Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/328 E. 2022/1066 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/328
KARAR NO : 2022/1066
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 08/01/2023

Mahkememizce verilen 25/12/2018 tarih … esas , … karar sayılı karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. H.D.’nin 15/03/2022 tarih … E. … karar sayılı ilamı ile bozularak, mahkememizin yukarıdaki esas sayılı dosyasına tevzii edilmiş olup, Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili bozma öncesi duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 24.11.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, sigorta kuruluşu tarafından ZMMS ile sigortalanan … plakalı aracın, yaya olan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, bu nedenle müvekkilinde geçici ve sürekli ış göremezlik durumu oluştuğunu, bakıcıya ihtiyaç duyduğunu, ayrıca SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL geçici ış göremezlik, 200,00 TL sürekti ış göremezlik, 100,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri, 100,00 TL geçici bakıcı giderleri olmak üzere toplam 500,00 TL tazminatın davalının en erken temerrüt tarihinden işletilecek avan faizleri ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili bozma öncesi duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davayı ve müvekkili şirketin sorumluluğunu kabul etmediğini, müvekkili şirket nezdinde, … poliçe numaralı 28/03/2015-2016 vade tarihli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik)sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, maddi zarardan sorumluluğu -poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak- söz konusu olabileceğini, kusurun tespitini takiben bu davadaki taleplerle ilgili sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve taleplerin sigorta poliçesi teminatına girip girmediğinin araştırılmasının gerektiğini, teminat rakamının, müvekkili şirketin sorumluluğunun üst sınırı olduğunu, ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde ve zararın kusurlu hareket neticesi oluşması halinde geçerli olabileceğini, öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, davacı yanın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiğini, ancak sürekli maluliyet var ise Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınarak mauliyetinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinindavaya yanlara tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı: 24/11/2015 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin olarak trafik polislerince düzenlenen tutanağa göre; sürücü … idaresinde … plakalı aracı ile … sokağı takiben Eskiizmir Caddesine giriş yaparak sol tarafta kalan Coşkun Kale sokak yönüne doğru dönüş manevrası yaptığı sırada aracının ön kısımları ile gidişe göre yolun sağından soluna doğru karşıdan karşıya geçmek isteyen müşteki yaya … ‘ye çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün 2918 KYT göre 53/2 kuralını ihlalden asli kusurlu , yaya … ‘nün ise 68/1-b-3 maddelerini ihlalden tali kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Ceza Dosyası: İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/270 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; katılanın …’ye karşı sanık …’un taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama neticesinde; olay tarihinde sanığın sevk ve idaresindeki … plakalı arcı ile … sokağı takiben Eskiizmir Caddesine giriş yaparak sol tarafta kalan Coşkun Kale sokak yönüne doğru dönüş manevrası yaptığı sırada aracının ön kısımları ile gidişe göre yolun sağından soluna doğru karşıdan karşıya geçmek isteyen müşteki yaya … ‘ye çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında sanığın asli ve tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek 2.400 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 26/04/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Trafik kaydı: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde dava dışı sigortalı …’a ait olduğu, kullanım amacının hususi olduğu tespit edilmiştir.
SGK; davacı … hakkında yapılan kayıtların tetkikinde, kaza olayının iş kazası mahiyetinde olduğu, kendisi hakkında iş kazası sigortasından Kurumlarınca işlem yapıldığı ve geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanmadığı bildirilmiştir.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı sigortalı … arasında, 28.03.2015- 28.03.2016 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti ölüm/sakatlık ve tedavi giderleri teminat limitleri ayrı ayrı 290.000,00 dir.
Sigorta Hasar Dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine 20.02.2017 tarihinde başvuruda bulunduğu, davalı sigortanın vücuttaki özür oranını belirtir maluliyet raporu aslı gönderildiğinde değerlendirme yapılacağını bildirdiği, ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Adli Tıp kusur raporu: mahkememiz tarafından aldırılan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin 31.02.2018 tarihli raporunda, kazanın oluşumunda dava dışı sürücü …’ un %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ nün kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Adli Tıp Maluliyet raporu: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanlığının 10.08.2018 tarihli raporunda; … ‘nün meslekte kazanma gücündeki azalma oranının olay tarihindeki yaşına göre %24,2 ve bugünki yaşına göre %24,2 bulunduğu, tespit olunan geçici iş göremezlik süresi kaza tarihinden itibaren 6 ay olduğu, aynı süre içinde geçici olarak bir başkasının bakımına muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
Bozma öncesi alınan Bilirkişi raporu: Mahkememiz tarafından aldırılan 28/11/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı …’nün ZMMS teminat limiti dâhilinde davalıdan talep edebileceği, geçici iş göremezlik tazminat tutarı 7.795,92 TL olarak tespit edildiği, davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00TL talep ettiği, geçici bakıcı gideri tazminat tutarının 9.433,80 TL olarak tespit edildiği, davacı fazlaya ilişkin haklarım saklı tutarak 100,00-TL talep ettiği, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri tazminat tutarının 180,00 TL olarak tespit edildiği, davacı fazlaya ilişkin haklarını saldı tutarak 100,00 TL olarak talep ettiği, sürekli iş göremezlik tazminat tutarı 154.106,63 TL olarak tespit edilmiştir. Davacı fazlaya ilişkin haklarını saktı tutarak 200,00 TL talep ettiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bedel Artırım: Davacı vekili 04/12/2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; davacı Birgül İçin talep edilen ; 100,00 TL. SGK ca karşılanmayan tedavi giderini 80,00 TL artırarak 180,00 TL, 100,00 TL. Geçici İş göremezlik zararının; 7.695,92 TL. Artırarak 7.795,92 TL, 100,00 TL. Geçici İş göremezlik süresine tekabül eden bakıcı zararının; 9.333,80 TL. artırarak 9.433,80 TL ye, 200,00 TL. kalıcı (Maluliyet) zarar istemini 153.906,63 TL. artırarak 154.106,63 TL. ye çıkardıkları, toplam 171.516,35 TL maddi zarar istemlerinin ilgili poliçe teminatlarından olmak üzere davalıdan en erken temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Ortadan Kaldırma Kararı Öncesi Mahkememiz Kararı: mahkememizin … E. … K. Sayılı kararı ile davanın kabulüne, 180,00 TL tedavi gideri, 7.795,92 TL geçici iş göremezlik bedeli, 9.433,80 TL bakıcı gideri ile 154.106,63 sürekli iş göremezlik bedeli olmak üzere toplam 171.516,35 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 02.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İstinaf İlamı: Mahkememiz kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. H.D.’nin 15/03/2022 tarih … E. … karar sayılı ilamı ile ” kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen hesap raporuna ve hükme esas alınan raporda, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre meslekte kazanma gücündeki azalma oranı % 24.2 tıbbi iyileşme süresi 6 ay olarak belirlenmiş olup, anılan bu raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmadığı, maluliyet raporunun hatalı olması nedeniyle, hesap raporunun da hükme esas alınamayacağı, Yargıtay 4.Hukuk dairesi içtihat değişikliğine giderek, tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verildiği, buna göre, ilk derece mahkemesince, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş maluliyet raporu alınmasından sonra, hesap bilirkişisinden rapor alınması gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeden, hükme esas olacak nitelikte deliler toplanmadan karar verilmesi doğru olmadığı” gerekçesiyle davalı lehine mahkememiz kararı ortadan kaldırılmıştır.
Ortadan Kaldırma Kararı sonrası alınan maluliyet raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan 03/06/2022 tarihli Adli Sağlık Kurulu raporunda; davacı …’nün trafik kazasına bağlı daimi engellilik oranının %8 olarak hesaplandığı, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 ay olarak kabulünün uygun olacağı, tıbbi iyileşme süresi içerisinde 1 ay süre ile başka birinin bakımına muhtaç olduğu mütalaasına varıldığı belirtilmiştir.
Ortadan Kaldırma Kararı sonrası alınan aktüer bilirkişi ek raporu : Bilirkişi Çağatay Yılmaz 31/10/2022 tarihli ek raporunda; Davacı …’nün ZMMS teminat limiti dâhilinde davalıdan talep edebileceği; Geçici iş göremezlik tazminat tutarının kök raporda hesaplandığı üzere 7.795,92 TL olarak tespit edildiğini, geçici bakıcı gideri tazminat tutarının 1.273,50-TL olarak tespit edildiğini, SGK tarafından karşılanmayan tedavi yol gideri tazminat tutarının kök raporda hesaplandığı üzere 180,00 TL olarak tespit edildiğini, sürekli iş göremezlik tazminat tutarının; birinci seçenek, önceki hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan verilerle yapılan hesaplamada; 66.343,33 TL olarak tespit edildiğini, İkinci seçenek; Ek rapor tarihi güncel asgari ücretler ile yapılan hesaplamada; 213.461,81 TL olarak tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
Islah dilekçesi: Davacı vekili 01/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; Dava dilekçesinde davacı Birgül için talep edilen ; 100,00 TL. SGK. ca karşılanmayan tedavi gider istemlerini 80,00 TL. artırmak sureti ile SGK. ca karşılanmayan zarar istemlerini; 180,00 TL. ye ; çıkardıklarını, dava dilekçesinde DAVACI Birgül için talep edilen ; 100,00 TL. Geçici İş göremezlik zararının; 7.695,92 TL. artırmak sureti ile Geçici İş Göremezlik zararı istemimizi ; 7.795,92 TL. .ye çıkardıklarını, dava dilekçesinde davacı Birgül İçin talep edilen ; 100,00 TL. Geçici İş göremezlik süresine tekabül eden bakıcı zararını; 1.173,50 TL. artırmak sureti ile Geçici bakıcı zararı istemlerini; 1.273,50 TL. ye ; çıkardıklarını, dava dilekçesinde davacı Birgül için talep edilen ; 200,00 TL. kalıcı (maluliyet) zarar istemlerini 213.261,81 TL. artırmak sureti ile Maluliyet zararı istemlerini; 213.461,81 TL. ye ; çıkarmak sureti ile istemlerini ve davasını HMK. Md.177 bağlamında ıslah ettiklerini, toplamda 222.711,23 TL. maddi zarar istemlerinin ilgili poliçe teminatlarından olmak üzere ; davalıdan en erken temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi üzerinden hüküm altına alınmasına, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını 03/11/2022 tarihinde yatırmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri ve bakıcı ücretinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 24.11.2015 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarınının tespitini de kapsamına alan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas ayınmıştır.
Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılmıştır. Bu belgeler arasında sağlık kurul raporu ve davacının gelirini gösteren belge de yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sağlık kurul raporu ve gelir belgesi eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. ve 99. Maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgelerin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan, davacının dava açmadan önce dava şartı olan başvuru şartını yerine getirdiği kabul edilse bile usulüne uygun şekilde davalıya başvurusundan söz edilemeyeceğinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 2018/3847 Esas 2020/823 Karar 06/02/2020 tarihli ilamı)
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş atküerya kurallarına uygun olarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 13.04.2020 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 24.11.2015 günü saat 10:30 sıralarında dava dışı sigortalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetle … nolu sokak üzerinden gelip Eski İzmir Caddesi tarafına doğru sola dönüşe geçtiği sırada, gidişine göre sağ taraftan gelerek sol tarafa geçmek isteyen yaya davacıya çarpması sonucu davacının istinaf ortadan kaldırma kararındaki gerekçe dikkate alınarak kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri esas alınarak hazırlanan Ege Üniversitesi ABD’nın 03.06.2022 tarihli raporuna göre %8 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 6 ay süreyle geçici iş göremezliğe neden olacak şekilde yaralandığı, yine davacının geçici iş göremezlik süresi olan 1 ay için bakım ihtiyacının bulunduğu, meydana gelen kazada ceza dosyasındaki maddi vakıanın kabul ediliş şekline uygun olan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle dava dışı sigortalı …’un %100 oranında kusurlu olduğu, istinaf ortadan kaldırma gerekçesi dikkate alınarak progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan 31.10.2022 tarihli aktüer bilirkişi ek raporundaki hesaplamaya göre davalı lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilirse davacının yaralanması nedeniyle talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 66.343,33-TL, ek rapor tarihindeki güncel asgari ücret gözetilirse sürekli iş göremezlik tazminatının 213.461,81 TL, geçici iş göremezlik tazminatının 7.795,92 TL, bakıcı giderinin 1.273,50 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi yol giderinin 180,00 TL olduğu, usuli kazanılmış hak kurumunun, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirildiği, öğretide kabul gördüğü ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline geldiği, anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade ettiği, 1086 sayılı HUMK’nun yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09/05/1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliğinin HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürdüğü, Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararına uyan mahkemenin, ortadan kaldırma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorunda olduğu, çünkü, mahkemenin ortadan kaldırma kararına uyması ile ortadan kaldırma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğduğu, (Yargıtay 4. HD’nin 02/03/2022 tarihli 2021/9364 esas, 2022/3790 karar sayılı, 19/09/2022 tarihli 2022/7066 esas, 2022/10603 karar sayılı emsal ilamları), bunadan hareketle mahkememizin ilk kararını yalnızca davalının istinaf ettiği ve ilk hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporundaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu için, hesabın 2018 verileriyle ve işlemiş/ işleyecek devre belirlemesinde 2018 yılı esas alınarak yapılması gerektiğinden aktüer bilirkişinin 31.10.2022 tarihli ek raporundaki usuli kazanılmış hak gözetilerek yapılan 1. Seçenekteki hesaplamanın hükme esas alınması gerektiğinden davacının sürekli iş göremezlik zararının 66.343,33 TL olarak kabul edilmesi gerektiği, davacıya SGK tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmediği, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limitleri dahilinde kaldığı anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile 66.343,33 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 7.795,92 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.273,50 TL bakıcı gideri ve 180,00 tedavi gideri olmak üzere toplam 75.592,75 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce eksik evrakla başvuru yapıldığından davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek, dava tarihi olan 02.03.2017 tarihinden itibaren, dava dışı sigortalının gerçek kişi olup tacir olmaması ve sigortalıya ait aracın hususi araç olması gözetilerek yasal faizi işletilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
180,00 TL tedavi gideri, 7.795,92 TL geçici iş göremezlik bedeli, 1.273,50 TL bakıcı gideri ile 66.343,33 TL sürekli iş göremezlik bedeli olmak üzere TOPLAM 75.592,75 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 02.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 5.163,74 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı-ıslahla tamamlanan 795,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.368,34 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 4,60 TL vekalet suret harcı, 277,73 TL davetiye ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 428,30 TL maluliyet raporu ücreti, istinaf ortadan kaldırma kararından sonra yapılan 580,00 TL maluliyet rapor ücreti, 600,00 TL aktüer bilirkişi ücreti, 58,97 TL davetiye ve posta gideri olmak üzere 2.449,60 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 830,41 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 31,40 TL başvuru harcı, 795,40 TL peşin ve ıslahla tamamlanan harç olmak üzere toplam 1.657,21 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Dava kısmen ret edildiğinden davalı tarafın yaptığı 193,03 TL davetiye ve posta giderinden davanın red oranı nazara alınarak 127,59 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
5-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 12.094,84 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 12.094,84 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır