Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/298 E. 2022/568 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/298 ESAS
KARAR NO : 2022/568 KARAR

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/03/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 13/06/2022

Mahkememizde görülen 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalı … tarafından İzmir …… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile… Özel Sağlık Yatırımları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ni borçlu göstererek ilamsız takip başlatıldığını, takip sebebiyle, 3. kişilerdeki mal veya alacakları bildirmek amaçlı gönderilen 172.592,89-TL tutarında borç miktarı için 3. haciz ihbarnamesinin müvekkili İlker Kurtuldum’a tebliğ edildiğini, müvekkilinin ilk iki haciz ihbarnamesinden haberdar olamadığı için 3. Haciz ihbarnamesine karşı iş bu menfi tespit davasını açtıklarını, icra dosyası incelendiğinde icra takibinde borçlu yer alan… şirketine müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığı gibi aksine müvekkilinin şirketten alacaklı olduğunu, açıkladığı nedenlerle davanın kabulü ile İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasından gönderilen 3. Haciz ihbarnamesi nedeniyle, müvekkili …’un borçlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin… Özel Sağlık Yatırımları Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nden 124.053,62 TL değerinde, 20/10/2021 keşide tarihli, …. seri nolu karşılıksız çıkan çekten kaynaklanan asıl alacağı, 823,70 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 248,11 TL çek komisyonu, 12.405,36 TL çek tazminatı, toplam 137.530,79 TL alacağının tahsili amacıyla İzmir ….. İcra Müdürlüğü nezdinde borçlu aleyhine … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, takip kesinleştikten sonra şirket yetkililerine, dava dışı şirkete karşı bir hak ya da borcun mevcut olup olmadığının tespiti amacıyla İcra İflas Kanunu 89. Maddeye göre birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderildiğini, davacı …’un kendisine usulüne uygun şekilde gönderilen haciz ihbarnamelerine, yasal süresi içerisinde hiçbir itirazda bulunmamakla tarafının dava dışı şirkete borcu olduğunu kabul ettiğini, bunun sonucunda icra takibine borçlu olarak eklenerek hakkındaki icra takibinin kesinleştirildiğini, sonrasında davacı … tarafından borçlu olmadığı iddia edilerek işbu menfi tespit davasının açıldığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, açıkladığı nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla müvekkili lehine tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasında davalının dava dışı … Özel Sağlık Yatırımları Sanayi Ticaret A.Ş aleyhine toplam 137.530,79- TL alacak için ilamsız icra takibi başlattığı, takibe dayanak olarak 01/10/2018 düzenleme tarihli 14.000,00- TL bedelli … Finansbank havale dekontu ve 20.10.2021 tarihli 126.723,62- TL bedelli … seri nolu…. A.Ş. ye ait çek olduğu,
Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün 13.04.2022 Tarihli Yazı Cevabı: Davacı …’ un iki farklı şirketin hissedarı ve yetkilisi olduğu anlaşılmıştır.
Çeşme Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün 11.04.2022 Tarihli Yazı Cevabı: …’ un Mimarlık ve Mimari Danışmanlık faaliyetinden dolayı gerçek usulde gelir vergisine tabi olduğu, işletme esasına göre defter tuttuğu, 2006 dönemi Gelir Vergisi beyannamesinde Gayri Safi İradlar toplamının 1.406,25TL olduğu anlaşılmıştır.
Dava; 3.Kişi Tarafından açılan menfi tespit davasıdır.
6335 sayılı kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen değerlendirilir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Aynı kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesine göre ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususu düzenlenmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Yine aynı kanunun 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira; Türk Ticaret Kanunu ile kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davalar, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlenmiştir. Durum böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmeyecektir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, mal varlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde;
Davalının İzmir…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile… Özel Sağlık Yatırımları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ni borçlu göstererek ilamsız takip başlattığı, takip sebebiyle, davacıya 172.592,89-TL tutarında borç miktarı için 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, davacının ilk iki haciz ihbarnamesinden haberdar olamadığı gerekçesiyle 3. Haciz ihbarnamesine karşı iş bu menfi tespit davasının açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacının her ne kadar iki farklı şirkette hissedar ve ortak olduğu görülse de, davayı kendi adına açmış olduğu, yetkilisi olduğu şirketlerin isminin dilekçede ve eki belgelerde de yer almadığı, İzmir 27.İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında da 3. Haciz ihbarnamesinin davacı adına gönderilmiş olduğu, Vergi Dairesi kayıtlarına göre davacın VUK 177. maddesine göre gelirinin esnaf sınırı altında kaldığı dolayısıyla tacir sıfatına sahip olmadığı, taraflardan birinin tacir sıfatına sahip olmaması sebebiyle davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca davanın TTK’nın 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, TTK’nın 4. maddesindeki yasal düzenlenme karşısında uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde gönderilme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır