Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/497 E. 2022/532 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/497
KARAR NO : 2022/532

DAVA : Değer Kaybı Tazminatı
DAVA TARİHİ : 25/05/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizin ….. Esas sayılı dosyasında değer kaybı yönünden açılan davanın tefrikine ve başka bir esasa kaydına karar verilmiş olup, dosyanın yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; 23.06.2020 tarihinde, davalı tarafından trafik sigortası ile sigortalı ”…..”plakalı aracın, Ankara ili, Yenimahalle İlçesi, Mevlana Bulvarı üzerinde, davacıya ait ”…….” plakalı araca çarptığını, arkadan aldığı darbenin etkisiyle davacı aracının da önünde bulunan dava dışı ……. plakalı araca çarptığını, kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta maddi hasar ve değer kaybı zararı oluştuğunu, taraflarca birlikte tanzim edilerek imza altına alınan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da meydana gelen kazanın oluş biçiminin ifade edildiğini, meydana gelen kazada tam ve asli kusurlu olan aracın, kaza tarihi itibariyle davalı tarafından…….. nolu poliçe ile zorunlu trafik sigortalı olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen zararın belirlenmesi için eksper tayin edildiğini ve rapor tanzim edildiğini, davalı tarafça hasar dosyası açılmasına rağmen herhangi bir zarar kalemine ilişkin herhangi bir ödeme olmadığını, hasar zararı yanı sıra orijinal aracın piyasa değerinde, yapılan tamirat ve bu kaydın tramerde gözükecek olması nedeniyle ciddi düşüş olduğunu, dolayısıyla davalı ZMMS olduğu araç sürücüsünün haksız eylemiyle doğan bu zararın da tazmininin gerektiğini, dava öncesi hasar bedeli ve değer kaybı zararlarının giderilmesi için yürütülen arabuluculuk sürecinden de sonuç alınamadığını, araç malikinin de bu zarardan sürücü ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, kaza tarihi itibariyle maddi kazalarda araç başına teminatın 41.000 TL olduğunu, poliçe teminat dışı kalan hallerin ise 2918 S. Kanunun 92. maddesinde tarif edildiğini ve dava konusu uyuşmazlıkta böyle bir hal olmadığını, sigorta şirketinin oluşan zarar nedeniyle gerçek zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, hükmedilecek meblağa temerrüt tarihinden itibaren avans (ticari temerrüt) faizi uygulanmasını talep ettiklerini, arz ve izah olunan nedenler ve HMK m. 107 kapsamında fazlaya ilişkin müvekkili hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 50 TL hasar bedeli ve 50-TL değer kaybı olmak üzere 100-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte tahsiline, AAÜT m.16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerine katılmaları sebebiyle yargılama giderleri arasında vekâlet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı bedeline ilişkin tazminat davasıdır.
6102 sy TTK’ya 7155sy yasanın 20 md. İle eklenen MADDE 5/A maddesi ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sy yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sy HMK’nun 115/1. Fırkası uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2. Fıkrası uyarınca ” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
Somut olayda; dosyamız arasındaki arabuluculuk son tutanağı içeriğinden, davacının yalnızca hasar bedeli tazminatı isteği yönünden arabuluculuğa başvurduğu, dava konusu ettiği değer kaybı bedeli yönünden ise zorunlu arabuluculuğa başvuruda bulunmadığı anlaşılmakla bu istek yönünden açılan dava tefrik edilerek yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiş olup, dava şartı arabuluculuğa ilişkin 6102 sy TTK’ya 7155 sy yasanın 20 md. ile eklenen 5/A maddesinin metninde “…bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava…” denilmek suretiyle arabuluculuğa başvurunun dava şartı olarak tayin edildiği, davacının bir miktar para alacağının ödenmesine yönelik ticari davada arabulucuya başvurmadan ve başvuruya ilişkin son tutanağı ibraz etmeden dava açtığı, 6325 sy yasanın 18/A-2. Bendi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddileceği öngörüldüğünden davacının davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, dava özel şartlarından olan arabuluculuğa başvuru yapılmadan açıldığı anlaşılmakla 6325 sy yasanın 18/A-2. fıkrası ve HMK’nun 115/2. Fıkrası uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL maktu ret karar ve ilam harcının davacı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-İşbu kararın taraflara tebliğine,
İlişkin, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2022

Katip….
e-imza

Hakim…
e-imza