Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/721 E. 2022/1092 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/721
KARAR NO : 2022/1092

ASIL DAVADA;

DAVA : Tapu İptali ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018

BİRLEŞEN İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS SAYILI DAVADA;
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022
Mahkememizde görülen davanın ve birleşen davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Asıl davada davacı … Yatırım Petrol Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirket ile dava dışı … arasında İzmir 21. Noterliği’nde 15/11/2017 tarihli … yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiğini, dava dışı …’ın bu sözleşmeden doğan haklarını İzmir 21. Noterliği’nin 27/09/2018 tarihli … yevmiye numaralı “taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların devri sözleşmesi” ile müvekkiline devrettiğini, bu sözleşmeden bir örneğinin davalı şirkete tebliğ edildiğini ve davalı tarafça itiraz ileri sürülmediğini, her iki sözleşmenin tapuya şerh edildiğini, gerek müvekkili tarafından gerekse dava dışı … tarafından sözleşmeden doğan yükümlülükler eksiksiz olarak yerine getirilmesine ve satış bedeli ödenmesine rağmen satış vaadine konu taşınmazın müvekkili adına tescili için davalı tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını, müvekkilinin dava dışı …’a satış bedelini nakden ve peşinen ödediğini, bu hususun sözleşme içeriği ile sabit olduğunu, dava dışı … ile davalı arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile kararlaştırılan satış bedelinin de davalıya ödendiğini, bu hususun devir sözleşmesi kendisine tebliğ edilen davalı şirket yetkilisinin Konak Tapu Müdürlüğü’ne bizzat giderek bu sözleşmenin tapuya şerh edilmesine yazılı onay vermesiyle sabit olduğunu, davalının taahhüt ettiği edimini yerine getirmediğini, bunun üzerine davalıya Karşıyaka 5. Noterliği’nden gönderdikleri 07/11/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile dava konusu taşınmazın müvekkili adına tescilinin yapılmasının ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalıya 09/11/2018 tarihinde tebliğ edildiğini ancak herhangi bir cevap verilmediğini belirterek; İzmir ili Konak ilçesi Alsancak Mahallesinde bulunan tapuda … pafta … ada … parsel numarada kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı … İnşaat Gıda Tur. San. Tic. Ltd. Şti. vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin mülkiyetinde bulunan İzmir İli, Konak İlçesi, Alsancak Mahallesi’ndeki … pafta, … ada, … parsel numarada kayıtlı taşınmazla ilgili olarak bir tarafta davalı … ve diğer tarafta müvekkil şirket olmak üzere İzmir 21. Noterliği’nin 15/12/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiğini, satış sözleşmesi uyarınca söz konusu taşınmazın satış bedeli olarak KDV dahil 500.000,00-TL’de anlaşmaya varıldığını, ödemelerin 10 eşit taksitte yapılmasının kararlaştırıldığını, ilk taksitin 25/11/2018 tarihinde ödenmesine karar verildiğini, daha sonra davalı …’ın İzmir 21. Noterliği’nin 27/09/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların devri sözleşmesini diğer davalı … Yatırım A.Ş. ile düzenlediğini, söz konusu devir sözleşmesinin bir örneğinin müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin … Yatırım A.Ş. ile şifahi görüşmesinde “taksit dönemleri geldiğinde ilgili taksitlerin ödenmesinin davalı şirket tarafından gerçekleştirileceğinin” ifade edildiğini, daha sonra davalı şirket tarafından söz konusu hakların devrine ilişkin sözleşmenin Tapu Müdürlüğüne şerh edilmek istendiğini, “sözleşmenin yasal geçerliliğinin olmadığı” gerekçesiyle Tapu Müdürlüğü tarafından isteğin reddedildiğini, davalı şirket tarafından muvazaalı olduğu ikrar edilen ilk sözleşmeden dönmeksizin ikinci sözleşmenin hakların garanti altına alınması adına ve …’ın hak istemesinin önüne geçmek adına şerh verilebilmesi için müvekkili firmadan istekte bulunduklarını, müvekkili şirketin ticari ahlaka ve ticari örf ve adetlere uygun olarak Tapu Müdürlüğü nezdinde ikinci sözleşmenin de şerh edilmesi için muvafakat verdiğini, daha sonra müvekkili şirkete Karşıyaka 6. Noterliği’nde düzenlenen 07/11/2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ edildiğini, söz konusu ihtarnamede satış vaadi sözleşmesine konu borcun ödendiğini ve devir için gerekli işlemlerin yapılması hususunun bildirildiğini, satış vaadi sözleşmesinde ilk taksidin 28/11/2018 tarihi olmasına rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkilinin taksit sürelerinin dolmasını beklediğini, her üç taksit süresinin de dolmasına rağmen ödeme yapılmadığı için Karşıyaka 5. Noterliği’nin 30/01/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi çekerek davalı şirketin kötü niyetli olarak bedelini ödemeksizin arsanın mülkiyetini elde etmek girişimleri ve diğer davalı …’la düzenlenen sözleşmenin de tapuya hala şerh edilmiş vaziyette olması dolayısıyla her iki sözleşmenin de iptali için dava açma zarureti doğduğunu belirterek, dava konusu 15/12/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile 27/09/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların devri sözleşmesinin iptaline ve müvekkili şirketin borçsuzluğunun tespitine, tapu kaydında söz konusu sözleşmelere ilişkin şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Asıl davada davalı … İnşaat Gıda Tur. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile özetle; İzmir 21. Noterliği’nde düzenlenen 15/12/2017 tarihli … yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca dava dışı … ile taşınmazın satış bedeli olarak KDV dahil 500.000,00 TL’de anlaşmaya varıldığını, ödemelerin 10 eşit taksitte yapılmasının kararlaştırıldığını, ilk taksidin 25/11/2018 tarihinde ödeneceğinin de kararlaştırıldığını, daha sonra … ile davacı şirket arasında düzenlenen devir sözleşmesinin müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin bu konuda davacı ile iletişime geçtiğini, ancak kendisine şifahi olarak “…’ın söz konusu sözleşmeye dayalı hak istemesinin engellenmesinin istendiğinin, sözleşmenin aynen geçerliliğini koruduğunun ve taksit dönemleri geldiğinde taksit ödemelerinin davacı tarafından gerçekleştirileceğinin” ifade edildiğini, daha sonrasında devre ilişkin sözleşmenin tapuda şerh edilmesinin istendiğini, ancak tapu müdürlüğü tarafından sözleşmenin yasal geçerliliği olmadığı gerekçesiyle isteğin reddedildiğini, akabinde davacı tarafından muvazaalı olduğu ileri sürülen ilk sözleşmeden dönülmeksizin ikinci sözleşmenin hakların garanti altına alınması adına ve …’ın hak istemesinin önüne geçmesi adına şerh verdirilebilmesi için müvekkilinden istekte bulunduğunu, bunun üzerine müvekkilinin ticari ahlaka, örf ve adetlere uygun olarak ve sadece taraf teşkilini sağlamak amacıyla tapu müdürlüğü nezdinde ikinci sözleşmenin de şerh edilmesi için muvafakat verdiğini ancak müvekkili ilk taksidin ödenmesi için 25/11/2018 tarihini beklerken kendisine 07/11/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ edildiğini, bu ihtarnamede satış vaadi sözleşmesine konu borcun ödendiğinin bildirildiğini ve devrin istendiğini, oysa satış vaadi sözleşmesinde açık olarak ilk taksit tarihi 25/11/2018 olarak belirlenmesine rağmen bu tarihe kadar müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu durumun esasen fesih sebebi olarak düzenlenmesine karşın dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket eden davacıyı ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle temerrüte düşürme zorunluluğunun doğduğunu, davacının ihtarnameyle verilen süreye rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin bu kez üç taksitin süresinin dolmasını beklediğini, üç taksit dönemi geçmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı için müvekkilinin Karşıyaka 5. Noterliği’nden hem davacıya hem de …’a gönderdiği 30/01/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeleri feshettiğini bildirdiğini, bu ihtarnamenin …’a tebliğ edildiğini ancak davacıya adresten ayrıldığı için tebliğ edilemediğini davacının kötü niyetli olarak bedelini ödemeksizin arsanın mülkiyetini elde etme gayreti içinde olduğunu, ara buluculuk sürecinin olumsuz sonuçlandığını, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında sözleşmelerin iptali ve borçsuzluğun tespiti için dava açıldığını, davacı taraf dava dışı …’a devir sözleşmesi nedeniyle tüm ödemeleri yaptığını iddia ediyor ise ticari defter ve belgelerinde buna ilişkin kayıtların bulunması gerektiğini, ancak …’a herhangi bir ödeme yapılmadığını, devir sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, söz konusu sözleşmelerin iptalleri için dava açıldığını, bunun bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalılar … ve … Yatırım Petrol Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı şirket ile satış vaadinden doğan haklarını müvekkili şirkete devreden diğer davalı arasında İzmir 21. Noterliği’nin 15/11/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalandığını, davalı …’ın bu sözleşmeden doğan haklarını İzmir 21. Noterliği’nin 27/09/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların devri sözleşmesi ile müvekkili şirkete devrettiğini, sözleşmenin bir örneğinin davacı şirkete tebliğ edildiğini, herhangi bir itirazda bulunmadığını, davacı şirket yetkilisi tapuya gelerek sözleşmenin geçerliliğini ve satış bedelinin ödendiğini kabul ederek sözleşmenin tapuya şerh edilmesine yazılı onay verdiğini, her iki sözleşmenin de tapuya şerh edildiğini, müvekkili şirket satış vaadinden doğan haklarını devraldığı ve davalıların sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiği halde satış vaadine konu taşınmazın müvekkili şirket adına tescili için davacı tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını, davacı şirket aleyhine İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açıldığını, satış vaadi sözleşmesi ve satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların devri sözleşmesinde satış bedeli 500.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de dava konusu taşınmazın gerçek satşı bedelinin 1.000.000.00 TL olduğunu, satış bedelinin 500.000,00 TL’sinin sözleşmede öngörülen şekilde ödenmesi, geriye kalan 500.000,00 TL’nin de taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle düzenlenen senetler ile ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra dolar kurundaki artış sebebi ile taşınmazın satış bedeli dolar bazında düşük kaldığından davacı tarafın müvekkiline sözleşme nedeni ile ödenen bedelleri iade ederek sözleşmeyi sona erdirmeyi teklif ettiğini, kabul görmeyince ve aleyhine tapu iptal tescil davası açlıınca bu kez sözleşme nedeni ile yapılan ödemeleri inkar ederek sözleşmeden doğan edimlerin yerine getirilmemesine kendilerince dayanak oluşturmaya çalışıldığını, sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki iddiaların haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkilleri sözleşme gereği üzerine düşen edimlerin yerine getirmelerine rağmen, davacı tarafın sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; davalı şirket … İnşaat Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile dava dışı … arasında imzalanan İzmir 21. Noterliği’nin 15/12/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” ile …’a satışı vaad edilen taşınmazın … tarafından bu satış vaadinden kaynaklanan haklarının İzmir 21. Noterliği’nin 27/09/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı sözleşmesi ile devredilmesine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil; birleşen dava ise; İzmir 21. Noterliği’nin 15/12/2017 tarihli … yevmiye numaralı ve 27/09/2018 tarihli … yevmiye numaralı sözleşmelerinin iptali ile bu sözleşmeler nedeniyle tesis edilen tapu kaydındaki şerhlerin terkini istemine ilişkindir.
İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davası 10/10/2019 tarihli birleştirme kararı ile mahkememizin eldeki bu davası ile birleştirilmiştir.
Asıl davada davacı- birleşen davada davalılar vekili 20/12/2022 tarihli dilekçesiyle; müvekkillerinden alınan talimat ve karşı taraf ile varılan anlaşma uyarınca davadan feragat ettiklerini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet isteklerinin bulunmadığını belirterek, taşınmaz kaydındaki tedbirin kaldırılmasına, teminatın iadesine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili 20/12/2022 tarihli dilekçesiyle; müvekkilinden alınan talimat ve karşı taraf ile varılan anlaşma uyarınca davacısı oldukları birleşen davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti isteklerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Taraf vekillerinin vekaletnameleri incelendiğinde; her ikisinin de davadan ve birleşen davadan feragat konusunda yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”; 309. maddesinde; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”; 310. maddesinde; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “; 311. maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden, feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından ve etkisini de onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağından, gerek asıl davada gerekse birleşen davada davacı tarafın davalarından feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın ve birleşen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Asıl davada ve birleşen davada Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
3-Asıl davada Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 53,80 TL olduğundan, peşin alınan 426,94 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 373,14 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde asıl davada davacı tarafa iadesine,
4-Birleşen davada Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 53,80 TL olduğundan, peşin alınan 8.538,75 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 8.484,95 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde birleşen davada davacı tarafa iadesine,
5-Asıl davada davacı tarafça yatırılan 8.111,81 TL bakiye karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde asıl davada davacı tarafa iadesine,
6-Asıl davada ve birleşen davada taraflar karşılıklı olarak vekalet ücreti isteklerinin bulunmadığını bildirmiş olduklarından, her iki davada taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Mahkememizce verilen 14/01/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, yatırılan teminatın davacı tarafa iadesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluklarında, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/12/2022

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza