Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/529 E. 2022/578 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : 2022/578

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 10/06/2022

Mahkememizin …Esas sayılı dava dosyasında açılan ve bu dosyadan tefrik edilerek esas defterinin yukarıda esas sayısı yazılı sırasına kaydı yapılan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 25/01/2017 tarihinde organik üretim sertifikasına sahip bulunan baharat temini için sözleşme imzalandığını, aynı sözleşme ile müvekkilinin davalı adına organik ürünler ürettirmesinin de öngörüldüğünü, sözleşmede “avans ödemesi olacağının ve bu avans ödemeleri ile müvekkili şirketin piyasada temin edilmesi muhtemel olan malların üretimi için üreticilere avans dağıtılacağının” kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince bir ödeme yapıldığını ancak müvekkili şirket banka hesabında vergi dairesinin haczinin olması nedeniyle bu bedelin vergi dairesi tarafından alındığını, ardından sözleşmede belirtilen 125.000,00 TL ve 125.000,00 TL avans ödemelerinin ödendiğini, sözleşme gereğince davalı lehine müvekkillerinden … adına tescilli bulunan Manisa ili Salihli ilçesi Cumhuriyet Mahallesindeki 2366 ada 16 parsel 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler üzerine 500.000,00 TL bedelle ipotek kurulduğunu, sözleşmenin tarafının müvekkili şirket olduğunu, müvekkili …’in ise sadece sözleşme tarafının yerine teminat veren kişi konumunda olduğunu; müvekkili şirketin aldığı avansı sözleşme gereği üreticilere dağıttığını, avansın sözleşmeye uygun şekilde kullanıldığını, “malın üretildiği ve satın almaya hazır olduğu” hususunda müvekkili tarafından davalıya 17/08/2017 ve 21/07/2017 tarihlerinde bildirim yapıldığını, yapılan mail bildirimleriyle “malların hazır olduğu ve malın üreticiden satın alınması için fiyat politikasının belirlenerek alınması gerektiği, organik olduğu” hususlarının bildirildiğini, davalının bu bildirimlere cevap vermediğini, müvekkilinin sözleşmeye uygun davranmasına rağmen teminatların ve avansın iadesi konusunda bildirim yapmaya devam ettiğini, davalının İzmir 20. Noterliği’nden gönderdiği 19/10/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile borcu kesinleştirmeye çalıştığını, ardından İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyasında ipotek takibi başlattığını, bu takipte müvekkiline yapılan avans ödemeleri dışında tüm ipoteğin takibe konu edildiğini, ipotekli taşınmazın satıldığını, borcun tamamı karşılanamadığından 163.604,38 TL bedelli rehin açığı belgesinin düzenlendiğini, bu belge ile hem müvekkili şirket hem de rehin veren müvekkili … aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün ……. sayılı dosyasında takibe geçildiğini, müvekkiline toplam 375.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin hiçbir şekilde davalıdan borç almadığını, mevcut alınan bedelleri de üreticiye avans olarak dağıttığını, müvekkilinin davalıya borcunun 500.000,00 TL olmayıp 375.000,00 TL olduğunu, davalının ise 500.000,00 TL alacağının olduğunu ileri sürerek İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6101 sayılı dosyasında ipotek takibi başlattığını; davalı tarafça hatalı olarak ödenen 125.000,00 TL için müvekkilinden 3 adet ve toplam 57.435 USD bedelli bonoların alındığını, bu bonoların da davalı tarafça İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün …………. sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, takibin halen derdest olduğunu, müvekkili şirket tarafından bu takibe mahsup edilmek üzere alacaklı vekiline 29/01/2018 tarihinde 60.000,00 TL ödeme yapıldığını, alacaklı davalının bu bedeli dahi takip alacağından mahsup etmediğini, müvekkili … ile davalı arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, bu müvekkilinin borcunun da olmadığını, sadece ipotek ile temin altına alınan taşınmazın maliki olduğunu, rehin açığı belgesi ile ancak asıl borçlu aleyhine takip yapılmasının mümkün olduğunu, davalı şirketin müvekkiline yönelik açtığı takipte borçtan şahsen sorumlu olmayacağını, sözleşmenin 7. maddesinin avans iadesi kısmında “avansın ancak satıcı olarak tabir edilen davacı şirketin edimlerini gereği gibi yerine getirmemesi halinde iade edileceğinin” belirlendiğini, müvekkiline yapılan ödemeler üretici avansı olmakla müvekkilinin sözleşmede belirlenen tüm edimlerini gereği gibi yerine getirmesi ancak davalının malı satın almaması nedeniyle avansın iade edilmesinin gerekmeyeceğini belirterek, müvekkili şirketin davalıya İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün………sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün ………. sayılı ipotek takibinden dolayı yapılan ödemenin de borçlu olunmaması sebebiyle istirdatına; müvekkili …’in İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün………… sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın arabuluculuk yoluna başvurulmadan açıldığını, dava şartının bulunmadığını, İİK’nın 72/7 maddesi gereğince istirdat davasının paranın ödendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerektiğini, İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6101 sayılı dosyasında ipotek takibi yapıldığını, takibe konu taşınmazın 22/10/2019 tarihinde alacağa mahsuben müvekkiline ihale edildiğini, davacının da belirttiği gibi İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün ……… sayılı dosyasında 2018 yılında kısmi ödeme yapıldığını, davanın 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını; dava dilekçesinin HMK’ya uygun şekilde düzenlenmediğini; taraflar arasında 25/01/2017 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini, davacılardan …’e ait…….ada ……… parsel numaralı 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin müvekkili şirket lehine ipotek olarak verildiğini, müvekkilinin davacı şirketten alacağının bulunması nedeniyle İzmir 20. Noterliği’nden 19/10/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün……… sayılı dosyasında ipotek takibi başlatıldığını, davacı şirket tarafından bu takibin iptali için İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nde ………. Esas ve ………. Karar sayılı davanın açıldığını, mahkemece “davanın reddine” ilişkin 24/09/2018 tarihli kararın verildiğini, bu karara yönelik istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 26/04/2019 tarihli, ………. Esas ve ……… Karar sayılı kararı ile reddedildiğini, bu karara karşı temyiz yoluna gidilmeyerek kararın 18/06/2019 tarihinde kesinleştiğini, ipotek takibinde icra işlemlerine devam edildiğini, kıymet takdiri raporunun alındığını ve taşınmazın değerinin 900.000,00 TL olduğunun belirlendiğini, davacı şirket tarafından kıymet takdirine yapılan itiraz üzerine Salihli İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19/03/2019 tarihli ………… Esas ve……… Karar sayılı kararı ile “davanın kabulü ile taşınmazın değerinin 1.084.027,62 TL olarak belirlenmesine” kesin olarak karar verildiğini, 22/10/2019 tarihinde Salihli 2. İcra Müdürlüğü’nün …………Talimat sayılı dosyası üzerinden yapılan açık artırma sonucunda taşınmazın 590.000,00 TL bedelle müvekkili şirkete alacağına mahsuben ihale edildiğini, davacı tarafça satış ilanının tebliğinin usulüne aykırı olduğu gerekçesiyle Salihli İcra Hukuk Mahkemesi’nde………Esas sayılı dosyada ihalenin feshi davası açıldığını, mahkemece 03/03/2020 tarihli ….Karar sayılı karar ile “davanın reddine” karar verildiğini, bu kararın istinaf ve temyiz incelemelerinden geçerek 17/06/2021 tarihinde kesinleştiğini, ihalenin kesinleşmesinin ardından söz konusu 2366 ada 16 parsel 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin müvekkili adına tapuda tescilinin yapıldığını, ipotek takibinde alacaklı olan müvekkilinin tüm alacağını tahsil edememesi nedeniyle icra müdürlüğü tarafından 163.604,38 TL bedelle rehin açığı belgesinin düzenlendiğini, bu belgenin İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün……. sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, 13/08/2021 tarihinde davacı şirket tarafından dosya borcunun ödendiğini yani bu dosyanın infaz edildiğini, dolayısıyla bu takip dosyası yönünden menfi tespit davasının açılamayacağını, zira; dosya borcu ödendiği için davacının hukuki yararının bulunmadığını, davacıların borçlu olmadıkları yönündeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı şirketin edimlerini yerine getirmediğini, müvekkili tarafından kendisine yapılan avans ödemelerini iade etmediğini, müvekkilinin sözleşmede üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, davalının ediminin sözleşmede belirtilen Organik Kimyon, Rezene ve Anasonu ND+BNN niteliğinde olacak şekilde üretmek ve müvekkiline yapılan avanslar mahsup edilecek şekilde satmak olduğunu, ancak davacının sözleşmede kararlaştırılan özelliklere sahip ürünleri üretip/ürettirip müvekkiline teslim etmediğini, davacı şirketin temerrüde düştüğünü, tanık dinletilmesine muvafakatlarının bulunmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen maillerin müvekkiline gelmediğini, davacı şirketin TTK’nın 18/3 maddesine uygun herhangi bir bildirimde bulunmadığını, sözleşmenin 7. maddesinde satıcının sözleşmeye aykırı davranması ya da sözleşmede üstlendiği edimleri gereği gibi yerine getirmemesi durumunda satıcı alıcıya kendisine ödenmiş olan avansı 5 iş günü içinde hiçbir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın iade edeceği hususunun düzenlendiğini ancak davacı tarafça iade yapılmaması üzerine ipotek takibinin başlatıldığını, davacı …’in taşınmaz ipoteğini hangi borca teminen verdiğini bildiğini, buna ilişkin kabul ve taahhütte bulunduğunu, davacının ipotek tesisi yönünde iradesinin açık olduğu hususunun Salihli Tapu Müdürlüğü’nün………. tarihli ………. yevmiye numaralı ipotek senedinden anlaşıldığını, müvekkilinin defter ve kayıtları incelendiğinde davacıların borçlu olduklarının görüleceğini, davacıların kötü niyetli olduklarını, davacı şirketin İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün …….. sayılı dosyasında kefil olması sebebiyle borçlu olduğunu, davacı şirketin, dava dışı ………. Mak. ve Sulama Sis. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkiline verilen 30/06/2017 vade tarihli 20.500 USD bedelli, 30/07/2017 vade tarihli 20.500 USD bedelli ve 30/08/2017 vade tarihli 16.455 USD bedelli üç adet senede kefil olduğunu, bu senetlerden doğan alacağa ilişkin olarak müvekkili tarafından İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün ……… sayılı dosyasında kambiyo takibi başlatıldığını, müvekkilinin defterleri incelendiğinde dava dışı şirketin müvekkiline borçlu olduğu ve davacı şirketin kefil olarak bu borçtan dolayı sorumlu olduğu hususunun ortaya çıkacağını, kaldı ki davacının dava dilekçesinin sonuç kısmında İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün …….. sayılı dosyasından dolayı menfi tespit ve istirdat isteğinde bulunmadığını, bu nedenle bu dosya ile ilgili olarak bu davada bir değerlendirme yapılamayacağını, davacı … tarafından İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ………. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davada İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün ………….. sayılı dosyasında başlatılan takibin iptali ile İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün ………. sayılı dosyasında düzenlenen rehin açığı belgesinin iptalinin istendiğini, mahkemece “İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün ……… sayılı dosyasının infazen işlemden kaldırıldığı” gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nünn 2018/6101 sayılı dosyasındaki şikayetin tefrikine karar verildiğini; yine davacı … aleyhine ihale tarihinden ihalenin kesinleştiği ve taşınmazın müvekkili adına tapuda tescil edildiği tarihe kadar kira bedellerini haksız olarak tahsil etmesi sebebiyle sebepsiz zenginleştiği tutarın iadesi istemiyle İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7754 sayılı dosyasında takip başlatıldığını, bu dosyanın da ödeme yapılarak infaz olmasına rağmen davacı … tarafından İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/1675 sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını yargılamanın devam ettiğini belirterek, davanın reddine, müvekkili yararına dava konusu tutarın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; menfi tespit davası olarak açılmıştır.
Davacılar vekili 22/04/2022 tarihinde harç eksikliğini tamamlamıştır.
10/06/2022 tarihli duruşmada; davacıların, İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile ilgili menfi tespit isteklerine ilişkin davanın …Esas sayılı davadan tefriki ile mahkememizin … Esas sayılı sırasına kaydının yapılmasına karar verilmiştir.
Tefrik edilen davanın konusu olan İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklısının davalı şirket, borçlularının davacılar olduğu; takipte 163.604,38 TL alacağın tahsilinin istendiği, takibin dayanağının 09/07/2021 tarihli rehin açığı belgesi olduğu; dosya borcunun 13/08/2021 tarihinde yatırıldığı, alacaklıya da 17/08/2021 tarihinde ödendiği, böylece dosyanın infaz edildiği görülmüştür.
Davalı vekili; İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında 13/08/2021 tarihinde davacı şirket tarafından dosya borcunun ödendiğini yani bu dosyanın infaz edildiğini, dolayısıyla bu takip dosyası yönünden menfi tespit davasının açılamayacağını, hukuki yararın bulunmadığını belirtmiştir.
Hukuki yarar 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince dava şartlarındandır.
Somut davada; davacılar vekili bu takip dosyası yönünden menfi tespit isteminde bulunmuş ise de; davanın açıldığı 29/11/2021 tarihinden önce bu takip dosyası borcu ödenmiştir. Alacaklının, henüz takibe geçmeden borçlunun borçlu olup olmadığının belirlenmesinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararın bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Borçlu, takipten önce veya sonra menfi tespit davası açabilir ancak borçlu, borcunu icra dairesine ödedikten sonra artık menfi tespit davası açamayacak olup, aslında borcu olmadığı halde ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olabilir ki, bu dava da istirdat davasıdır. Bu çerçevede; davacılar vekilinin infaz edilmiş olan takip dosyası nedeniyle menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı kanaatine ulaşıldığından, bu takip dosyasıyla ilgili menfi tespit isteğinin hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/06/2022

Başkan…
¸E-imza
Üye …..
¸E-imza
Üye ……
¸E-imza
Katip ……..
¸E-imza