Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/76 E. 2022/77 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
.
ESAS NO : 2022/76 ESAS
KARAR NO : 2022/77 KARAR
.

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 04/02/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/02/2021 tarihinde İzmir İlinde aşırı yağış sebebiyle logar ve derelerin taşması ve oluşan sel sonucu müvekkili şirkete 29/12/2020-2021 tarihlerini kapsar şekilde … numaralı kasko poliçesi ile sigortalı bulunan ……… plaka sayılı aracın Güzelyalı İlçesinde seyir halinde iken hasarlandığını, yapılan ekspertiz raporunda hasar bedelinin 1.770,00 TL olarak tespit edildiğini, bu bedelin sigortalaya 17/02/2021 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin Türk Ticaret Kanunu’nun 1472.maddesi gereğince sigortalının halefisi konumuna geçtiğini, müvekkili şirkete sigortalı araçta meydana gelen hasarın sigortalının aracının bulunduğu davalıların sorumluluk sahası içinde, aşırı yağış ve sel sonucu logar taşması sebebiyle meydana gelmiş olup bu durumun oluşmasında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Belediyeye bağlı şirket olan İz-su’nun hizmet kusuru olduğundan zararın giderilmesinden her koşulda davalıların sorumlu olduğunu, zararın tazmini için davalılara iadeli tahahhütlü mektup yoluyla başvuruda bulunmuş olmalarına rağmen davalıların söz konusu tazminatın hizmet kusuru kapsamında olmadığı beyan edilerek rücu talebini reddedildiğini, iddia ederek davalıların kusuru nedeniyle sigortalı araçta oluşan 1.770,00 TL hasar bedelinin 17/02/2021 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı İz-su Gelen Müdürlüğü vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemelerin İdare Mahkemeleri olduğunu, yargı yolu itirazları sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, yargı yolu itirazları kabul olmadığı takdirde davacısı … Sigorta Aş, davalısı İz-su Genel Müdürlüğü olan aynı nitelikteki 33 davanın usul ekonomisi de göz önünde tutularak birleştirilmesi gerektiğini, dava konusu edilen olayla ilgili olarak idarelerinin kusur ve sorumluluğunun olmadığını, 02/02/2021 günü meydana gelen selin doğal afet boyutlarında gerçekleşmiş olup iş bu hususun dava konusu olay bakımından mücbir sebep teşkil ettiğini, dava konusu zararın doğmasında idarelerine atfedilebilecek bir hizmet kusurunun bulunmayıp yaşanan sel felaketinin bu dava bakımından mücbir sebep teşkil ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminat alacağını ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini, davacı tarafın sigortalısına ödeme yaptığı tarihten itibaren faiz istenmesinin hatalı olduğunu iddia ederek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı İzmir Büyükşehir Belediyesi vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacının hasarının aşırı yağışlar nedeniyle logar taşmasından meydana geldiğini iddia ettiğini, bu noktada bu iddianın hasarın oluşmasında bir hizmet kusuru olup olmadığının tespitini zorunlu kıldığını, davaya bakmakla görevli mahkemenin Adli Yargı değil İdari Yargı olması gerektiğini, yargı yeri yönünden davanın reddedilmesi gerektiğini, hasarın oluştuğu belirtilen adreste itfaiye Daire Başkanlığı tarafından yapılan incelemede 02/02/2021 tarihinde meydana gelen su baskını, kurtarma olaylarına müdahale sonrasında su çekme zaptı düzenlenmiş olup arşivde yapılan inceleme ve araştırmada ………..plakalı araca ilişkin herhangi bir evraka rastlanmadığını, mücbir sebep nedeniyle müvekkili idarenin sorumluğundan da bahsedilemeyeceğini, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan İZ-Su’nun müstakil bütçeli bir kuruluş olup mücbir sebepler nedeniyle idarenin herhangi bir kusurundan söz edilemeyecek olsa da davada kusur araştırması için husumet yöneltilebilecek kuruşun İz-Su Genel müdürlüğü olduğunu, bu nedenle davanın müvekkili İzmir Büyükşehir Belediyesi yönünden husumetten reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile istenilen tazminat miktarının da fahiş olduğunu, faizin başlangıç tarihinin de ödeme tarihi değil dava tarihi olabileceğini iddia ederek haksız açılan davanın reddini istemiştir.
İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarih ve …………. Esas, ……… Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
6102 sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20 maddesi ile eklenen 5/A maddesi ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A maddesinde “(1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 115. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindedir.
Somut olayda; Görevsiz mahkemede dava açılmadan önce Arabuluculuk kanun yoluna gidilmediği, davanın ticari dava olduğu, Kasko sigortacısı tarafından açılana rücuen tazminat talebi olduğu yani konusun para alacağına ilişkin olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının dava özel şartlarından olan arabuluculuğa başvuru yapılmadan açıldığı anlaşılmakla 6325 sayılı yasanın 18/A-2 fıkrası ve HMK’nun 115/2 fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 03/02/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır