Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/676 E. 2023/144 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/676 Esas
KARAR NO : 2023/144

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın Karabağlar/İZMİR’de meydana geldiğini , İzmir Mahkemelerinin yetkili mahkeme olduğunu, 17/05/2022 tarihinde davacı tarafa ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketinde … nolu poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunan … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araç sürücüsünün %100 tam ve asli kusurlu olduğu iş bu kaza neticesinde, davacı tarafa ait … plakalı aracın hasara uğradığını, kusurlu aracın ZMMS (trafik) poliçesi tanzim eden davalı … SİGORTA A.Ş. tarafından hasar dosyası açıldığını ve eksper raporu doğrultusunda 21/06/2022 tarihinde 12.555,53 TL ve 05/07/2022 tarihinde 540,00 TL ödeme yapıldığını, ödemenin gerçek hasar bedelini karşılamadığını, davalı ile aracın onarım bedeli konusunda anlaşamayan davacı tarafından Sigorta Eksperi atanarak hasar raporu oluşturulduğunu, uzman raporunda da görüleceği üzere yaklaşık 23.597,99 TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiğini, … plakalı aracın sürücüsünün; %100 (tam ve asli) kusurlu olduğunu bu nedenle trafik sigortacısı olan davalının, limiti dahilinde tam olarak zarardan sorumlu olduğunu, aracın orijinal parçaları üzerinden işlem yapılması, iskonto uygulanmaması ve KDV bedelinin ödenmesi gerektiğini, sigorta şirketi ile hasar ve onarım konusunda uzlaşma sağlayamayan davacı tarafın, Sigorta Eksperi görevlendirerek aracın hasarını tespit ettirdiğini, rapor karşılığında 440,77 TL eksper ücreti faturası ödendiğini, bu bedelin yargılama giderlerinden sayılması gerektiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, belirsiz alacak davası olarak, toplanacak deliller ışığında dava değeri artırılacağını belirterek trafik kazasında davacının aracında oluşan şimdilik, 500,00 TL (KDV Dahil) hasar bedelinin temerrüt tarihinden (hasarı ret tarihi) itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri (440,77 TL hasar eksper raporu ücretinin de ilavesiyle) ve avukatlık ücretiyle davalı tarafından tahsiline karar verilmesi dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar dava belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmişse de davaya konu sigorta tazminatının belirlenemez bir alacak olmadığını, belirsiz alacak davasının reddi gerektiğini, davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkeme’lerine gönderilmesini talep ettiklerini, olayın haksız fiile dayandığı dikkate alındığında davada görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davanın konusunun; 17/05/2022 tarihinde davacının malik olduğu … plakalı araç ile davalı sigorta şirketinde 28/06/2021 başlangıç ve 28/06/2022 bitiş tarihli … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ( ZMMS ) ile sigortalı … plakalı aracın çarpmasına neticesinde meydana geldiği iddia edilen hasar tazminatı ve ekspertiz ücreti talepli bir dava olduğunu, müvekkil şirketin sigortalı aracın işletilmesinden dolayı üçüncü şahısların uğradığı zararları tazminle mükellef olduğu, araç başına teminat limitinin de 43.000,00 TL olduğunu, davacının aracındaki hasar için 13.095,53 TL, araçtaki değer kaybı için 14.045,21 TL, tedarik firmalarına, 4.922,35 TL ve araçtaki değer kaybı için 10.900,00 TL davacı vekiline ödeme yapıldığını, ödemelerin poliçe limitinde değerlendirilmesi gerektiğini, davacının aracındaki hasar için 21/06/2022 tarihinde 12.555,53 TL ve 05/07/2022 tarihinde 540,00 TL davacı vekiline ödeme yapıldığını, davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, müvekkilin KDV’den fatura ibraz edilmeksizin sorumlu tutulmasının sigorta ettiren veya zarara uğrayan 3. şahsın haksız zenginleşmesine sebep olacağını, ekspertiz ücreti talebine dair husumet yokluğu nedeniyle başvuranın talep hakkı olmadığını, davalı sigorta şirketinin başvuruya konu kaza sonucunda yürürlükte bulunan yasa ve mevzuatlara ve objektif kriterlere uygun olarak tazminatı ödemiş olması nedeni ile bakiye herhangi bir zararının kabulü mümkün olmadığını beyan etmekle birlikte, sayın mahkeme aksi kanaate ise; bakiye poliçe limitinin dikkate alınarak de davalı sigorta şirketinin başvuru öncesi ödemiş olduğu tazminatın bilirkişice takdir edilen miktardan, karar tarihine dek işlemiş olan faizi ile tenzili gerektiğini, alacak haksız fiilden doğup zarar görenler arasında da sözleşme ilişkisi bulunmadığından istenebilecek faiz türünün sadece yasal faiz olduğunu, belirterek öncelikle davanın yetkili, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olmasından dolayı ilk itirazlarının değerlendirilmesine; mahkeme aksi kanaatte ise esas yönünden izah edilen talepleri ile inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesini, dava açılmasına neden olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmili hususunda karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: Türkiye Noterler Birliği’nden Trafik Tescil’den araçların bilgileri celp edilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden araçlara ait tramer bilgileri celp edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.’den ilgili belgeler celp edilmiştir.
Trafik Bilirkişi … ile Makine Mühendisi Hüseyin Alper MARASALI’dan oluşan bilirkişi heyetinden, 16/01/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu alınmıştır.
GEREKÇE :
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye hasar bedeli zararının karşı taraf araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; 17/05/2022 tarihinde davacı tarafa ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketinde … nolu poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunan … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacı tarafa ait … plakalı aracın hasara uğradığını, kusurlu aracın ZMMS (trafik) poliçesi tanzim eden davalı … Sigorta A.Ş. tarafından hasar dosyası açıldığını ve eksper raporu doğrultusunda 21/06/2022 tarihinde 12.555,53 TL ve 05/07/2022 tarihinde 540,00 TL ödeme yapıldığını, ödemenin gerçek hasar bedelini karşılamadığını, kısmi ödeme yapılması üzerine, davaya konu araçta oluşan hasar bedelinin ödenmesine ilişkin başvuruda bulunmuş iseler de başvuruya ilişkin herhangi bir dönüş alınmadığını, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalısına ait aracı kullanan sürücünün kusurlu olduğu, davacının bu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir etkisinin bulunmadığını, davacıya ait araçta kaza nedeniyle yedek parça, işçilik ve KDV dahil bakiye hasar tazminat bedelinin 9.263,46 TL’lik hasar zararından sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, bakiye zarar miktarının bakiye poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan bakiye hasar zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi uyarınca davacı tarafından zararın tespiti için araç üzerinde yapılan eksper incelemesine neticesinde ödenen (ve belgesi sunulu) ekspertiz ücretinin de anılan kanun hükmü kapsamında yargılama giderleri içinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, 9.263,46 TL bakiye hasar bedelinin zarar veren araç ticari nitelikte bulunduğundan temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE;
1-9.263,46 TL bakiye hasar tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihi 29/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Ekspertiz ücretinin yargılama giderlerinden sayılmasına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 632,79 TL nispi harçtan, peşin alınan 230,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 402,43 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin ve 149,66 TL Tamamlama harcı, 106,00 TL tebligat ve posta gideri ve 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 440,77 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 2.257,83 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan kullanılmayan gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2023

Katip ….
¸E-imza

Hakim ….
¸E-imza