Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/557 E. 2023/253 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/557
KARAR NO : 2023/253

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2022
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/03/2022 tarihine kadar davalı şirket nezdinde … numaralı sigorta poliçesi kayıtlı bulunan sigortalı …’in maliki olduğu … plakalı aracın … sevk ve idaresinde iken, … sevk ve idaresinde olan müvekkile ait … plakalı araca; 02/01/2022 tarihinde, İzmir ili … İlçesi … Caddesi’ne doğru kontrolsüzce hareket ederken, Hükümet Caddesi istikametine doğru seyir halinde olan davacı aracının sol yanından yaklaşarak çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, …’in sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracıyla dikkat ve özen yükümlülüğünü büyük ölçüde ihlal ederek davacının aracında maddi hasar oluşmasına neden olduğunu, bu sebepten dolayı söz konusu kaza nedeniyle oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla araçta oluşan değer kaybı bedelinin ödenmesini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL- araç hasar değer kaybı bedelinin kaza tarihi olan 02/01/2022 Tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemede açılmış bulunan dava dosyasının kabulü anlamına gelmemekle beraber yetki itirazında bulunduklarını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde davalı sigorta şirketinin ödemesini yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle beraber yapılan tüm ödemelerinde güncellenmesi gerektiğini, (değer kaybı ödemesi 15/06/2022 2.748,76 TL … * araç hasarına ilişkin … Sigortaya rücuen ödeme 31/03/2022 36.310,00 TL … Sigorta A.Ş. * 24/06/2022 513,30 TL … Sigorta A.Ş. ), davalı sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle beraber dava konu edilen olay nedeni ile istenilecek faiz türünün yasal olup dava tarihinden itibaren istenilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle beraber, KDV alacağının devlet alacağı olup şahıs veya tüzel kişilere ait bir alacak olmadığını belirterek yetkiye dair İtirazlarının kabulüne karar verilmesi ile dosyanın yetkili ve görevli İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri, masraf ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: **12/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
3.1. TRAFİK KURALLARINI İHLAL YÖNÜNDEN :
Bilirkişi Daire Başkanlığı tarafından Bilirkişinin uyacağı rehber ilkeler ve Bilirkişi Raporlarında bulunması gereken standartlar başlığında 07.09.2020 tarihinde 32 maddelik bir talimat yayımlanmıştır. Bu talimatın 27 maddesinde açıkça belirtilen ” Kusurun tespiti normatif bir değerlendirmesiyle mümkündür ve sadece hakimin yetkisindedir. Bilirkişi münhasıran hakimin yetkisinde olan kusurluluk konusunda (asli tali kusurlu kusursuz yüzdelik kusur oranı) herhangi bir değerlendirme yapamaz. Aksi yöndeki tutum bilirkişilik görevinin sınırlarını aşmayı ve hakimin yerine geçmeye ifade eder” denilmektedir. Yine bu husus İzmir Bilirkişilik Bölge Kurulu tarafından da tarafımıza bildirilmiştir. Bu gerekçe ile tebliğ gününden itibaren raporlarda kusur dağılımı yapılmamaktadır. Bu hali ile;
3.1. … plakalı kamyonet sürücüsü Abdülkadir Biltek kontrolsüz kavşakta ilk geçiş hakkını vermediğinden dolayı kazanın oluşumunda etkendir,
3.2. … plakalı otomobil sürücüsü Nilüfer Altan atfı kabil kural ihlalinde bulunmadığından dolayı kazanın oluşumunda etken değil ise de;
3.2. DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN :
3.2.1. Dava konusu … plakalı … model …1.6 TDI BMT 120 … DSG otomobilin hasarlı olduğu anlaşılan parçalarının , dava konusu 02.01.2022 ta maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu.
3.2.2. Davaya konu … plakalı … model … 1.6 TDI BMT 120 … DSG otomobilin muadili olan otomobillerde 02.01.2022 tarihli kaza benzeri hasara uğradığı takdirde 23.866,44TL. değer kaybı zararı meydana
3.2.3. Kazaya karışan ve kazanın oluşumunda etken faktörleri olduğu değerlendirilen davadışı sürücü …’in kullandığı … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. Nezdinde 08.03.2021-08.03.2022 tarihleri arasında …- poliçe numarası ile ZMMS. sigortalı olduğu , teminat limitinin araç başına 50.000 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı vekiline değer kaybı zararı kapsamında 2.748.76 TL ödeme yapıldığı, 02.01.2022 tarihli kazanın oluşumunda Sayın Mahkemece davalı tarafça sigortalı araç sürücüne tam kusur takdir edilmesi halinde bakiye değer kaybı zararı olan 21.117,68 TL den nihai takdir Sayın Mahkemede olmak davalı … Sigorta A.Ş. nin sigorta limitleri içinde kalmak kaydı ile sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
**Sigorta Bilgi Ve Gözetim merkezine yazılan yazılara cevap verildiği görüldü.
**… Noterler Birliği’ne yazılan yazılara cevap verildiği görüldü.
GEREKÇE :
Dava; davacı aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Kural olarak araçta meydana gelen “değer kaybı” (istikrar kazanan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre); aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle önceki kazalar araştırılarak niteliği ve etkisi göz önüne alınarak, tartışılarak hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, modeli, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki tamir edilmiş halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmadan ibarettir. Daha somut bir ifade ile aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmalıdır. (Yargıtay … HD’nin … E – … K sayılı, 27/12/2017 tarihli ve … E – … K sayılı, 28/11/2017 tarihli kararları)
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin … esas, … karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
08/03/2022 tarihine kadar davalı şirket nezdinde … numaralı sigorta poliçesi kayıtlı bulunan sigortalı …’in maliki olduğu … plakalı aracın … sevk ve idaresinde iken, … sevk ve idaresinde olan davacıya ait … plakalı araca; 02/01/2022 tarihinde, İzmir ili … İlçesi … Caddesi’ne doğru kontrolsüzce hareket ederken, Hükümet Caddesi istikametine doğru seyir halinde olan davacı aracının sol yanından yaklaşarak çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı aracın sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, …’in sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracıyla dikkat ve özen yükümlülüğünü büyük ölçüde ihlal ederek davacının aracında maddi hasar oluşmasına neden olduğunu, bu sebepten dolayı söz konusu kaza nedeniyle oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla araçta oluşan değer kaybı bedelinin ödenmesini talep ettiği, Mahkememizce aldırılan 12/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait araç sürücüsünün bu trafik kazasının meydana gelmesine etkisi olabilecek trafik kuralı ihlalinde bulunmadığının belirtildiği, davacı yanın 21.117,68 TL. değer kaybı zararı olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Meydana gelen kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, talep edilen zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 15/04/2022 tarihinde temerrüde düştüğü, sigortalı araç hususi araç olduğundan temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davacının davasının kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE
1-21.117,68 TL bakiye değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihi 15/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.442,55-TL nispi harçtan, peşin alınan 80,70-TL harcın ve 343,57-TL tamamlama harcının düşülmesi ile bakiye 1.018,28-TL karar ve ilam harcının davalı Sigorta Şirketinden alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA,
3-Dava şartı Arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.600,00-TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Davacının yatırmış olduğu 80,70-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç ve 343,57-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 504,97-TL’nin davalı Sigorta Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 57,75-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.657,75-TL yargılama giderinin davalı Sigorta Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı Sigorta Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın tebliğ masrafları düşüldükten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.04/04/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır