Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/806 E. 2023/605 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/806 ESAS
KARAR NO : 2023/605 KARAR
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
Mahkememizde görülen Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın, davacı kooperatifin .. nolu ortağı olmasına rağmen, 2017 yılından itibaren aidat borçlarını ödemediğini; kendisi ile yapılan görüşmelerde, “Ben dairemi sattım. Aidat borcum yoktur. Sizi Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet edeceğim” şeklinde beyanda bulunarak, ödeme yapmaktan kaçındığını ve 09.03.2020 tarihinde, Karşıyaka … Noterliği kanalı ile keşide etti-ği … yev. nolu ihtarname ile ortaklıktan istifa ettiğini, Kooperatifler Kanunu hükümleri ile yargı kararlarına göre, taşınmazın satılmasının, ortak-lıktan doğan borçların sona ereceği anlamına gelmediğini; taşınmazın satışı ile birlikte ortaklığın da devredilmemesi halinde, ortaklıktan doğan parasal yükümlülüklerin devam edeceğini; diğer ortaklar gibi davacının da, tasfiye tamamlanıncaya kadar giderlere katılmakla yükümlü olduğunu, Kooperatif Genel Kurulunda, aidat borçlarının geciktirilmesi halinde aylık %15 faiz uy-gulanması yönünde karar alınmasına rağmen Türk Borçlar Kanunu’nun 120/1. maddesindeki sınır-lamaya riayet edilerek faiz talep edildiğini, açıkladığı nedenlerle; Fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydıyla, 7.800,00-TL’si anapara (aidat), 2.000,00-TL’si gecikme faizi olmak üzere, 10.800,00-TL tutarındaki alacağın, davalıdan tahsil edilerek davacı koo-peratife ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davalı …, 08.11.2022 havale tarihli dilekçesiyle; davacı kooperatifteki hakkını 2015 yılında 3’üncü bir kişiye sattığını ve taşınmazın tapuda alan kişi adına tescil edildiğini; bu hususu kooperatife de bildirdiğini; böylece kooperatifle hiçbir ilişkisinin kalmadığını; kooperatifin verdiği hizmetlerden ve oturma hakkından, alan kişinin yararlandığını; Yargıtay’ın yerleşik içtihat-larına göre, tapuda hak sahibi olmayan kişiler aleyhine dava açılamayacağını; davacı kooperatif ta-rafından yapılan konutların, son depremde yıkıldığını ve ortada bina falan kalmadığını; kendisine hiçbir hizmet vermeyen kooperatifin aidat talebinin hukuksuz olduğunu, ferdi mülkiyete geçildiğini ve kooperatifin fiilen lağvedildiğini; tapu kayıtlarının celbedilmesi halinde bu durumun açıklığa kavuşacağını; kal-dı ki, davacı kooperatif tarafından inşa edilen konutların son depremde yıkıldığını; gelinen aşamada kooperatifin varlık sebebinin ortadan kalktığını ve bundan sonra ortaklara bir hizmet vermesinin mümkün olmadığını; kooperatif yöneticilerinin, müvekkilinin de aralarında olduğu pek çok kişi aleyhine dava açmak suretiyle, bir yandan haksız kazanç sağlamaya çalışırken, diğer yandan da kooperatifin münfesih duruma düşmesine engel olduklarını; müvekkilinin, kooperatiften aldığı taşınmazı 2015 yılında 3’üncü bir kişiye sattığını ve alan kişinin 4 ay kadar aidat ödediğini; bu hu-susun ispat edilmesi halinde, kooperatif ortaklığının taşınmazı satın alan kişiye devredilmesi söz konusu olacağından, kooperatife ait defter ve kayıtlarda, bununla ilgili inceleme yapılmasını iste-diklerini belirterek, haksız açılan davanın reddedilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı Kooperatife Ait Genel Kurul Karar Defteri (Bornova …. Noterliği 26.12.2016 / … yev. Ortaklar (Üye Kayıt) Defteri (İzmir …. Noterliği 16.01.2003 / … yev.), Yevmiye Defterleri (2017-2022)
Bilirkişi Raporu: Bilirkişi … tarafından 05/06/2023 tarihinde düzenlenen raporda özetle; Davanın ortaklıktan kaynaklanan kooperatif alacağının tahsiline ilişkin olduğu, davalı …’ın, ortaklık nedeniyle edinilen taşınmazın satılması ve ortaklıktan istifaya yönelik itirazları-nın hukuki yorumu Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, davacı … ve Konut Yapı Kooperatifinin, dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı, 7.800,00 TL’si anapara alacağı (aidat) ve 2.061,60 TL’si gecikme faizi olmak üzere toplam 9.861,60 TL olarak hesaplandığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava: Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davalı …’ın …’ nin ortağı olduğu, bu ortaklık nedeniyle kendisine bir adet konut tahsis ve teslim edildiğini, ortaklık nedeniyle edindiği taşınmazı, ferdi mülkiyete geçildikten sonra tapu devri suretiyle sattığı, bütün bu hususların davalı …’ın da kabulünde olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmazın satılmasının ve ortaklıktan istifa edilmesinin ortaklıktan doğan parasal yükümlülükleri sona erdirip, erdirmeyeceği ve davalı kooperatifin bu nedenle davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, tapuda haricen gerçekleşen taşınmaz satışı ile ortaklığın devredilmesi farklı kavramlardır. Değişik bir anlatımla, ferdi mülkiyete geçildikten sonra ortaklık muhafaza edilerek, ortaklık nedeniyle edinilen taşınmazın satılması mümkündür. Bu nedenle, ortaklık nedeniyle edindiği taşınmazı satmak isteyen ortak, bundan sonraki parasal yükümlülüklerden sorumlu olmak istemiyorsa, ortaklığın da devir alınmasını şart koşması gerekmektedir.
Tüm Dosya Kapsamı Davacı kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapan ve hükme esas alına bilirkişi raporuna göre; Davacı …’ nin Ortaklar Defterinde … nolu ortak olarak kayıtlı olan davalı …’ ın, …’ın hissesini devralmış olduğu ve 26.12.2003 / … sayılı kararla ortaklığa kabul edildiği, 09.03.2020 tarihinde, Karşıyaka … Noterliği kanalı ile keşide ettiği … yev. nolu ihtarname ile ise ortaklıktan istifa ettiğini, davacı kooperatife bildirdiği, İstifanın kabul edildiğine ilişkin bir kayıt veya belge sunulmadığı görülmüştür.
2018/Nisan ile 2021/Eylül aylarında yapılan genel kurul toplantılarına ait huzurun cetvellerine göre de; Davalının istifadan sonra da genel kurul toplantılarına davalının davet edildiği ve ortak/hazırun cetvellerinde kendisine yer verildiği, davalının ortaklık nedeniyle edindiği taşınmazı 2015 yılında sattığı buna rağmen 30.09.2017 tarihinde 1.000,00 TL ödeme yaparak, 2019/Eylül ayına kadar olan aidat borçlarını kapattığı, Taşınmazın satılmasından sonra ödeme yapılması, ortaklığın devam ettiğinin, davalı tarafından da kabullenildiği anlamına geleceğinin kabul görmüştür.
Davalı, taşınmazı satarken ortaklığı da devrettiğini iddia ve ispat etmemiştir. Davalı vekili, konutu satın alan 3’üncü kişinin, 4 ay kadar aidat ödediğini; bu durumun ortaklığın kabullenildiği anlamına geleceğini iddia etmiş ise de, buna ilişkin bir delil sunmamış ve bu durumu ispatlayamamıştır.
Davalı …’ ın ortaklık nedeniyle bir adet konut edinmekle amacına ulaştığı, bu aşamadan sonra ortaklıktan istifa edilmesi, parasal yükümlülüklerden kurtulma amacını taşıdığı anlaşılmıştır.
03.06.2010 tarihinde kabul edilen 5983 sayılı Kanunla, Kooperatifler Kanunu’nun 81. maddesine, “Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar” hükmü eklenmiştir.
Davacı kooperatifin, 2000’li yılların başlarında inşaatların yapımını tamamlayıp, konutları ortaklarına teslim ettiği, kısa süre sonra ferdi mülkiyete geçilerek, konutların mülkiyetinin de ortaklara devredilmesiyle davacı kooperatif fiilen dağılma sürecine girdiği, davacı kooperatifin, 2000 yılından itibaren inşaat faaliyeti ve harcaması olmadığı, bu tarihten sonra dahi aidat toplanmaya devam edilmesinin nedeninin, konut tahsis ve teslim edilemeyen ortaklara yapılacak ödemeler olduğu, tasfiye gideri niteliğinde olduğu, kooperatifin dağılma sürecine girmesi nedeniyle, istifa etmesinin, davacının parasal yükümlülüklerini sona erdirmeyeceği anlaşılmaktadır.
Davacının talep ettiği asıl alacağının, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında ödenmesi gereken aidatlardan oluştuğu, 2017 yılı 400,00 TL , 2018 yılı 2.100,00 TL, 2019 yılı 2.000,00 TL, 2020 yılı 1.800,00 TL, 2021 yılı (11 aylık) 1.500,00 TL olmak üzere toplam 7.800,00 TL olarak talep ettiği, Kooperatifler Kanunu (mad:42) ve Ana Sözleşme (mad:23) hükümlerine göre, ortaklardan tahsil edilecek aylık taksitler ile ödeme şartlarının ve gecikme halinde uygulanacak esasların genel kurulca belirlenmesi gerekeceği, Genel Kurul Karar Defteri ile davacı kooperatifte mevcut genel kurul tutanaklarında ortakların parasal yükümlülükleri ile ilgili olarak;”…26.03.2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı (mad:8): Nisan ayından itibaren 100,00 TL aidat ödenmesi önerilmiş ve oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
01.04.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı (mad:8): Aylık aidatların 2018/Nisan ayından itibaren 200,00 TL olması önerilmiş ve oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
14.04.2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı (mad:7): Genel kurulda görüşülerek kabul edilen Tahmini Bütçe gereğince ödenmesi gereken aidat miktarı aylık 150,00 TL olup, aidat-ların Mayıs ayından itibaren ödenmesi oyçokluğu ile kabul edilmiştir.
27.09.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı (mad:12): Aidatların 150,00 TL ol-ması önerilmiş ve oyçokluğu ile kabul edilmiştir.
05.09.2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı (mad:8): Aidatların, 2021/Eylül ayın-dan itibaren 100,00 TL olması önerilmiş ve oybirliği ile kabul edilmiştir…” kararlarının alınmış olduğu, Alınan bu Genel Kurul Kararlarına göre; kooperatif ortakları tarafından, -2017/Nisan – 2018/Mart döneminde 100,00 TL/ay, -2018/Nisan – 2019/Nisan döneminde 200,00 TL/ay, -2019/Mayıs – 2021/Ağustos döneminde 150,00 TL/ay, -2021/Eylül ayından itibaren 100,00 TL/ay ödeme yapılması gerekeceği, Davacı kooperatife ait defter ve kayıtlara göre davalı …’ ın son olarak 30.09.2017 tarihinde 1.000,00 TL ödeme yaptığı, 2017/Eylül ayına kadar olan aidat borçlarını ödediği, taleple bağlı kalınarak, 2017/Eylül ile 2021/Kasım aylarını kapsayan dönem için yapılan hesaplamada toplam 7.800,00 TL aidat borcu bulunduğu, Aylık taksitlerin (aidatların) belirlenmesinde olduğu gibi, aidat borçlarının ödenmemesi ya da geç ödenmesi halinde uygulanacak faiz oranının da Genel Kurulca belirlenmesi gerekeceği, Genel Kurulca, bu konuda herhangi bir karar alınmadığı takdirde ancak yasal faiz talep edilebileceğinden, dosyaya sunulan genel kurul tutanaklarında, gecikmeler için uygulanacak faiz oranı konusunda alınmış bir karar bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120. maddesinin 1. bendinde yer alan “Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir” hükmüne göre hesaplama yapılmasını talep ettiği, davacı kooperatif tarafından talep edilen aidatların muaccel hale geldikleri tarihlerde uygulanan faiz oranı yıllık %9 olduğundan, buna göre yapılan hesaplamada toplam 2.061,60- TL işlemiş faiz borcu bulunduğu, davacının 2.000TL faiz talebinde bulunmuşu olduğu, taleple bağlı kalınarak, Davacının davasının kabulüne, 7.800,00-TL Asıl Alacak ve 2.000,00-TL İşlemiş Faiz Olmak Üzere Toplam 9.800,00-TL alacağın, asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-7.800,00-TL Asıl Alacak ve 2.000,00-TL İşlemiş Faiz Olmak Üzere Toplam 9.800,00-TL alacağın, asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 669,44-TL harçtan peşin alınan 167,36-TL harcın mahsubu ile bakiye 502,08-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.800,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu 80,70-TL dava açma ilk gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 123,00-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.203,70-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 167,36-TL harç ile birlikte toplam 1.371,06-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın Yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/07/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır