Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/439 E. 2023/594 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/439
KARAR NO : 2023/594
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 04/05/2016 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Torbalı istikametinden Kemalpaşa istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ikame ettikleri davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunun Belirsiz alacak davası başlıklı 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davası olup davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harcın taraflarınca ikmal edileceğini, kaza sonucunda müvekkilinin S.B.Ü. Dr. … Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davanın safahatında rapor alındığında davacı müvekkilinin maluliyet oranının açığa kavuşacağını, söz konusu kazanın Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … soruşturma nolu dosyası ile soruşturmasının yürütüldüğünü, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu bulunduğunu, kusur durumunun yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, … plaka sayılı aracın davalı … A.Ş. nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmininin talep olunduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, gerçekleştirilen toplantı neticesinde … A.Ş. ile görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını ve anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin talep ettiği tazminat miktarının açıkça belirlenebilir nitelikte olmadığından tazminatın tespiti bilirkişi incelemesi gerektirdiğinden uyuşmazlık konusu bütün alacak için zaman aşımını kesmek ve ileride tespit edilecek bütün alacağa temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesini temin etmek amacıyla belirsiz alacak davası niteliğinde işbu davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin (arabuluculuk ve dava yolu için ayrı ayrı) davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, dolayısıyla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bununla birlikte ; … SY Yasanın 97. Maddesi uyarınca, usulüne uygun evraklar ile müvekkili sigorta şirketine müracaat edilmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazaya karışan araçların kusur oranlarının Adli Tıp kurumu tarafından tespitinin gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasının zorunluluk arz ettiğini, geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talepleri ve buna bağlı olan diğer masraflar bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, davacının tedaviye ve dolayısı ile geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinin muhatabının SGK olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket yönünden açılan davanın reddinin gerekeceğini, yaralanan ve / veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının ortaya çıkan sonuçta müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının da mahkemece tespitinin gerektiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca genel şartlar ile belirlenen TRH-2010 Mortalite Tablosu ve % 1,8 teknik faiz oranının esas alınması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi koldan ödeme yapıldığının araştırılmasını talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, arz ve izah edilen ve re’sen takdir edilecek nedenlerle; öncelikle işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddine, herhangi bir kabul beyanı anlamına gelmemek şartıyla, kusur oranı bakımından ve maddi tazminat miktarının tespiti yönünden mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe teminatı ve sigortalısının kusur oranı ile sınırlı olduğuna, müvekkili şirketin dava açılmasına sebep olmadığından, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Feragat Dilekçesi : Davacı vekili 08/05/2023 tarihli dilekçesinde özetle; tazminat davalarında, dava konusu iddia ve taleplerinden, yapılan sulh anlaşması gereği, arabuluculuk ücretine dair masraflar davalıya ait olmakla kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkindir.
6100 sy HMK’nun 307. maddesi uyarınca “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” 309. maddenin 1. ve 2. fıkraları uyarınca “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”310. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “311. maddesi uyarınca “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
Davacı vekili 08/05/2023 tarihli dilekçesi ile vekaletnamesindeki feragat özel yetkisine dayanarak davadan feragat ettiğinden, feragat yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından ve karşı tarafın ve mahkemenin kabulüne bağlı olmadığından davanın feragat nedeniyle reddine, davacı hakkın özünden feragat etmeyip, dava konusu maddi tazminat alacağına yargılama sırasında kavuştuğu ve davalı ile ibraname imzaladığı için maddi tazminat davasından feragat ettiğinden, davalı kendisine karşı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet verdiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, arabuluculuk ücretinden davalının sorumlu tutulmasına (Yargıtay … HD’nin 10/03/2021 tarihli,… esas, … karar sayılı emsal ilamı) karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır” hükmü yer aldığından ve adı geçen Kanun’ un Yargı Harçları Tarifesi gereğince nispi karar ve ilam harcının miktarı maktu karar ve ilam harcının tutarından az olamayacağından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve …-… Esas ve … Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi, nispi harca tabi davalarda dahi alınması gereken asgari maktu harcın üçte biri veya üçte ikisi alınması gerektiğinden; feragat ön inceleme duruşmasından sonra vaki olduğundan karar tarihindeki maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 179,90 TL olduğundan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve … sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL’nin dava açılmasına sebebiyet veren davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
ilişkin, taraflar vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/07/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır