların bilgileri celp edilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden araçlara ait tramer bilgileri celp edilmiştir.
Trafik Bilirkişi … ve Makine Mühendisi Bilirkişi …’den oluşan bilirkişi heyetinden, 04/07/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu alınmıştır.
Davacı vekilinin 24/08/2023 tarihli feragat dilekçesi.
Davalı vekilinin 28/08/2023 tarihli feragat dilekçesi.
GEREKÇE : Dava; davacı tarafından, meydana gelen trafik kazası nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla bakiye hasar bedeli nedeni ile HMK. 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılan, maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili 24/08/2023 havale tarihli dilekçesiyle; davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekilinin 28/08/2023 tarihli beyan dilekçesiyle; vekalet ücreti talebi olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”; 309. maddesinde; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”; 310. maddesinde; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “; 311. maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” 312. maddesinde ” Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından ve etkisini de onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağından, dava dosyası duruşma günü beklenmeksizin ele alınmış ve davacı tarafın davadan feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 179,90 TL olduğundan, peşin alınan 515,68 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 335,78 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Tarafların vekalet ücreti talepleri bulunmadığı anlaşıldığından vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 15/09/2023
Katip …
¸E-imza
Hakim …
¸E-imza