Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/752 E. 2022/1006 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/752 Esas
KARAR NO : 2022/1006

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA: Davacı; 27.03.2018 Tarihinde açmış olduğu şahıs eşletmesini 30.09.2018 tarihinde kapattığını. 26.08.2022 Tarihinde İzmir ilinde aşırı yağış nedeniyle, binanın alt katında borularda oluşan sıkışma sonucu suların taştığını, yaptığı incelemede kutunun içinde olan mali belgelerin su içinde kaldığını ve kullanılamaz ve okunamaz durumda olduğunu fark etmiş, tarafın bu incelemelerinde 29.07.2019 Tarihinden itibaren Matbaa İşçisi olarak çalışmakta olduğu … Etiketcilik Ltd. Şti.’ye ait … Mah. … Cad. No:…/… … – Konak / İZMİR Adresinde işletmenin arşivinde muhafaza ettiği 2018 Yılı İşletme Defteri tasdiki ile 2018 Yılı Mal Alış ve Gider Faturaları, 2018 Yılı Satış Faturaları (Başlangıç A … Seri Numaralı ve Bitiş A … Seri Numaralı … Tarafından Basılan Satış Faturaları) meydana gelen su baskını sonucunda zayii olduğunu, zayii olunan belgeler için belge verilmesini talep ve beyan etmiştir.
KANITLAR:
Davacı tarafın esnaf veya tacir sayılıp sayılmadığının tespiti amacıyla; İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü ve İzmir Gaziemir Vergi Dairesi’nden bilgileri celp edilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, TTK.’nın 82/7’nci madde hükmüne dayalı zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK.’nın 82/7 madde ve fıkrası uyarınca sadece tacirler zayi belgesi isteminde bulunabilirler. TTK.’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.” hükmü ile anılan Yasa’nın 11. maddesinde “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.” Yine TTK.’nın 15. maddesinde de “İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
6102 sayılı TTK.’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
TTK.’nın 82/7 maddesi uyarınca işbu zayi belgesi verilmesine ilişkin davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir.
Bu madde hükmünde yazılı “afet” kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilmelidir. Zira, bu maddede, bir tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve kağıtlar,yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa, tacir, kendisine zayi belgesi verilmesini mahkemeden isteyebilir. Maddede yer alan “gibi” sözcüğü açıklanan olayların sınırlı sayılı olmadığını göstermektedir. Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği gibi, olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana geldiğine mahkemenin kesin kanaat getirmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK.’nın 82/7’nci maddesine göre zayi belgesi verilmesine ilişkin dava tacirler tarafından açılması gerekmekte olup esnaf olan davacının tacir sıfatını taşımadığı anlaşılmakla açılan davanın aktif husumet yokluğu nediniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının açtığı davada aktif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın HMK.’nın 114/1-d ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada kalan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2022
Katip …
¸E-imza

Hakim …
¸E-imza