Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/604 E. 2023/37 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/604 ESAS
KARAR NO : 2023/37 KARAR
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından 55.997,88-TL tutarındaki kur farkı fatura alacağının tahsili için … tarihinde …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, müvekkilinin alacağını elde etmesi için itirazın reddini takibin devam etmesini, müvekkili yasal olarak vergi dairesini ticari satımları bildirdiği için BA/BS formlarını vergi dairesinden talep ettiklerini, dava konusu alacağın likit olduğunu, açıkladığı nedenlerle; davalının itirazının iptalini, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin devamını, ihtiyati haciz taleplerinin teminatsız ya da teminat ile kabulünü, dava ve takip konusu alacağın likit olmasından dolayı davalı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile; davacının davalı aleyhine 55.997,88-TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, davalı vekilinin … tarihli dilekçesi ile; yapılan takibe, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Bilirkişi Raporu : …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasında bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; davacı şirketin 2020, 2021, ve 2022 Eylül ayına kadar olan ticari defter kayıtlarının incelendiği, ilgili ticari defterlerin e-defter mükellefiyeti olduğu, TTK, HMK ve VUK hükümleri gereği zorunlu yasal tasdiklerinin yapıldığı, sahini lehine delil niteliğine sahip olduğu, davacı şirket tarafından, davalıya düzenlenen tüm satış faturalarında, satışa konu ticari mal birim fiyatının USD üzerinden hesaplandığı, düzenleme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek USD ve TL olarak ayrı faturada gösterildiği, … tarihi itibariyle davalının borç bakiyesinin 41.472,24-USD iken, davalı tarafından düzenlenen 78.733,37-TL’lik iade faturasının cari kuru üzerinden USD’ye çevrilerek davalının borç bakiyesinden düşüldüğü, bu tutar sonrasında davalının borç bakiyesinin 30.760,80-USD olduğu, … tarihi itibariyle TL bazında bakiyenin sıfır olduğu, TL bazında izlenen hesapta … tarihi itibariyle yapılan kayıtta çeklerin vadeli olması sebebiyle hesabın kur değişimi dikkate alınmadığından bakiye vermemesine karşın taraflar arasındaki ticari ilişkinin aslen USD birim fiyatlar üzerinden gerçekleşmiş olması nedeniyle USD hesabının borç bakiyesi verdiği, … tarihinde davalı tarafından … vadeli 146.700,00-TL’lik çek verildiği, çekin USD karşılığının 17.176,57-USD olduğu, 180 gün vadeli bu çekin tarih itibariyle oluşan kur farkının TL bazında 55.997,88-TL, USD bazında 3.981,42-USD olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin; tüm faturaların birim fiyatı ile toplam tutarının önce USD para cinsinden hesaplandığı sonra da ilgili yasalar gereği Türk Lirasına çevrildiği, borç / alacak ilişkisinin temelde USD cinsinden olduğu nedenlerle davacının 3.981,42-USD davalıdan kur farkı alacağı olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; Alım satım ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında alım satım ilişkisinden kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen faturadan kaynaklanan davacı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür.
Davalının davaya süresinde cevap vermediği duruşmalara katılmamış, verilen sürede ticari defter ve kayıtlarını sunmamış yerlerini bildirmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin 2020, 2021 ve 2022 Eylül ayına kadar olan ticari defterlerinin e.defter mükellefiyeti gereği, Gelir İdaresi Başkanlığı E.defter beratlarının alındığı, bu şekli ile TTK, HMK ve VUK hükümleri gereği zorunlu yasal tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin bilgisayarlı kayıt ortamında işlenmiş olup, Muhasebe standartlar ve Tekdüzen Hesap Planı ilkelerine uygun tutulduğu, defter kayıtlarının bir birini doğruladığı, 6102 sayılı TIK 64/3 ve 222 madde hükümleri gereği sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu,
Davacı şirket tarafından, davalıya hitaben düzenlenen tüm satış faturalarında, satışa konu ticari mal birim fiyatının USD Üzerinden hesaplandığı, faturadaki nihai satış tutarının USD olarak belirlenmesini takiben fatura düzenleme tarihindeki cari USD/TL kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek fatura tutraının USD ve TL olarak ayrı ayrı faturada gösterildiği hesap ekstresinin de USD ve TL cinsinden gösterildiği, ticari defter kayıtlarına konu borçlandırmanın ve faturalandırmanın TL olarak yapılması zorunluluğu yanı sıra USD cinsinden karşılığı olan tutarın da ayrıca gösterildiği yani davalının borcunun USD cinsinden hangi tutarda olduğunun davalı tarafından bilindiği, … itibariyle davalının borç bakiyesi 41.472,24-USD(ABD Doları ) iken, davalı tarafından düzenlenen 78.733,37-TL’lik iade faturasının, cari kuru üzerinden USD’ye çevrilerek, davalının borç bakiyesinden düşüldüğü, USD’ye çevrilerek davalının borç bakiyesinden düşülen bu tutar sonrasında davalının borç bakiyesinin 30.760,80-USD’ye düştüğü, davalının … – vadeli — 115.000,00-1L’ lik çekli ödemesinin 13.704,99-USD’ye, … vadeli 116.915,00-TL’lik çekli ödemesinin ise 13.933,21-USD’ye çevrilerek, 30.760.80-USD borç bakiyesinden düşürülmesi suretiyle davalı şirketin borç bakiyesinin 3.122,60-USD’ye düşürüldüğü, … tarihi itibariyle TL bazında bakiye sıfır olmakla birlikte, TL bazında izlenen hesapta … tarihi itibariyle yapılan kayıtta çeklerin vadeli olması sebebiyle hesabın kur değişimi dikkate alınmadığından, bakiye vermemesine karşın taraflar arasındaki ticari ilişkinin aslen USD birim fiyatlar üzerinden gerçekleşmiş olması nedeniyle USD hesabın cari hesap başlangıcından bu yana ödeme tarihi itibariyle kur artışları sebebiyle borç bakiyesi verdiği,
Davalı tarafından ödemelerin de buna göre yapıldığı, ancak … tarihinde … vadeli 146.700,00-TL’lik çek verildiği, bu çekin USD karşılığının 17.176,57-USD alacak kaydı yapılmasına karşın, 180 GÜN vadeli bu çekin de tarihi itibariyle oluşan kur farkının TL bazında 55.997,88-TL. USD bazında ise 3.981.419 USD olarak hesaplanarak kur farkı tutarının davalıya borçlandırmasının yapıldığı, Ticari İlişki kapsamında düzenlenen tüm faturalarının birim fiyatı ile toplam tutarının önce USD Para cinsinden hesaplandığı sonrasında ilgili yasalarımız gereği(VUK ve TTK) Türk Lirasına çevrildiği, taraflar arasındaki Borç/Alacak İlişkisinin temelde USD para cinsinden gerçekleştiği, hatta, davalının düzenlediği iade faturasının dahi davalı lehine cari kuru üzerinden USD’ye çevrilip ticari defter kayıtlarına gecirilerek borc bakiyesinden düşüldüğü, davacının 3.981,42-USD olarak davalıdan kur farkı alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” ibaresinin, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirildiği, bu yasal değişilik dikkate alındığında, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, değişikliğe ilişkin madde gerekçesinin “… Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmedir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunmadığından, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil olduğu ve davacının alacağının varlığını ticari defterleri ile ispatladığı anlaşılmakla,
Davacının takip talebinde 55.997,88-TL asıl alacak talep ettiği ve talebin yerinde olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, icra takip tarihinden itibaren davacının taleplerinin doğrultusunda %15,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının; 55.997,88-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptali ile, takip talebindeki şartlarla takibin devamına,
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının; 55.997,88-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile, takip talebindeki şartlarla TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.825,22-TL harçtan peşin alınan 676,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.148,90-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 80,70-TL dava açma ilk gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 141,50-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.222,20-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 676,32-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır