Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/345 E. 2023/215 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/345 Esas
KARAR NO : 2023/215

DAVA : Tazminat (Trafik Poliçesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Poliçesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 04/01/2022 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait Renault, Fluence Touch 1.5 DCI 110 EDC, 2016 Model, … plakalı araçta hasar ekspertiz raporunda da görüleceği üzere 38.063,26-TL ( KDV Dahil) hasar meydana geldiğini, … plakalı araç sürücüsünün %100 tam ve asli kusurlu olduğu iş bu kaza neticesinde, müvekkiline ait … plakalı araç iş bu kaza nedeniyle hasara uğradığını, kusurlu aracın ZMMS poliçesi tanzim eden davalı … Sigorta A.Ş’ne ihbarda bulunulduğunu, sigorta tarafından hasar dosyası açıldığını, sigorta şirketinin müvekkilinin aracında meydana gelen hasara ilişkin 28/01/2022 tarihinde 20.000-TL hasar ödemesi yaptığını, ancak iş bu ödemenin müvekkilin gerçek hasar bedelini karşılamadığını, şirket ve müvekkilin uzlaşamadığını, davalı ile aracın onarım bedeli konusunda anlaşamayan müvekkili tarafından sigorta ekspertiz … atandığını, hasar raporu oluşturulduğunu, iş bu apor karşılığında 649,00-TL eksper ücreti faturası ödendiğini, bu uzman görüş ile birlikte 28/02/2022 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, sonuç elde edilemediğini, sigorta şirketi her ne kadar müvekkilinin aracının modelinin eski olmasının parça teminini güçleştirdiğini ve servisin aracı gereği gibi onarmadığını iddia etse de sigorta şirketinin sorumluluğunun gerçek zararı karşılamak olduğunu, taraflar arasında arabuluculukta anlaşılamadığını, yukarıda izah edilen nedenlerle; HMK 107. Maddesi uyarında mahkemenizce toplanacak deliller ışığında, trafik kazasında davacının aracında oluşan şimdilik 500,00-TL (KDV Dahil) hasar bedelinin temerrüt tarihinden (hasarı ret tarihi) itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri (649,00-TL hasar eksper raporu ücretinin de ilavesiyle) ve arabuluculuk ücretiyle karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; 04.01.2022 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, … Sigorta A.Ş. nezdinde … numaralı 24.08.2021-22 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunmakta olup kaza tarihi itibariyle teminat limitinin araç başına 50.000 TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının sorumluluğu ve poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, hasarın 04.12.2021 tarihinde yürülüğe giren güncel Trafik Sigortası Genel Şartları hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, trafik sigortası genel şartları’nın a.6.b maddesinde de belirtildiği üzere hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminatları teminat dışında kalan hallerden olduğunu, bu sebeple kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, kusur tespiti bakımından Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumundan rapor alınması gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları B.2.1 bendi gereğince aracın 3 yaşını geçmiş olması halinde müvekkili şirketin yalnızca eşdeğer parça bedelinden sorumlu olmakla, B.2.2 bendi gereğince de yüksek tedarik ve işçilik bedelleri nedeniyle sorumluluğu bulunduğunu, kaza tarihine göre model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçlarda hasar gören parça, onarımı mümkün değilse öncelikle orijinali ile değiştirilebilir olduğunu, orijinal parçanın bulunmaması durumunda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değiştirilebilir olduğunu, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim mümkün olduğu halde, sigortacının bilgisi ve onayı dahilinde olmadan orijinal parça ile onarım sağlanır ise sigortacının sorumluluğunun, sigortacının kaza tarihi itibariyle benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça bedeli ile sınırlı olduğunu, başvuru sahibine ilgili hususa ilişkin bilgilendirme yapıldığını, orjinal parça kullanımından ve yüksek işçilik ücretlerinden kaynaklanan hasar bedelinden sorumlulukları bulunmadığını, kaldı ki davacının gerçek zararının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği, yalnızca fatura ve makbuzlar üzerinden yapılan tespitin kabul edilemeyeceğini; kabul manasına gelmemek üzere, kdv açısından herhangi bir sorumlulukları bulunmadığını, en az %44 iskonto uygulanarak hesaplama yapılması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, davacı tarafın; taleplerinin ödeme yapılması nedeniyle reddine karar verilmesini, aksi halde ise bakiye tutarın tespiti için “Bilirkişi” incelemesi yaptırılmasını, müvekkili şirket dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Trafik kazasına karışan araç sürücüleri tarafından birlikte tanzim ve imza edilmiş 04/01/2022 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinde; sürücü … plakalı araç sürücüsü ………. oluşumunu “ 3. Caddeden doğru geliyordum. Kavşaktan Direk önüme çıktı. Kaza böyle oluştu ”şeklinde tanımladığı; … plakalı araç sürücüsü ……..oluşumunu “ 3. Caddeden kavşak içinde dönüş yaptığım esnada 3. Caddeden gelen araç sağ yan kısımlarıma çarptı. Maddi hasarlı kaza meydana geldi.” şeklinde tanımladığı görülmüştür.
Tramer Kayıtları : davacıya ait … plaka sayılı aracın kaza tarihinden önce karıştığı trafik kazası bilgisinin bulunmadığı görülmüştür.
Hasar dosyası: davacı tarafından dava tarihinden önce daval ısigorta şirketine hasar bedeli ve değer kaybı için başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketi davacıya 28/01/2022 tarihinde 20.000,00-TL hasar bedeli, 10.03.2022 tarihinde 1.290,20 TL değer kaybı bedeli ödendiği tespit edilmiştir.
Trafik Kayıtları : Türkiye Noterler Birliğinin 27/04/2022 tarihli cevabi yazısında ; … plaka sayılı aracın dava dışı … adına, … plaka sayılı aracın ise davacı … adına tescilli olduğu bildirmiştir.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı … arasında,24/08/2021 – 24/08/2022 tarihlerini kapsayan ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti araç başına kaza tarihinde 50.000,00 TL dir.
Bilirkişi raporu: Otomotiv Bilirkişi … 21/10/2022 tarihli raporunda; Kaza ile hasarın uyumlu olduğunu, kazada tarafların kusur ve ihlallerinin tespiti bakımından dosyanın Adli Trafik listesinde bulunan bir bilirkişiye tevdi edilmesi gerektiğini, … plakalı Renault Fluence Touch DCI 1 10 EDC marka 2016 model aracın hasar onarım bedelinin, dosya içeriğindeki mevcut delil ve hasar belgelerine göre; (% 44) İskontolu olarak,15.300,00-TL yedek parça, 4.700,00-TL işçilik olmak üzere toplam 20.000,00-TL+kdv, kdv dahil 23.600,00-TL olduğu, davalı tarafın dava öncesinde 28.01.2022 tarihinde davacı tarafa ödediği 20.000,00-TL hasar bedeli bu bedelden düşüldüğünde, kalan bakiye hasar onarım bedelinin (23.600,00-TL-20.000,00-TL) 3.600,00 TL olacağı, İskontosuz ve Orjinal parçalarla, 27.436,03 TL yedek parça, 4.700,00 TL işçilik olmak üzere toplam 32.136,03 TL+kdv, kdv dahil 37.920,51-TL olduğunu, davalı tarafın dava öncesinde 28.01.2022 tarihinde davacı tarafa ödediği 20.000,00-TL hasar bedeli bu bedelden düşüldüğünde, kalan bakiye hasar onarım bedelinin (37.920,51-TL-20.000,00-TL) 17.920,51-TL olacağı, aracın rayiç değeri 250.000 TL civarlarında olduğundan onarımının ekonomik olacağı, pert-total işlemine gerek olmadığı, faturası sunulu 649,00-TL Ekspertiz bedelinin yukarıdaki tabloya göre 2022 yılı için makul bir değer olduğu ve yargılama gideri sayılıp sayılmayacağı veya gerçek zarar olup olmadığı hususlarının hukuki bir konu olması nedeniyle, son değerlendirmesi ve taktirinin sayın mahkemeye ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporu: Trafik Uzmanı Bilirkişi … 12/12/2022 tarihli raporunda; Davalıya sigortalı aracı kullanan dava dışı ücü … (…) yönetimindeki aracıyla gündüz vakti, görüş mesafesinin açık olduğu 3. Cadde üzerinde seyir halinde iken, fiziki ve görsel durumu dönel kavşak olan ayrıca trafik işaret levhası ile belirtilmiş olan kaza mahalli kavşağa yaklaştığında yola ve yol üzerinde bulunan hareketli araç trafiğine gereken dikkat ve özeni göstermesi, dönel kavşak içerisinden gelen aracı gördüğünde kendisine hitap eden “Ada Etrafında Dönene Yolver” trafik işaret levhasını önemsemesi ve kavşağa girmeden olduğu yerde bekleyip, ada içerisinden gelmesi ile ilk geçiş hakkına sahip olan diğer arac işinden sonra hareketlenip güvenle seyrine devam etmesi gerekirken, sürücü bu hususlara riayet etmeyip, trafik zabıtasının ve sinyalizasyonun olmadığı, dönel kavşak konumundaki kavşaklarda, geçiş önceliğine uymayarak dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığı, ada içerisinden gelip kavşağa girmiş bulunan ve ilk geçiş hakkına sahip olan diğer araca rağmen, seyrine devam edip davacı aracına çarpmasıyla karıştığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57/b-6 (Dönel kavşağa gelen sürücüler dönel kavşak içindeki araçlara,Geçiş hakkını vermek zorundadırlar.) maddesinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken olduğunu, davacının maliki olduğu aracı kullanan dava dışı sürücü Fatma TÜRK (…) trafik kurallarına ve nizamlara uygun bir şekilde idaresindeki aracı dönel kavşak içerisinde sevk ve idare edip kavşağa girdiğinde sağından gelip aracına çarpan davalı taraf sürücüsüne karşı, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ilgili mevzuatı ihlal eden zararlı sonuç üzerinde kazanın oluşumunda etken olmadığı; Üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlar ile dış faktörlerin olay esnasında kazanın oluşumu üzerinde etken olabilecek bir davranış şekli görülmediğinden kazanın oluşumunda etken olmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bedel Artırım Dilekçesi : Davacı vekili 02.01.2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; talep miktarını 17.420,41-TL daha artırarak, toplam 17.920,51-TL maddi tazminatın hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermesini talep etmiş, tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye hasar bedeli zararının karşı taraf araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
İptal kararından sonra, Anayasa mahkemesi’nin iptal gerekçesi dikkate alınarak KTK’nun 90. Maddesine 19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile birinci fıkrasından sonra gelmez üzere ikinci cümle eklenerek, ikinci cümledeki“Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,…hesaplanır.”düzenlemesi ile maddenin 2. Fıkrasındaki “Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” şeklindeki düzenleme de 14 Şubat 2023 tarihli 32104 sayılı RG’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 2021/82 esas, 2022/167 karar, 29/12/2022 tarihli kararı ile Anayasa’ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararları sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; 04.01.2022 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’un gündüz vakti, görüş mesafesinin açık olduğu Menderes ilçesi Kısıkköy Mobilyacılar Sitesi 3. Cadde üzerinde seyir halinde iken, dönel kavşağa yaklaştığında yola ve yol üzerinde bulunan hareketli araç trafiğine gereken dikkat ve özeni göstermesi, dönel kavşak içerisinden gelen ve kendisine hitap eden “Ada Etrafında Dönene Yolver” trafik işaretini önemsemesi ve kavşağa girmeden olduğu yerde bekleyip, ada içerisinden gelmesi ile ilk geçiş hakkına sahip olan davacıya ait … plakalı aracın geçişinden sonra hareketlenmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeyip, trafik zabıtasının ve sinyalizasyonun olmadığı, dönel kavşak konumundaki kavşakta, ada içerisinden gelip kavşağa girmiş bulunan ve ilk geçiş hakkına sahip olan davacıya ait araca çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, trafik bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalısına ait aracı kullanan sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta kaza nedeniyle yedek parça, işçilik ve KDV dahil 37.920,51 TL hasar meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin dava tarihinden önce 28.01.2022 tarihinde davacıya 20.000,00 TL hasar bedeli, 10.03.2022 tarihinde 1.290,20 TL değer kaybı ödemesi yapılmış olduğundan davacının bakiye hasar zararının 17.920,51 TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, bakiye zarar miktarının bakiye poliçe limiti olan (50.000 TL – 21.290,20 TL)=22.709,80 dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan bakiye hasar zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla birlikte hasar ihbarının davalı sigortaya ulaştığı tarihin tam olarak tespit edilememesi nedeniyle davalı sigortanın en geç kısmi ödemen yaptığı 28.01.2022 tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği, 6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi uyarınca davacı tarafından zararın tespiti için araç üzerinde yapılan eksper incelemesine neticesinde ödenen (ve belgesi sunulu) ekspertiz ücretinin de anılan kanun hükmü kapsamında yargılama giderleri içinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, 17.920,51 TL bakiye hasar bedelinin zarar veren araç ticari nitelikte olmayıp haksız eylemin de TTK.’nun 4. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 17.920,51 TL bakiye hasar bedelinin 28.01.2022 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-649,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 1.224,15 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 378,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 845,95 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 11,50 TL vekalet suret harcı, 80,70 TL başvuru harcı, 378,20 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 149,50 TL davetiye ve posta gideri, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti,649,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.869,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından gerekçeli karar tebliğ masrafları düşüldükten sonra varsa sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2023
Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza