Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/504 E. 2023/44 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/504
KARAR NO : 2023/44

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 03/06/2022
KARAR TARİHİ : 27/01/2023

Mahkememizde görülen davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalının, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde “Merkez – …….” sicil numarasında kayıtlı dava dışı ……..Tarım Gıda Ür. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin % 50 eşit paya sahip ortakları olduklarını, şirketin 11/10/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında tarafların “birlikte müştereken temsile yetkilendirilmesi” yönünde karar alındığını, bu nedenle şirket ile ilgili alınacak kararlar ve yapılacak işlemlerde her iki tarafın birlikte imza ile hareket zorunluluğunun bulunduğunu acak uzun bir süreden beri davalının şirketin menfaatine olacak kararların alınmasına engel olduğunu, bu nedenle şirketin zarara uğramasına neden olduğunu, bu menfi tutumlara örnek olarak; şirketin mülkiyetinde bulunan tapuda İzmir, Urla, Rüstem Mah. ….. ada ……. parsel numarada kayıtlı 12.808,82 m2 büyüklüğündeki taşınmazın uzun bir süredir boş olarak tutulduğunu, gayrımenkul uzmanlarından edinilen bilgiye göre tüm arazinin kira bedelinin yaklaşık aylık 50.000,00-TL yıllık 600.000,00-TL olacağını ancak müstakbel kiracılardan gelen kiralama tekliflerinin davalı tarafından incelenmeksizin reddedildiğini, davalının, imzalanabilecek olan kira sözleşmelerine “imza atmayacağını” beyan ettiğini, bu yüzden bu taşınmazın kiraya verilemediğini, bu durumun 1 yıldan bu yana sürdüğünü, şirketin kira geliri zararının yaklaşık olarak 600.000,00-TL olduğunu, müvekkilinin sadece bir adet kapalı alanı yani depo ve üretim tesisi alanını aylık 30.000,00-TL, yıllık 360.000,00-TL olarak kiralamaya istekli olan dava dışı … Zeytincilik Ltd. Şti. ile pazarlık ve anlaşmaya vardığını, diğer alanların da kiraya verilmesi ile birlikte kira gelirinin aylık 60.000,00-TL’yi yıllık 720.000,00-TL’yi bulabileceğini, davalının, kira sözleşmesine imza atmaya davet edildiğini ancak yanaşmadığını; ayrıca şirketin alacaklarından olan 320.000,00-TL tutarında bir alacak ve diğer alacaklar ile ilgili olarak davalının, bu alacakların takip edilmesi, bu konuda yasal işlem başlatılması, bir vekil aracılığı ile icra takibi yapılması gibi hususlarda olumsuz tutum aldığını, alacakların takip edilmesinin bu nedenle yapılamadığını, şirketin 320.000,00-TL tutarındaki alacağının borçlusunun; Afyon’da bulunan …….. Anonim Şirketi olduğunu, borçlu…….A.Ş.’nin yönetim kurulu üyelerinin … ve … olduğunu, borçlu şirket yetkilisi …’in davalı müdür …’in eşi; borçlu şirket yetkilisi …’in ise eşinin kardeşinin eşi olduğunu, davalının, eşinin ve eltisinin yönetim kurulu üyesi olduğu şirkete karşı alacaklarını takip etmediğini; bu olayların örnekleme olarak gösterildiğini, davalının menfi tutumlarının bu sayılan sebepler ile sınırlı olmadığını, davalının, imza yetkisini kötü niyetli olarak kullandığına dair diğer olay ve örneklerin de bulunduğunu, davalının bu tutumları ile TTK’nın “Özen ve bağlılık yükümü, rekabet yasağı” başlıklı 626. maddesine aykırı davrandığını; davalıya menfi tutumdan vazgeçmesi için İzmir 38. Noterliği’nin 13/04/2022 tarihli ve …… yevmiye numaralı ihtarnamesni gönderdiklerini, buna rağmen davalının, imza yetkisini halen şirket aleyhine olacak şekilde kullandığını ve şirketin iş ve işlemlerinin takibi için imza vermediğini, davalının Güzelbahçe Noterliği’nden gönderdiği 17/05/2022 tarihli ve ……yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile “taşınmazın kiraya verilmesi için hiçbir teklifin gelmediğini, 300.000,00-TL bedelli bir alacaktan ve diğer alacaklardan haberdar olmadığını” bildirdiğini, oysa ki taşınmazı kiralamak için muhtelif kiracı adaylarından teklifler geldiğini ve bunların davacıya bildirildiğini, davalının bu haksız tutumunu ileride de sürdüreceğini, şirket iş ve işlemlerinin sürekli devam ettiğini, belirtilen konularda karar alınması ve şirket menfaatlerinin korunması gerektiğini, tarafların genel kurulda eşit oy hakkına sahip olması nedeniyle genel kurulda bu yönde bir karar alınmasının mümkün olmadığını belirterek, TTK’nın 630 ve TTK’nın 235. maddeleri gereğince davalı müdürün temsil yetkisinin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyaten kaldırılmasına, davalı müdürün temsil yetkisinin müvekkiline (davacı müdür) verilmesine ve şirketin temsil ve ilzamının dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyaten davacı müdür tarafından münferit imza atmak suretiyle ifa edilmesi yönünde karar verilmesine veyahut davalı müdürün temsil yetkisinin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyaten kaldırılmasına, davalı müdürün temsil yetkisinin mahkeme tarafından atanacak bir kayyıma verilmesine ve şirketin temsil ve ilzamının dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyaten davacı müdür ile kayyım tarafından müşterek imza atmak suretiyle ifa edilmesi yönünde karar verilmesine; esasa ilişkin olarak da davalı müdürün, tarafların ortağı olduğu …… Tarım Gıda Ür. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’deki temsil yetkisinin kaldırılmasına, şirketin davacı ortak/müdür tarafından münferit imza ile temsil ve ilzam edilmesi yönünde karar verilmesine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde “dava dışı şirketin müdürlüğüne Naciye Burak ile …’in atanmasına, …’un müdürler kurulu başkanı seçilmesine” ilişkin 11/10/2021 tarihli 2021/1 sayılı ortaklar kurulu karar örneğini, sicil gazetesi örneğini, ihtarname örneklerini, tapu senedi ve kira sözleşmesi örneklerini, örmek Yargıtay kararlarını sunmuştur.
CEVAP ;
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; davalı şirket müdürünün müdürlükten azli istemine ilişkindir.
Davacı vekili 26/01/2023 tarihli dilekçesiyle; davadan feragat ettiklerini belirterek feragat doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”; 309. maddesinde; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”; 310. maddesinde; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “; 311. maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından ve etkisini de onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağından, dava dosyası duruşma günü beklenmeksizin ele alınmış ve davacı tarafın davadan feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç ‭119,93 TL olduğundan, peşin alınan 80,70 TL harcın düşülmesiyle kalan 39,23 TL harcın davacıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/01/2023

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza