Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/664 E. 2023/600 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/664
KARAR NO : 2023/600
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.01.2022 tarihinde davacının maliki olduğu … yabancı plaka sayılı araç ile … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 Tam ve asli kusurlu olduğunu ve bu kaza neticesinde davacıya ait … plakalı aracın hasara uğradığını, davalı Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’na ihbarda bulunulduğunu, ve sigorta tarafından hasar dosyası açıldığını, davalının kendi aldırdığı eksper raporu doğrultusunda 15.03.2022 tarihinde 4.760,00 TL KDV hariç hasar bedelinin ödemesini yaptığını fakat değer kaybına yönelik herhangi bir ödeme yapmadığını, ödemenin davacının gerçek hasar bedelini karşılamadığını ve karşılığında davalı ile aracın onarım bedeli konusunda anlaşamayan davacı arasında Sigorta Eksperinin atandığını ve hasar raporunun oluşturulduğunu, davacının aracında hasar ekspertiz raporunda yaklaşık 22.661,22 TL hasar; 15.000 TL değer kaybının meydana geldiğini ve davanın kabul edilmesi gerektiğini, fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere belirsiz alacak davası olarak trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan şimdilik 50,00-TL değer kaybı ve 500,00 TL hasar bedeli ile 440,77 TL eksper ücretinin hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı, 11.01.2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle 50,00 TL değer kaybı bedeli, 500,00 TL araç hasar bedeli 440,77 TL eksper ücreti olmak üzere toplam 990,77 TL bedelli belirsiz alacak davasında eksper raporları doğrultusunda 4.760,00 TL hasar ödemesinin kusur oranına göre vekil … adına 15.03.2022 tarihinde ödendiğini, davacı tarafa ait tüm alacakların ödendiğini bu nedenle davacının davalıya hiçbir tazminat alacağının bulunmadığını, davacı tarafın ödenenlerin dışında ilaveten taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davalı kurum aleyhinde açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE
Dava, davacı aracında meydana gelen değer kaybı, hasar bedeli, ekspertiz ücretinin Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’ndan tahsili amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün … sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde … E-… K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve …-… E., … K.; 03.02.2010 tarihli ve …-… E., … K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı, … esas, … karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmıştır. Somut olayda yapılan değerlendirmede; 11.01.2022 tarihinde davacının maliki olduğu … yabancı plaka sayılı araç ile … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 Tam ve asli kusurlu olduğunun beyan edildiği, Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda terditli olarak kusur raporu tanzim edildiği, her iki ihtimalde de davacıya ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacı araç sürücüsünün beyanı dikkate alınarak yapılan tespitte de davacı araç sürücüsünün kusurlu olduğu dikkate alındığında davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,80 TL harcın peşin olarak alınan 80,70 TL harçın düşülmesi ile kalan 189,10 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 11/07/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır