Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/506 E. 2022/996 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/506
KARAR NO : 2022/996

DAVA : İtirazın İptali (Katılım Payı ve Aidat Alacağından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Katılım Payı ve Aidat Alacağından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin 4562 sayılı OSB kanununa tabi bir organize sanayi bölgesi olup davalı … Beton Makinaları şirketinin ise … Organize Sanayi Bölgesi ‘nin katılımcılarından biri olduğunu, katılımcı tarafa takip konusu altyapı katılım payı ve üyelik aidat bedellerine ilişkin olarak yapılan bildirimlere rağmen ödenmemesi sebebiyle taraflarınca icra takibi açılması zorunluluğu doğduğunu, icra takibinin durdurulmasına müteakip arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin bir organize sanayi bölgesi olup, 4562 sayılı OSB Kanunu’ na tabi olduğunu, aynı Kanunun 12. maddesinde ise OSB ‘ nin gelirlerinin düzenlendiğini, yönetim aidatları ve katılım payı alacağının işbu kanunun 12. maddesi kapsamında OSB gelirleri arasında sayıldığını ve OSB ‘ ye tahsil yetkisi verildiğini, ayrıca müvekkilinin organize sanayi bölgesinin hukuki statüsü ile hak ve yükümlülüklerinin 4562 sayılı OSB Kanunu ile düzenlendiğini, OSB Kanunu’ nun 6. maddesinde organların belirlendiğini, 7. maddesinde müteşebbis heyetin yetki ve görevlerinin belirlendiğini, dava konusu 2017 – 2018 yılları arası aidat ve katılım payına ilişkin alacaklar için de mevzuata uygun olarak 21.12.2017, 25.12.2018 ve 20.12.2019 tarihli müteşebbis heyeti kararları gereğince tahsilat yapılmasına karar verilmiş olup yine bu kararla tahsilatların hangi oranlar üzerinden yapılacağının kararlaştırıldığını, bu meyanda, takip konusu kalemlerin belirlenmesi ve tahsil edilmesi yetkisinin müteşebbis heyete ait olduğunun izahtan vareste olduğunu, OSB Kanunu’ nun 3. maddesinde ise katılımcı sıfatının tanımlandığını, buna göre Katılımcının: OSB’lerde, bir işletmenin kurulması için parsel tahsisi veya satışı yapılanlar ile maliki bulunduğu parselde üretimde bulunan veya bulunmayı taahhüt eden ve bu Kanunun amacına uygun faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişi ile finansal kiracı” anlamına geldiğini, işbu açık kanun hükmü yanında Yargıtay ‘ ın yerleşik içtihatlarına göre de takip konusu bedellerin katılımcıların tarafından karşılanması gerektiğini, davalının ödememiş olduğu 2017-2018 yılları arası aidat ve katılım payı alacaklarına ilişkin 6183 sayılı ” Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu hakkında çıkan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 51. maddede belirtilen gecikme zammı oranında her ay için %1,6 faiz işletilmesine karar verildiğini, bu çerçevede somut olayda da 2017-208 yılları arasındaki bakiye alacak için ilgili tarihten itibaren her ay için %1,6 oranında faiz işletildiğini, sonuç olarak, ilgili 0. Bölge, … Ada, … parsel, 23171,7 Arsa paylı, 00120 abone kodlu parselde bulunan taşınmazın toplam aidat, katılım payı gecikme faizleri ile birlikte 42.429,14 TL ettiğini, taraflarınca borçlu tarafa yapılan tüm yazılı ve sözlü bildirimlere rağmen iş bu borcun ödenmemesi neticesinde
… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müteşebbis heyeti kararlarına dayanan alacak ve masraflardan davalının kaçınması mümkün olmayıp icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini talep ettiklerini, arz ve izah edilen sebepler ve mahkemece re’sen gözetilecek hususlar çerçevesinde; … İcra Müdürlüğü ‘ nün … esas sayılı icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı-borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı-borçlu aleyhine haksız ve kötüniyetli itirazı ve alacağın likit olması sebebiyle % 20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafından … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla davalı müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu borcun tamamına ve ferilerine taraflarınca itiraz edildiğinden dosyanın durdurulduğunu, davacının davaya konu icra takibinde, … ada 1 parselde kayıtlı taşınmaza ait; 2017-2018 yılları arası 14.325,70 TL aidat bakiye alacağı, 6.139,58 TL katılım payı bakiye alacağı olmak üzere toplam 42.429,14 TL alacak talcp ettiğini, öncelikle … ada 1 parsel şeklinde bir tapu kaydı bulunmayıp, davacı tarafça icraya konu edilen alacaklara ilişkin 23.171,70 m2 yüz ölçüme sahip alan için, parçalar halinde 11.260,04 m2 3.286,75m2 + 9.353,15 m2 olan tapular bulunduğunu, söz konusu tapu kayıtlarının … ada 11 parsel, … ada 12 parsel ve … ada 1 parsel olmak üzere üçe ayrıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu icra takibinin müvekkili şirket …’a karşı açılması ve tapuda malik olan hissedarlardan tahsil yoluna gidilmemesi nedeniyle öncelikle esasa girilmeden husumet yönünden itirazlarının değerlendirilerek davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, tebligatın usulüne uygun yapılmadığını, davacı tarafça, arabuluculuk son oturum tutanağının yasağa aykırı olarak sunulduğunu, arabuluculuk son oturum tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmediğini, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun’unun 18/A maddesine aykırı hareket edildiğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafından açılan icra takibinde 2017-2018 yılları arasına ait taleplerde bulunulduğunu, davacının geriye dönük aidat bedeli talep edemeyeceğini, zaten bu tarihler arasında müvekkiline kesilerek gönderilen herhangi bir faturanın da bulunmadığını, taraflarına tebliğ edilen herhangi bir fatura da bulunmadığından bu konuya ilişkin itiraz haklarını da saklı tuttuklarını, ayrıca o tarihlerde imar durumlarının henüz kesinleşmediğini, imar durumuna ilişkin görülen davanın Ocak ayında kesinleştiğini icra takibinin ise davacı tarafından Şubat ayında açıldığını, fakat şubat ayında açılan icra takibinde geriye dönük olarak toplu bir şekilde aidat bedelinin talep edildiğini, bu bedellerin geriye dönük olarak istenemeyeceğinden taraflarınca borca itiraz edildiğini, davacı tarafından açılan icra takibinde gecikme faizi adı altında faiz de talep edildiğini , talep edilen bu faize de itirazlarının bulunduğunu, öncelikle usule ilişkin itirazları değerlendirilerek davanın usulden reddine, sonrasında ise davacının talepleri haksız olduğundan davanın esastan reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekili 22/11/2022 tarihli dilekçesinde özetle; Mahkememizin işbu dosyasında taraflar arasında anlaşma sağlandığını, dosyanın konusuz kaldığını, davanın ikame edilmesine gerek kalmadığını, yargılama gideri ve avukatlık ücreti tahsil edilmiş olup, mahkeme kararının kesinleşmesi halinde artan gider avansının ve harçların taraflarına iade edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin beyanı göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu takip borcuna ilişkin anlaşma sağlandığı ve dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden yapılan yargılama giderlerinin kendisinin üzerinde bırakılmasına, davalı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden arabuluculuk ücretinden sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasında sulh olunması nedeniyle dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Peşin alınan 512,44 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 431,74 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Davacı tarafça talep edilmediğinden yargılama giderlerinin kendisinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı vekili vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7- İş bu kararın taraflar vekillerine tebliğine,
ilişkin, taraflar vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır