Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/852 E. 2023/627 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/852
KARAR NO : 2023/627
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ve … plakalı araçların 20/01/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü …’in “aynı şeritte ve aynı istikamette önünde seyreden araca arkadan çarpmak suretiyle asli kusurlu olduğunu, davalı Sigorta şirketi kazada kusurlu olan … plakalı aracın … nolu poliçe ile KZMM sigortasını tanzim eden şirket olduğundan araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, ayrıca kaza sonrasında davacıya ait araçtaki hasar bedelinin tespiti maksadıyla İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile delil tespitinin talep edildiğini ve alınan rapor sonucunda davacıya ait araçta 25.407,00 TL hasarın olduğunun belirlenmesi üzerine 04/03/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve hiçbir sonuç alınmadığından davacıya ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında sarf edilen 662,60 TL delil tespit gideri ile 485 TL delil tespit vekalet ücretinden ibaret toplam 1.147,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı iddia edilen … Plakalı aracın davalı şirket … Sigorta tarafından sigortalandığını, söz geçen kazada tarafların kusur durumunun incelenmesi, bu inceleme sonucuna göre araç hasarının yine konusunda uzman bir bilirkişi tarafından değerlendirilmesini, trafik sigortası genel şartları gereği sigorta şirketinin temerrüdü ödemeye esas tüm belgeleri içerir başvuru ile başladığını, Sulh Hukuk Mahkemesinde alınan delil tespiti raporunun davalı şirketin anılan dosyada taraf olmamasından dolayı geçersiz olduğunu işbu sebeple de kusura ilişkin ve hasara ilişkin itirazlarla ile kusur konusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi nezdinde kusur raporu alınmasını, aracın eski tarihli kaza kayıtlarının tamerden sorgulanmasını, fahiş maddi hasar taleplerinin reddini, talep edilen değişik iş dosya masraflarının reddini., olay tarihinden itibaren faiz taleplerinin ve kazanç kaybı taleplerinin reddini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: -16/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Trafik Kural İhlalleri Yönünden Varılan Kanaat;
A) Davalı sigorta poliçeli aracı kullanan dava dışı sürücü … (…) yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 56/l-e (Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar) maddesinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu;
B) Davacının maliki olduğu aracı kullanan dava dışı sürücü … (…) yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, kazanın oluşumuna etken olmadığı;
C) Dava dışı aracın (…) dava dışı süri … yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, kazanın oluşumuna etken olmadığı;
Hasar Bedeli yönünden Varılan Kanaat;
D) … plakalı … marka Davacıya ait aracın ön kısımlarında meydana gelen hasarların bahse konu trafik kazası ile uyumlu olduğu;
E) Aracın onarım tutarının aracın piyasa rayiç değerinin 9688 oranına ulaştığı için Tamirinin Ekonomik Olmadığı Ve Pert&total kabul edilmesi gerektiği,
F) Toplam hasar miktarının 18.223,00 TL. (Onsekizbinikiyüzyirmiüç) olduğu, Hususlarındaki kanaatimizi, Nihai kararın takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygılarımızla arz ederiz.
GEREKÇE :
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ve ekspertiz ücreti zararının karşı ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün … sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde … E-… K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve …-… E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve …-… E., … K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı, … esas, … karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; Davacıya ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ve … plakalı araçların 20/01/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü …’in “aynı şeritte ve aynı istikamette önünde seyreden araca arkadan çarpmak suretiyle asli kusurlu olduğunu, davacının bu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir etkisinin bulunmadığını, … plakalı … marka Davacıya ait aracın ön kısımlarında meydana gelen hasarların bahse konu trafik kazası ile uyumlu olduğu, aracın onarım tutarının aracın piyasa rayiç değerinin % 88 oranına ulaştığı için tamirinin ekonomik olmadığı ve pert&total kabul edilmesi gerektiği, Toplam hasar miktarının 18.223,00 TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının bakiye poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, dava vekilinin dava dilekçesinde temerrüt işletilmesine ilişkin dava tarihinin esas alınmasını talep ettiği, 6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi uyarınca davacı tarafından zararın tespiti için araç üzerinde yapılan eksper incelemesine neticesinde ödenen (ve belgesi sunulu) ekspertiz ücretinin de anılan kanun hükmü kapsamında yargılama giderleri içinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, zarar veren araç ticari nitelikte bulunmadığından haksız eylemin de TTK.’nun 4. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacının aracında oluşan hasar bedeline ilişkin 18.223,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- İzmir … Sulh Huk. Mah. … Değişik iş dosyasında yapılan masrafın yargılama giderleri arasında gösterilmesine
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.244,81 TL harçtan peşin olarak alınan 170,78 TL ve ıslah ile tamamlanan 266,00 TL harcın düşülmesi ile kalan 808,03 TL harcın davalıdan alınarak, HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacının yatırmış olduğu 35,90-TL başvurma harcı, 170,78-TL peşin harç ve 266,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 472,68‬-TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 219,00 TL’si posta-tebligat gideri ve 2.450,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.669,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 1.069,47 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 7.302,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu şeklinde karar verildi.18/07/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır