Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/858 E. 2023/205 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/858
KARAR NO : 2023/205

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde açılan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili … Elektrik Üretim A.Ş.’nin Çanakkale İli, Ezine İlçesi, …Mahallesi (eski 83 parsel) yeni 739 parsel üzerinde kurulduğunu, 30/09/2021 tarihinde geçici kabulü yapılmış olan …… Lisanssız Elektrik Üretim Santrali Tesisini işletmekte iken, 10/11/2021 tarihinde Çanakkale 6. Noterliği’nce onaylı …yevmiye numaralı Tesis Devir Belgesi/Sözleşmesi ile …… Lisanssız Elektrik Üretim Santrali Tesislerini ve bu tesislerin üzerinde bulunan taşınmazı grup şirket olan diğer müvekkili İda … Elektrik Üretim A.Ş.’ye devir ve teslim ettiğini; müvekkili … Elektrik Üretim A.Ş.’nin tesisi işletmekte olduğu süre içerisinde 04/08/2020 tarihinde satıcı davalı şirket ile güneş enerji santrali inverterlerin alımı için sözleşme imzaladığını, bu sözleşme uyarınca davalı satıcı şirketten “…” marka, 80000 MT tipinde, maksimum girişi gerilimi 1000 V (DC), maksimum girişi akımı 4 x 44 A, maksimum gücü (AC) 120kW olan inverterlerin satın alındığını ancak inverterlerde kullanımla birlikte ortaya çıkan ayıpların varlığının belirlendiğini; 04/08/2020 tarihli sözleşmenin “Garanti” yan başlıklı 3.6. maddesinde; “İnverter Arızası olması durumunda, satıcıya mail yoluyla bildirim yapılacak olup, bildirimden sonra satıcı üç gün içinde yenisiyle değiştirmeyi kabul ve taahhüt eder” ifadesinin yer aldığını; satın alınan ayıplı inverterlerden 1 adetinin yandığını, 3 adetinin ise çalışmadığını, oluşan arıza ve ayıplara ilişkin davalı satıcı şirkete derhal bildirimde bulunulmuş ise de olumlu ya da sorunu giderecek bir dönüşün olmadığını; müvekkillerinin, ayıplı ürünün oluşturduğu anlık güç aşımı sebebiyle 2022 yılı Mart ayına ilişkin 22.194,55 USD ve 2022 yılı Nisan ayına ilişkin 30.308,90 USD olmak üzere toplam 54.503,45 USD (Amerikan Doları) elektrik üretim bedellerini … Elektrik A.Ş.’den temin edemediklerini ve maddi zarara uğradıklarını; TBK’nın 219. maddesi gereğince davalının sorumlu olduğunu, aynı kanunun 223. maddesi kapsamında kullandıkça ortaya çıkan ayıplarda olağan gözden geçirmenin dikkate alınmayacağını; davalı tarafça geri dönüş ve çözüm sağlanmadığı için müvekkillerinin maddi zararlarının artmakta olduğunu, ayıplı mallardan kaynaklı bir aşım söz konusu olduğunda elektrik üretim lisanslarının iptal edilmesi sebebiyle telafisi mümkün olmayacak zararların doğacağını; dava konusu ürünlerin, müvekkilinin kullanım amacı bakımından değerini ve ondan beklediği faydaları karşılayamadığını, sorunlarla ilgili bildirim yükümlülüğünün satıcı ile yapılan görüşmeler ve kendilerine gönderilen mailler ve ihtarnameler ile yerine getirildiğini, satıcının ayıplı maldan sorumluluğu doğrultusunda TBK’nın 223. maddesi uyarınca taraflarına tanınan seçimlik haklardan “bedel iadesi” içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanma zorunluluğunun doğduğunu belirterek, davalıya ödenen satış bedelinin alım tarihinden itibaren işleyen ticari faiziyle müvekkillerine iadesine; oluşan maddi zararlar için 54.503,45 USD maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkilerine ödenmesine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; ayıp nedeniyle alım-satım sözleşmesinden dönülerek, satış bedelinin iadesi ve uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacılar vekili 07/11/2022 gönderme tarihli dilekçesi ile; davaya konu inverterlerin alımına ilişkin fatura ve satış bedellerinin ödenmesine ilişkin ödeme belgelerinin şu aşamada fiziki imkansızlıklar sebebiyle sunulamayacağını, tensip tutanağı düzenlenip taraflarına tebliği ile başlayacak delilleri sunma süresi içerisinde dosyaya sunacaklarını belirtmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 121. maddesinde; “(1) Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’un 32. maddesinde; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacılar vekili eldeki bu davada müvekkillerinin 04/08/2020 tarihli satış sözleşmesinden döndüklerini belirterek, davalıya ödenen satış bedelinin müvekkilerine iadesine ve davaya konu inverterlerin ayıplı olduğunu ileri sürerek bundan doğan 54.503,45 USD maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 15/02/2023 gönderme tarihli dilekçesi ile; 22/12/2022 tarihli ara karar ile HMK’nın 150. maddesi uyarınca davanın işlemden kaldırıldığını belirterek, davanın yenilenerek kaldığı yerden devamına, eksiklik taraflarınca belirlenemediğinden eksik harç ve avans için muhtıra gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dosya incelendiğinde; davacılar vekilinin eldeki bu davada “müvekkillerinin 04/08/2020 tarihli satış sözleşmesinden döndüklerini” ileri sürerek “davalıya ödenen satış bedelinin müvekkilerine iadesine ve davaya konu inverterlerin ayıplı olduğunu ileri sürerek bundan doğan 54.503,45 USD maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini” istediği, mahkememizce; “dava dilekçesine göre dava değerinin satış bedeli (davacı tarafça davalıya ödenen tutar) ve 54.503,45 TL maddi zarar kalemleri toplamı olması gerektiği, dava, değer ölçüsüne göre nispi harca tabi olduğundan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28 ve devamı maddeleri gereğince değerine göre nispi harç yatırılarak açılması ve görülmesi gerektiği, dava dilekçesinde harca esas değerin 1.000,00 TL olarak gösterildiği ve bu miktar üzerinden 80,70 TL nispi harcın yatırıldığı, HMK’nın 109. maddesine göre fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu, eldeki davada davacı tarafça iki alacak kaleminin ileri sürüldüğü, bunlardan birinin; “sözleşmeden dönüldüğünün” ileri sürülerek ödenen satış bedelinin iadesi; diğerinin ise; oluşan maddi zararın tahsili olduğu, sözleşmeden dönüldüğünün ileri sürülerek ödenen satış bedelinin iadesine ilişkin istek bölünebilir nitelikte bulunmadığından HMK’nın 109. maddesine göre kısmi dava olarak açılabilme koşullarının bulunmadığı, davacılar vekilinin bu isteği ile ilgili dava değeri belirtmediği ve harç yatırmadığı; dilekçesindeki diğer isteği olan maddi tazminat isteği yönünden ise; “54.503,45 USD’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsilini istediği ancak 1.000,00 TL üzerinden harç yatırdığı, tahsilini istediği bu miktar üzerinden harç yatırmadığı” gerekçeleriyle; “1-Dava dilekçesi ile 04/08/2020 tarihli satış sözleşmesinden döndüklerini ileri süren ve davalıya ödenen satış bedelinin tahsilini isteyen davacı vekiline, satış bedelini bildirmesi ve satış bedeli üzerinden yatırması gereken nispi harç tutarını yatırması için bu ara kararının tebliğinden itibaren 2 haftalık KESİN SÜRE VERİLMESİNE, kesin süre içinde satış bedeli bildirilmedikçe ve eksik peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca satış bedeli alacağına ilişkin davaya devam olunamayacağı ve 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi uyarınca satış bedeli alacağı isteği yönünden dava DOSYASININ İŞLEMDEN KALDIRILMASINA KARAR VERİLECEĞİ hususunun bu ara kararın tebliği birlikte davacı vekiline ihtarına, 2-Davacı vekili dava dilekçesi ile oluşan maddi zararlar için 54.503,45 USD maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş olup, 54.503,45 USD x 18,6194 = 1.014.821,53 TL dava değerine göre Harçlar Kanunu ve Yargı Harçları Tarifesi gereğince bu değer üzerinden alınması gereken peşin karar ve ilam harcı olan 17.249,91 TL’nin mahkememiz veznesine depo edilmesi için davacı vekiline bu ara kararının tebliğinden itibaren 2 haftalık KESİN SÜRE VERİLMESİNE, kesin süre içinde eksik peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca maddi zarar alacağına ilişkin davaya devam olunamayacağı ve 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi uyarınca maddi zarar alacağı isteği yönünden dava DOSYASININ İŞLEMDEN KALDIRILMASINA KARAR VERİLECEĞİ hususunun bu ara kararın tebliği birlikte davacı vekiline ihtarına, 3-Ara karar örneğinin taraf vekillerine tebliğine, 4-Tensip tutanağının davacı tarafça eksik harç tamamladıktan sonra düzenlenmesine” ilişkin 23/11/2022 tarihli ara kararının oluşturulduğu ve davacılar vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği; verilen kesin sürenin 15/12/2022 tarihinde sona erdiği ancak davacı tarafça harç eksikliğinin tamamlanmadığı, bunun üzerine mahkememizce; “Davacı tarafça kesin süre içerisinde harç eksikliğinin tamamlanmaması nedeniyle HMK’nın 150. maddesi gereğince 15/12/2022 tarihi itibariyle dosyanın işlemden kaldırılmasına” ilişkin 22/12/2022 tarihli ara kararının oluşturulduğu belirlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 121. maddesinde; “(1) Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesinde; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacılar vekili her ne kadar 15/02/2023 tarihli dilekçeleri ile davayı yenilediklerini belirtmiş ise de; mahkememizin 22/12/2022 tarihli ara kararının gerekçesinde de açıklandığı şekilde eldeki bu davada dava değerinin satış bedeli (davacı tarafça davalıya ödenen tutar) ve 54.503,45 TL maddi zarar kalemleri toplamı olduğu, davanın, değer ölçüsüne göre nispi harca tabi olması nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. ve devamı maddeleri gereğince dava değerine göre nispi harç yatırılarak davanın açılması ve görülmesi gerektiği, dava dilekçesinde ise harca esas değerin 1.000,00 TL olarak gösterildiği ve bu miktar üzerinden 80,70 TL nispi harcın yatırıldığı, HMK’nın 109. maddesine göre fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu, eldeki davada davacı tarafça iki alacak kaleminin ileri sürüldüğü, bunlardan birinin; “sözleşmeden dönüldüğünün” ileri sürülerek ödenen satış bedelinin iadesi; diğerinin ise; “maddi zarara uğranıldığının” ileri sürülerek oluşan maddi zararın tahsili olduğu, satış bedelinin iadesine ilişkin isteğin bölünebilir nitelikte bulunmadığı, bu nedenle de HMK’nın 109. maddesine göre kısmi dava olarak açılabilme koşullarının bulunmadığı, davacılar vekilinin bu isteği ile ilgili olarak verilen kesin süreye rağmen dava değerini belirtmediği ve harç yatırmadığı; dilekçesindeki diğer isteği olan maddi tazminat isteği yönünden de; 54.503,45 USD’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsilini istediği ancak 1.000,00 TL üzerinden harç yatırdığı, kendisine verilen kesin süre içerisinde tahsilini istediği bu miktar üzerinden harç yatırmadığı; HMK’nın 150. maddesi gereğince 15/12/2022 tarihi itibariyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesine rağmen davanın harç yatırılmak suretiyle yenilenmediği anlaşıldığından; davanın 15/03/2023 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının HMK’nın 150/5. maddesi gereğince 15/03/2023 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın düşülmesi ile kalan 99,20 TL harcın davacıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1 maddesine göre göre takdir ve tayin edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, taraf vekillerinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/03/2023

Başkan…
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip ..
¸E-imza