Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/299 E. 2023/174 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/299
KARAR NO : 2023/174

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/03/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı tarafından İzmir … Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasında dava dışı … Özel Sağlık Yatırımları Sanayi ve Tic. A.Ş. hakkında ilamsız takip başlatıldığını, bu takip sebebiyle 3. kişilerdeki mal veya alacakları bildirmek amaçlı gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin müvekkiline aynı konutta yakınına verilmek suretiyle 26/03/2022 tarihinde UETS yoluyla tebliğ edildiğini, 3. haciz ihbarnamesinin 12.594,16 TL tutarındaki borç miktarı için gönderildiğini, müvekkili ilk iki haciz ihbarnamesinden haberdar olamadığı için 3. haciz ihbarnamesine karşı bu davayı açmak zorunda kaldıklarını; müvekkilinin, takip borçlusu şirkete herhangi bir borcu olmadığı gibi aksine alacağının bulunduğunu, bu durumun şirket defter ve kayıtları incelendiğinde ortaya çıkacağını; takibin dayanağı olan borç ile ilgili olarak müvekkilinin hiçbir ilgisi olmadığı gibi takip borçlusunun müvekkilinde herhangi bir alacağı mal, para yahut başka değerde bir eşyasının da bulunmadığını belirterek, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından gönderilen 3. haciz ihbarnamesi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, dava dışı … Özel Sağlık Yatırımları Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nden 20/11/2021 keşide ve 22/11/2021 ibraz tarihli, … seri numaralı, 9.055,95 TL bedelli çekten kaynaklanan asıl alacak, 27,17 TL çek komisyonu, 905,60 TL çek tazminatı toplamı olan 9.988,72 TL alacağının bulunduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında borçlu şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, takip kesinleştikten sonra şirket yetkililerine dava dışı şirkete karşı bir hak ya da borcun var olup olmadığının belirlenmesi amacıyla İİK’nın 89. maddesine göre birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini; davacının, kendisine usulüne uygun şekilde gönderilen haciz ihbarnamelerine yasal süresi içerisinde hiçbir itirazda bulunmamakla tarafının dava dışı şirkete borcunun olduğunu kabul ettiğini, bunun sonucunda icra takibine borçlu olarak eklenerek hakkındaki icra takibinin kesinleştirildiğini; davanın konusu mutlak ticari iş olmadığı için Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu; mahkeme görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu kanaatindeyse davacının dava şartı olan zorunlu ara buluculuk başvurusunu gerçekleştirmediğini; dava dışı borçlu … Özel Sağlık Yatırımları Sanayi Ticaret Anonim Şirketi nezdinde son yönetim kurulu değişikliğinin 2021 yılında gerçekleştirildiğini, değişikle birlikte yönetim kuruluna getirilen …, … ve davacının, şirketi sermaye arttırımına zorlamak için keyfi olarak şirketin hiçbir borcunu ödemeyip pasiflerini arttırdıklarını, şirketin pek çok borcunu ödemeyerek ödemeleri tatil ettiklerini, şirketin neredeyse tüm borçlarını temerrüde düşürdüklerini, şirketi gereksiz bir faiz, çek komisyonu ve tazminatı, yargı giderleri ile karşı karşıya bıraktıklarını; şirket yetkililerinin borçları ödememesi sonucu, aslında borçlarını ödeyecek durumda olan şirket hakkında çok sayıda icra takibi başlatıldığını, yapılacak incelemede şirketin borçlarının şirket yetkilileri tarafından keyfi olarak ödenmediğinin belirleneceğini, şirketin borca batık olmaması ve bile isteye borçların ödenmemesi sebebiyle borca ilişkin iflas yoluyla takibin mümkün olmadığını, şirketin mevcut reel bilançoları incelendiğinde şirket yöneticileri tarafından şirketten mal kaçırıldığı, şirket malvarlığının tüzel kişiden şirket ortakları olan kişilere aktarıldığı hususunun belirleneceğini; ayrıca davacının dava dışı şirkete karşı yerine getirmesi gereken herhangi bir hak ve alacağının olup olmadığı araştırılırken davacının şirkete karşı sermaye taahhüdünü yerine getirip getirmediği hususunun da araştırılması gerektiğini, davacının dava dışı şirkete bu anlamda borcunun olabileceğini, dava menfi tespit davası olduğundan davacının sermaye taahhüdünü yerine getirdiği hususunu da kanıtlamakla yükümlü olduğunu; davacının, aynı zamanda reel bilanço bağlamında şirkete karşı sorumluluğunun olmadığının da belirlenmesi gerektiğini; İİK’nın 89/3 maddesinde üçüncü kişilerin üçüncü haciz ihbarnamesi sonucu açacağı menfi tespit davası hakkında “Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur.” dendiğini; şirket yetkililerinin, şirkete kötü yönetim nedeniyle verdiği zarardan dolayı tazminat ödeme sorumluluğu ancak yetkilisi olduğu şirkete karşı olmakla birlikte, üçüncü kişilere karşı böyle bir sorumluluklarının söz konusu olmadığını belirterek, davanın öncelikle usulden, bu olmadığı takdirde esastan reddine, İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca dava konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
Davalı alacaklının, davacı üçüncü kişiye gönderdiği haciz ihbarnamesindeki davacı üçüncü kişinin borçlu şirkete olan borcunun dayanağının, borçlu anonim şirketin yönetici ortağı olan davacının kötü yönetimi nedeniyle tazminat ödeme sorumluluğuna ve sermaye artırımından kaynaklanan sermaye koyma borcuna dayandığından, 6545 sayılı kanun ile 5235 sayılı kanunun 5. maddesinin 3. bendinde yer alan yasal düzenlemeler nedeniyle anonim şirket yönetici ortağının sorumluluk davasına heyet halinde bakılması gerektiği kanaatiyle, davaya heyet olarak bakılmasına karar verilmiştir.
İhbarnamenin gönderildiği icra takibi, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu şirkete karşı kambiyo senedine dayalı olarak yapılmış bir takip olup, TTK’nın 4. maddesi kapsamında ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının da ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 16/10/2019 tarihli, 2019/1500 Esas ve 2019/4799 Karar sayılı emsal kararı da bu yönde olduğundan, mahkememizin görevli olması nedeniyle davalı vekilinin göreve ilişkin itirazı haklı bulunmamıştır.
Diğer yandan borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmayıp, arabuluculuğa tabi olmadığından; arabulucuk dava şartı yokluğuna ilişkin davalı itirazı da haklı bulunmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davacı 3. kişinin, İzmir … Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasında 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde takip borçlusu olan dava dışı … Özel Sağlık Yatırımları Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye borcunun bulunup bulunmadığı, varsa borç miktarının ne olduğu” konusundadır.
Dava, İİK’nın 89/3 maddesi gereğince yasal süre içerisinde açılmıştır.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun dava dışı … Özel Sağlık Yatırımları Sanayi Ticaret Anonim Şirketi olduğu, takibin dayanağının 20/11/2021 keşide ve 22/11/2021 ibraz tarihli, … seri numaralı, 9.055,95 TL bedelli çek olduğu, takipte toplam 9.988,72 TL’nin tahsilinin istendiği, takibin kambiyo takibi olduğu, 3. haciz ihbarnamesinin davacıya 26/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
İİK’nın 89. maddesinin 3. fıkrasında; “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
İİK’nın 89. maddesi uyarınca 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine 7 gün içerisinde itiraz edilmemesi sebebiyle borç zimmetinde sayılan üçüncü kişi İİK’nın 89/3. maddesi gereğince 3. haciz ihbarnamesine karşı 15 günlük süre içinde menfi tespit davası açtığı takdirde bu davada üçüncü kişi takip borçlusuna borçlu olmadığını ispat etmek zorundadır. Somut olayda ispat yükü davacı 3. kişidedir.
Davacı vekili; müvekkilinin, takip borçlusu şirketin yöneticisi konumunda olduğunu, şirket defterleri incelendiğinde müvekkilinin şirkete borcunun değil, aksine alacağının olduğunun ortaya çıkacağını belirtmiştir.
Mahkememizce dava dışı borçlu şirketin ticari defterleri ile dayanağı belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi hazırlayıp sunduğu 03/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dışı … Özel Sağlık Yatırımları San Tic. A.Ş.’ye ait 2021 ve 2022 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, şirketin e-defter uygulamasına tabi olduğunu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığını ve delil niteliklerinin bulunduğunu, 2022 yılı tüm hesap dökümanının sunulduğunu, davalı vekilinin dilekçesinde belirtmiş olduğu davacı aleyhine 20/11/2021 keşide ve 22/11/2021 ibraz tarihli çekten kaynaklanan alacak ile ilgili olarak; bu tarihlerde davacının …. kodlu hesabında -85.303,02 TL davacının dava dışı şirketten alacaklı olduğunun görüldüğünü, dava dışı şirketin 26/03/2022 tarihinde davacıdan istenebilir, kesin nitelikte alacağının bulunmadığını; dava dışı … Özel Sağlık Yatırımları Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’ne ait 31/12/2021 ve 31/03/2022 tarihli düzenlenen dönem mizan kayıtlarından görüleceği üzere şirkete ait ortakların 501 ödenmemiş sermaye paylarının bulunmadığını, tamamının ödenmiş olduğunu; davacının 26/03/2022 tarihi itibariyle dava dışı şirketten -1.934.858,25 TL tutarında alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Aldırılan rapor gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Benimsenen bilirkişi raporu ile tüm dosya içeriğine göre; davalı tarafından dava dışı borçlu … Özel Sağlık Yatırımları Sanayi Ticaret Anonim Şirketi hakkında çeke dayalı olarak İzmir …. Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasında başlatılan kambiyo takibinde dava dışı şirketin ortağı ve yöneticisi durumunda olan davacıya haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, 3. haciz ihbarnamesinin davacıya 26/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, aldırılan bilirkişi raporu ile birlikte davacının, dava dışı takip borçlusu şirkete “3. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 26/03/2022 tarihi itibariyle herhangi bir borcunun bulunmadığı, ayrıca davacının dava dışı borçlu şirkete sermaye koyma borcunun olmadığı yani şirketin ödenmemiş sermayesinin bulunmadığı” hususlarının belirlendiği, dolayısıyla dava dışı şirketin 26/03/2022 tarihinde davacıdan istenebilir ve kesin nitelikte alacağının bulunmadığı anlaşıldığından, davacının haklı görülen davasının kabulüne ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
İzmir … Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasında gönderilen 3. haciz ihbarnamesi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken ‭860,31 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın düşülmesi ile kalan 779,61 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harç toplamı olan 161,40 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 72,00 TL’si tebligat-posta gideri ve 1.500,00 TL’si bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.572,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile ve miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.10/03/2023

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza