Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/325 E. 2022/906 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/325
KARAR NO : 2022/906

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2016
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizce verilen 25/12/2018 tarih …/… esas …/… karar sayılı karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. H.D.’nin 09/03/2022 tarih …/… E. …/… K. sayılı ilamı ile bozularak, mahkememizin yukarıda numarası yazılı esasına tevzi edilmekle, Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili bozma öncesi duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 24.10.2015 tarihinde Artvin-Borçka yolunda … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … idaresindeki … plakalı kamyon ile çarpışması neticesinde … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’ın yaralanıp sakat kaldığını, Artvin Devlet Hastanesi engelli sağlık kurulu raporuna göre % 43 oranında kalıcı iş görmezlik olduğunun tespit edildiğini, kaza tutanağında … plakalı kamyonun 57/1A maddesini ihlal ettiğini, diğer sürücünün kusur olmadığını, … plakalı aracın ZMMS’nın davalı … sigorta olduğunu, poliçede sakatlık için 290.000 TL limit olduğunu, iş görmezlik taleplerinin reddedildiğini belirterek şimdilik fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL geçici iş görmezlik tazminatı, 100 TL kalıcı iş görmezlik tazminatını yasal faizi ile tazminini talep etmektedir.
CEVAP: Davalı taraf vekili bozma öncesi duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacının maluliyetinin bulunmadığını, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, maluliyet hesabında genel şartlarda belirtilen hususların esas alınması gerektiğini, adli tıp kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, maluliyetin varlığı ve oranının adli tıp kurumundan belirlenmesi gerektiğini, aktüerya hesabı için seçilecek kişinin sicile kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, davacının sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini, belirterek maluliyet gerçekleşmediğinden davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı; 24/10/2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucu trafik memurlarınca düzenlenen tutanağa göre; sürücü … Artvin-Borçka yolunda sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Artvin istikametinden Borçka Merkez istkametine seyir halinde iken … Caddesi … önüne geldiğinde, sürücü …, sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile, Borçka Merkez istikametinden Artvin istikametine seyir halinde iken … önüne geldiğinde, sola manevra yaptığı esnada aracının ön orta kısmı ile kamyonun sağ yan orta tekerleklerine çarpmasıyşla yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda … plakalı kamyon sürücüsü …’nun 2918 s. KTK’nun 57/1-a (kavşaklara yaklaşırken geçiş hakkı olan araçlara geçiş hakkını vermemek) kuralını ihlal ettiği, Sürücü …’ın kazanın oluşumunda herhangi bir kural ihlali olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Ceza Soruşturma Dosyası: Borçka C. Başsavcılığının …/… Soruşturma …/… Karar s ayılı dosyası incelendiğinde; mağdurların … , …, mağdur şüphelisinin …, şüphelisinin … olduğu, suçunun taksirle yaralama, suç tarihinin 24/10/2015 olduğu, dava konusuna göre, 24/10/2015 günü Borçka ilçesi …önünde … plaka sayılı … ‘nun sevk ve idaresindeki beton mikseri araçla … gelirken … plaka sayılı minibüs ile çarpışması sonucu … … ve … ‘ın yaraladıkları olay sonrası yaralıların hastaneye intikal ettirildiği, tedavinin ardından taburcu edildikleri, şikayetçi olmadıkları anlaşılmakla, 26/01/2016 tarihli karar ile şüpheli hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği görülmüştür.
Trafik Tescil; Kaza tarihinde ve halen … plakalı aracın dava dışı sigortalı … İnşaat Yatırım Taahhüt Sanayi Ticaret Ltd Şti adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
SGK: Artvin Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılan 29/09/2017 tarihli yazımıza verilen cevaba göre; bahse konu … TC numaralı … ‘ın 24/10/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanmadığı, geçici iş göremezlik ödeneği ödenmediği, davacının 24/10/2015 kaza tarihi ve 26/12/2016 dava tarihinde aktif sigortalı olduğu için maaş bordrosunun olmadığı, davacının dava tarihi olan 24/10/2015 tarihinde 4/B kapsamında sigortalı olduğu, buna ilişkin hizmet döküm cetvelinin mahkememize gönderildiği bildirilmiştir.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı … İnşaat Yatırım Taahhüt Sanayi Ticaret Ltd Şti arasında, 04.06.2015-04.06.2016 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti ölüm/sakatlık ve tedavi giderleri teminat limitleri ayrı ayrı 290.000,00 TL’dir.
Hasar dosyası: Davacının başvurusu üzerine, davalı sigorta şirketinin ekspertiz talebi üzerine açılan …-… numaralı hasar dosyasının açıldığı, bu hasar dosyası kapsamında yapılan araştırmalar neticesinde Trabzon Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesinden alınan 20/05/2016 tarihli sağlık kurulu raporunda sakatlık oranının %0 olarak belirtilmiş, bu nedenle sigorta şirketine yapılan tazminat başvurusunun reddedildiği tespit edilmiştir.
Adli Tıp Maluliyet raporu: İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 03/04/2018 tarihli raporuna göre; … oğlu …. doğumlu …’ın 24.10.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: E cetveline göre: %19.0 (yüzdeondokunoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği, …’ın 24.10.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre engellilik oranının tablo 2.3 ve tablo 2.11 e göre %21 olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti hesap ve kusur raporu: Mahkememizce aldırılan 19/11/2018 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalıya ZMMS Trafik Sigortalı maliki, … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun 24.10.2015 tarihinde yaptıkları kaza neticesinde; sürücüsü … sevk ve idaresindeki (davalıya ZMMS sigortalı) … plakalı aracı (kamyonu) ile, sola dönüş yapmak istediği esnada, karşıdan düz gelen taşıtların geçişini beklemeden, onlara ilk geçiş hakkını vermeden, ilk geçiş hakkına uymadan, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde ani olarak sola dönüş manevrası yapması neticesinde, … Caddesi üzerindeki … önündeki kavşakta, … Artvin-Borçka yolunda sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ yan tarafına çarpmasına neden olduğundan, 2918 s. KTK’nun m.53/B-5 maddesi, m.57/1-A “maddesi ile asli kusurlardan m.84/F maddesi ile m.84/F maddelerini ihlali neticesinde kazanın oluşumunda % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile, cadde üzerine kurallara uygun şekilde seyri esnasında, diğer aracın hatalı manevrası ve ani sola dönüşü neticesinde kazaya karıştığından, kazanın oluşumunda kusuru olmadığı, davacının geçici iş göremezlik tazminatının 15.232,62 TL olarak tespit edildiği, tespit olunan tazminatın teminat limitini aşmadığı, davacının sürekli iş göremezlik tazminatının; Borçlar Kanunu hükümlerince, PMF-1931 Yaşam Tablosu esas alınarak, %10 artırım ve iskonto formülü ile yapılan hesaplamada, 128.952,08 TL olarak tespit edildiği, ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS POLİÇESİ GENEL ŞARTLARI ekinde yer alan, TRH-2010 Yaşam Tablosu, “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü”, %1,8 iskonto faizi esas alınarak yapılan hesaplamada 102.445,01 TL olarak tespit edildiği, her iki hesaplamada da tespit olunan tazminatın teminat limitini aşmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bedel artırım diletçesi: Davacı vekili 21/11/2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; tazminat davasının alacak davası olarak ıslah ettiğini, 128.952,08 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı, 15.232,62 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 144.184,70 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Ortadan Kaldırma Kararından Önce Mahkememizin …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamı ile; davacının davasının kısmen kabulü ile 102.445,01-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 15.232,62 TL geçici iş göremezlik tazminatının talep gibi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin sürekli iş göremezlik talebinin reddine karar verilmiştir.
İstinaf İlamı : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. H.D.’nin 09/03/2022 tarih …/… E. …/… K. sayılı ilamında; ” davacının bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan pregresif rant yönteminin kullanılmasıyla hesaplama yapılmak üzere bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre (istinafa gelen davacı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilerek) bir karar verilmesi gerektiğinden” gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf itirazları bu yön itibariyle yerinde görülmekle mahkeme kararının eksik incelemeden dolayı kaldırılıp dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bozma sonrası Bilirkişi Ek Raporları :
1.Ek Rapor: Aktüerya uzmanı Bilirkişi … 14/06/2022 tarihli ek raporunda; Davacının davalıdan teminat limiti dâhilinde talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminat tutarının kök raporda 15.232,62 TL olarak tespit edildiğini, davacının sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 375.481,17 TL olarak hesaplandığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçenin ölüm/sakatlık teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının davalıdan talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 290.000,00 TL olarak tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
2. Ek Rapor: Aktüerya uzmanı Bilirkişi … 03/10/2022 tarihli 2. ek raporunda; Davacının davalıdan teminat limiti dâhilinde talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminat tutarının kök raporda 15.232,62 TL olarak tespit edildiğini, davalı tarafından bu tutar 04.02.2019 tarihinde ödenmiş olduğundan, davacının bakiye geçici iş göremezlik tazminat alacağının bulunmadığını, davacıya 04.02.2019 tarihinde ödenen 102.445,01-TL sürekli iş göremezlik tazminatının, sürekli iş göremezlik zararını karşılamadığını; davacının bakiye sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 375.481,17 TL olarak hesaplandığını, ancak bu tutar bakiye teminat limitini aştığından, davalı sigorta şirketinin bakiye ölüm/sakatlık teminat limiti olan 187.554,99-TL ile sınırlı olarak sürekli iş göremezlik tazminat tutarından sorumlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Islah: Davacı vekili 14/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; Fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla tazminat taleplerini ıslah ettiklerini, 290.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 15.232,62 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 305.232,62 TL tazminatın ( 290.000 TL. Sürekli İşgöremezlik Tazminatının Poliçenin Sakatlanma Teminatından , 15.232,62 TL Geçici İşgöremezlik Tazminatının Poliçenin Sağlık Gideri teminatından ) davanın açıldığı 26.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen prensibine göre tahsiline , tüm yargılama giderleri , istinaf masrafı ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 24.10.2015 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarınının tespitini de kapsamına alan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas ayınmıştır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihi olan 24.10.2015 tarihinde davalı tarafından ZMMS poliçesi sigortalanan, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun, kavşakta sola dönüş yapmak istediği esnada, karşıdan düz gelen taşıtların geçişini beklemeden, onlara ilk geçiş hakkını vermeden, geçiş üstünlüğü kuralına uymadan, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde ani olarak sola dönüş manevrası yapması neticesinde, davacının yolcu olarak içinde bulunduğu, kendi şeridinde seyreden dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ yan tarafına çarptığı, bilirkişi heyet raporunda belirlenen gerekçelerle davalı sigortalısına ait araç sürücüsü …’nun 2918 s. KTK’nun m.53/B-5 maddesi, 57/1-A maddesi ile asli kusurlardan 84/F maddelerini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü … ise cadde üzerine kurallara uygun şekilde seyrettiğinden kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, davacının söz konusu trafik kazası neticesinde İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun maluliyet raporunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmelik hükümlerine göre %21 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 12 ay süreyle geçici iş göremezliğe neden olacak şekilde yaralandığı, davacının yaralanması nedeniyle talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. HD. ‘nin 09/03/2022 tarihli …/… Esas, …/… Karar sayılı ortadan kaldırma kararı gerekçesi dikkate alınarak progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve TRH-2010 yaşam tablosu esas alınarak hazırlanan hüküm tarihine en yakın 03.10.2022 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre 375.481,17 TL, geçici iş göremezlik tazminatının 15.232,62 TL olduğu, davacıya SGK tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmediği, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve sürekli iş göremezlik zarar miktarının 290.000,00 TL’lik kısmının sürekli sakatlık poliçe limiti dahilinde, geçici iş göremezlik zarar miktarının sağlık teminatı poliçe limiti dahilinde kaldığı, dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından 102.445,01 TL sürekli iş göremezlik, 15.232,06 TL geçici iş göremezlik tazminatının ödendiği, dava açıldıktan sonra ödenen bu tutarların Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereği güncellenmeksizin hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiği, buna göre davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararının (290.000,00 TL – 102.445,01 TL)= 187.554,99 TL olduğu, geçici iş göremezlik zararının tamamı ödendiğinden bu istek hakkındaki davanın konusuz kaldığı, davacı vekilinin 21.11.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı 15.232,06 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatını 128.952,08 TL’ye yükselttiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. HD. ‘nin 09/03/2022 tarihli …/… Esas, …/… Karar sayılı ortadan kaldırma kararından sonra davacı vekilinin 14.06.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı 290.000,00 TL’ye çıkardığı, 7251 sy yasanın 18. Maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK 177/2 maddesi uyarınca Yargıtay’ın bozma kararından veya Bölge Adliye Mahkemesi’nin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslahın yapılabileceği anlaşılmakla, davacının geçici iş göremezlik tazminatının tamamı dava tarihinden sonra ödenmekle dava konusuz kaldığından bu istek hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 290.000,00 TL’lik sürekli iş göremezlik zararının 102.445,01 TL’lik kısmı dava açıldıktan sonra ödenmekle konusuz kaldığından bu tutar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bakiye 187.554,99 TL sürekli iş göremezlik tazminatının talep gibi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin davasında, geçici iş göremezlik tazminatının dava açıldıktan sonra ödenmesi nedeniyle bu istek yönünden dava konusuz kaldığından esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Davacının sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin davasında,
Sürekli iş göremezlik tazminatının 102.445,01 TL’lik kısmı dava açıldıktan sonra ödenmekle bu tutar yönünden istek konusuz kaldığından bu tutara ilişkin sürekli iş göremezlik tazminatı hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı isteğinin KABULÜ ile 187.554,99 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 26.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 12.811,88 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslah-bedel artırımı ile tamamlanan 4.025,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.786,31 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava kabul edildiğinden ve konusuz kalan tutarlar yönünden dava tarihinde davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 4,30 TL vekalet suret harcı, 268,50 TL davetiye ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 562,00 TL maluliyet rapor ücreti, 159,95 TL muayene-tetkik ücreti, ortadan kaldırma kararından sonra yapılan 59,50 TL davetiye gideri, 400,00 TL bilirkişi ücreti ile davacı tarafın karşıladığı 29,20 TL başvurma harcı, 4.025,57 TL peşin alınan ve bedel artırımı-ıslahla tamamlanan harç olmak üzere toplam 6.509,02 TL yargılama giderinden davalı tarafça ödenen 2.178,12 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 4.330,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar ile konusuz kalan miktar yönünden davacının dava açmakta dava tarihi itibariyle haklı olunması nedeniyle bu miktarın toplamı dikkate alınarak takdir ve hesaplanmış olan; 45.732,49 TL vekalet ücretinden davalı tarafça ödenen 12.164,21 TL’nin mahsubu ile bakiye 33.568,28 TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır