Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/922 E. 2023/625 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/922
KARAR NO : 2023/625
DAVA : Tapu İptali ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 06/07/2022
KARAR TARİHİ : 14/07/2023
Mahkememizde görülen dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı dava dilekçesi ile özetle; davalı yüklenici kooperatif ile davalı arsa sahipleri arasında İzmir İli, Buca İlçesi, … parselde kayıtlı taşınmazlar yönünden İzmir … Noterliği’nde 21/03/2007 tarihli … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme ile; “inşa edilecek dairelerin % 29’unun davalı arsa sahiplerine, % 71’inin ise davalı yüklenici kooperatife ait olacağının” kararlaştırıldığını, sonradan tevhid, ifraz ve parselasyon ile parsel değişikliği olduğunu ve taşınmazın…. numarasını aldığını, sözleşmeye konu… numaralı parselde kayıtlı 5443,72 m² alanın davalı arsa sahiplerinin Hazine ile ihtilaflı olması sebebiyle ve imar ile inşaat izni olmadığı için İzmir … Noterliği’nde 27/08/2009 tarihli ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde ek tadil sözleşmesinin yapılarak 5443,72 m² Hazine fazlalığının sözleşmeden çıkarılmak suretiyle yapılacak işin konusunda değişiklik yapıldığını, bu değişiklik ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinden … numaralı parselde kayıtlı 5443,72 m²’lik kısmın sözleşmeden çıkarıldığını, diğer taşınmazlar yönünden sözleşmenin aynen devamına karar verildiğini; sözleşme ve ek sözleşmeler kapsamında inşaat yapımı devam ederken “arsa sahiplerinin kat irtifakının kurulabilmesi için hisselerine düşen dairelerin kendi aralarında taksimine ilişkin listeyi vermemeleri, ayrıca taşınmazda yeniden 345 m²’lik hazine fazlalığının ortaya çıkması ve sözleşmenin 6-E ve 14. maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirmemeleri” nedeniyle davalı arsa sahipleri ile davalı yüklenici kooperatif arasında uyuşmazlıkların çıktığını, davalı yüklenici kooperatifin sözleşme gereği edimlerini süresinde yerine getirmediğini, 21/05/2012 tarihinde teslim edilmesi gerektiği halde inşaatları teslim etmediğini ve temerrüde düştüğünü, arsa sahibi davalılar tarafından bu gerekçelerle kooperatif aleyhine İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve “21/03/2007 tarihli inşaat yapım sözleşmesi ile 16/03/2012 tarihli ek sözleşmenin feshinin ve taşınmaza müdahaleye son verilmesinin” istendiğini, yargılama sonucunda 31/07/2013 tarihli ve … Karar sayılı karar ile “29/10/2014 keşif tarihi itibariyle işin devam ettiği, genel olarak işin % 50 oranında tamamlandığı, inşaatların sözleşmelerde öngörülen sürelerde bitirilemediği” gerekçesiyle “Davanın Kısmen Kabulüne, Sözleşmenin Feshine” karar verildiğini, bu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 25/09/2019 tarihli … Esas ve … Karar sayılı kararıyla “karar tarihinden sonraki aşamada da seviyenin % 100 oranına getirilerek inşaat imalatlarının tamamlandığının davalı yüklenici vekilince ileri sürülmüş olması karşısında bu durumun arsa sahiplerinin zımni muvafakatları olmadan gerçekleşmeyeceği göz önünde bulundurulup, mahkemece inşaatların son durum itibariyle seviyesinin bilirkişi marifetiyle belirlenerek sözleşmenin geriye etkili fesih şartlarının var olup olmadığı hususunun araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulduğunu, mahkemenin bozma kararına uymayarak önceki kararında direndiğini, kararın temyiz edildiğini, süresinde yapılmadığı için temyiz isteğinin mahkemece reddedildiğini, red kararının temyiz edilmesi sonucu dosyanın Yargıtay’a gönderildiğini, halen karar düzeltme aşamasında olduğunu; davalı yüklenici kooperatif tarafından Yargıtay’ın bozma kararında belirtilen gerekçelerle arsa sahipleri aleyhine İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında haksız zenginleşmeye dayalı olarak dava açıldığını, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilk kararından sonra davalı yüklenici kooperatif tarafından imalatlara devam edildiğini ve Yargıtay incelemesi sonuçlanıncaya kadar inşaatların tamamlandığını, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında seviye tespitinin yaptırıldığını ve alınan raporda “taşınmazdaki blokların % 82 ile % 87 oranında bittiğinin” belirlendiğini, Yargıtay tarafından bozma kararının verildiği Eylül 2019 tarihinden önce inşaatın % 100 seviyesine ulaştığını, bu hususların sebepsiz zenginleşme davasında gerekçe olarak ileri sürüldüğünü; kendisinin, davalı kooperatifin … numaralı üyesi olduğunu, her ne kadar kat karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri feshedilmiş ise de yargılamanın devam ettiği sürede inşaatın seviyesinin % 100 oranına getirildiğini; 29/08/2018 tarihinde yapılan kooperatif genel kurul toplantısında davalı arsa sahiplerine düşen taşınmazlar dışındaki dairelerin üyelere dağıtıldığını ve üyeler tarafından dairelere yerleşildiğini ya da kiraya verildiğini, ferdileşme kararı ve yapılan kura çekiminde kendisine Buca İlçesi, Dumlupınar Mahallesi’nde, … numaralı bağımsız bölümün isabet ettiğini; kendisinin kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı yüklenici kooperatifin edimlerini yerine getirerek 10180 ada 1 parseldeki B ve C bloklardaki toplam 32 adet bağımsız bölümü sözleşmeler gereğince davalı arsa sahipleri payına düştüğünden tamamını kendilerine teslim ettiğini, davalı arsa sahiplerinin TMK’nın 2. maddesine aykırı davranarak kendisine düşen taşınmazların tapuda devrini vermeyerek haksız olarak zenginleştiklerini, arsa sahibi davalıların kooperatif üyelerine ait tapu devrini yapmadıkları daireleri üçüncü kişilere ilanlar yoluyla satmaya çalıştıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla TMK’nın 716. maddesi uyarınca İzmir İli, Buca İlçesi, … numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilerek kendi adına kayıt ve tesciline, olmadığı takdirde bu bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payının tapu kaydının iptal edilerek adına kayıt ve tesciline; tapu iptal ve tescilin mümkün olmaması halinde iki adet taşınmazın dava tarihindeki gerçek değeri üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bunların da kabul edilmemesi durumunda alacak isteğinin kabulü ile dava konusu iki adet taşınmaz için ödenen bedel yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın denkleştirici adalet ilkesi gereğince şimdilik 60.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 16 numaralı bağımsız bölümün, olmadığı takdirde bu bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payının üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ile sınırlı ayni hak kurulmasının ve cebri icra yoluyla satışlarının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı arsa sahipleri tarafından davalı kooperatif aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında başlatılan takip nedeniyle kooperatif üyesi olarak kendisinin de bağımsız bölümünün tahliye edilecek olması sebebiyle dava sonuna kadar kendisinin hissesi olan 16 numaralı bağımsız bölüm yönünden tahliye işlemlerinin tedbiren durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı kooperatif dışındaki diğer davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkillerinin murisleri ile davacının üye olduğu diğer davalı kooperatif arasında 4 parsel için 2008 yılında inşaat sözleşmesinin imzalandığını, inşaatın taahhüt edilen sürede bitmemesi nedeniyle İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında sözleşmenin feshi davası açıldığını, bu dosyada davacı vekilinin İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davanın davalı vekili olduğunu, tüm fesih ve inşaat sürecini yasal vekil olarak takip ettiğini, dava dışı kooperatif aleyhine açılan davada 2016 yılında inşaatın % 50 seviyesinde olması nedeniyle sözleşmenin feshine karar verildiğini, sözleşmenin geriye etkili olarak fesh edildiğini, yine % 50 seviyesine göre tespit edilen 5.857.494,50 TL’nin kooperatife ödenmesi halinde arsa üzerindeki inşaatın arsa sahiplerine ait olacağının tespitine ve davalı kooperatifin arsaları teslim etmesi için müdahalenin menine karar verildiğini, kararı kooperatifin temyiz ettiğini, mahkemece direnme kararı verildiğini, bu kararın temyiz edilmeden kesinleştiğini, mahkemenin meni müdahale kararının icraya konu edildiğini ve ilam gereğince % 50 inşaat bedeli olan 5.857.494,50 TL’nin İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yatırıldığını, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararı gereğince inşaatların sahibinin müvekkilleri olduğunu, davalı kooperatif tarafından 2016 yılından sonra yapılan kaçak inşaat bedeli için İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında sebepsiz zenginleşme davası açtığını, kesinleşmiş mahkeme kararına aykırı olarak kooperatif ve kooperatif üyesi tarafından mükerrer istek bulunduğunu, kooperatif sebepsiz zenginleşme davası açmışken kooperatif üyesi olan davacının ise İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına aykırı olarak eldeki bu tapu iptali ve tescil davasını açtığını, arsa üzerindeki binaların mülkiyetinin müvekkillerine ait olduğu hususunun mahkeme kararıyla kesinleştiğini, kooperatif hakkında verilen her hükmün kooperatif üyesini de bağladığını, tapu iptali ve tescil isteği yönünden eksik harcın tamamlanmasının gerektiğini, emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında kooperatifin hakettiği oranda üyenin tapu isteyebileceğinin düzenlendiğini, buna göre davacının tapu iptalini isteyemeyeceğinin inşaatın bittiğine ilişkin iddianın gerçek dışı olduğunu, kooperatifin 2016 yılındaki fesih tarihinden sonra yaptığı imalatların kötü niyetli ve kaçak imalatlar olduğunu, bu nedenle fesih davasında dikkate alınmadığını, tazminat isteğinin sorumlusunun müvekkilleri olmadığını, sözleşmenin tarafı olan kooperatifin yaptığı imalatlar için tazminat isterken diğer üyelerin ayrı ayrı tek başına tazminat istemesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilleri hakkında mükerrer isteğin bulunduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesi davalı kooperatife usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı kooperatif tarafından davaya cevap verilmemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; tapu iptali ve tescil davasıdır.
Dava dosyası İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07/07/2022 tarihli … Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Davacı vekili 14/07/2023 tarihli dilekçesiyle; davadan feragat ettiklerini, dosyanın duruşma günü beklenmeksizin ele alınarak feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini, yatırılmış olan ihtiyati tedbir teminat bedelinin iadesine karar verilmesini istediklerini belirtmiştir.
Davalı kooperatif dışındaki diğer tüm davalılar vekili 14/07/2023 tarihli dilekçesiyle; vekalet ücreti ve yargılama giderleri isteklerinin bulunduğunu bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunmadığı görülmüştür. Davacı … vermiş olduğu dilekçesiyle; vekilinin vermiş olduğu davadan feragat dilekçesine muvafakatinin bulunduğunu, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini istediğini bildirmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”; 309. maddesinde; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”; 310. maddesinde; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “; 311. maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından ve etkisini de onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağından, dava dosyası duruşma günü beklenmeksizin ele alınmış ve davacı tarafın davadan feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından önce gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 1/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç ‭89,95 TL olduğundan, peşin alınan 1.024,65 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 934,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 26.500,63 TL tamamlama harcının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kooperatif dışındaki davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/07/2023
Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza