Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/79 E. 2023/702 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/79 Esas
KARAR NO : 2023/702
DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2022
DOSYAMIZDA BİRLEŞEN İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/391 ESAS, 2022/788 KARAR SAYILI DAVASINDA;
DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın 19/02/2018, 05/07/2018 ve 21/12/2021 tarihlerinde davalı şirketin banka hesabına sırasıyla, 58.000,00 TL, 25.000,00 TL ve 48.250,00 TL borç olarak para göndermiş olduğunu, davacı … ve …’in davalı şirketin ortakları olduğunu, davalı/borçlu şirket adına daha önce İzmir …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ile takip başlatılmış olduğunu, itiraz edilerek alacak taleplerinin reddedilmiş olduğunu, davalı/borçlu şirkete İzmir Karşıyaka … Noterliği vasıtası ile 11/01/2021 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname ile borçlarının tespiti ile ödemesinin talep edilmiş olduğunu, davalı şirketin para borcunu ifa etmemiş olduğunu, davacı yanın göndermiş olduğu para borcunun kendisine ait olan kısmını tahsil edebilmek için icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı şirketin ödeme emrine haksız ve hukuka aykırı olarak ödeme emrine itiraz etmiş olduğunu, açıklanan nedenlerden ve mahkemece re’sen dikkate alınacak tüm nedenlerle İzmir … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına davalı şirket yetkilileri tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin, davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, davalı şirkete ait banka hesaplarından 02/03/2018 tarihinde, 7.500,00 TL, 05/04/2018 tarihinde, 8.700,00 TL, 25/11/2019 tarihinde, 1.253,00 TL, 27/11/2019 tarihinde, 30.000,00 TL, 20/12/2019 tarihinde 13.000,00 TL, 05/11/2019 tarihinde 25.000,00 TL, 16/05/2019 tarihinde 3.306,07 TL ile davacı tarafa ödemeler yapılmış olduğunu, açıklanan ve mahkemece re’sen dikkate alınacak nedenlerle, takibe haksız ve kötü niyetli olarak alacaklı hakkında takip konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II-BİRLEŞEN DAVADA(İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı),
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından İzmir … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası, İzmir … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ve İzmir … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı süresi içerisinde yapılan itirazları üzerine anılan İcra Daireleri tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, Davacı Taraf … ve …’in davalı şirketin kurucu ortakları olduğunu, Davacı tarafın davalı şirkete, şirketin ticari varlığını sürdürebilmesi, faaliyetlerine devam edebilmesi amacıyla davacı taraf adına olan banka hesaplarından düzensiz aralıkla ticari olarak borç para gönderdiğini, davalı şirket tarafından İcra Daireleri’ne yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın İzmir … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu alacakla ilgili olarak, 10/11/2017 tarihinde …’e ait hesap üzerinden … ve … adına şirkete borç açıklamasıyla davalı şirkete 78.700,00 TL gönderdiğini, davalı şirketin borç ödemesini yapmadığı için davacı tarafın kendi adına gönderilen bedelin yarısı olan 39.350,00 TL’nin tahsili için icra takibi başlattığını, İzmir … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına konu alacakla ilgili olarak, 08/09/2017 tarihinde …’e ait hesap üzerinden … ve … adına şirkete borç açıklamasıyla davalı şirkete 55.000,00 TL gönderildiğini, yine 18/12/2017 tarihinde …’e ait hesap üzerinden … ve … adına şirkete borç açıklamasıyla davalı şirkete 19.400,00 TL gönderildiğini, 23/10/2017 tarihinde ise davacı tarafın kendi adına olan hesaptan borç açıklamasıyla davalı şirkete 7.300,00 TL gönderildiğini, davacı tarafın bu borç gönderimlerinden alacağı 44.500,00 TL olup davalı şirket borç ödemesini yapmadığı için 44.500,00 TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığını, İzmir … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına konu alacakla ilgili olarak, 28/01/2019 tarihinde davacı tarafın …’a ait hesap üzerinden … ve … adına şirkete borç açıklamasıyla davalı şirkete 130.000,00 TL gönderildiğini, yine 03/04/2019 tarihinde davacı taraf …’a ait hesap üzerinden … ve … adına şirkete borç açıklamasıyla davalı şirkete 29.000,00 TL gönderildiğini, davalı şirket borç ödemesini yapmadığı için davacı tarafın kendi adına gönderilen bedelin yarısı olan 79.500,00 TL’nin tahsili için icra takibi başlattığını, borç olarak gönderilen bu paraların dekontlarının açıklamalar kısmında borç olarak gönderildiğinin açıkça belirtildiğini, gönderilen para borcunun bazılarının %50’sinin davacı tarafın adına geriye kalan %50’sinin ise … adına banka hesabından davalı şirkete gönderildiğini, gönderilen her borç para işleminde dekont açıklama kısımında bu durumun belirtildiğini, kaldı ki borçlu şirket aleyhine daha önce de İzmir … İcra Dairesi’nin … numaralı dosyasi ile takip başlatıldığını, kötü niyetli olarak itiraz etmek suretiyle alacak taleplerinin reddedildiğini, bu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, davalarının kabulü ile İzmir … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası, İzmir … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ve İzmir … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası kapsamında taraflarınca başlatılan icra takiplerine davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı tüm itirazların iptali ile icra takiplerinin devamın ve %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça şirket hesabına gönderilen paraların borç olarak değil, şirket alacaklarının 3. kişilerden tahsil edilmesi ile elde edilen paralar olduğunu, bu ödemeleri elden alan davacının borç açıklaması ile şirkete aktarım yaptığını, davacının şirketi zarara uğratmak amacıyla hareket ettiğini, davacının şirket sermaye artırımında taahhüdünü yerine getirmediğini savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: İzmir … İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyası celp edilmiştir.
Davalı şirketin … A.Ş. Genel Müdürlüğü’nden ilgili hesap hareketleri celp edilmiştir.
Davalı şirketin … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü’nden ilgili hesap hareketleri celp edilmiştir.
Davacı taraf ile davalı şirket arasında bulunan … Bank A.Ş. Genel Müdürlüğü’nden ilgili para transferleri celp edilmiştir.
Bilirkişi Doç. Dr. … ve Bilirkişi …’ndan oluşan bilirkişi heyetinden 24/01/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu alınmıştır.
Bilirkişi …’den 15/08/2023 tarihli bilirkişi ön raporu alınmıştır.
Davacı vekilinin 15/09/2023 tarihli feragat dilekçesi.
Davalı vekilinin 15/09/2023 tarihli feragat dilekçesi.
GEREKÇE : Dava; asıl ve birleşen davada davacı tarafından, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili 15/09/2023 havale tarihli dilekçesiyle; asıl ve birleşen davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekilinin 15/09/2023 tarihli beyan dilekçesiyle; asıl ve birleşen davada vekalet ücreti talebi olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”; 309. maddesinde; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”; 310. maddesinde; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “; 311. maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” 312. maddesinde ” Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından ve etkisini de onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağından, dava dosyası duruşma günü beklenmeksizin ele alınmış ve davacı tarafın davadan feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-ASIL VE BİRLEŞEN DAVALARIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Asıl ve Birleşen davada Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken asıl ve birleşen dosya olması sebebiyle alınması gereken harç 359,80 TL olduğundan, peşin alınan 3.582,50 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 3.222,70 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Asıl ve birleşen davada davalı şirket tarafından vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Asıl ve birleşen davada davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yatırılan ve varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 29/09/2023
Katip …
¸E-imza
Hakim …
¸E-imza