Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/430 E. 2022/484 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/430 ESAS
KARAR NO : 2022/484 KARAR

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı İzmir Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü arasında … İhale Kayıt numaralı 2020 Yılı Diş Protez Hizmet Alımı” ihalesi sonucu 02/01/2020 tarihinde Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 01/01/2020 başlangıç, 31/12/2020 bitiş tarihli olduğunu, sözleşme bedelinin 17.107.925,00-TL olarak belirlendiğini, pandemi sebebiyle 17/03/2020 tarihinde Ağız ve Diş Sağlığı Hastanelerinin kapatılması yönünde karar alındığını, hastanelerin 2020 Aralık ayına kadar kapalı kaldığını, 4734 Sayılı Yasanın 10. Maddesi ile Cumhurbaşkanlığının ……. sayılı Genelgesi kapsamında süre uzatım dilekçesi verilmesi için müvekkili şirket yetkilisinin davalı idarece çağrıldığını ve sözleşmenin 31/03/2021 tarihine kadar uzatıldığını, aynı madde ve genelge kapsamında sözleşmenin 31/07/2021 tarihine kadar yeniden uzatıldığını, davalı idarece yeniden sözleşmenin süresinin uzatılması için idarece taraflarına yazı gönderildiğini, ancak dolardaki, asgari ücretteki ve malzemelerdeki beklenmedik artış nedeniyle sözleşmenin süresini uzatmadıklarını, önceki süre uzatımların da maliyetlerin çok altında olmasına rağmen kurumu zarara uğratmamak için kabul ettiklerini, müvekkilinin bu işten kar elde edemediği gibi borçlarını ödemekte bile zorlandığını, sözleşme süresinin bitiminde işin yalnızca %32,67 (5.589.814,00-TL) lik kısmının tamamlandığını aradaki fark hesaplanarak kuruma bildirilmesine rağmen davalı kurumdan olumsuz cevap geldiğini, arabuluculuğun da anlaşmaya varılamama ile sonuçlandığını, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı müvekkilinin sözleşme bedeli ile yaptığı işin tutarı arasında farkın %5 inin bilirkişi aracılığıyla hesaplanarak sözleşmenin bitim tarihi itibariyle avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 4. Maddesinde ticari dava “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar ticari dava olarak sayılmıştır.
TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
YARGITAY 15. Hukuk Dairesi ……E. ……….. K. Sayılı ilamında “…Ayrıca davalı gösterilen valilik ve dava yöneltilecek bakanlık tacir ve iş ticari işletmeleri ile ilgili ticari iş olmadığından davanın asliye hukuk mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken asliye ticaret mahkemesi sıfatı ile görülmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur….”
YARGITAY 15. Hukuk Dairesi …… E…….. K. Sayılı 10.05.2016 yarihli ilamında “…Davacı şirketin uyuşmazlık konusu yapım işini ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davalı İçişleri Bakanlığı (Valilik) uyuşmazlık konusu ihaleyi ticarî bir işletmeyle ilgili olarak değil, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirmiştir. Kaldı ki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/II. maddesi uyarınca devlet veya diğer kamu tüzel kişilerinin tacir olarak kabulü mümkün olmadığından, tacirin işlerinin ticarî olması esasının da burada kullanılması imkansız hale gelmektedir. Yapılan açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi yerine Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir….”
Somut olayda;Davalının İzmir Valiliği olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/II. maddesi uyarınca devlet veya diğer kamu tüzel kişilerinin tacir olarak kabulü mümkün olmadığı anlaşıldığından işbu davada görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatina varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, HMK’nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk Mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde gönderilme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır