Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/841 E. 2022/801 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/841
KARAR NO : 2022/801

DAVA : Maddi Tazminat (Kasko Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/05/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında davalılardan … Sigorta AŞ hakkındaki dava tefrik edilmiş olmakla mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapıldı. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili tefrik edilen …/… Esas sayılı dosyanın duruşmasında tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın mülkiyeti müvekkiline ait … plakalı araca … caddesinde seyir halinde iken 26.02.2022 tarihinde çarpması neticesinde maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, müvekkiline ait aracın anılı kaza neticesinde hasar gördüğünü, kaza tespit tutanağının incelenmesi ile anlaşılacağı üzere davalının yan yol üzerinde bulunan DUR levhası ikazına uymadığını ve ara yoldan ana yola çıkışta hatalı davranarak iş bu kazanın meydana gelmesine kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, kaza neticesinde müvekkilinin aracında çok ciddi boyutlarda maddi hasar oluşması neticesinde davalı yanın kötü niyetli olarak kolluk kuvvetine ihbarda bulunduğunu ve aracının kazaya karıştığını, kazaya karışan müvekkiline ait araç sürücüsünün ise kaza yerinden kaçtığını bildirdiğini, bu ihbar üzerine ise kolluk kuvvetlerince 26.02.2022 tarihli tutanağın tanzim edildiğini ancak davalı yanın iş bu ihbarının kötü niyetli ve sebebiyet verdiği zarardan kaçma niyeti ile yaptığı gibi aynı zamanda gerçekten de uzak olduğunu, zira kazanın meydana gelmesi akabinde taraflar arasında tutulan 26.02.2022 tarihli kaza tespit tutanağı ile de sabit olduğu üzere kazanın meydana gelmesi akabinde mülkiyeti müvekkiline ait araç sürücüsü …’in olay yerinde olduğunu ve tutanakta imzasının bulunduğunu, kaza yeri fotoğraflarında da sürücü …’in olay yerinde olup olay yerini terketmiş olmadığını, yine kolluk kuvvetlerince iş bu tutanağın tutulması esnasında müvekkilinin ve ailesinin dahi olay yerinde olduğunu bu hususun tanık anlatımları ile de sübuta ereceğini, kaldı ki mülkiyeti müvekkiline ait aracın sürücüsü …’ in olay yerinden kaçmış olması ihtimalinin hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, zira davalı yanın hem ara sokaktan çıkış kurallarına riayet etmeyerek hem de güzergahı üzerindeki DUR ihtarına da uymayarak davaya konu kazanın meydana gelmesine asli kusuru ile sebebiyet verdiğini, bu hususun dinlenecek tanık anlatımları ile de sübuta ereceğini, dolayısı ile kolluk tarafından imza altına alınan tutanakla tespit edilen kusur oranına da itirazlarının bulunduğunu, kazanın meydana gelmesinde karşı yanın %100 kusurlu olduğunu, kazalı aracın kaza yerinden onarım amacı ile ilgili servise çekilmesi amacı ile müvekkili tarafından 1.119,89 TL çekici bedeli ödendiğini, bu zararın da tazmininin gerektiğini, usul ve yasaya uygun davalarının kabulü ile öncelikle; davalı adına kayıtlı … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile HMK 109/1 gereği mülkiyeti müvekkiline ait araçta kaza neticesinde meydana gelen hasarın tazmini için şimdilik 500 TL hasar tazminatı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Sigorta yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile HMK 107 gereği mülkiyeti müvekkiline ait araçta kaza neticesinde meydana gelen şimdilik 500 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Sigorta yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalı … ve … Sigorta A.Ş’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya tefrik edilen dosya olan …/… Esas sayılı dosya üzerinden dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava: kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan kasko tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. 6502 sayılı kanunun 73. maddesi ile; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. 83.maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlığa uygulanması gereken, dava tarihi olan 12/05/2022 itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca, davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Davacı sigortalı tüketici olup, davacı sigortalı ile davalı sigorta şirketi arasında yapılan kasko sigorta sözleşmesi ise;6502 sayılı Kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir. Sigortalanan … plakalı araç hususi araçtır. Nitekim YARGITAY 17. Hukuk Dairesi’nin 20/06/2016 tarih, 2016/2582 esas, 2016/7535 karar sayılı 01/06/2016 tarih ve 2016/7743 esas 2016/6718 karar sayılı, 15/06/2016 tarih 2016/8849 esas, 2016/7246 karar sayılı ilamlarında benzer uyuşmazlık hakkında Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir.
Görev hususu HMK’nın 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır. Mahkememizce uyuşmazlığın mutlak ve nispi ticari davalar arasına girmediği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğu dikkate alınarak; davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu kararın taraflara tebliğine,
ilişkin, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflar vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 06/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır