Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/913 E. 2023/85 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/913 Esas
KARAR NO : 2023/85

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket ve … Petrol Mümessillik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olan alt yüklenici firma arasında 05/05/2021 tarihli hammadde depolama siloları inşaat dahil anahtar teslim tedarik sözleşmesi imzaladıklarını, imzaladıkları 05/04/2021 tarihli hammadde depolama siloları inşaat dahil anahtar teslim tedarik sözleşmesinin konusu itibariyle davacı şirketin üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, karşı davalı şirket tarafından üstlenilen işlerin sürüncemede bırakılmış olduğunu, eksik ve ayıplar dahi giderilememiş olduğunu, sözleşmede öngörülen sürenin de geçmiş olmasına karşın davalı şirket tarafından işlerin bitirilemediğini, bu doğrultuda sözleşmeden kaynaklı diğer hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla İzmir 6. Noterliği’nin 07/04/2022 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete, edimlerini yerine getirmediği hususların da özellikle belirtilerek, davacı şirket başta gecikmeye ilişkin hakları saklı olmak üzere eksik ve ayıpların ivedilikle giderilmesini, zaten gecikmeye düşüldüğünü, işin ivedilikle bitirilmesi, aksi durumda kendilerine rücu edilmek üzere namlarına ifa yaptırılacağını, her türlü zarar, hak ve alacak için kendilerine rücu edileceğinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen davalı şirketin eksik ve ayıplı işleri gidermemiş olduğunu, projeyi sözleşmeye uygun hale getirmemiş olduğunu, proje testlerini gerçekleştirmemiş olduğunu, davalı şirketin işi yarım bırakması, eksik ve ayıpları gidermemesi, geçici kabule esas kabul testlerini yapmaması üzerine 2022 yılı mayıs ayında davacı şirket testleri yapmak zorunda kaldığını, testler esnasında sistemin, siloların sürekli su aldığının tespit edildiğini, yine tüm haklar saklı kalmak kaydıyla bu durumda İzmir 6. Noterliği’nin 10/06/2022 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete ihtar edildiğini, kabul testlerinden evvel mevcut durumun tespiti için Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş dosyası ile tespit başvurusunda da bulunulduğunu, iş bu tespit dosyasından 11/04/2022 tarihinde keşif yapıldığını, tespit dosyasından yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi heyet raporunda eksik ve ayıplı imalatlar olduğunu, söz konusu imalatların tamamlanmasının ve eksik bırakılmasının sorumluluğunun yüklenici olarak davalı şirket yükümlülüğünde olduğunu, silolarda ve diğer kısımlarda tespit edilen ayıplı imalatların giderilme bedelinin 5.000.000,00 TL + diğer eksik imalatların tamamlanma bedelinin 1.250.000,00 TL olması ile toplamda 6.250.000,00 TL olduğunu belirttiklerini, bilirkişi heyet raporundan sonra da ekinde bilirkişi raporu da ihtar edilmek suretiyle, davalı şirkete eksik ve ayıpları gidermesi için yine İzmir 6. Noterliği’nin 30/06/2022 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi de göndermiş olduklarını, ancak davalı şirket tarafından yine hiçbir işlem yapılmadığını, davalı şirket tüm ihtarlara rağmen yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı esasen davalı şirketin yükümlülüğünde olan eksik ve ayıpların giderilebilmesi için davacı şirket, dava dışı 3. bir firmayla yeniden anlaşma yaptığını, ödeme yapıp bu ve eksiklikleri gidermek zorunda kaldığını, davalı şirketin edimlerine yerine getirmemesinden dolayı dava dışı … Makina İnşaat Taahhüt İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile eksik ve ayıpların giderilmesi için 07/07/2022 tarihli yüklenici sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca; sözleşmenin konusu, sözleşme dışı 3. şahıs … Sistemleri Mühendislik Anonim Şirketi tarafından imalatı yapılmış 6 adet silonun kusurlu imalat ile yapılan civata ve contalarının değiştirilmesi ile yapılan diğer kusurlu imalatlardan kaynaklı su sızdırmazlık işlemleri için gerekli tadilatların ve sözleşmenin 4. maddesinde detayları sayılan işlerin yapılması olduğunu, bu sözleşmenin detayları sayılan edimlerin davalı şirket tarafından zamanında yapılmamasından dolayı davacı şirketin yeniden masraf yapmak zorunda kaldığını, dava dışı 3. şirkete yüklü miktarda ödeme yapmak zorunda kaldığını, buna karşın davalı şirket ise eksik ve ayıplı iş oranında fazla sebepsiz kazanç sağlamış olduğunu, davalı şirket tarafından düzenlenen faturaların, sözleşemeye de aykırı şekilde hakediş bedelinin üzerinde düzenlendiğini, davacı şirketin iyi niyetli olarak işin bitirileceği, eksik ve ayıpların giderileceği yönünde davalı şirkete duyduğu güvenden dolayı ödemeleri de yapmış olduğunu, ancak davalı şirketin sonradan işi yarım bırakmasından dolayı, davalı şirketin bu fazla faturalandırmalardan dolayı fazladan tahsil ettiği bedel tutarının, öncelikle bilirkişi tarafından imalat oranının belirlenmesine müteakip imalat bedeline karşılık bedelin tespiti sonrasında ancak tam olarak belirlenebileceğini, davalı şirket tarafından şimdiye dek davacı şirkete, 14.993.083,66 TL tutarında fatura kestiğini, ancak bu tutarın ne kadarının davalı şirketin imalat oranına tekabül ettiği hali hazırda bilinmediğini, davacı şirket tarafından da şimdiye dek 5.893.967,79 TL + 426.433,67 € tutarında davalı şirkete ödeme yaptığını, davalı şirketin imalat oranı ve orana tekabül eden bedelin bilirkişi marifetiyle tam olarak belirlenmesine müteakip ancak davalı şirketin ilgili faturalardan ne oranda alacaklı olduğu, ne oranda fazla tahsilat yapmış olduğu, ne oranda fazla ödemeden dolayı davalı şirketin, davacı şirkete iade borcu olduğu ancak belirlenebileceğini, nitekim ilgili hesabın yapılması aşamasında davalı şirketin yerine edimlerini yerine getirmemesinden dolayı, davacı şirketin uğradığı zararın tespitinin de yapılması gerektiğini, davalı şirketin edimini yerine getirmemesinden dolayı belirttikleri üzere davacı şirket, … firmasında da salt davalı şirketin eksik ve ayıplı işlerini gidermek için yüklü miktarda ödeme yapmak zorunda kaldığı, … tarafından düzenlenen 21/09/2022 tarihli iki fatura ile de ödemelerin ne kadar olduğu konusunda tespit yapılabileceğini, kabul testlerinden evvel mevcut durumun tespiti için Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyası ile tespit başvurusunda da bulundukları tespit dosyasından 11/04/2022 tarihinde yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi heyet raporunda silolarda ve diğer kısımlarda tespit edilen ayıplı imalatların giderilme bedelinin belirtildiğini, ancak belirtilen imalat oranı olarak bir oran belirtilmediğini, sözleşmenin € ve ₺ cinsinden olmak üzere iki farklı sözleşme bedeli olması da bilirkişi raporunda belirtilen tutarın veya işlerin, tam olarak sözleşmede yer alan A-B-C grup işleri bakımından hangi kategorinin hangi oranda yapıldığının taraflarınca tam olarak tespitini engellemekte olduğunu, bu nedenle dava kapsamında bütün kalemlerin belirlenebilmesi için ilk önce bilirkişi marifetiyle sözleşme kapsamındaki A-B-C kategorileri yönünden ayrı ayrı eksik ve ayıpların belirlenmesi ve bu ayıp üzerinden de ayıp karşılığı sözleşme bedelinde indirim tutarının belirlenmesi gerekmekte olduğunu, indirim karşı bedel belirlenmeksizin diğer kalemlerin, davalı şirketin hangi oranda iade yükümlü olduğunu, uğranılan tam zararın tespiti gibi kalemlerin taraflarınca doğrudan birebir hesaplanması mümkün olmadığını, bu nedenle ivedilikle eksik ve ayıpların bilirkişi marifetiyle belirlenerek davacı şirketin uğradığı zararın ve alacağının sağlanması için somut dava kapsamında davalı şirketin üstlendiği işin ne kadarının yapılmış olduğunun bilirkişi marifetiyle belirlenerek, yapılmayan iş oranına tekabül eden bedelde, sözleşme bedelinin indirilmesi ile bu bedel üzerinden, sözleşmeden ve davalı şirketin sözleşmeye hak ediş maddelerine aykırı şekilde kesmiş olduğu faturalardan dolayı davacı şirketin, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitinin yapılmasını dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davayı belirsiz alacak davası olarak açmasında, herhangi bir hukuki yararın bulunmamakta olduğunu, davacı şirketin, davalı şirkete göndermiş olduğu e-posta ile iddia ettiği eksik ve ayıplı işlere ve gecikme cezasına yönelik bedel belirleyip, davalı şirketten ödemesini istediğini, bu durumda davacı şirketin, dava konusu ettiği alacakları bilebilecek ve belirleyecek durumda olduğunu, bu nedenle davayı belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacı şirketin, hakiminden izin almadan işi üçüncü kişiye yaptırma hakkını kullanması için, TBK. madde 473/2 uyarınca makul bir sürede davalıdan iddiaya konu eksik ve ayıpların giderilmesini talep edebileceği, verilen makul süre sonunda gereği yapılmazsa, hasar ve masrafları yükleniciye ait olmak üzere onarımın veya işin devamını üçüncü şirkete yaptırması gerektiği maddesine dayanarak, iş sahibinin, yükleniciye verdiği süre geçmeden, işi üçüncü şirkete yaptırma yetkisinin bulunmadığını, iş sahibinin verdiği süre dolmadan işi üçüncü şirkete yaptırması durumunda masrafları yükleniciden talep edemeyeceğini, çünkü iş sahibinin ücrete ilişkin alacak hakkı, üçüncü şirketin yükleniciye verilen sürenin dolmasından sonra çalışmaya başlamasıyla doğacağını, davacı şirketin iddiaya konu eksik ve ayıplı işlerin için İzmir 6. Noterliği’nin 30/06/2022 tarihli … yevmiye numaralı ihtarında; eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için davalı şirkete uygun süre vermemiş olduğunu, ihtarda vermiş olduğu sürenin de dolmasını da beklemediğini, davacı şirketin verdiği, yetersiz süre bile dolmadan 3. şirketle çalışmaya başladığını, bu nedenle davacı şirketin, eksik ve ayıplı işlere dair yaptığını iddia ettiği masrafları davalı şirketten talep edemeyeceğini, davacı şirketin, davalı şirketin gönderdiği 30/06/2022 tarihli ihtarname ile davalı şirkete aynı tarihli elektronik tebligatla ilettiğini, Elektronik Tebligat Yönetmeliği Madde 9/6 uyarınca “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” maddesine dayanarak, davacı şirketin dosyaya sunduğu e-tebliğ mazbatasında, ihtarnamenin davalı şirketin elektronik tebligat adresine ulaştığı tarih 30/06/2022 tarihli olup, iş bu tarihi izleyen 5. günün sonu olan 05/07/2022 tarihli itibariyle tebligat yapıldığını, davacı şirketin 30/06/2022 tarihli ihtarında davalıya eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün süre vermiş olduğuna göre, 7 günlük sürenin sonunun, 12/07/2022 tarihli olduğunu, davacı şirketin, davalı şirkete vermiş olduğu sürenin dolmasını beklemeden, İzmir 6. Noterliği’nin … yevmiye nolu, 07/07/2022 tarihli ihtarıyla “eksiklik ve ayıpların giderilmesi için bedeli daha sonra tarafınıza rücu edilmek üzere başka bir firma ile anlaşılmış olup yeni yüklenicinin işe başlamasının sağlanması amacıyla derhal inşaat adresinin boşaltılması”nı ihtar etmiş olduğunu, davacı şirketin kabulünde olduğu üzere aynı gün 07/07/2022 tarihinde dava dışı … Makina İnşaat Taah. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’yle sözleşme imzalandığını, davalı şirketin ihtar ve üçüncü kişiyle sözleşme imza tarihi olan 07/07/2022 tarihinde sahadan çıkarıldığını, sonuç olarak davacı şirketin, ifa için verdiği süreye uymadan 3. şirketle sözleşme imzalayarak, davalı şirketi 5 gün öncesinden sahadan çıkardığı için 3. şirkete ödediğini iddia ettiği bedeli davalı şirketten talep edemeyeceğini, davacı şirketin dava dilekçesinde TBK. madde 125’e veya TBK. madde 475’e göre seçimlik haklarını kullanabilecekken hangi maddeye dayandığı anlaşılmamakta olduğunu, dava dilekçesinde her iki madde birleştirilerek seçimlik haklarını talep ettiklerini, davacı şirketin iş gecikti, iş eksik ve ayıplı diyerek uğradığı zararların tazmini ile gecikme cezası istemesinin TBK. 125. madde kapsamında borcu ifa edilmemesinden doğan zararların talebi olabileceğini, davacı tarafın ayıplı ve eksik imalatlar oranında sözleşme bedelinin indirim sonucunda indirilen bedelin üzerinden kalan davalı şirketin fazladan tahsil etmiş olduğu, bedelin ödenmesi talebi de TBK. madde 475/2. kapsamında sözleşmede bedel indirim talebini içermekte olduğunu, kural olarak bu haklardan birinin kullanılmasının diğer seçimlik hakların düşmesi sonucunu doğuracağını, buna göre davacı şirketin TBK. 125. maddesindeki seçimlik hakkını kullanıyor ise TBK. madde 475/2.’deki seçimlik hakkını, TBK. 475. maddedeki haklardan birini kullanıyor ise diğer maddedeki seçimlik hakkını kullanamayacağını, her iki seçimlik hakkını aynı anda kullanmasına izin verilmesi halinde ise davacı şirketin haksız yere zenginleşmiş olacağını, davalı şirketin de bu nedenle ölçüsüz verilen makul süre sonunda gereği yapılmazsa, hasar ve masrafları yükleniciye ait olmak üzere onarımın veya işin devamını üçüncü şirkete yaptırması gerektiği maddesine dayanarak, iş sahibinin, yükleniciye verdiği süre geçmeden, işi üçüncü şirkete yaptırma yetkisinin bulunmadığını, iş sahibinin verdiği süre dolmadan işi üçüncü şirkete yaptırması durumunda masrafları yükleniciden talep edemeyeceğini, çünkü iş sahibinin ücrete ilişkin alacak hakkı, üçüncü şirketin yükleniciye verilen sürenin dolmasından sonra çalışmaya başlamasıyla doğacağını, davacı şirketin iddiaya konu eksik ve ayıplı işlerin için İzmir 6. Noterliği’nin 30/06/2022 tarihli … yevmiye numaralı ihtarında; eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için davalı şirkete uygun süre vermemiş olduğunu, ihtarda vermiş olduğu sürenin de dolmasını da beklemediğini, davacı şirketin verdiği, yetersiz süre bile dolmadan 3. şirketle çalışmaya başladığını, bu nedenle davacı şirketin, eksik ve ayıplı işlere dair yaptığını iddia ettiği masrafları davalı şirketten talep edemeyeceğini, davacı şirketin, davalı şirketin gönderdiği 30/06/2022 tarihli ihtarname ile davalı şirkete aynı tarihli elektronik tebligatla ilettiğini, Elektronik Tebligat Yönetmeliği Madde 9/6 uyarınca “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” maddesine dayanarak, davacı şirketin dosyaya sunduğu e-tebliğ mazbatasında, ihtarnamenin davalı şirketin elektronik tebligat adresine ulaştığı tarih 30/06/2022 tarihli olup, iş bu tarihi izleyen 5. günün sonu olan 05/07/2022 tarihli itibariyle tebligat yapıldığını, davacı şirketin 30/06/2022 tarihli ihtarında davalıya eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün süre vermiş olduğuna göre, 7 günlük sürenin sonunun, 12/07/2022 tarihli olduğunu, davacı şirketin, davalı şirkete vermiş olduğu sürenin dolmasını beklemeden, İzmir 6. Noterliği’nin … yevmiye nolu, 07/07/2022 tarihli ihtarıyla “eksiklik ve ayıpların giderilmesi için bedeli daha sonra tarafınıza rücu edilmek üzere başka bir firma ile anlaşılmış olup yeni yüklenicinin işe başlamasının sağlanması amacıyla derhal inşaat adresinin boşaltılması”nı ihtar etmiş olduğunu, davacı şirketin kabulünde olduğu üzere aynı gün 07/07/2022 tarihinde dava dışı … Makina İnşaat Taah. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’yle sözleşme imzalandığını, davalı şirketin ihtar ve üçüncü kişiyle sözleşme imza tarihi olan 07/07/2022 tarihinde sahadan çıkarıldığını, sonuç olarak davacı şirketin, ifa için verdiği süreye uymadan 3. şirketle sözleşme imzalayarak, davalı şirketi 5 gün öncesinden sahadan çıkardığı için 3. şirkete ödediğini iddia ettiği bedeli davalı şirketten talep edemeyeceğini, davacı şirketin dava dilekçesinde TBK. madde 125’e veya TBK. madde 475’e göre seçimlik haklarını kullanabilecekken hangi maddeye dayandığı anlaşılmamakta olduğunu, dava dilekçesinde her iki madde birleştirilerek seçimlik haklarını talep ettiklerini, davacı şirketin iş gecikti, iş eksik ve ayıplı diyerek uğradığı zararların tazmini ile gecikme cezası istemesinin TBK. 125. madde kapsamında borcu ifa edilmemesinden doğan zararların talebi olabileceğini, davacı tarafın ayıplı ve eksik imalatlar oranında sözleşme bedelinin indirim sonucunda indirilen bedelin üzerinden kalan davalı şirketin fazladan tahsil etmiş olduğu, bedelin ödenmesi talebi de TBK. madde 475/2. kapsamında sözleşmede bedel indirim talebini içermekte olduğunu, kural olarak bu haklardan birinin kullanılmasının diğer seçimlik hakların düşmesi sonucunu doğuracağını, buna göre davacı şirketin TBK. 125. maddesindeki seçimlik hakkını kullanıyor ise TBK. madde 475/2.’deki seçimlik hakkını, TBK. 475. maddedeki haklardan birini kullanıyor ise diğer maddedeki seçimlik hakkını kullanamayacağını, her iki seçimlik hakkını aynı anda kullanmasına izin verilmesi halinde ise davacı şirketin haksız yere zenginleşmiş olacağını, davalı şirketin de bu nedenle ölçüsüz bir şekilde zarar görmüş olacağını, davacı şirketin eksik ve ayıp iş bedeline dair alacak davası açarken, diğer yandan davalı şirket aleyhine sözleşme kapsamında aldığı teminat senetleriyle ilgili icra takibi başlattığını, bu takiplerin de davacı şirketin sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, bu nedenle haksız açılan bu takiplerin iptaline karar verilmesini, davacı şirketin kusurundan kaynaklanan eksik ve ayıplardan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, eksik ve ayıplara yönelik dava dilekçesinde açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin tesisinin çalışıyor olmasına ve davacı şirketin kusurlu imalatlardan kaynaklı su sızdırmazlık işlemleri için gerekli tadilat ve işlemleri yaptırmış olduğunu beyan etmesine rağmen, tutanakta tesisin su kaçağına dair problemlerin davalı yanca giderilmediğini belirtmesiyle çelişkili olduğunu, bu çelişkinin sonucunda, davacı şirketin gerçekte dava dışı 3. şirkete eksik ve ayıplı işler için tadilat vs. yaptırmadığını, dava dışı 3. şirkete yapılan ödemelerin gerçek olmayacağını göstermekte olduğunu, davacı şirket gerçekten 3. şirkete onarım yaptırmış ise tespit tarihi itibariyle tesiste ve silolarda su kaçağının olmaması gerektiğini, davacı şirketin gecikme cezası ve tazminat talebinin yerinde olmadığını, sözleşmeye konu işte bir gecikme var ise gecikmeye davacı şirketin sebebiyet verdiğini, davalı şirketin sözleşmeye konu işindeki edimlerini yerine getirmesine rağmen yaptığı işlerin bedelinin ödenmediği, işin teslim süresinin ve gecikme tazminatı hesabında, imza tarihi ve ödeme koşullarının yerine getirilme tarihinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, davacı şirketin eda davası açmışken bir de tespit davası açmasında hukuki bir yararın bulunmadığını, tek davayla çözümlenecek uyuşmazlığın, davacı şirket tarafından iki ayrı dava konusu edilmesi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, menfi tespit davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacı şirketin diğer öne sürmüş olduğu eksik ve ayıplı işlere dair sunulan faturalar, yeminli mali müşavir raporu, davacı şirketin maille kabul ettiği üzere davacı şirketin, davalı şirkete 118.279,00 Euro + 606.713,58 TL borçlu olduğunu, davalı şirketin belirtmiş olduğu alacakları, yaptığı imalatlar karşılığı olan alacaklar olduğunu, buna rağmen davacı şirketçe bu alacakların ödenmediğini, davalı şirketin mağdur edildiğini, bu nedenlerden dolayı davacı şirket tarafından haksız yere açılan davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR: Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyasının tümünün UYAP üzerinden dosya arasına alınmıştır.
2019 yılından itibaren, davalı ve davacı şirketin; ünvan değişiklikleri, ortakları, müdürlerinin isim ve bilgileri ile alakalı tüm belgelerin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden istenilerek dosya arasına alınmıştır.
GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Feragat, davaya son veren taraf işlemlerindendir. HMK’nın 307. maddesinde düzenlenmiş olan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılması mümkündür. Ayrıca, kanun yoluna başvurduktan sonra da davadan feragate engel bir durum yoktur.
Feragat, kural olarak tarafların üzerinde tasarruf edebilecekleri davalarda geçerlidir.
Davadan davacı asil feragat edebileceği gibi vekil de feragat beyanında bulunabilir. Ancak, vekilin feragatinin geçerli olabilmesi için, vekaletnamesinde açıkça davadan feragat yetkisinin de bulunması gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta; dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Anılan dava, davacının üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerindendir. Geçerli şekilde davacı vekili, vekaletnamesindeki yetkiye dayalı olarak davasından feragat etmiştir. Davalı vekili de 2/03/2023 tarihli dilekçesiyle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını açıklamıştır. Bu durum karşısında, başka bir husus araştırmaya gerek olmaksızın davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından önce gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 1/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 59,97 TL olduğundan, peşin alınan 193,87 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 133,90 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı tarafın vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/03/2023

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır