Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/68 E. 2022/699 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/68 Esas
KARAR NO : 2022/699

DAVA : Hasar ve Değer Kaybı (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 25.08.2021 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili yana ait olan Volkswagen Golf 2016 model … PLAKALI ARAÇTA 14.344,51 TL hasar meydana geldiğini, davalı ile aracın onarım bedeli konusunda anlaşamayan müvekkili tarafından Sigorta eksperi … atandığını ve hasar raporu oluşturulduğunu, sigorta şirketinin kısmi ödeme yapmasının, hasar bedelinin bu olduğunu ispatlamadığını, sigorta şirketinin asıl sorumluluğunun Borçlar Kanunu Haksız fiil hükümleri gereği gerçek zarar bedeli olduğunu, davalının zarardan KDV dahil sorumluluğunun bulunduğunu, 6762 sayılı TTK’nın 1283. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup iskonto indiriminin uygulanması doğru olmadığını, izah olunan nedenlerle ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla trafik kazası sonucunda davacının aracında oluşan şimdilik 500,00 TL hasar bedelinin ve 50,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile ekspertiz ücreti yargılama giderleri içinde değerlendirilerek yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle karşı yandan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, ayrıca başvuru konusu araca ilişkin 7.739,02 TL hasar bedeli ödenmiş olup işbu başvurunun reddinin gerektiğini, dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedeli olarak müvekkili sigorta şirketi tarafından 3.629,00 TL ödenmiş olup yapılan ödemenin davacı vekilinin ikrarında olduğunu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı esas alınarak hesaplamanın reel piyasaya göre yapılması gerektiğinin usul ve yasaya aykırı olduğunu uyuşmazlık konusu kazada sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğundan işbu davanın reddinin gerektiğini, izah edilen nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı: Trafik kazasına karışan araç sürücüleri tarafından birlikte tanzim ve imza edilmiş 25.08.2021 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinde davacı sürücü …” ın kazayı “… plakalı aracım ile Akçay caddesinde ilerlerken Migros Tünel içine girdiğim anda trafiğin durması ile durdum. Arkamdan gelen … plakalı araç aracımın arka kısmına çarpmıştır.” şeklinde, diğer … plakalı aracın sürücüsü …’ın ise “… plakalı aracım ile Akçay caddesi üzerinde Migros tüneli içine girdiğimde trafiğin aniden durması sebebiyle … plakalı araca arkadan çarptım.” şeklinde tanımladığı görülmüştür.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinde önce 20.12.2021 tarihinde davalı sigortaya hasar ve değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 25.10.2021 tarihinde 7.597,42 TL hasar bedeli, 11.01.2022 tarihinde 3.629,00 TL değer kaybı bedeli ödemesinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Trafik ve Tramer kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davacı …’a ait olduğu,… plakalı aracın ise …’a ait olduğu, davacıya ait … plakalı araca ait dava konusu kaza tarihinden önce açılan 3 adet hasar dosyasının mevcut olduğu tespit edilmiş, eski hasar dosyaları dosyamız arasına alınmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı … arasında, 28/08/2020 -28/08/2021 tarihlerini kapsayan ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti araç başına 43.000,00 TL dir.
Bilirkişi raporu: Mahkememizce, kazanın oluş şekli ve kusur oranlarının tespiti, hasar ve değer kaybı zararlarının belirlenmesi için Makina Mühendisi bilirkişi Danyal Şentürk’ten alınan 09.06.2022 tarihli rapor ile : “25.08.2021 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçlar arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle;… plakalı otomobil sürücüsü …” ın Meydana Gelen Olayda Dikkatsiz,Tedbii Ve Kurallara Aykırı Olarak Kazaya 1. Derecede Etken Hatalı Davranış Sergilemiş Olduğu, … Plakalı Otomobil sürücüsü Davacı …’ ın meydana gelen kazada, Oluşa Etken Hatalı Tutum ve Davranışı Görülmediği, meydana gelen trafik kazasında oluşan etken 3. Kişi ya da kurumların kusurunun bulunmadığı, davacıya ait … plakalı araçta davaya konu trafik kazası sonucunda Bagaj Kapağı, Havuz Sacı, Arka Panel ve Arka Tampon Kısımlarında Meydana Gelen Hasarların İşbu Dava Konusu Kaza İle İlintili Olduğu, … plaka sayılı davacı aracında uğramış olduğu trafik kazası sebebiyle oluşan hasara ilişkin Gerçek Onarım Bedelinin (Yedek Parça Bedeli * İşçilik * KDV) olarak 13.931,51 TL olduğu, davalı Sigorta Şirketi tarafından … no.lu Hasar dosyasına istinaden davacı vekiline 25.10.2021 tarihinde 7.597,42 TL Kısmi Hasar ödemesi yapılmış olduğu tarafların kabulünde olduğundan; Davacının Bakiye Hasar alacağının 6.334,09 TL. Olduğu, davacıya ait … plakalı araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle yukarıda belirtilen Serbest Piyasa Şartlarına göre; Aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. El rayiç değeri arasındaki fark nedeniyle 9.100,00 TL Değer Kaybı meydana gelmiş olacağı, davalı Sigorta Şirketi tarafından 3.629,00 TL Değer Kaybı Miktarı Denizbank A.Ş.’ nin11.01.2022 işlem tarihli dekontu ile Davacı …” a ödenmiş olduğundan; Davacının bakiye değer kaybı alacağının 5.521,00 TL. Olduğu, dosya muhtevasında bulunan 323,91 TL tutarındaki “Ekspertiz Hizmet Bedeli” faturasının 2021yılı “Ekspertiz Ücret Tarifesine” göre kadri maruf olduğu ve ödenip ödenmemesi hususunun Sayın Mahkemenin takdirine bırakılmış olduğu” kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bedel Artırım Dilekçesi: Davacı vekili 13.06.2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; talep miktarını 11.305,09 TL daha artırarak, hasar bedeli alacağına ilişkin olarak; arttırılan kısım olan 5.834,09-TL ile dava dilekçesinde harca esas değer olarak gösterilen 500-TL’nin birleştirilmesi sonucu toplam 6.334,09-TL’ nin, davalının hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, değer Kaybı Bedeli alacağına ilişkin olarak; arttırılan kısım olan 5.471,00-TL ile dava dilekçesinde harca esas değer olarak gösterilen 50-TL’nin birleştirilmesi sonucu toplam 5.521,00-TL’nin, davalının hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri (323,91-TL hasar eksper raporu ücretinin de ilavesiyle) ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye hasar bedeli ve bakiye değer kaybı zararının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili için açılan maddi tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketinin yetki itirazında bulunmuş ise de; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın C.7. maddesinde de yetkili mahkemeler belirlenmiş olup, genel şartlarda “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabilceği gibi veya kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede de açılabilir” şeklinde düzenleme getirildiği, zarar gören davacının ikametgahının ve kaza yerinin yargı sınırlarımız içerisinde bulunduğu tespit edilmekle davalının yetki itirazı reddedilerek, yargılamaya devam olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği, değer kaybı yönünden de 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin …. tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; Davalı sigorta şirketi tarafından KZMMS trafik sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın dava dışı sigortalı sürücü … sevk ve idaresinde iken Akçay Caddesini takiben geldiği olay mahalli olan Migros Tünel girişinde, trafiğin aniden durması üzerine, aracının ön kısımları ile davacı … sevk ve idaresindeki ve ona ait … plakalı otomobilin arka kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalı aracı kullanan sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta kaza nedeniyle yedek parça, işçilik ve KDV dahil 13.931,51 TL’lik hasar meydana geldiği, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, davacıya ait aracın alınan bilirkişi raporu uyarınca kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 175.000,00 TL, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedelinin 165.850,00 TL olduğu, buna göre dava konusu araçta (175.000,00TL -165.850,00 TL) = 9.150,00 TL lik değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından, dava tarihinden önce 25.10.2021 tarihinde davacıya 7.597,42 TL hasar bedeli, 11.01.2022 tarihinde 3.629,00 TL değer kaybı bedeli ödemesi yapılmış olduğundan davacının bakiye hasar zararının 6.334,09 TL, bakiye değer kaybı zararının 5.521,00 TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının bakiye poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan bakiye hasar zararından ve bakiye değer kaybından sorumlu olduğu, davacı vekilinin bedel artırım dilekçesi ile bakiye hasar bedeli alacağını 6.334,09 TL’ye, bakiye değer kaybı bedeli alacağını 5.521,00 TL’ye yükselttiği, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği 20.12.2021 tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla davalı sigorta şirketinin 31.12.2021 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, 6.334,09 TL bakiye hasar bedeli ile 5.521,00 TL bakiye değer kaybının zarar veren araç ticari nitelikte olmayıp haksız eylemin de TTK.’nun 4. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 6.334,09 TL bakiye hasar bedeli ile 5.521,00 TL bakiye değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 11.855,09 TL maddi tazminatın 31.12.2021 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- 323,91 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 809,82 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 273,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 536,06 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 11,50 TL vekalet suret harcı, 80,70 TL başvuru harcı, 273,76 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 84,45 TL davetiye ve posta gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 323,91 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.374,32 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/07/2022
Katip
e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır