Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/324 E. 2022/606 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/324 Esas
KARAR NO : 2022/606

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; Maliki müvekkil olan … plakalı, 2017 model, Volkswagen marka binek otomobil park halinde 21/10/2021 tarihinde Manisa İli, Akhisar ilçesinde sınırlarında gerçekleşen kaza neticesinde hasar gördüğünü, müvekkile ait araç sürücüsü ile kazaya karışan diğer araçların sürücüleri aralarında maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlediklerini, kaza üzerine müvekkil, aracın zararının tespiti amacıyla İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi…D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, yapılan tespitte, araçta parça ve işçilik olmak üzere toplamda 25.443,01 TL KDV dahil zarar meydana geldiği tespit edildiğini, ayrıca kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasar sonucunda değer kaybı meydana geldiğini, oluşan hasarın meydana gelmesine neden olan …’ a …. plakalı aracın … Sigorta A.Ş. şirketi tarafından ……. numaralı poliçesi ile Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı olduğundan tespite konu zararın tamamından, … Sigorta A.Ş.’ nin sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından tespitten önce 27 Ocak 2022 tarihinde 12.700,00 TL kısmi ödeme yapıldığını, ancak tespit raporundan da anlaşıldığı üzere kaza sonucu oluşan gerçek hasar ile, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme kesinlikle uyuşmadığını, hasar tazminatına ilişkin olarak tarafımızca … Sigorta A.Ş.’ye, 10/03/2022 tarihli dilekçe ile müracaat edildiğini, anılan başvurunun davalı sigorta şirketince 14/03/2022 günü tebellüğ edildiğini ve davalı şirket tarafından halen ödeme yapılmadığını, dava şartı olması nedeniyle, İzmir Arabuluculuk Bürosu’ na başvurulduğunu, ancak davalı şirketle anlaşma sağlanamadığını, bu sebeple Sayın Mahkemeniz’ e başvurup zararın tazminini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek Halen tazmin edilmeyen KDV dahil toplam 25.443,01 TL onarım bedeli ile bilirkişilerce hesaplanacak değer kaybının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve açılan dava belirsiz alacak davası olduğundan ileride ıslah edilmek üzere, yapılan 12.700,00 TL kısmi ödeme düşüldükten sonra, şimdilik 500.00 TL hasar bedeli, 100,00-TL-değer kaybı olmak üzere toplam 600,00 TL’ nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan T.C. Merkez Bankası avans faiz oranına göre temerrüt faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, İzmir…. Sulh Hukuk Mahkemesi ….. D.Iş sayılı dosyası ile harcanan 1.454,90 TL delil tespit gideri (37,00 TL başvuru harcı, 133,00 TL peşin harç, bilirkişi ücreti 700-TL, keşif harcı 571,90 TL, tebligat gideri 13 -TL) ve 1.140 TL delil tespiti vekalet ücretinden ibaret toplam 2.594,90 TL temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan T.C. Merkez Bankası avans faiz oranına göre temerrüt faizi ile birlikte Yargılama gideri olarak kabul edilmesine ve müvekkile ödenmesine, Arabuluculuk aşamasının vekil sıfatı ile yürütülüp, sonlandırıldığından, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’ ne göre müvekkil lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, Yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Öncelikle davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler dikkate alınarak süresinde açılıp açılmadığının tespitini, süresinde açılmadığının tespiti halinde zamanaşım/hak düşürücü sürelerin geçmiş olması nedeniyle davanın reddini, HMK madde 119 kapsamında dava dilekçesinde bulunması gereken zorunlu unsurların irdelenmesi, eksiklik ya da hatanın süresinde düzeltilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, HMK m. 119 uyarınca dava dilekçesinde iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği hususunun da yer alması gerektiğini, Kanun tamamlatmak üzere süre verilmesini öngördüğü bentlerden de saymadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği ve bu yönde talepte bulunduklarını, bu nedenle öncelikle dava dilekçesinin HMK 119. maddesine uygun olduğu yönündeki karardan dönülmesini talep ettiklerini, HMK madde 120 kapsamında dava harç ve giderlerinin süresinde yatırılmamış olması halinde davanın, dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, İşbu davaya cevap verilebilmesi için öncelikle HMK md. 121 gereği delillerin tarafımıza tebliği gerektiğini, Müvekkil şirkete tebliğ edilen ihbar dilekçesi ekinde, kaza ve zarar ilişkin olarak yer alması gereken tüm belgelerin bulunmadığını, HMK 6. Madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, Davacının belirsiz/kısmi alacak talepli dava ikame etmişse de dosyada yapılan açıklamalardan ve davacı tarafın hasar başvuru dilekçesinden de görüleceği üzere talep miktarının açıkça belirtildiğini, bu nedenle HMK nin 107 ve 109 maddelerine dayanarak belirsiz/kısmi alacak davası açmasında hukuki yarar olmadığından talebin reddine karar verilmesini, ……….plakalı aracın, müvekkil şirket nezdinde 25.08.2021-25.08.2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, poliçenin kaza tarihi itibariyle teminat limiti poliçe ile belirtilen rakam ile sınırlı olduğunu, 21.10.2021 tarihinde sigortalı aracın davacıya ait … plakalı araç ile yapmış olduğu kaza neticesinde davacı tarafından araç değer kaybı ve maddi hasar tazminatı taleplerine ilişkin olarak huzurdaki dava ikame edilmişse de haksız davanın reddi gerektiğini, davacı vekili, dava dilekçesinde aracın karıştığı kaza neticesinde maddi hasar aldığı ve değer kaybına uğradığını beyan ederek müvekkil şirketten buna ilişkin tazminat talebinde bulunduğunu ancak müvekkil şirket tarafından ilişkin davacıya taleplerine ilişkin 21/01/2022 tarihinde 12.700-TL, ödeme yapıldığını, dava konusu tazminatlarının belirlenmesi noktasında şirketçe yapılan tazminat ödemelerinin ve başvuranın kusurunun nazara alınmasını talep ettiklerini, araç hasarına ilişkin ödemeler Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçe limitinden ödendiğinden, yapılan hesaplamalarda, başvuran tarafın aracına yapılan araç hasarına ilişkin ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte başvurucunun talebinin fahiş olduğunu, bilindiği üzere, sigorta teminatının zenginleşme aracı olmadığını, müvekkil şirketin sigortalısının kusurunun ispat edilmesi halinde dahi müvekkil şirketin gerçek zarardan sorumlu olacağından, başvuran tarafın talep ettiği tazmin tutarının fahiş olduğunu, Sayın Mahkeme tarafından kusur ve hasar miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bu tür sigortalarda asıl amaç zarar görenin uğradığı “GERÇEK ZARARIN” giderilmesi olduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A5 Kapsama Giren Teminat Türleri a bendinde; “Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı. talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti hu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır” denildiğini, Genel Şart ekinde ise değer kaybı hesaplamasının hangi yöntemle yapılacağı ve hangi hallerin teminat dışında kaldığının belirlendiği, Değer kaybı bedellerinin hesaplanmasında Genel Şart ekinde yer alan hesaplama yönteminin önem arz ettiği ve bu sebeple Kanuna aykırı şekilde yapılan hesaplamaları kabul etmediklerini, başvurucunun değer kaybı iddialarının haksız olduğunu, kaza tarihi dikkate alınarak aracın gerçek değer kaybının tespit edilebilmesi için, aracın piyasa değerine ilişkin yetkili bayi. servisler, internet ve galericiler üzerinden yapılan araştırmalar sonrasında emsal özelliklere ve aracın km. durumuna sahip hasarsız/hasar kaydı olmayan benzer araçların da tespit edilmesi gerektiğini, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki ikinci el değeri belirlenmeli ve tamirden sonra aracın değeri ile kaza anındaki piyasa değeri karşılaştırılarak, hakkaniyete uygun sonuca gidilmesi gerektiğini, burada önemle belirtilmesi gereken nokta “kaza tarihindeki rayiç bedeli”’ nin belirlenmesi gerektiğini, araç değer kaybı hesaplamasında hasar gören aracın; hasar geçmişi ve niteliği, kilometresi, marka ve model bilgisi, üretim yılı, trafiğe çıkış tarihi, pazar değeri gibi birçok kıstas belirlenerek hesaplama yapılması gerektiğini, mini onarım ile giderilebilen basit kaporta plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp. lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektik, elektronik ve döşeme aksamı hasarları, ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen parçaların değer kaybına konu edilmemesi gerektiğini, bir araç bir ya da birden fazla kazaya karışmış ise ve bu kazadan dolayı örneğin önceki kazada sol ön kapı zarar görmüş ve tekrar meydana gelen kazada yine aynı yer zarar görmüşse, değer kaybı tazminatı talep edilemeyeceğini, böyle bir durumda geçmişe ait tramer kaza kayıtlarını incelemek gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için dosyanın ilgili Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesini, müvekkil şirketin, poliçeden kaynaklanan maddi tazminat taleplerine ilişkin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, Poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber, masraf vekalet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olduğunu, Poliçe limiti maktu şekilde ödenecek bir rakam olmamakla birlikle poliçe limiti üstündeki zararlardan müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, somut olayda araç sigortasının KTK Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, ilgili sigortanın sorumluluğa dayalı bir sigorta olup; bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların tazmin edilmesi amaçlandığını, Sigorta şirketinin ise, KTK ve Genel Şartlar mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın İşletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veyahut bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet verilmiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitine kadar temin ettiğini, böyle bir durumda zorunlu trafik sigortasında, sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararlar işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işleteninin sorumlu bulunması gerektiğini, dolayısıyla KTK 86. Maddesine göre araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmadığını, bu nedenle kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun net olarak tespiti gerektiği, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkil şirketin sorumluluğundan da bahsedilemeyeceği, ayrıca masraf ve vekaleti ücreti sorumluluğunun da yine poliçe teminat limiti ile sınırlı kaldığını belirterek öncelikle müvekkil aleyhine ikame edilen davanın belirtilen nedenlerle usulden reddine karar verilmesini, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş müvekkil şirket aleyhine yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücretine karar verilmemesini, karar verilmesi halinde müvekkil şirketin sorumlu olduğu azami poliçe teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak ilgili alacak kalemlerinin hükmolunmasını: reddedilen kısım için yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; 21/10/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan hasar ve değer kaybına yönelik tazminatın tahsiline yönelik açılmış tazminat davasıdır.
Dosya içinde araçların trafik kayıtları, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …… değişik iş dosyası, olay yeri basit krokisi, davacı aracının tramer kaydı, sigorta şirketinden sigorta poliçesi getirtilmiş, usul yasa ve mevzuata uygun 26/05/2022 tarihli rapor doğrultusunda, HMK. 107/2 uyarınca değer arttırım dilekçesi de verilmiş olmakla, meydana gelen 21/10/2021 tarihli trafik kazasında davacının, araç sürücüsünün trafik ihlalinde bulunmadığı, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları trafik kanunu’nun 52/1-B maddesini ihlal ettiği ve aracın davalı nezdinde ….. sayılı ZMMS no’lu poliçede araç başına 43.000,00 TL teminat limitinin bulunduğu, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, hasar bedelinin 11.017,53 TL olduğu, 12.700,00 TL’lik hasar bedelinden sonra kalan bakiyenin KDV dahil 11.017,53 TL olduğu, değer kaybının 10.000,00 TL olduğu anlaşılmakla davalı sigorta şirketinin, sigorta poliçesi ile sınırlı olmak üzere davacının talebinin 29/03/2022 tarihi olduğu anlaşılmakla bu tarihten itibaren araç özel araç olduğu için yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, avans faizine yönelik talebin reddine, faizin türüne yönelik red sebebi fer’i nitelikte olduğundan davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE;
Davacının 11.017,53 TL hasar tazminatı;
10.000,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere;
Toplam 21.017,53 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin (sigorta poliçesi ile sınırlı olmak üzere) temerrüte düştüğü belirtilen davacı talebi doğrultusunda 29/03/2022 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Şartlar oluşmadığından, araç özel araç olduğundan davacı vekilinin avans faizi yönündeki talebinin REDDİNE;
Faizin türüne yönelik red sebebi fer’i nitelikte olduğundan, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İzmir …..Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ……Değişik İş dosyasında harcanan delil tespit giderlerinin tümünün yargılamaya gideri olarak davalıdan tahsiline,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.435,71 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harç ile, 348,00 TL ıslah harcının toplamı olan 428,7‬0 TL harcın düşülmesi ile kalan 1.007,01‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 348,00 TL ıslah harcı, 11,50 TL vekalet suret harcı toplamı olan 520,90 ‬TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 41,25 TL’si tebligat-posta gideri ve 1.500,00 TL’si bilirkişi ücreti, 2.594,90 TL İzmir…..Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ……D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit gideri olmak üzere toplam 4.136,15‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak) HAZİNEYE‬ GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 16/06/2022

Katip ……
¸E-imza

Hakim….
¸E-imza