Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/910 E. 2022/863 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/910
KARAR NO : 2022/863

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 25/10/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülen davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ortaklarından …’ün ortak olduğu … Ltd. Şti.’nin İzmir ili … … ada-… pafta- … parselde kayıtlı taşınmazın sahibi olduğunu, TTK’nın 127. maddesi uyarınca ticaret şirketlerine sermaye olarak her çeşit taşınmazın konulabileceğini, aynı şekilde TTK’nın 128. Maddesinde belirtilmiş olduğu üzere taşınmazların öncelikli bilirkişi tarafından değer tespiti yapılması ve ardından tapuya şerhinin yapılmasının gerektiğini, TTK’nın 343. Maddesine göre taşınmazın gerçek değerinin ayni sermaye olarak koyulması için değer tespitinin gerektiğini belirterek taşınmazın ayni sermaye olarak müvekkili şirkete konulması için taşınmaz üzerindeki payların bilirkişi marifetiyle değer tespitinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE ;
Talep; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 343. maddesi kapsamında öz sermaye tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 342. maddesinde; üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabileceği, hizmet edimlerinin kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olamayacağı, aynı yasanın 343. maddesinde; konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçileceği, değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğunun; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirleneceği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerlerinin; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığının tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanacağı, bu rapora kurucuların ve menfaat sahiplerinin itiraz edebileceği, mahkemenin onayladığı bilirkişinin kararının kesin olacağı düzenlemeleri yer almaktadır.
Ayni sermaye olarak konulmak istenilen taşınmazın, dava dilekçesi ekindeki tapu kaydı incelendiğinde, İzmir ili … ilçesi … Köyü, … ada … parsel sayılı tarla vasıflı taşınmaz olduğu, taşınmazın … Turizm İnşaat Makine Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi olduğu görülmüştür.
Gerek davacı şirketin gerekse taşınmazı maliki olan dava dışı … Turizm İnşaat Makine Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin merkez adresinin İstanbul ilinde bulunduğu, öz sermaye tespitine ilişkin davaya bakma görevinin TTK’nun 343. Maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, söz konusu yetki kesin yetki olup, mahkememizce resen dikkate alınacağı, davacı şirketin merkezi Kadıköy/İstanbul adresinde olup, davaya bakma yetkisinin İstanbul Ticaret Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla davacının öz sermaye tespiti davasına bakmaya mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin iki haftalık süre içerisinde gönderme isteğinde bulunmaması durumunda “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilerek, aynı karar ile yargılama giderlerinin 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca karara bağlanmasına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2022

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza