Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/520 E. 2022/822 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/520
KARAR NO : 2022/822

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili davacıya ait … marka … model … plakalı aracın 08/03/2022 tarihinde müvekkilinin eşi …’ın sevk ve idaresindeyken davalılardan … sevk ve idaresindeki ve mülkiyeti diğer davalı …’a ait … plakalı kamyonun, müvekkilinin aracının sol arka köşesine çarptığını, söz konusu kazanın … Caddesi’nde bulunan plaj kavşağında gerçekleştiğini ve yaşanan kaza sonucunda müvekkilinin aracının perte çıktığını, bu kaza ile ilgili olarak davalı … Sigorta A.Ş’ye müvekkilince başvuru yapıldığını ve bu başvuru sonucunda davalı sigorta şirketinden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 175.000 TL ödeme alındığını, alınan bu ödemenin ise müvekkilinin gerçek zararını karşılamadığını, zira trafik kazasının yaşandığı tarihteki emsal araç bedelleri ile müvekkiline ait araç kıyaslandığında müvekkilinin aracının değerinin sigortanın belirlediği değerden çok daha fazla olduğunun anlaşılacağını, arabuluculuk yoluna başvurulmuşsa da bu başvurudan da herhangi bir sonuç alınamadığını, açıklanan sebepler ve resen değerlendirilecek durumlar karşısında, 08/03/2022 tarihli trafik kazası sebebiyle müvekkilinin aracında oluşan gerçek zararın tazmini amacıyla şimdilik 5.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta Şirketi vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın, müvekkili şirkete, 29.04.2021 – 29.04.2022 tarihleri arasında … numaralı Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi – Genişletilmiş Kasko ile sigortalı olduğunu, dava konusu kazadan kaynaklanan zararın dava açılmadan evvel müvekkili sigorta şirketince ödenmiş olmakla, davacı yanın dava açmakta hukuki yararı kalmaması sebebiyle açılan davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde kabul ve ikrar etmiş olduğu üzere 26.04.2022 tarihinde yapılan 175.000,00-TL ‘lik ödeme ile birlikte müvekkili sigorta şirketinin mevcut poliçesi kapsamında üzerine düşen tüm sorumluluğu ve yükümlülüğü yerine getirdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafça talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, yargılamaya konu trafik kazası yönünden dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kuruluna tevdii ile kusur raporu aldırılmasının elzem olduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi talebinin haksız olduğunu, açıklamaları doğrultusunda ve Sayın Mahkemece resen nazara alınacak sair nedenlerle, haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın reddine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bakiye kasko tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır.
6502 sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmiştir.
Somut olayda uyuşmazlığa uygulanması gereken, dava tarihi olan 08.06.2022 itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca, davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Davacı sigortalı ile davalı sigorta şirketi arasında yapılan kasko sigorta sözleşmesi ise; 6502 sayılı Kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir. Sigortalanan … plakalı araç hususi araç olup, davacı tüketicidir. Diğer davalılar, kazaya karışan karşı aracım maliki ve sürücüsü olup, zarara neden olan olayın aynı kaza olduğu, zararın tek olduğu, davacının müşterek ve müteselsil sorumluluk esaslarına dayandığı, davalar arasında bağlantı bulunduğundan kazaya karışan karşı aracın maliki ve sürücüsü hakkında açılan davanın da davalı kasko sigorta şirketi hakkında açılan dava ile birlikte özel yetkili mahkeme olan Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, gerçek kişi davalılar hakkındaki dava tefrik edilmemiştir. Nitekim YARGITAY 17. Hukuk Dairesi’nin 20/06/2016 tarih, 2016/2582 esas, 2016/7535 karar sayılı 01/06/2016 tarih ve 2016/7743 esas 2016/6718 karar sayılı, 15/06/2016 tarih 2016/8849 esas, 2016/7246 karar sayılı ilamlarında benzer uyuşmazlık hakkında Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir.
Görev hususu HMK’nın 114/c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır. Mahkememizce uyuşmazlığın mutlak ve nispi ticari davalar arasına girmediği dikkate alınarak; davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, davalı asillerin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
18/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır