Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/754 E. 2022/1098 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/754 Esas
KARAR NO : 2022/1098
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu esaslarına göre ihalesi yapılan ve finansmanının %50’si Müvekkili İller Bankası A.Ş.’nin yıllık karından ayrılan ödeneğin Köyler ve Belediyelerin Altyapı Proje ve Yapım İşlerinde kullandırılmasına ilişkin Yönerge kapsamında, geriye kalan %50’si ise Müvekkili Banka tarafından Belediyesine açılan 1.100.000,00 TL krediden karşılanmak üzere, Müvekkili Banka İzmir Bölge Müdürlüğü tarafından ihalesi yapılan “…”, 1.481.602,00 TL sözleşme bedeli üzerinden davalı … ’a (“Yüklenici”) ihale edildiğini, 23.12.2010 tarihinde … İşine Ait Sözleşme imzalandığını ve 05.01.2011 tarihinde yer tesliminin yapıldığını, işin denetiminin Müvekkili Banka ve … Su ve Kanal İdaresi (“…”) Genel Müdürlüğünce müşterek kontrollük esasına göre yürütüldüğünü, 26.04.2012 tarihinde işin geçici kabulü, 25.01.2013 tarihinde de kesin kabulünün yapıldığını, iş kapsamında 26.12.2011 tarihine kadar yapılan imalatları kapsayan 11 no’lu hakediş raporuna göre, sözleşme fiyatlarıyla 1.424.770,10 TL’lik iş yapıldığını ve sözleşme bedeline göre %96,16 oranında nakdi gerçekleşme sağlandığını, … Genel Müdürlüğünce 26.11.2020 tarih ve 23640 sayılı yazısı ile yapımı tamamlanarak işletmeye alınan … (…) İçmesuyu İnşaatında kullanılan borularda sık sık patlamaların yaşandığının bildirildiğini, müvekkili Bankanın İzmir Bölge Müdürlüğü personelleriyle birlikte numune alınarak borular üzerinde test yapılmasının talep edildiği, bu doğrultuda Müvekkili Banka İzmir Bölge Müdürlüğü ve … Genel Müdürlüğü elemanlarınca 05-06.01.2021 tarihinde mahallinde patlakların yaşandığı bölgelerden boru numuneleri alınarak akredite bir laboratuvara (UGETAM Deney Laboratuvarı) gönderildiğini ve 06.01.2021 tarihli tutanak düzenlendiği, UGETAM Deney Laboratuvarından alınan 29.01.2021 tarihli sonuçlara göre ise … Plastik Kauçuk San. ve Tic. A.Ş. tarafından üretilerek dava konusu işte kullanılan boruların standart değerleri taşımadığının tespit edildiğini, ilgili rapora göre söz konusu boruların; oksidasyon indiksiyon süresi, karbon siyahı miktarı, kopma uzaması, ortalama dış çap ölçümü gibi ölçümler bakımından belirlenen standartların altında kaldığını, müvekkili Banka İzmir Bölge Müdürlüğü tarafından … Genel Müdürlüğü ve Yüklenici’nin de katılımıyla bir komisyon oluşturularak 08-09.04.2021 tarihinde iş mahallinde tespit yapılması amacıyla 05.04.2021 tarih ve 1314 sayılı yazı ile Yüklenici’ye bildirimde bulunulduğu, ancak söz konusu yazı Yüklenici adreste bulunamadığından iade olunduğunu, müvekkili Banka İzmir Bölge Müdürlüğü ve … Genel Müdürlüğü elemanlarınca oluşturulan heyet tarafından muhtelif çaplardaki şebeke hatlarında açtırılan hendeklerde yapılan gözlem ve incelemelerde imalatların proje, malzeme ve yapım bakımından Sözleşme ve eklerine uygun yapıldığı, gerek açılan hendeklerde gerekse daha önce tamir için değiştirilen borularda yapılan incelemelerde meydana gelen patlakların, boru gövdesinde boyuna 1-2 cm uzunluğunda yırtılmalar şeklinde olduğu, akredite laboratuvarda yaptırılan deneylerde ulaşılan uygunsuz sonuçlar da dikkate alındığında meydana gelen patlakların boruların imalatından kaynaklandığı kanaatine varılarak 09.04.2021 tarihli tutanağın düzenlendiği, bu kapsamda Müvekkili Banka İzmir Bölge Müdürlüğünce Yüklenici’ye 14.04.2021 tarih ve 14342 sayılı yazı ile tekrar bildirimde bulunulduğu, yüklenici tarafından imalatı yapılan muhtelif çaplardaki şebeke ve abone bağlantı borularının Sözleşme ve eki şartnamelere, fen ve sanat kurallarına uygun hale getirilmesi için çalışmalara on gün içinde başlanılmasının istendiği, ancak daha sonra mahallinde yapılan incelemede Yüklenici’nin herhangi bir çalışmasının olmadığının görüldüğü, ayrıca 02.07.2021 tarih ve 23340 sayılı yazı ile … Plastik’e bildirimde bulunularak yetkili elemanlarının 13-14.07.2021 tarihinde iş mahallinde bulunmasının istendiği, belirtilen tarihte … Plastik yetkililerinin iş mahalline gelmediği ve 14.07.2021 tarihli tutanak düzenlendiği, … Plastik tarafından ayrıca İstanbul Büyükçekmece 7. Noterliği’nin 14.07.2021 tarih ve …. sayılı ihtarnamesi ile borulardaki üretim hatasının kabul edilmediğinin bildirildiği, sonuç olarak, içmesuyu tesislerine ait borulu imalatlarda ekonomik ömür 35 yıl olarak belirlenmekteyken dava konusu işte kullanılan boruların ayıplı olması nedeniyle dava konusu hatta sık sık arızalar meydana geldiği ve düzenli su akışı sağlanamadığı, bu kapsamda 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve ilgili mevzuat ile yüklenicinin, alt yüklenicinin ve tedarikçinin sorumluluğuna ve zamanaşımı sürelerine ilişkin Borçlar Kanunu hükümlerinden ayrı olarak özel düzenlemeler öngörüldüğü, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun “Yapım işlerinde yüklenicilerin ve alt yüklenicilerin sorumluluğu” başlıklı 22. Maddesi, 30. Maddesi ve 25. Maddesi, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin yüklenicinin sorumluluğunu düzenleyen hükümlerinden 20.maddesi, 24. Maddesi, 25. Maddesi uyarınca yüklenicilerin ayıplı ve kusurlu malzeme ve imalatlardan sorumlu bulunacağı ve bu sorumluluğun kesin kabul tarihine kadar ve ayrıca kesin kabul tarihinden itibaren de 15 yıl süreyle devam edeceğinin açık olduğu, davalı Yüklenici’nin dava konusu işin yapımında kusurlu/ayıplı malzeme kullanması ve yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması nedeniyle ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğu, davalı … Plastik’in, diğer davalı Yüklenici tarafından dava konusu işte kullanılan ayıplı boruların üreticisi olduğundan diğer davalı Yüklenici ile birlikte meydana gelen zararlardan sorumlu olacağı, nitekim 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununu “Tedarikçilerin sorumluluğu” başlıklı 33. Maddesi ile davalı tedarikçi firmanın sorumluluğunun açıkça tespit edildiği, tedarikçi firmanın sorumluluğuna ilişkin olarak mevzuat hükümleri mevcut olmasaydı dahi davalı tedarikçi firma … Plastik’in, kusuru ile sebep olduğu zararlardan dolayı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereği sorumlu olacağı, dava konusu olayda üretici … Plastik’in hileli malzeme kullanması nedeniyle ağır kusuruyla dava konusu zarara sebebiyet verdiği, bu davada dilekçeler aşamasının tamamlanması, delillerin sunulması ve bilirkişi incelemesi aşamaları beklenmeksizin karşı tarafın da katılımı sağlanmak suretiyle ivedilikle delil tespiti yapılması zaruretinin bulunduğu, yöre halkının mağduriyetinin ivedilikle giderilebilmesi amacıyla dava konusu hattın yenilenmesi işlemlerinin yeniden ihale yapılması suretiyle giderilmesi hususu da gündeme gelebileceğinden huzurdaki davada ivedilikle delil tespiti yapılarak, bu kapsamda dava konusu hatta kullanılan boruların ayıplı olduğunun tespit edilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL asıl alacağın kesin kabul onay tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dilekçeler teatisi, delillerin sunulması ve bilirkişi incelemesi aşamaları beklenmeksizin öncelikle ve ivedilikle dava konusu hatta kullanılan boruların ayıplı olduğunun tespiti amacıyla DELİL TESPİTİ YAPILMASINA, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Plastik Kauçuk Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; huzurdaki davanın davacının Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu İzmir Mahkemelerinde açıldığı, ancak Davalı Müvekkilinin yerleşim yeri esas alındığında Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu, ayıplı olduğu iddia edilen boruların kullanılacağı işin ihale alıcısı ve yüklenicisi diğer Davalı … olduğu, bu kapsamda Müvekkili tarafından üretilen boruların alımı, taşınması, teslimi ile her türlü kullanım ve montaj işinin; diğer Davalı (yüklenici firma) … ile gerçekleştirildiği, müvekkilinin; davacı ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, müvekkiline karşı herhangi bir husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığından davanın müvekkili açısından husumet yokluğu sebebi ile reddine karar verilmesini, belirlenebilir alacak için belirsiz alacak davası açılamayacağı, davacının iddia ettiği tüm maddi zararını bilmesi gereken basiretli davranma yükümüne sahip bir tacir olduğu, işbu sebeple belirsiz alacak davası olarak ikame edilen huzurdaki davanın hukuki yarar şartı eksikliğinden reddi gerektiği, davacının iddialarının zamanaşımına uğradığı, teslim edilen mallar açısından TBK hükümleri gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup, davacının davasının reddi gerektiği, davaya konu ürünlerin; sevkiyattan önce davacının muayene ve kabul heyeti tarafından incelenerek, gerekli tüm testler ve denetimlerinin yapıldığı; akabinde davacının ürünlerin, standartlara ve şartnameye uygun olduğunu belirlediği ve sevkiyata onay verdiği, bu halde davacının, ürünlerin hiçbir kusurunun bulunmadığını kabul ettiği, hiçbir surette kabul anlamına gelmemekle birlikte, davaya konu borularda bir ayıp var ise; bu ayıbın boruların kullanma, uygulama ve montaj işlemlerinden kaynaklanmasının muhtemel olduğu, davacının özel laboratuvarda yaptırarak davaya konu ettiği Ugetam deney raporu, taraf beyanı niteliğinde olmakla; söz konusu raporun hukuki bir değerinin bulunmadığı, davalı müvekkilinin, davaya konu ürünlerin kullanıldığı proje ile ilgili bilgi sahibi olmadığını, müvekkilinin, davaya konu ürünlerin kullanım amaçlarına ve garanti şartlarına uygun kullanılıp kullanılmadığına ilişkin herhangi bir bilgisi bulunmadığını, müvekinin katılımı olmadan ve bağımsız bir kamu kuruluşu tarafından incelenmeden yapılan müdahalelerin, numune almaların ürünlere nasıl etki ettiği ve en nihayetinde üründe yorulma ya da yıpranmaya yol açıp açmadığının belirsiz olduğunu, davaya konu boruların, test sonuçlarının şartname ve standartlara uygunluğu sabit hale gelince kabul tutanakları ile teslim alınmış olup; davacının gizli ayıp iddiasında bulunmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, hiçbir surette kabul anlamına gelmemekle birlikte; gizli ayıp olduğu varsayılsa bile; davacı iddia ettiği ayıbı, müvekkiline TBK 223. maddenin öngördüğü makul sürede bildirmediği ve davaya konu malı mevcut hali ile kabul etmiş sayılması gerektiğini, davalı Müvekkilinin davaya konu süreçte herhangi bir kusuru olmadığı gibi, davaya konu sözleşmeye de taraf olmadığını, davacının şayet bir mağduriyeti söz konusu ise; bu zararı kendi kusurlu davranışları ve ticari kararları neticesinde doğmuş olup; davalı müvekkilinin işbu zararın doğmasına ya da artmasına herhangi bir etkisi olmadığını, davacının sebep-sonuç ilişkisi içinde olmayan, nedensellik bağı kurulamayan zararlarını davalı müvekkilinden talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının kendi kusurlu eylemi ile zararın doğmasına ve hatta artmasına sebebiyet verdiği, hukuk düzeninin, hiç kimsenin kendi kusurlu eylemi sonucu menfaat temin elde etmesine izin vermemesi gerektiği, bu halde; dürüstlük kuralına aykırı tutum ve davranışları ile kötü niyetli olduğunu düşündükleri davacının, usul ve yasaya aykırı dava ve taleplerinin Müvekkili açısından reddini, öncelikle huzurdaki davanın usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde haksız ve kötüniyetli davanın esastan reddine, davaya konu yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zarara ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Davacı iş sahibi, davalı … yüklenici sıfatıyla eser sözleşmesinin tarafı olup, davalı … Plastik Kauçuk Sanayi ve Tic. A.Ş sözleşmenin eser sözleşmesinin tarafı olmayıp, yüklenici davalı …’ın içme suyu inşaatı işinde kullandığı plastik boruları üreten firmadır.
Davalı … Plastik Kauçuk Sanayi ve Tic. A.Ş vekili süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde HMK’nın 116/1 (a) maddesi uyarınca yetki itirazında bulunmuş ve yetkili mahkemenin müvekkilinin merkezinin bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu açıklamıştır.
Davacı iş sahibi ile Davalı … Plastik Kauçuk Sanayi ve Tic. A.Ş arasında sözleşmesel ilişki bulunmamakta olup, davacı taraf davalı … Plastik Kauçuk Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin üretici ve tedarik eden olarak Kamu İhale Kanunu ve TBK’nun 49. Maddesindeki haksız fiile dayanılarak davalı üreticiden ayıplı borular nedeniyle maddi zararın tahsilini talep etmektedir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenici … arasındaki eser sözleşmesinin tarafı olmayan davalı … Plastik Kauçuk Sanayi ve Tic. A.Ş hakkında eser sözleşmesinde İzmir Mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin yekti şartının uygulanması mümkün değildir. Davalı … Plastik Kauçuk Sanayi ve Tic. A.Ş yönünden açılan davada yetkili mahkeme HMK’nun 6. Maddesi davalının yerleşim yeri, haksız fiil hükümlerine dayanıldığından HMK’nun 16. Maddesi uyarınca haksız fiilin işlendiği, zararın meydana geldiği yahut zarar görenin yerleşim yeri, HMK’nun 7. Maddesi uyarınca birden fazla davalı bulunması halinde davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemelerinden biri olup, davanın bu mahkemelerden birinde açılması gerekir. Davalının merkez adresi Bakırköy/ İstanbul’da olduğu gibi zararın meydana geldiği ve işlemin yapıldığı yerin içme suyu borularının döşendiği … ilinde olduğu, davacının merkez adresinin Ankara’da, diğer davalı …’ın bilinen son yerleşim yeri adresinin ise Denizli’de bulunduğu tespit edilmekle, davanın mahkememizde açılması yukarıda açıklanan yetki kurallarına aykırı olup, davalının seçimlik hakkını kullandığı Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olması sebebiyle, mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla HMK.nun 116. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3- HMK.nun 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır