Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/516 E. 2022/908 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/516
KARAR NO : 2022/908

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/06/2022
KARAR TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı dava dilekçesi ile özetle; İzmir 16. İş Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasına açtığı tespit davası sırasında …Eczacılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin sicil kaydının terkin edildiğinin anlaşıldığını, mahkemece şirketin ihyası için dava açması konusunda kendisine yetki ve süre verildiğini belirterek, …Eczacılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ihyasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesi ile özetle; müdürlüklerinin “Merkez …” sicil numarasında kayıtlı …Eczacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 06/05/1985 tarihinde tescil edildiğini, sermayesinin 10,00 TL olduğunu, 6103 sayılı kanunun 20/1 maddesi gereğince sermayesini zorunlu miktara yükseltmemesi nedeniyle 6102 sayılı TTK’nin geçici 7. maddesi uyarınca çıkarılan Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5. maddesinin a bendi uyarınca 26/03/2013 tarihinde münfesih sayılarak tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu bu hususun aynı zamanda 25/04/2013 tarihli … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, yasal süresi içinde ihtara cevap verilmemesi nedeniyle şirketin sicil kaydının 20/08/2013 tarihinde re’sen silindiğini ve bu hususun 29/08/20163 tarihli, … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15 maddesi gereğince davanın 5 yıllık süre içerisinde açılmadığını, müdürlükleri tarafından gerçekleştirilen resen terkin işlemlerinin tebliğde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde gerçekleştirildiğini, gerekli ihtarnamelerin gönderildiğini ancak basiretli tacir gibi davranması gereken ilgililer tarafından yasal sürede müdürlüklerine herhangi bir bildirim ya da başvuruda bulunulmadığını, 6102 sayılı TTK’nın 31. maddesi gereğince tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliğin tescil ettirilmesi ve dolayısıyla şirketlerin adres değişikliğinin de tescil edilmesi gerektiğini, münfesih durumda olan şirketlerin müdürlüklerinde tescilli adreslerine gönderilen ihtarnamelerin adreste tanınmama veya adresten taşınma nedeniyle tebliğ edilememiş olmasının tamamen ilgili şirketlerin basiretli bir tacir olarak davranmamasından ve yasal yükümlülüklerin yerine getirmemelerinden kaynaklandığını, dolayısıyla şirketlerin tescilli adreslerine gönderilen ihtarnamelerin 6102 sayılı TTK’nın 7/4-a maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayılacağını, diğer taraftan basiretli tacir olan dava konusu şirketin veya devam eden davaları/icra takipleri bulunan ilgililerin müdürlüklerine söz konusu davalar ile ilgili herhangi bir bildirimlerinin bulunmadığını, geçici 7. maddenin uygulandığı dönemde derdest dava konusu şirket leh ve aleyhine açılan icra takibi, dava olup olmadığının müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, yapılan kayıt silme işleminin kanun hükmünün uygulanması olduğunu, müdürlüklerinin, davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, müdürlükleri aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; sicildeki kaydı 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “sicildeki kaydı 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen …Eczacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ihyası koşullarının bulunup bulunmadığı, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı” konularındadır.
Somut olayda; davacının şirket aleyhinde açtığı dava sonuçlanmamış olup, eldeki ihya davası şirketin aktif hale gelmesi için değil, söz konusu davaya münhasır olmak üzere davanın sonuçlandırılması ve sonrasında tasfiyenin tamamlanması amacıyla açılmıştır. Bu nedenle bu tür davalarda zaman aşımı ve hak düşürücü süre söz konusu değildir. Davalı cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde ihya davasını açabilecek kişiler sayılmıştır. Bunlar arasında alacaklılar da vardır. İş mahkemesinde görülmekte olan dava sonucunda davacının ilgili şirketteki hizmet süresi tespit edilecek olup, ihya da söz konusu yargılamada taraf teşkilinin sağlanabilmesi için gereklidir. İhyası istenilen şirket 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince re’sen Ticaret Sicilinden silinse de koşulları varsa 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadan, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi gereği şirketin ihyası ile birlikte tasfiye memuru atanması istenebileceğinden davalı tarafın zaman aşımı itirazı haklı görülmemiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gönderilen belgeler incelendiğinde; dava dışı …Eczacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin “Merkez …” sicil numarasında kayıtlı olduğu, adresinin “… Sokak No:… …” olduğu, şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine göre sicil kaydının 20/08/2013 tarihinde silindiği görülmüştür.
İzmir 16. İş Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacısının … davalısının SGK Başkanlığı ve İzmir …Ecza Deposu İlaç ve Kimya Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu, davanın “hizmet süresinin tespiti davası” olduğu, 26/11/2019 tarihinde açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 18/06/2021 tarihli …/… Esas ve …/… Karar sayılı karar ile “davanın reddine” karar verildiği, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, mahkeme kararının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2021 tarihli …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararı ile kaldırıldığı, davanın bu aşamadan sonra aynı mahkemede …/… Esas numarasına kaydının yapıldığı, 24/05/2022 tarihli duruşmada davacının “davayı …Eczacılık San ve Tic. A.Ş.’ye yönelttiğini, tarafına ihya davası açmak üzere yetki verilmesini istediğini” bildirdiği, aynı duruşmada mahkemece davacı asile …Eczacılık San ve Tic. A.Ş. hakkında ihya davası açması konusunda yetki ve bir aylık süre verildiği, aynı duruşmada … ticaret sicil numaralı bu şirketin tescil bilgilerinin de istendiği; bunun yanı sıra davacı tarafça verilen dilekçe ile davanın HMK’nın 124. maddesi gereğince …Eczacılık San ve Tic. A.Ş.’ye yöneltilme isteğinde bulunulduğu, bu şirketin sicilden terkin
edilmesi nedeniyle ihya davası açmak üzere yetki ve süre verilmesini istediği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/15. maddesinin son cümlesi uyarınca ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşlar haklı sebeplere dayanarak sicilden şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceklerdir.
Sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya içeriğine göre; davacının İzmir 16. İş Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyasında açtığı hizmet tespiti davasında ihyası istenen şirketin “davalı” sıfatıyla hasım olduğu; söz konusu davada taraf teşkili işlemlerinin yapılarak davanın sonuçlandırılması ve ek tasfiyenin yapılması gerektiğinden davacının bu şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının ve haklı sebebinin bulunduğu; ticaret sicilinden terkin edilen tüzel kişiliğin ihyasının koşulları oluştuğunda her zaman dava edilebilmesinin mümkün bulunduğu, bu istemin zamanaşımına tabi olmadığı, davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhinde açılan davanın haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış, dava dışı …Eczacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin “İzmir 16. İş Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak” ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla ihyasına, ihyasına karar verilen şirkete ek tasfiye işlemlerini yapması için tasfiye memuru olarak eski yönetim kurulu başkan vekili olan …’in atanmasına ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davanın niteliği gereği davalı “yasal hasım” konumunda olduğundan ve diğer yandan terkin işleminin gerçekleştirildiği tarihte şirket hakkında derdest bir dava bulunmaması nedeniyle terkin işleminde kusuru bulunmadığından … Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmemiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden kaydı silinen … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde “Merkez …” sicil numarasında kayıtlı olan …Eczacılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin “İzmir 16. İş Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak” ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla ihyasına,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için şirkete tasfiye memuru olarak eski yönetim kurulu başkan vekili olan … T.C. kimlik numaralı …’in atanmasına,
3-Tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına,
4-Şirketin ihya edildiği ve tasfiye memuru atandığı hususunun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/11/2022

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza